geçmişte nasıl oynadıysa öyle oynuyor, ne eksik ne fazla. adamı alırken de oynatırkan de bunu bilerek haraket etmek lazım. engin baytar bu, alternatifli takımda iyi bir yedek olur; bu takımda vazgeçilmez.
827
eskiden mahallede okulda falan top oynarken bazı çocuklar vardı böyle topu sürekli ayağında tutar, kaptırır, sonra da arkadaşlarına küserdi. "sizinle bir daha oynayanın da mına koyim" diye de cilalardı. şimdi gönül isterdi ki gidersen git ipne diye artistliğe artistlikle cevap veren biri olayım, birdirbir oynarken ben eğilmem diye caka satayım ama maalesef öyle değilim. o maçın eşit sayıda kişiyle oynanması maçın sonucundan daha önemli oldu benim için. gitme abi ya ne güzel oynuyoruz şurda diyerek artistliğini sineye çekip maça döndürdüm hep. neyse, işte engin de her an 3 kişi arasına girip topu kaptırdıktan sonra isyan ederek "ben gidiyorum mına koyim" diyecek gibi geliyor, elimde değil. gitme engin ya, ne güzel oynuyoruz şurda mına koyim.
cok sükür o uzun sac stilinden kurtulmustur. hic yakismiyordu cünkü. böyle cok iyi.
830
kendisinin yeni stilini çok beğenmekle birlikte, bunu nasıl tarif edip yeni imajım yapabileceğimi merak etmekteyim :) evet sözlük bunun da bir linki vardır elbet?
eski saçları ile mustafa sarp'ı hatırlatıyordu,yeni imajı çok iyi olmuştur.
835
erkekte uzun saçı sevmem * ama engin'e uzun saç yakışıyordu. luis garcia diye takılıyorduk, parçalı formayla özdeşleşmişti. şimdi kestirince gençlerbirlikli engin olmuş. çizik filan attırınca da heoten el yasa'ya benzemiş. bu haline alışmam bir hayli uzun sürer engin. trabzon maçına kaynak yaptırıp öyle çık :(
836
pasi yerini bulsun ya da bulmasin, o topu ayaginda bin saat tutuyor ya, benim icimden bir parca kopuyor o anlarda.
837
bu adam bilgiğin deli. ama seviyorum ben bu adamın deliliğini. takımı için yapmayacağı şey yok. bazı yeteneklerinin olduğu da aşikar. seneye iyi bir alternatif olacağı aşikar. zira şampiyonlar liginde oynayacak takımızda engin baytar'ı banko yazmak saçmalık olur.
838
kendisinin en önemli eksiği son paslardaki yanlışıdır. topu ayağına alır, defans arkasını kollar. bu esnada topu ayağında tutmaya devam eder. biri kaçana kadar bir sağa bir sola koşar kimseye vermez topu. ya kaptırır, ya da golü attırır. ama başka bir ihtimali değerlendirmez.
oralarda top kendisine geldiğinde bekletmeden oynamaya devam etse belki kendisi asist yapmamış olacak ama gol şansımızı daha da arttıracak.
bütün bunlara rağmen gayet iyi şu ana kadar. bunları da yapmasa süper olucak.
25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında iyi oynamadı. sağ açık oynaması gerekirken emre çolakla geçici değil, kalıcı şekilde kanat değiştirdi. emre çolak engin baytar rolüne soyunarak sağ kanat ve forvet arkasında iyi işler yaptı. engin baytar ise özellikle ikinci yarı ayağına gelen 10 topun 9'unu ezmeyi başardı. yersiz top kayıpları yaparak takımın kontra toplar yemesine sebep oldu, hücum presi bozdu, takımı gereksiz yordu. bence fatih terim kendisini fazladan tuttu, ikinci yarı yiğitle başlasa daha avantajlı olabilirdi.
841
kesinlikle kanat oynamaması gereken adamdır. geldiğinden beri fatih terim'in etkisini net görüyoruz. bazı adamlar 21 yaşından sonra bile eğitilemez, engin gibileri de 40 yaşına kadar yönlendirilebilir, bunu yapan imparatorsa tabi.
not: o saçları kesmeseydi iyiydi.
842
kendisindeki sorun kesinlikle mental. yoksa çalışını da atıyor, topunu da kapıyor, pasını da veriyor. ancak o hep en zorunu denemye çalışıyor. bu sezon oynadığı maçlara bakın. genel olarak hep en zor pası vermeye çalışıyor. yani en son pası o verecek şekile getirmeye çalışıyor pozisyonu. öyle olacak ki, engin'in verdiği her top asist olacak. yani sağda boşta koşan adama vermeyip içeri dalmayı tercih ediyor. kendisine yönelik tek olumsuz eleştirim budur. tercih konusunda bariz bir sıkıntısı var.
843
topu ayağında gereksiz yere tutması ve zamanında vermediği paslar yüzünden ben de dahil olmak üzere birçok kişiyi kanser etse de çok koşup çok mücadele etmesi hatrına kızamadığım oyuncu.
vay anasını ya neler dönmüş iki günde. şu takımda ileriye top taşıyan neredeyse tek adam. bu adamın yokluğunda ya da formsuzluğunda selçuk'la melo'nun kendi işini bırakıp topla kat etmesini bekliyoruz. ya da bir duran top olsun da selçuk gol/ asist yapsın diyoruz. trabzon'a karşı pek etkili olamadı burası doğru. çok eksiği olduğu da doğru. ama şöyle de bir durum var ki o eksikliklerini kapatmış haliyle peygamberliğini ilan etse 5 milyon dindaş toplar şerefsizim. neticede eksiğiyle gediğiyle bizim oyuncumuzdur. o eksikliklerini de yavaş da olsa gidermektedir ki çok da genç sayılmaz. bizim oyuncuların çoğunun en iyi topunu 20 yaşındayken oynayıp o yaştan sonra bırak kendini geliştirmeyi daha da geri gittiğini düşünürsek onun yaşındaki bir futbolcunun kendisini hala geliştiriyor olması som derece önemli. sezon başını hatırlayın 60dan sonra bitiyordu fiziksel olarak. bunu aştı. itirazları, kendini yerlere atmaları bitirmese de azalttı. mental hatalarını da azaltırsa komple bir futbolcu olup takımımıza çok daha fazlasını katacaktır.
31 mart 2012 galatasaray orduspor maçında yaptığı asisti kendisi değil de allah göstermesin shaqiri falan devre arasında katılıp bu akşam yapsaydı hakkında kaç entry girilirdi merak ediyorum.
oysa kendisi için bugün entry sayısı bu entry sayılmazsa yalnızca 1'dir.
849
elde balta bekleyen insan ırkçısı lordlara inat sevdiğim oyuncu.
850
sabrisaray fanboylarının pek ilgi göstermediği çalışkan futbolcumuzdur. oyun içinde sorumluluk alır, mücadele eder, geberinceye kadar koşar, gol atar, asist yapar; dağlara taşlara şut atmaz, dağlara taşlara orta yapmaz, saçma sapan toplar kaptırmaz, 10 yıldır galatasaray forması giydiği halde bir gram gelişme gösteremeyen adamlara gol bile attırır; fakat yine de gereken ilgiyi görmez. çünkü fanboyların farkında olarak veya olmayarak galatasaray'dan, hatta sabrilerinden bile üstün tuttuğu egoları buna müsaade etmez.
bugün itibariyle galatasaray forması içinde stsl'de 2 gol ve 7 asistlik bir performansa sahiptir. başarılarının devamını dilerim.