• 26
    şampiyonluklarımızın her biri ayrı ayrı değerli hepsinin altında inanılmaz hikayeler, mücadeleler, fedakarlıklar barınmakta. hangi birini anlatalım ki...başlıca öne çıkanları sıralamak gerekirse;

    gol farkıyla alınan 92-93 şampiyonluğu,

    sonu 17 mayıs 2000'de parken'de kalkan uefa kupası ile muhteşem bir şekilde sonlanan 96-00 arası rüya gibi geçen 4 şampiyonluğu,

    tarihin en toplama takımlarından biriyle herkesten önce yüzbaşı olarak 3. yıldızı aldığımız 01-02 şampiyonluğu,

    16 dakikanın 16 asır gibi geçmek bilmediği 05-06 şampiyonluğu,

    son 6 haftasında kimin teknik direktör olduğu hala tartışılan (belki de teknik direktörsüz) 07-08 şampiyonluğu,

    şikeci birilerini yarışta tutmak için icat edilen play off sonucu karanlıklarda kazanılan 11-12 şampiyonluğu,

    herkese rütbesini yeniden hatırlattığımız ve 4. yıldızı apoletimize eklediğimiz 14-15 şampiyonluğu,

    ...ve son olarak sayılamayacak kadar çok olan şer cephelerine karşı 8 puan gerilerden gelerek ve işi son maça bile bırakmadan alınan 18-19 şampiyonluğu...

    ve inşallah daha niceleri...

    lakin benim altını çizmek istediğim şampiyonluk, aklımın daha yeni ermeye başladığı yıllarda, toprağı bol olsun, derwall ile 14 yıl aradan sonra makus talihimizi yenerek aldığımız 86-87 şampiyonluğu, ki sonrasında kazanılan tüm başarılarımızın gerçek temellerinin atılması anlamında en önemli şampiyonluklardan biridir benim nazarımda...
  • 29
    en çok sevindiklerim arasında seçim yapabilir miyim? çok zor.

    2006 yılında fenerbahçe'nin çok çok gerisinde bir kadromuz vardı. hakemler ful fenere çalışıyordu. elle atılan goller çıkmayan kırmızı kartlar, verilmeyen verilen penaltılar falan. ligin son haftasında ilahi adalet tecelli etmişti.

    2012 yılı. aslında çok anlamlı bir şampiyonluk olmayacaktı. ama play off saçmalığı ve işin şükrü saraçoğlu'nda fenerbahçe ile oynadığımız son maça, şampiyonluk maçına kalması bu şampiyonluğu bir anda en anlamlılarından biri haline getird.

    2015 gelenden giden 4 yiyen bir galatasaray. geçen yılın şampiyonu fenerbahçe ve 4. yıldız muhabbeti. sanırım 4. yıldızı önce biz takalım ama önümüzdeki 4 yıl şampiyon olamayalım dense kimse hayır demezdi.

    2019 forvetsiz yarım sezon, hocaya ve topçulara büyük cezalar, türlü türlü engellemeler, başakşehir'i şampiyon yapmak için ilan edilen seferberlik ve 8 puan geriden gelip şampiyon olmamız.

    şu 4 şampiyonluk arasından tercih yapmak çok zor. ancak 2008, 2013 ve 2018 şampiyonluklarına nispeten daha az sevindiğimi söyleyebilirim. çünkü yukarıda yazdığım şampiyonluklar kadar olaya anlam kazandıracak hadiseler gelişmemişti.
  • 30
    mircea lucescu önderliğinde, victorialar, perezler, fleurquinler ile gelen ve üçüncü yıldızı taktığımız 2001/2002 şampiyonluğu güzeldi.

    2005/2006 şampiyonluğu da lise dönemlerimize denk gelir. galatasaray' ın özhan canaydın ile birlikte finansal olarak çöküş yaşadığı. rakibin ise hem saha içinde hem saha dışında en güçlü dönemlerinden birinde gelen şampiyonluğumuz oldukça dramatikti. hâlâ izler ve duygulanırım.
  • 32
    en çok sevindiğim şampiyonluğu net olarak belirleyemiyorum, 2006 şampiyonluğu, 2008 şampiyonluğu, 2018 şampiyonluğu hepsine çok sevinmiştim. fakat en az sevindiğim şampiyonluk açık ara farkla 2015 şampiyonluğu oldu. yabancı sınırını daralta daralta azerbaycan ligi seviyesine düşürülmüş bir organizasyonda 1-0'a yata yata şampiyon olmuş, son derece sıradan oyunculara messi muamelesi yapmaya başlamıştık. bu şampiyonluğun bizi soktuğu sarhoşluk çok ağır sonuçlar doğuracak, önümüzdeki yılları hiç edecek diye bas bas bağırdık ama sesimizi duyuramadık. sonra da korktuğumuz aynen başımıza geldi.

    o yüzden en az sevindiğim şampiyonluk açık ara farkla 2015 şampiyonluğuydu. inşallah bir daha böyle problematik bir şampiyonluğumuz olmaz.
  • 36
    birbirinden ayırt etmesi zor, her biri altın değerinde şampiyonluklar. ama ilan ettiğimiz andaki psikolojik durumumu düşününce 2012 şampiyonluğudur. her saniyesi kalp atış hızım tavan yapmıştır hele o son birkaç dakika yerinden çıkacak sandım. uzun süredir maç kazanamadığımız yerde şampiyonluk kupası kaldırmak.nerden baksan kral hareket.
  • 37
    sanırım benim için de 2006 şampiyonluğudur. lisedeydim o zamanlar, üçüncü yıldızı taktığımız 2002 yılından beri 4 yıldır şampiyon olamıyorduk, ve o takımda eric gerets* ile saša ilić'i çok severdim. son maça, hatta son düdüğe kadar, savaşarak elle kolla değil bilekle, parayla pulla değil yürekle şampiyon olmuştuk. mondi, hasan şaş ve dahasının göz yaşları da hala dün gibi aklımda...
    https://youtu.be/IF85MEO_qdc
    https://gss.gs/EJ6.jpg
    https://gss.gs/d8P.jpg

    ama...

    2012 yılındaki şampiyonlukta galatasaray için ilk defa deplasmana gittim*, ki o şampiyonluk zaten olağanüstü bir şeydi, karanlıkta kupa kaldırdığımız ilk ve tek şampiyonluk olarak da bilinir. iki kere şampiyon! https://gss.gs/Q2L.jpg

    2013 yılındaki şampiyonluğumuzun da benim için şöyle bir anısı var. o zamanlar austin'de dil kursundaydım ve dönem nisan sonunda bitti. ben de 7 mayıs 2013 için houston - istanbul biletimi aldım. sonradan pişman oldum tabi, çünkü galatasaray ben türkiye'ye varmadan önce şampiyonluğunu ilan etmiş olacaktı, ben de şampiyonluk kutlamalarını gurbette televizyondan izlemek zorunda kalacaktım, sokağa çıkıp tur atmaya kalksam sincaplar "napıyor lan bu manyak" diyeceklerdi. türk hava yollarını aradım ve biletimi ek ücret olmadan 3 gün erkene alabileceklerini söylediler. dolayısıyla 4 mayıs'ta istanbul'a indim, sonra da direkt olarak otobüsle memlekete* geçtim. 5 mayıs 2013 galatasaray sivasspor maçı'nı babamla birlikte her zamanki yerimizde izledik ve sonrasında büyük bir kalabalıkla birlikte kordonda doya doya kutladım şampiyonluğumuzu. 2013'te de çok sevindim yani.

    e 2015'te sneijder volkan'ı bir sağdan bir soldan avladı, 4. yıldızı taktık ona da çok sevindim. * https://gss.gs/oar.jpg

    2018'de fatih hoca geri döndü, sezonun ilk devresinde fark yediğimiz rakiplerimizi eze eze yenerek şampiyon olduk, o da harika bir duyguydu. https://gss.gs/09e.jpg

    geçen sezon kötü başladık, zirvenin 8 puan gerisine düştük. hoca 8 de kapanır 18 de deyip hem bizi hem takımı şampiyonluğa inandırdı, 19.05.2019 tarihinde başakşehir'i yenik duruma düşmemize rağmen çok iyi oyunla 2-1 yenerek şampiyon olduk, yine çok ama çok sevindim. https://gss.gs/NqJ.jpg

    dolayısıyla benim için bu konuda seçim yapmak pek kolay değil açıkçası.

    ama sadece lig değil de tüm şampiyonluklardan bahsediyorsak cevap çok basit: galatasaray'ın uefa kupası şampiyonluğu

    https://youtu.be/_pcWD8XLhPI
  • 38
    hepsinde ayı gibi, deli dana gibi sevindim. görece daha rahat kazanılan şampiyonluklarda yaşanan sevinç daha az gibi geliyor ama ben böyle durumlarda hep fenerlileri ve beştaşlıları düşünüyorum. o kadar iyi biliyorum ki şampiyon olamamalarından ziyade galatasaray'ın şampiyonluğunun onları delirttiğini, çıldırttığını; sürekli onları düşünüp zevkin doruklarına çıkıyorum.

    bu çapsızlara değil şampiyonluk, kupa kazanmak; galibiyet bile yakışmıyor.

    inşallah hep biz şampiyon oluruz. oh.
  • 40
    valla hatırladığım şampiyonluklarımızın her biri ayrı ayrı efsane olduğu ve müthiş öyküler barındırdığı için hepsinde çok sevindim. zaten kupa müptelası bir galatasaraylı, hiçbir şampiyonluğa diğerinden az ya da çok sevinmez. o yüzden yazarlar başlığın usulündendir deyip hep belirli sezonları söyleseler de her sezonun bizde yarattığı sevinç ve coşku aynıdır. hepsinde de sokaklara dökülmüş, hepsinde de çılgınlar gibi eğlenmiş ve şampiyon olduğumuz her sezonu da gah istiklal ve nevizade'de, gah da sami yen'deki son maç sonrası tribünde fener'e küfrederek bitirmişizdir. *

    uzun lafın kısası, hatırladığım her şampiyonluktur efendim.
  • 41
    kadıköy şampiyonluğu.

    gündüzünde formayı giymisim sağa/sola gidiyorum deli gibi, vakit geçirmeye çalışıyorum ve maç başlasın ne olacaksa olsun artık diyorum. bir de bakıyorum, kız kardeşimin eşi arabasını yıkıyor apartman önünde. diyorum ki ; yahu akşama yer yerinden oynayacak senin derdine bak. futbolla alakası olmayan biri ' olum işsiz misin, bırak şu top islerini' diyor. ama nasıl bırakayım heyecandan ölüyorum, bir koşmaya başlasam var ya saatlerce koşacak kıvamdayim.

    vakit yaklaşıyor ve maçı izlememeye karar veriyorum. derken maç basliyor, kapı zili çalıyor ve komşum müsaitseniz acele tuzlaya gitmemiz lazım bizi bırakır misin diyor. canıma minnet. eşimde hazırlanıyor ve yola cikiyoruz. biz gebzedeyiz. goturuyoruz ve bırakıyoruz. tuzlaya gitmisken diyoruz kartal'a kayinpetere geçelim. sallana sallana yola devam ediyoruz, elimizden geldiğince yolu uzatıyoruz, havadan sudan konusuyoruz falan derken zaman baya geçmiş oluyor ve kapının önüne bırakıyoruz arabayı. artık dayanacak takatim yok, koşa koşa apartmana giriyor daireye çıkıyorum zile basıyorum aslında amacım sadece sonuç öğrenmek. futbol izlemeyen bu aile o gün pc'den korsan yayin bulup maçı da tv'ye yansitmislar. maç 0-0 fenerbahçe 10 kişi diyorlar. bende demek ki az sonra bizde 10 kişi kalacağız diyorum ve bir kaç dakika sonra ujfaluji kırmızıyı görüyor. heyecanla geçen dakikalar ve gelen şampiyonluk. kartal meydana ailemle cikis, şampiyonluk kutlayis,bağırış çağrış of ama ne muazzam geceydi.
  • 42
    hepsi güzeldir yeri ayrıdır. özellikle maç esnasında o an tribündeysem(ki olmadığımız sanırım 2012 kadıköy vardı deplasman yasağından dolayı bir de 99 da fb inönü de bjk ı yenince şampiyon olmuştuk durup dururken bir anda evde otururken -şımaraklığa gel :))

    o bitiş düdüğünün çaldığı an ve "evet şampiyonuz demek" o duyguyu sonuna kadar hissetmek, en güzel ve anlamlı "oley oley oley şampiyon cimbombom" u bağırmak, temiz havayı içine çekmek kadar güzel ve özeldir.

    ayırmam ama yeri ayrı olan illaki vardır tabi .
  • 43
    05/06 sezonudur bence.

    fenerbahçe'nin kadrosu bizimkinin çok önündeydi. sezon içerisinde fenerbahçe lehine çok hatalar yapılmıştı. bütün sezon fenerbahçe'yi takip etmiştik. son haftalara doğru kadıköy'e önde gittik ve şampiyonluk için çok önemli bir maça çıktık. fakat ağır hırpalanıp hem avantajımızı kaybedip hem de ümitlerimizi yitiriyor gibi olmuştuk. son hafta iki takım da 80 küsür puana ulaşacaktı. fenerbahçe'nin denizli'de son dakikalarda geriye düşmesi, maça 16 dakika eklenmesi, o 16 dakikada fenerbahçe'nin beraberlik golünü atması ve appiah ve tuncay'ın direkten dönen topları.

    ben o maça yanımda fanatik fenerli arkadaşımla baktım ve hüngür hüngür ağladığını gördüm.

    ağır travma geçirdiler o sezon. ki alsalar tarihlerinde ilk defa 3 sene üst üste şampiyon olmuş olacaklardı. ki ertesi sezon da şampiyon oldukları için 4 de olacaktı. çok önemlidir bu yüzden 05/06 sezonu.

    diğer şampiyonlukların elbette özel tarafları vardır fakat 05/06 sezonundaki sevinci birdaha nerede yaşarım bilmiyorum. mustafa keçeli'nin golündeki o an. sonra 16 dakika denizli'nin gol yememesi için kendini sıkma. bu konuda en beğendiğim video eric gerets'in heyecandan her parmağıyla önündeki demir parçasının içini kazıması.
  • 44
    hatırlamasam da geçmiş yayınlardan gördüğümüz kadarıyla, büyüklerden duyduğumuz kadarıyla en anlamlısı eskişehir galibiyeti ile gelen şampiyonluktu sanırım. 14 yıllık çilenin bittiği o kutlu gün. unutulmaz maçlar serisinde derwall'in o sevincini görmek bile sanki o günleri yaşamışım gibi hissettiriyor. eğer ki tanıklık etseydim hiç düşünmeden tercihim bu sezon olurdu.

    son 30 senede ise galatasaray açısından dönüm noktası olan şampiyonluk, kadıköy deplasmanında gelmiştir. evet 2005/06 sezonu da mucizevi ve şaşkınlığın delice bir sevince dönüştüğü o gece ile unutulmayacaktır. ancak sonraki sezonlarda fenerbahçe üstünlüğü devam etmiştir. 2011/12 sezonunda ise şampiyonluğu kadıköy'de bıraksaydık çökerdik. sonuna kadar hak edilmiş bir şampiyonluğu play-off sistemi üzerinden ötelemek durumunda kalmıştık. iç sahada galibiyetle kapatılamayan fenerbahçe ve trabzon maçları ile resmen şampiyonluğu altın tepside fenerbahçe'ye sunuyorduk. son maçta bir de şampiyonluğu bıraksaydık etkileri kolay kolay geçmezdi. şampiyonlar ligi geliri, şampiyonluğun getirdiği hava, yapılan transferler ile kendimizi toparlamıştık. o nedenle kulüp tarihi açısından etkisini de düşününce hatırladıklarımın arasında en sevindirici şampiyonluk 2011/12 sezonu.
  • 46
    harry cool’un “türkiye’de futbol galatasaray’a karşı oynanan bir oyundur” sözünden yola çıkarak haksızlığa uğrayıp da şampiyonluk yaşadığımız çok seneler gördük, geçirdik. gerek 2006 gerekse kadıköy şampiyonlukları bu yüzden çok aklımızda yer etti.

    ama benim için 2018-2019 sezonunun yeri ayrı. yaş ilerlemiş ve seneler sonra tekrar kombinemi almış batı 402’ye konuşlanmışım. o dönem özel hayatımda da doluyum, işten ayrılmışım, avareyim. geriye kalan yine galatasaray olmuş. maç günleri dışında hibernate ediyorum kendimi.

    öte yandan sezona forvetsiz girmişiz, topu tankı tweeti kimin neyi varsa hocama saldırıyor. ilk yarı takımın da tadı yok, forvet yok, oyun yok.. puan kayıpları, hakem faciaları, yönetim basiretsizlikleri..

    derken devre arası oluyor, takviyeler yapılıyor, bir meczup forvete 10 milyona transfer ediliyor, bir antalya maçı 417. blok isyan ediyor, sekiz de onsekiz de kapanıyor... futbol tarihimizin gördüğü en kolpa teknik direktör, polis koruması istediği sami yen’den mosmor bir suratla ayrılıyor...

    göğsüm kabarıyor, yaz dostum! eşşek kadar adam oldum yine gözlerim doluyor.

    çok taze diye mi, o sezon çok üzerimize gelindi diye mi bilemiyorum ama bu şampiyonluğun yeri benim için apayrı oluyor.
  • 47
    yamulmuyorsam 2005-2006 sezonuydu. 10 yaşında falanım o zamanlar. yeni yeni maç muhabbetlerini öğreniyoruz ama pek umrumuzda da değil tabii. ufağız daha çocuğuz. babam eve bi gün öyle bir halde geldi ki. en son ben doğduğumda o kadar mutludur herhalde. koskoca adam kıyafetleriyle duşa girdi, suyu açtı duş başlığını kafasından aşağıya tutuyor. sırılsıklam oldu tabii, meğersem o gün cimbomumun, belki de tarihinin en önemli şampiyonluğunu kazanmış olmasıydı sebebi. nasıl bir stres boşalması yaşamışsa adam... o günden sonra galatasaray'ın, galatasaray'ı hissetmenin ne demek olduğunu çok iyi anlamıştım. benim galatasaray maceram o zaman başlıyordu, ondan önce ki sezonlar da hafızada pek yok zaten. 2005-2006 sezonu şampiyonluğunun yeri çok farklıdır bu yüzden bende.
  • 49
    benim açımdan 2017-2018 sezonu şampiyonluğudur. passolig illeti yüzünden maçlara uzun süredir gitmiyordum. o sene hayatımın psikolojik açıdan en ağır dönemlerini geçiriyordum. yeni bir mutluluk aramak için kendime verdiği sözü unutup o sezon galatasaray’ıma geri dönmüştüm. gomis izmirde penaltıyı gole çevirirken göz yaşlarıma hakim olamamıştım. o gol benim için o buhrandan çıkış anıydı resmen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın