• 326
    ağır küfür etmemenin imkansız olduğu yönetim.

    yahu sorsan para yok kardeşim, biz oyuncuların maaşını zor ödüyoruz derler ama yemez içmez euro bazında donk'a 2.5, serdar'a 4.5, eren'e 4, ahmet'e 2.5 milyon gömerler.

    ulan para yok da toplamda 13.5 milyon euro'yu hiç verim alamadığın bu adamlara nasıl bağladınız?

    harbiden çektirin gidin artık ya. bu kadar da olmaz.
  • 327
    kulübümüzün geleceği konusunda en büyük tehdittir. her ne kadar özbek'in kulübe maddi katkısı olsa da profesyonellik anlayışı çok sınırlı. şu an takımımızda savunma antrenörü bile yok. yaptıkları transferler carole ve garry rodriguez dışında hepsi başarısızlık ürünü. hemen hemen oyuncuya 2 m $ ödedikleri için ekonomik anlamda sorunlar bitecek gibi durmuyor. özellikle yeni türk evlatları göndermek geçmişteki gibi zor olacak.
  • 328
    eğer gerçekten de riva+ florya projelerinden 508 milyon tl'yi ayakbastı olarak alıp üstüne de satışlardan bir 500 küsur milyon tl daha alırsak şahsım adına kendilerinden burada özür dilerim. ancak bu özrü o paraların kulübe girişi kesinlik kazandığında dilerim.

    bugüne kadar neden bu projeyi gizli kapaklı sürdürdüklerini anlamıyorum. detaylı açıklama hiçbir dönem yapılmadı ya da ben denk gelmedim. sadece şu 508 milyon tl'den bahsedildi o kadar. bahsedilen plan program çok hoş. hatta umut verici. galatasaray'ın gelirleri yaklaşık 10 yıldır temlikli, üstelik uzun vadeli gelirler dahi temlikli. adnan polat sağolsun neredeyse 2070'e kadar temlikleyecekti gelirlerimizi. bu konuda ünal aysal'a kızamam çünkü geldiğinde adnan polat çoğu gelir kapısını kapatmıştı. aysal çok direndi ama o da ekonomik olarak sıkıştı. son senesinde de bayağı bir gelir kapısı temlik altına alınmıştı.

    dursun'un en büyük sıkıntısı çapsız ve karizmatiklikten uzak oluşudur. faruk süren veyahut ünal aysal görünümüne girse bakış açımız çok daha değişirdi. maalesef böyle. ön yargıyla başladık dolayısıyla sevemedik. 4. yıldız kutlamalarında annem dursun özbek'i görmüştü ekranda. ''bu hırsız kılıklı sünepe adam kim ya'' dedi önce güldüm sonra yeni başkanımız olduğundan bahsettim. yeni başkanımızın böyle biri olduğunu öğrendiğinde kadının bile yüzü düşmüştü.

    yani demem o ki görünüş etkili oldu bu süreçte. mesela ben size bir örnek vereyim, bu ''salı günü transfer bombaları patlayacak'' goy goyu meşhur oldu bir ara. ya da transferlerimizi kampa yetiştireceğiz deyip yetiştirememesi konuşuldu ki doğaldır. ama ben adnan polat'ın da ünal aysal'ın da bu tarz cümleler kurduğunu çok net hatırlıyorum.

    http://www.gazete5.com/...mpa-yetisecek-336237 (yetişmedi)

    dursun, şu ekonomik kalkınma programını hakkıyla uygulayabilirse tüm algıyı kırabilir. belki 20 senedir galatasaray ekonomik olarak iyi yönetilmiyor. devrime ihtiyacımız vardı. bilemiyorum bir umut belki bu projeler devrim niteliği taşır. galatasaray'ın zaten yıllık 1 milyar tl geliri var. acı olan kısım banka faizleri ve temlikli gelirlerdi. şimdi bu faizlerin ve borçların çoğu kapatılmış. temlikler kalkmış dolayısıyla artık kasamıza bu 1 milyar tl'den nakit girişi olacak.

    yılda 120-150 milyon tl sırf faizlere gidiyordu bu yükten kurtulacağız. belki diğer kulüpler bundan 5 yıl sonra 2 milyar tl borç yükü altında iflasa dayandığında biz kasamızda artı para ile refah içinde devam edeceğiz.

    galatasaray için hayırlısı ne ise o olsun. bıktık artık ekonomik sıkıntılardan, borçlardan. kurtarın şu bataklıktan koca camiayı!
  • 333
    mevcut hükümetten öğrendiklerini uygulamaktadırlar "istifa etme, ne olursa olsun bu millet bir şekilde sineye çeker"

    durum aynen bu, yöneticiler, sorumlular istifa etmeye gerek duymuyorlar, utanmaya gerek duymuyorlar çünkü sonunda bir yaptırım olmadığının, olmayacağının farkındalar...

    şuan yönetici olanlar ne diyor biliyor musunuz biz "istifa, yönetim istifa" diye bağırdıkça?

    -"eee? istifa istifa... ne istifa? etmiyorum lan? ne yapacaksın? gelip masamdan mı kaldıracaksın?"

    düşünce aynen bu...
    sadece galatasaray'da değil her yerde... türkiye'de yöneticilik kavramının bulunduğu, unvanın, masanın, menfaatin bulunduğu her ortamda bu... utanmak diye bir kavram kalmamış.

    başarısızlık, basiretsizlik, beceriksizlik cezasız ve tepkisiz kaldıkça utanmaz yöneticiler yüz buluyor ve sonu malum.
    herkes hak ettiği gibi yönetilir.

    bakın ta ne zaman yazımışız?

    (bkz: galatasaray sözlük yeni yönetimi protesto organizasyonu)
    (bkz: #1738985) - 18 haziran 2015...

    nerdeydiniz abi o zaman?
    gidecektik florya'nın önüne, başlayacaktık bağırmaya, hakkımızı aramaya... 1,5 sene olmuş... kayıp 1,5 sene...
  • 334
    kişisel olarak dursun özbek hakkında pek bişey demek istemiyorum ortada gözükmeyen konuşmayan bi başkan ama işte bu kısım önemli seçtiği yönetim (3 kişi külüp yönetiyor)tek kelime ile berbat:
    1- levent nazifoğlu: yalancı, düzenbaz, kişiliksiz, galatasaray değerlerini ayak altına alan, vasıfsız, iyi bişey olunca sahiplenen kötü olunca suçu başkaşına atan adam.

    2- mehmet özbek: ne işe yaradığı ve görev tanımı belli olmayan, sen nasıl kardeşini yönetime alırsın sözde önemli bir konuma getiriyorsun, bu kadar kolay mı ne tecrübesi var bu nasıl profesyonellik.

    profesyonellik dışına çıkılacaksa yönetime alınacak tek isim abdurrahim albayraktır.
  • 344
    jan olde riekerink'in görevine son verilmesi ve igor tudor'un göreve gelmesi ile ilgili dün ve bir önceki gün hayli yoğun mesai yapmışlardır.

    öncelikle jan olde riekerink'in gönderilmesi hususunda pazartesi akşamı yapılan toplantıda karar alındı. levent nazifoğlu dışında herkes bu kararı onadı. dünkü toplantıda ise olası isimler konuşuldu. ancak burada şöyle bir durum var. neredeyse her yönetici kendi adayını getirdi. bülent korkmaz, hasan şaş, cihat arslan ve raşit çetiner ismi net olarak zikredildi. sonrasında igor tudor, bülent korkmaz ve hasan şaş isimleri üzerinde karar kılındı. (bu arada roberto mancini arandı da açmadı vs.tipi haberler doğru değil.)

    uzun sayılabilecek bir tartışma ardından igor tudor'u taraftarın çok istediği ve yerli hoca istenmediği görüşüne varıldı. (sosyal medyanın gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıktı. yazılanlar cidden takip edilmiş.)

    isim konusunda fikir birliği olunca cenk ergün tudor'a ulaştı. igor tudor görevi seve seve kabul edeceğini ancak şartları konuşmak için ergün'ü anthony seric'e yönlendirdi. sonrasında kısa bir telefon görüşmesi ardından taraflar sözlü anlaşmaya vardı.

    bu noktadan sonra konuyu görüşmek için dursun özbek bizzat feridun tankut'u aradı. ancak çalan telefonu açılmadı. bir süre sonra da tamamen kapandı telefon. varılan son karar zaman kaybetme lüksü olmadığından hocanın bir an önce takıma kazandırılması olduğundan igor tudor florya'ya davet edildi. transfer süreci kısaca böyle. (arada eksik yazdığım olduysa affola.) haberci arkadaşlar burayı takip ettiğinden yarınki haberlerini bu doğrultuda hazırlayabilir.
  • 347
    (bkz: #2120410)

    taraftar istifanı istiyor demiş! bu sebeple jan olde riekerinkin görevine son verilmis. vay arkadas!

    puan durumuna bakiyorum, gecen haftayla ayni siralama puan farki vs.
    kayserispor'dan 4 yemis dick'imin avukatı görevinin başında. kasımpaşa'dan 4 yemiş, başakşehir teknik direktörü, abdullah avcı görevinin başında.

    takimin oynadigi futbol bundan 3 hafta onceki futbolla ayni. hatta sene başindaki futbolla da ayni. teknik direktörün reaksiyonlarında bile 1 gram degisme yok.

    takıma müdahale eden kişi, dursun aydın özbek'in öz kardeşi. yani emir kulu bir teknik direktör'e sahip. her türk kulüp başkanı'nın istedigi kivamda.

    yani su yukaridaki gerceklere bakinca,

    1. puan durumu goz onune alindiginda, kriter desek bu adam 1 hafta once neden gonderilmedi, derim.

    2.kayserispor'a yenilmis olmasi da bir kriter olamaz, zira sampiyonluk yolundaki rakipleri resmen madara olmus. e bu da kriter olamaz.

    3.takimdaki gidisata bakildiginda kotu ozelliklerin dillendirilip, bu sebeple gorevine son veriyoruz, gidisatimizda duzelme yok, dense, o da degil. o zaman derim ki, 5 hafta once ya da devre arasinda neden pozisyon alip, hocayi degistirip devre arasi kampinda en azindan daha saglam bir sablon olusturulmasina izin verilmedi takimin.

    4. her denileni yaptigi soylenen hocanin ne sucu var mesela? sunu oynat denmis, adam oynatmis. ki mactan 1 gun once webaslan'da da gordum, rodrigues oynatilacak, kesin talimat diye. o zaman ben yine derim ki, o zaman kendin defolup gitsene! suclu senmissin iste. acik acik kendi agzinla, dilinle, hareketlerinle belli ettin.

    hah! gelelim, taraftar gitmeni istiyor muhabbetine. o taraftar ben degilim. ben en azindan sene sonuna kadar kalmasini, ama simdiden gelecek sezon hocasi kim olacaksa onunla anlasip, gelecek senenin kadro planlamasinin simdiden yapilmasini istemistim. yani ben degilim o taraftar. o taraftar kimse alsin simdi bu yonetimi, bu kaosu basina calsin. gecen seneden orneklerle devam ediyoruz. 3-4 hafta kala ayhan'la, orhan'la takilirsiniz sezon sonuna kadar. igor tudor mu? tanimam etmem, insallah basarili olur. ama pek zannetmiyorum. bu mantaliteyle, bu futbolcu grubuyla, bu ulkenin genelinde vuku bulan egitimsizlik, vizyonsuzlukla biz daha boyle coooook yonetim goruruz. bize bu mustehak. daha iyi olmaktansa, hah durumun iyi, gotum rahat! boyle devam etsin hesabi.
  • 348
    galatasaray spor kulübü yönetimleri ve perde arkasında yaşananlar ile ilgili herhalde yüzlerce fikir beyan edilmiştir. bilgin gökberk bizangs diye yazar, bir inan kıraç demokles'in kılıcı gibi her şeyin üstündedir, hatasıyla sevabıyla döneminde uefa kupası kazanan faruk süren bile yaptırtmazlar, ettirtmezler diye bilinemeyen kişilerden bahseder vb. böyle örnekleyebiliriz. baba iii'teki vatikan'ın immobiliare'sine sahip olma savaşı gibi bir mücadeleye ait haber akışı hiç kesilmez.

    dursun aydın özbek yönetimini değerlendirmek için nasıl veya nereden başlamam gerektiğini düşünürken aklıma şaşırtıcı şekilde sportif konular neredeyse hiç gelmedi. sonra niye diye düşündüm, bu adamların olayı spor değil, galatasaray'ın kuruluş amaçları, saygınlığı hiç değil. o yüzdendir ki bazı renktaşlarım gibi bu kümeyi sportif konular üzerinden değerlendirmenin bu karanlık maşa tipi oluşuma meşruiyet kazandırmaya yarayacağını düşünüyorum.

    benim hep savunduğum bir görüşüm var. ülkedeki mevcut avamlık, şark kurnazı küçük esnaflık ve omurgasızlık havası, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür galatasaray camiası'na sirayet etmeye başlamıştır. bu, fikrimce, iyi ve detaylıca planlanmış bir durumdur. bu durumun temelleri, çoğumuzun göğsünde bir madalya olarak saklayacağı bir olayın , belki de birilerinin altında kaldığını, cevabını veremediğini düşündüğü tek mağlubiyetinin (bkz: 15 ocak 2011 galatasaray ajax maçı) intikamının alınması isteği ile başlamıştır. belirttiğim gibi, bu benim şahsi fikrimdir. galatasaray o zamandan beri yaptığı her hamleden zarar ettirilerek döndürülmüştür. toki arena bilmem ne diye konuşan vitamin ve protein yoksunlarına bunları anlatmaya çalışmamak lazım.

    bu yönetim de bunun son halkasıdır. riva ve florya konusunun çözümü için, galatasaray'ın varlıklarını ve manevi değerlerini eritmek ve nihai hedef olarak ülkenin batıya bakan yüzü olan mücevherini değersizleştirmek için yerleştirilmiş bir ekipmandır. bu sebepten dolayı sportif olarak yapılan eleştiriler yetersiz kalmaktadır. bu adamların ipleri bambaşka bir yerde, mevcudiyetlerini kongreden almıyorlar. bu duruma yol veren, payı olan camianın içindeki herkesin bunun hesabını vermesi lazım.

    istifaya çağıran güzel insanları, filmlerdeki kötü adamların gülüşleri ile izliyorlar. görevlerini tamamlayınca da sessizce gidecekler. galatasaray taraftarına ve kongreye düşen, tehlikenin farkında olmak ve birilerinin galatasaray'ın genlerinde bulunan değerlere düşman olmasından ötürü, yerleştirdiği bağırsak kurtlarından kurtulmaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın