• 27
    kendisine büyük haksızlık edilen koç. geçtiğimiz sezon final serisinde favori olmamasına rağmen zaten dar kadro varken kyrie irving ve kevin love'dan yoksun bir şekilde oynamak zorunda kaldı. üzerine seri içinde iman shumpert falan da sakatlandı. zaten bu oyuncuları çıkarınca cleveland kadrosu hem kalitesizleşiyor hem de iyice daralıyor. rakip de golden state. bir lebron hater olarak söyleyebilirim ki sakatlıklar olmasaydı cleveland çok büyük ihtimalle şampiyondu. üç yıldızlı dar rotasyonlu kadrodan iki yıldız eksildi. bir tane rol oyuncusu varejao sezon başında gitti. kadro yeni kuruldu uyum sorunu falan derken blatt gayet başarılıydı. ayrıca lebron'un bu avrupa'dan geldi ne anlar basketboldan triplerine maruz kaldı. takıma uzun süre kendini ispatlamaya uğraştı ki cleveland oyuncuları kafasına göre oynuyordu. kendi adıma eminim sakatlıklar olmasa(ki hatırlayın curry'i nasıl durdurmuştu. curry final serisini baya kötü oynadı aslında, hele kendi standartlarında rezalet, takımda çarklar dönmedi de igoudala takımı ateşlemeye çalışıp bir şeyleri değiştirdiği için mvp oldu hatta) şampiyondu. şu anda boşta düzgün koç yok gibi bir şey.
  • 28
    kovulmuştur çünkü lebron james, kevin love ve kyrie irving gibi 3 yıldız oyuncuya rağmen takıma oynattığı oyun bir boka benzemiyordu. doğru düzgün seti yoktu cleveland'ın. ver lebron'a oynasın, ver love'a oynasın, ver irving'e oynasın, hatta ver jr smith'e oynasın şeklindeydi resmen sistemleri. kazansalar da zerre keyif vermiyorlardı. blatt'i severim ama son dönemde biraz düştü gözümden. daha çok underrated takımların adamı gibi kendisi. yine de iyi koçtur, rusya'yla kazandığı sürpriz avrupa şampiyonluğu efsanedir orası ayrı.

    peşinen edit: adamı itin götüne sokmuş gibi olduk biraz o yüzden vicdanen rahatsız hissettim lan :( gönderilmesinde sinsi lebron'un payı da büyüktür tabi onu da es geçmeyelim.
  • 29
    bana göre büyük yıldızları idare etme kapasitesi olmayan koç. ben lebron'un tavırlarından kendisine karşı bir küçümsemeyi seziyordum şahsen.

    bu adam rusya'yla favori değilken kupa kazandı. maccabi'de yine favori değilken efsane bir euroleague şampiyonluğu var. çok daha iyi bir kadroya sahipken de efes'te rezalet ötesi bir sezonu var. demek ki bu adamın yapısında favori takımlarla başarılı olmak yok. büyük takımlarda yıldızlardan dolayı istediği oyun yapısını oturtamıyor. hele hele lebron gibi dominant bir karakterde bu iyice sorun oldu ve kaçınılmaz son gelmiş oldu.
  • 30
    cevap niteliğinde entry gibi görünecek biliyorum ama amacım kesinlikle mert insani'na cevap vermek değil. kendi düşüncesini dile getirmiş zaten. bu entryi yazma sebebim blatt konusundaki neredeyse şu anda amerika'da geneli oluşturan bu olumsuz kanı hakkında fikirlerimi söylemek. umarım sonuna kadar da okursunuz. gittikçe daha açıklayıcı oluyor çünkü.

    bence yanlış yerden bakılıyor olaya veya normal sezon maçlarını canlı olarak izlenmediğinden mi bu fikre kapılınıyor bilmiyorum. çünkü molalarda kamera gösteriyor. adam seti çiziyor. hatta inanın 5-10 saniye kala alıyor mesela tek hücum çiziyor. çoğu oyuncu ve lebron onu uygulayabilecekken zorda da kalmamasına rağmen uygulamayıp kafasına göre takılıyordu.

    şimdi bu duruma o zaman disiplin altına alsın takımı diyebilirsiniz ama almaya çalıştı zaten blatt. taktiğe uğraştığı kadar ona da uğraştı. iki senedir adam bildiğin sanki stajyermiş gibi her taktiğinin sebebini açıklamak zorunda kalıyordu. kendini ispat etmek zorunda kalıyordu. avrupa'dan geldi diye de ne anlar bu işte bu avrupa kafasına sahip nba'de böyle olmuyor işler gibi sığ düşünceyle yaklaştı birçok yorumcu da, taraftar da lebron da ona...

    ayrıca takım da lebron'a yalakalık yapıyor sürekli ve peşinden gidiyor. çünkü; ona ters gidersen işlerin ters gider(bkz: david blatt) , iyi gidersen aha da bu lue gibi avantadan lavanta(tyronn lue)... şimdi disiplin altına almaya çalışsan da olay eninde sonunda ya lebron'a siktir çekmeye geliyor ya da adamı kesip yollamaya. lebron'u kesecek veya yollayacak koç belki de dünyada yoktur. belki çok tersine gelirse popovic... belki de siktir çekti blatt(sanmıyorum) ondan oldu bunlar bilemeyiz. her neyse...

    anlatmaya çalıştığım bu bir koç değil zihniyet sorunu. lebron bunu hep yapıyor hatta lebron var diye hep oyunculara müsamaha gösteren koçlarla çalışıyor takımlar. getirebilecekleri en iyi koçu getirmiyorlar, getiremiyorlar. lebron'un kariyeri boyunca çalıştığı koçlara bakın; paul siles, idareten brandon malone, mike brown, erik spoelstra, david blatt. hepsi oyuncularla bire bir ilgilenip gerektiğinde gururlarını bir kenara bırakıp müsamaha gösteren koçlar. silas çöp, malone 15-20 maçlığına idareten durmuştu takımın başında ama o da çöp, mike brown çöp, spoelstra geldiğinde deneyimsizdi ve iyi bir koç değildi. sonrasında kendini geliştirdi ama hala çok iyi diyemeyiz. david blatt de malum... sonuç olarak bu sebeple lebron'a sahip olduğunuzda çok iyi bir koça, dolayısıyla kadronun geneline bakarsak çok iyi bir verime ulaşamazsınız. şampiyonluk yolunda rakipleriniz genel olarak hep daha iyi yönetiliyor olacak.

    lebron'un 13 yıllık kariyerine bakın; hiçbir zaman şampiyonluk mücadelesindeyken yani en üst seviyede, lebron'un en çok tartışıldığı yerde koç avantajları olmadı(tek istisna olarak oklahoma city - scott brooks var onda da aynı durum var. durant - westbrook yok, koçları kötü, tamamen bireysel oyun, takım oyunu yok, süperstar kafasına göre takılıyor). hatta hep ciddi dezavantajları oldu. ve aynı şekilde takım ruhu olarak da, takımın potansiyeline ulaşma açısından da, verimli oynama açısından da lebron'un takımları(bakın bahsederken hep lebron'un takımları diyorum, lebron'un olduğu takımlar olamıyor çünkü) hep geride oluyor. bunlar da çok çok önemli şeyler basketbolda. 13 yıllık kariyerinde sadece 2 şampiyonluğunun olmasının temel sebebi de bu. ki bu 2 şampiyonluğun biri benim en beğenmediğim başarılı takım olan oklahoma city'e, diğeri de 3-2 gerideyken tarihte istisna olacak şekilde san antonio şampiyo. olmuşken dönen maç ve benzer şeyler yaşanan son maç sayesinde.

    genel kanının aksine; aktif oyuncular içinde bence lebron hala bireysel olarak en iyi oyuncu. curry değil. curry'i çok severim lebron'u hiç sevmem. ama işte şampiyon olmak, efsane olmak, michael jordan'ı geçmek falan lebron olsanız bile kolay değil... neyse daha fazla lebron konusuna girmeyeceğim. detaylı olarak kendi başlığında açıklarım ilerde.

    sonuç olarak demem o ki sorun koç sorununun çok ötesinde zihniyet sorunu. aynı şu an galatasaray'ımızda olduğu gibi. lue blatt'ten iyi koç mu mesela? :)... lebron'un zihniyetini değiştirmesi lazım. oyun içi zihniyetini değiştirdi, meyvelerini de topladı. lebron'un oyununu 3-4 sene öncesine kadar sevmezdim. sonra çok olgunlaştı ama hala karakter eksikliğinden dolayı arada acayip saçmalayıp baltalıyor. bu süreleri çok kısalttı. baya azınlıkta kaldı. bu yaşa geldi artık bu gelişimi saha dışında da göstermesi lazım. yoksa blatt gider lue gelir lue gider başka kukla gelir, şampiyonluk şansı da ya aynı türde nispeten daha kötü(oklahoma city finali şampiyonluğu) takımın gelmesiyle ya da çok nadir görülecek olayların gerçekleşmesiyle(san antonio finali şampiyonluğu) ile şampiyon olunur. hem de kadroda acayip yıldızlar olmasına rağmen... lebron'un şanssızlığı kariyerinin başında kötü kadrolarla uzun süre oynamak zorunda kaldı. çoğu süperstar ilk sıralardan draft edildiğinden ve nba'in en kötü takımlarında başladıklarından bu durumla karşı karşıya kalırlar. lebron'un şanssızlığı ise bu kötü kadrolu takımda daha uzun süre kalması. gerçi ona da kendi tercihi denebilir... lebron'un şansı ise bir ara fetret dönemi gibi bir döneme girdi nba. 2010-2014 arası falan rezaletti. aslında 2010 öncesi de bir süre rezaletti ama en azından birkaç iyi takım vardı. lakers, boston gibi. lebron'un zihniyeti bozuk olmasaydı şimdiye bunun en az 3 katı şampiyonluğu vardı.

    gelelim blatt özeline. blatt'in koçluğunu çok beğenmem. benim basketbol anlayışıma göre fazla serbestlik verir, fazla bireysel ve atletizme dayalı olur takımları. modern basketbolun böyle olacağını yıllaaar yıllar önce tahmin edip neredeyse 10 sene öncesinden kendisini ve takımlarını hazırlayacak kadar da ileri görüşlü bir koçtur. avrupa'da pace and space oyununu üst seviyede oynatan hatta deneyen tek koçtu. bunu yaparken nba'de bile yaygın değildi bu oyun. bu yüzden de nba'de iş yapabileceği düşünüldü ki bence yapar da. çünkü nba'de çöp koçlar dolu. şu anda ligde en az 10 tane çöp koç var. kariyerinde başarıya ulaştıramadığı tek takım efes ve efes oyuncu ve koçlar için kara delik oluyor son 10 yıldır falan.

    bu oyunla lebron'u birleştirirsen şampiyon olursun. net kere net. cleveland'a bu umutlarla geldi ama başta söylediğim gibi lebron ve takım çok aykırı hareket etti. sonuç olarak blatt'in kariyeri boyunca oynattığı felsefesi olan oyunla tamamen alakasız bir oyun oynandı cleveland'da. hem de tam da bu oyun popüler olup çok verimli olmaya başladığı yıllarda...

    blatt'in elbette ki hataları vardır ama genele bakıldığında gayet de başarılıdır. hatta play off özelinde acayip başarılıdır. geçtiğimiz sezon final serisinde favori olmamasına rağmen zaten dar kadro varken kyrie irving ve kevin love'dan yoksun bir şekilde oynamak zorunda kaldı. üzerine seri içinde iman shumpert falan da sakatlandı. zaten bu oyuncuları çıkarınca cleveland kadrosu hem kalitesizleşiyor hem de iyice daralıyor. rakip de golden state. bir lebron hater olarak söyleyebilirim ki sakatlıklar olmasaydı cleveland çok büyük ihtimalle şampiyondu. üç yıldızlı dar rotasyonlu kadrodan iki yıldız eksildi. bir tane rol oyuncusu varejao sezon başında gitti. kadro yeni kuruldu uyum sorunu falan derken blatt gayet başarılıydı. kendi adıma eminim sakatlıklar olmasa(ki hatırlayın curry'i nasıl durdurmuştu. curry final serisini baya kötü oynadı aslında, hele kendi standartlarında rezalet, takımda çarklar dönmedi de igoudala takımı ateşlemeye çalışıp bir şeyleri değiştirdiği için mvp oldu hatta) şampiyondu.

    blatt'i zaten voldemort'a benzetiyordum tip olarak. inşallah bu olaylar sonrası voldemort'tan daha fena şekilde döner ve (buradan sonrası harry potter konusunda spoiler içerir) intikamını alma fırsatı bulur, perişan eder. umarım lebron da cleveland da bu yaptıkları haksızlıklarının karşılığını bulurlar da bu olay örnek olur ve bu zihniyetten arınır spor da, dolaylı olarak dünya da... çünkü bireysel yeteneklerle şampiyon olma şansları hala mevcut. uzun vadede bir şeylerin değişmesi engellenir.

    bu yazı muhtemelen sözlükte umursanmayacak ama blatt'e ciddi bir haksızlık(hem de çok büyük haksızlık) yapıldığını düşündüğümden* ve galatasaray'ımızda da benzeri görülen bu zihniyetten nefret ettiğimden/bıktığımdan içimi dökmek istedim... buraya kadar okuyan varsa da onlara teşekkürlerimi sunarım. hadi nba'i cleveland'ı lebron'u falan geçtim, galatasaray bu zihniyetten kurtulsun yeter.
  • 36
    30 milyon euro gibi bir bütçeyi kontrol edeceği söylenen koç. çok ilginç gerçekten. ferit şahenk adına boş bir yatırım olduğunu düşünüyorum. taraftarı olmadığı sürece bir yerden sonra gelemez benim fikrime göre. ayrıca o parayla kimi alabilirler, avrupa piyasası belli. nba'den iyi adamlara para harcarlarsa eyvallah, can yakarlar lakin avrupa'daki isimlere o paraları harcamaları bence israf.
  • 48
    fenerbahçe sene başında italya ligi mvp'si nunnally'i transfer etti. bogdanovic'in geçirdiği sakatlık sonrası daha fazla dakika ve sorumluluk almaya çalışan nunnally euroleague uyumsuzluğu ile beklenen katkıyı şu ana kadar sağlayamadı. öte yandan blatt israil ligi mvp'si clyburn'u alıp takıma adapte etmeyi bildi ve dünkü cska maçı sonunda takımı ayakta tutan faktör oldu . alt takımlarda iyi istatistikler yakalayan oyuncular daha üst takıma geldikleri zaman beklenen etkiyi gösteremeyebilir. bu birçok oyuncuda yaşanan bir olgudur. koç wanamaker tarafında da bu handikabı ortadan kaldırıp takıma adapte etmeyi bildi. nba'e gittikten sonra dönüşünde kötü performans gösteren furkan da yavaş yavaş pota altını domine edebilecek oyuncu profiline doğru yol almaya devam ediyor.

    sözün özü blatt gerek oyuncularıyla ilişkilerinde ve gerek de potansiyellerini ortaya çıkarmada oldukça başarılı bir koç. belki de dünkü maçta bu yıl final four'da karşılaşacak iki koç itoudis ve blatt karşı karşıya geldi. sahadan zaferle ayrılan blatt ilk raundu aldı. velhasıl kelam sağlam play-off ve maçlar basketbolseverleri bekliyor. güzel bir lig izlemeye devam ediyoruz.

    (bkz: 16 kasım 2016 darüşşafaka doğuş cska moskova basketbol maçı)
  • 50
    hani 1-2 lira fark olsa gelebilirdi. kim olsa gelir zaten. bi şirketin ne idüğü belirsiz takımı mı yoksa gerçek taraftara ve gerçek kimliğe sahip galatasaray mı? fakat işte arada ciddi bir fark var. bu şartlar altında galatasaray'a gelmek için gerçek bir basketbol romantiği olmak lazım.

    ergin hocanın miadının dolduğunu düşüenlerdenim. bazen değişikliğe gitmek iyidir. aynı şekilde 3.terim sezonuna ait topçuların da gitmesi gerektiğini düşünüyorum. güzel şeyler yaşadık. uzatmanın mantığı yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın