• 601
    bugün moğolistan'dan arkadaşım otgonbayar'la hakkında konuştuğum virüs. bazı devletlerin adeta halkıyla dalga geçtiğini ve ölen ölsün dediğini üzülerek öğrendim. inanılmaz ama "gavat demedim kavas dedim" tadında bir kelime cambazlığıyla "vaka demedim hasta dedim" diyerek aylardır bile isteye vatandaşlarından hastalığı kapmış insan sayısını gizlediklerini pişkince, utanmazca itiraf eden bir sağlık bakanları olduğunu söyledi otgonbayar. üstelik halen gerçek günlük vaka sayısını açıklamıyorlarmış.

    yüzleri kızarmıyor mu diye sordum, hayır dedi. bizde yüzü kızaran insanlar hapislerde çürüyor veya intihar ediyorlar.

    vah dedim, işiniz zor.

    bunu derken içimden neyse ki insanın değer gördüğü bir sosyal devletin vatandaşıyım diye geçirdim.

    "biz artık alıştık" dedi otgonbayar, ve bunu derken gerçekten de kanıksamış bir sesi vardı. üzüldüm arkadaşıma, benimle aynı yaşta, aklı başında, iyi yürekli bir çocuk. pandemi zamanı ücretsiz izne çıkarılmış, zaten enflasyon da çok yüksek olduğu için hayat çok pahalıymış bir de gelirsiz kalınca açlık çeker olmuş.

    "her geçen gün bir temel ihtiyaca daha lüks etiketi yapıştırıyoruz" dedi

    ve üstüne ölüme terk ediliyoruz. televizyonda her gün cengiz han'ın asyaya nasıl hükmettiğini anlatan diziler yayinlanıyor, halkımızın en az yarısı bir kez daha asya bozkırlarında suvari birliklerimizle düşmanlarımızı köleleştireceğimiz günleri hayal ediyor ve açlığını masallaşmış tarihle bastırıyor.

    neden ayaklanmıyorsunuz?

    çünkü cengiz han masallarını seven insanlar bizi hiç sevmiyorlar ve ayaklandığımız gün bizi öldürmemeleri için onların önünde duracak kimse yok.

    vah otgonbayarım dedim, sen bari dikkat et, yaşlılarını koru, maskeni tak dedim.

    ben taksam ne olacak dedi, herkes maskesiz ve uyarınca bıçaklıyorlar.

    zaten artık moğolistan'da kimsenin kimseye tahamülü kalmamış, hemen kavga çıkıyormuş. bir sokak köşesinde öldürülsen, tecavüze uğrasan suçlu ertesi gün salıveriliyormuş.

    o yüzden dedi, ben alışkınım.

    vah dostum dedim halime şükrederek.
  • 602
    --- alıntı ---

    fahrettin koca, belirti göstermeyen ama testi pozitif çıkan vakaların tabloda yer almadığını söyledi.

    --- alıntı ---

    aylarca bizi kandırmışlar. normal bir ülkede yaşıyor olsaydık, sağlık bakanı bu skandal açıklamalarından sonra istifa ederdi. neyse ki anormal bir ülkede yaşıyoruz, o yüzden problem yok, oyna devam.

    https://twitter.com/.../1310980111039164416

    akıl alır gibi değil gerçekten. fox tv bu belgeleri açıklamasaydı bu yalanı daha ne kadar sürdürecektiniz? gittiği yere kadar mı?
    aman günlük 30 bin vaka var demeyelim de insanlar tatile gitsin, zaten batık olan ekonomi iyice çökmesin, avm'lere gidilsin diye düşündünüz değil mi? zaten sizin insan sağlığını düşünmeniz şaşırtıcı olurdu.

    bakan diyor ki, ''her vaka hasta değildir, semptom göstermeyenler var.''

    hadi her şeyi geçtim, bir tane bile gazeteci şunu soramamış mı ya?
    -semptom göstermeyenleri hasta olarak saymıyorsunuz ama bu insanlar hastalığı bulaştırmıyor mu? senin asempotomik dediğin kişi ya birine bulaştırıp onu öldürüyorsa? azrail'den hayır öldürmüyor diye bunun garantisini mi aldınız?

    yazık.
  • 605
    her işletmede iki tane defter tutulur. biri vergi dairesine vermek için diğeri patrona vermek için.

    burda da uzun zamandır iki ayrı hesap tutuluyordu. biri il sağlık müdürlüklerine diğeri basına vermek için. zaten alenen bilinen bir şeydi ama resmi olarak duyurulmamıştı sadece.

    artık bütün dünya saldım çayıra mevlam kayıra moduna geçmiş durumda. yoksa ne ekonomi kalır ne düzen. dikkat edeceğiz ve bulaştığında ölmemek için dua edeceğiz. yapılacak başka bir şey yok ne yazık ki.
  • 608
    pozitif çıkmasına rağmen, belirti göstermeyen arkadaşım; bir kaç gün sonra kötüleşmeye başladı. babası ise bu süreçte önce yoğun bakıma 10 günlük sürecin sonunda ise entübe olarak geçen cuma vefat etti. belirti göstermeyen arkadaşım ise şuan zatürre sürekli öksürüyor ve nefes almakta zorlanıyor. belirti göstermeyen arkadaşım günlük vaka listesinde hiç yer almadı ve ailede şuan 4 kişi hasta ve durumları bayağı bi ciddi.
  • 611
    ciddi manada sansa yasiyoruz.

    kimsenin hakkinda bildigi birsey yok, surekli birbirlerini yalanlayan zitlikta haberlerle karsilasiyoruz.

    en basiti maske ornegi, biri tak der digeri takma, biri seni korur der, digeri virus yuvasi kendine daha cok zarari var der.

    buyuk orneklerden yola cikarsak da, rusya iyilessen de 90 gune kadar bulasabilir derken, ingiltere pozitif olsan da bulasmayabilir demeye getiriyor.

    en guzeli, babamin bir lafi vardi, sen once essegini saglam kaziga bagla, sonra allaha emanet edersin.

    siz bosvermeyin, elinizden geldigince koruyun kendinizi, onlemlerinizi alin, maskenizi takin*, elleriniz yikayin, bagisikliginizi diri tutmaya calisin, gerekliyse takviye alin.

    cunku sizi, sizden baska dusunen yok. hepimizi bu senaryoda toz tanesinden baska birsey degiliz.

    rusya ve ingiltere kaynaklari;

    https://tr.sputniknews.com/...rusu-bulastirabilir/

    https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54039797
  • 613
    aşı bulunmadığı sürece sıkıntıları surecek hastalık. ya vücut bağışıklık kazanacak her kapan grip gibi atlatacak ya da böyle kayıplar verilmeye devam edilecek. sürü bağışıklığı olayı şimdilik yalan gibi gözüküyor. virüsü zaten kontrol altına almak imkansız. yani 3 ay tüm sistemini, hizmetini durdurup vaka sayısını 10'a indirsen bile bi işe yaramaz. etkileşimle tekrar artar. tüm dünya ile bağını kesmiş kuzey kore'de bile vaka çıkıyorsa.. başka diyecek sözüm yok.
  • 614
    ne kadar doğrudur bilmiyorum ama iddialara göre, bazı doktorlar bu virüsün ilk dalgada yaşattığı ağır ve ölümcül vakıalarda azalmalara doğru evrildiğini söylüyorlarmış. haftalar ve aylar önce, sözlükte bu virüs hakkında en etkili bilgileri veren arkadaşımız ocgunsson'un da tahmini bu yöndeydi yanlış hatırlamıyorsam. virüsün giderek etkinliği kaybedip, zamana karşı normalleşeceğini ve artık insanları etkilemeyeceğini düşünüyordu.

    şahsi görüşüm aşı için pek umutlanmamak lazım. allah ömür verirse hayatımızın 1-2 yılı daha böyle geçecek gibi. şu an ki duruma hep birlikte alışacağız sanırım.
  • 615
    dün itibarıyla mücadele etmeye başladığımız virüs.

    aslında hagi'nin anlattıklarından sonra bizim yaşamakta olduğumuz süreç neredeyse hiç sıkıntı arz etmemekte. eşimin sırt ve eklem ağrıları şikayetlerine koku alma kaybı şikayeti de eklenince eşim, geçtiğimiz salı akşamı test yaptırmaya karar verdi. yapılan test sonucunun pozitif çıkmasının ardından sağlık müdürlüğü çalışanlarınca ilaç getirildi ve her hangi bir ekstra test olmaksızın evde izole edildik.

    bana ve çocuklarımıza test yapılmadı dolayısıyla vaka olarak kayıtlara geçmedik. her hangi bir ekstra semptom ya da şikayet göstermemekle birlikte 14 günlük izolasyona başlamış olduk.

    durumu bizden çok daha kötü olan hastaların yanında bizim tecrübelerimizin pek bir önemi yok sanırım. zira eklem ağrısı, koku alma kaybı ve son olarak lezzet kaybının dışında bir görüntü yok henüz. lezzet kaybı hissi enteresan ki ben de anlamakta zorlandım. eşim son olarak şöyle tanımladı : "yediğim şeyin tatlı ya da tuzlu olduğunu anlayabiliyorum fakat ne yediğimi anlayamıyorum."

    hastalıkla mücadele eden herkese şifa dilerim.
  • 616
    malesef bugün test sonucum pozitif çıktı. 4 gün öncesinde sırt ve kol ağrısı yaşıyordum hastaneye gittiğim de boğazım da iltihap oluştuğunu telaşlanacak bir şey olmadığını söyleyip antibiyotik verip gönderdiler. dün itibari ile tat ve koku kaybı yaşadığımdan test yaptırdım ve sonucu pozitif çıktı. ilk iki gün haricinde herhangi ağrı sızı ateş durumu oluşmadı. şu an sadece tat ve koku sıkıntısı yaşıyorum. bu illet ile uğraşan herkese acil şifalar diler dualarınızı beklerim.

    herkese sağlıklı, huzurlu günler diler tavsiye edeceğiniz bir şey olursa mutlu olurum.
  • 617
    --- alıntı ---

    ukrayna milli takımının 45 yaşındaki yardımcı antrenörü oleksandr shovkovskiy, takımın iki kalecisinin de koronavirüse yakalanması üzerine fransa maçı kadrosuna dahil edildi.

    --- alıntı ---

    acil durum planlamasında bunu daha önce düşünen takım oldu mu bilmiyorum ama aynı mevkide oynayan oyunculara aynı odaları, yemek yerken aynı masaları vs kullandırtmamak gibi tedbirler de alınması gerekiyor sanırım.
  • 618
    negatif çıkmakla beraber işleyişle ilgili gözüme çarpan birkaç saçmalığı yazayım da hazırlıklı olun. geçtiğimiz pazartesi günü halsizlik şikayetim vardı. aslında başta çok takmadım. önceki gece 1 şişe şarap içtim geç yattım sabah işe erken gidiyorum falan dedim ondandır. ama hanım da keyifsiz olunca dedim ben de yatayım. işi salladım yattım aşağı. zaman ilerledikçe ateşim çıktı, üşüme hasıl oldu, belirli eklem ağrıları falan derken kıllandım ama konduramıyorum da tabi. bir gözüm de aslanda ona bakıorum onda bişey yok çokta umursamıyorum yine. ama iş öyle bir noktaya geldi ki kendimi 38 civarı ateşle battaniyenin altında dönerken buldum. ailemizin sağlık danışmanı kız kardeşimle de konuşuyorum ara ara o da git test yaptır diyor ama yani cidden ateşim çıktı diye doktor aramak bana saçma geliyor. neyse sonunda aradım artık bu 184ü dedim böyle böyle tamam biz size ambulans yollayalım dediler. eyvallah dedim peşinden 3-4 kere daha aradılar hepsi aynı soruları soruyor vs. olabilir kimseye de çıkışacak halimiz yok millet canla başla çalışıyor bu illet için zaten. geldiler eve ateşimi ölçtüler hadi götürelim sizi dediler asıl saçmalıklar burda başladı bence.
    eve geldi 3 kişi, bindirdiler kağıthaneden beni sarıyer etfale götürdüler. bilmeyenler için taksiyle 50 - 60 liralık mesafe. indirdiler hastabakıcıya verdiler 2 tane hasta bakıcı, götürdüler içeri bir yatağa yatırdılar o da belli kullanılmış, ambulans desen içinde böcek geziyor. yattım bekledim çok geçmeden doktor geldi ağız ve burundan sürüntü örneklerini aldı gidebilirsin dedi sonuçlar 24-36 saate çıkar. ben de bekliyorum ki film vs çekecekler. yok bıraktılar beni çıktım. gittim bir taksiye bindim eve geldim. şimdi ben düşünüyorum bu 3 kuruşluk testi yapacaksın madem beni neden ambulansla alıp hastaneye götürüyorsun. hem eve gelen 3 kişiyle hem 2 hastabakıcıyla hem doktorla hem de dönüşte taksiciyle beni temas ettiriyorsun. sonuçta ben pozitifsem bu insanların da günahına girecez durduk yere. ayrıca hadi benim imkanım el verdi taksiye attım kendimi geldim. olmasa da 3 vesaitle gelsem bu kadar toplu taşımada yine insanların vebali kalacak üstümüzde. tersini düşününce ben negatif çıktım ama o ambulanstan ya da o hastaneden bu virüsü kapmışsam bunun vebalini kim ödeyecek. yani demem o ki bu kadar saçma bir sistem olamaz. 1 kişi ile gelip benim testimi yapıp gitseler bütün bu olasılık ve üstüne o ambulansın yaktığı mazot bile israf olmayacak ama sistem böyle diyip devam ediyorlar. gerçekten bu ülkede hiç kimse mantık kullanmıyor ben artık buna emin oldum. sizi de eğer ambulans almaya gelecekse uzun giyinin maske gözlük takın ki kendinizi korumaya devam edin ve gideceğiniz yeri öğrenip bir dönüş rotası belirleyin kafanızda. inşallah kimsenin ihtiyacı olmaz tabi.
  • 619
    bu illet ile ilgili yöneticimin başrolde olduğu bir olay yaşadım.

    yöneticim 37-38 yaşlarında bekar bir kadın. anne ve babası ve 3 kız kardeşi aynı evde yaşıyorlar.
    bir pazartesi sıradan bir iş gününde, her zaman geldiği saat olan 9 da işe geldi ve aynı odada çalışmamızdan kaynaklı odaya girerken ''çocuklar maskelerinizi takın'' diyerek normalde hiç kullanmadığı bir cümle kurup masasına oturduğu gibi kulaklığını takıp telefonla takılmaya başladı. 1-2 saat sonra bütün ailesine virüsün bulaştığını ama kendisinin negatif çıktığını söyledi. bunun çok saçma olduğunu belirttiğimizde '' ama bizim ev büyük'' diye hayatımda duyduğum en saçma cevaplardan birini aldım. insan kaynakları ile bu konu hakkında görüştüğümüzde iki hafta uzaklaştırma aldı ve uzaklaştırmanın ilk günlerinde testinin pozitife döndüğünün ve babasını kaybettiği haberini aldık.
    yöneticim ve yöneticim gibi insanlar olduğu müddetçe bu virüsün yayılmama ihtimali maalesef bulunmuyor. şu zamana kadar bu hastalığı atlatan ve bundan sonra bu virüsle uğraşacak herkese şimdiden geçmiş olsun diyorum.
  • 621
    malesef canım annemi gelip bulmuş ve akciğerlerine yerleşmiş olan virüs. dün akşam hastaneye yatırıldı ve ayrı şehirlerde yaşadığımız için yanında olamadım. orada olsam da pek bir şey değişmeyecekti gerçi. 2 çocuğu olan kazık kadar olan ben gece uyuyamadım.
    allah hepimizi korusun. allah annemi korusun. kurtulduğunu yazmayı da nasip etsin. dua be sözlük
  • 623
    salgının türkiyedeki 8. ayında üçüncü kez yazdığım hastalık. bu kez oldukça kısa tutacağım.

    *istanbullular, tabiri caizse tuttunuz. kendim de istanbulda ikamet eden biri olarak söylüyorum, salgının bir şekilde aşıdır, ilaçtır bitinceye kadar hastalıkla karşılaşmamanız, bakın hastalanmamanız demiyorum çok zor.
    *23 ekim gecesi şehrin bıçaklanmalarıyla ünlü bir semtindeki acil doktoru arkadaşımdan aldığım bire bir bilgi:" sabaha kadar bizim hastanede 2000 test yapıldı, 1200'ü pozitif çıktı. en son kendi testim de pozitif çıktı, nöbeti bitirdim eve gidip yatacağım"
    *hükümetin salgını sahada değil hastanede çözme çabası hepimizi hastalanmaya açık hale getirdi. o yüzden artık hastalanmadığımız her gün bir süpriz, bir lütuf. bunu böyle bilin, böyle yaşayın. kronik hastası veya yaşlısı olanlar azami dikkat etsin diyeceğim de neye dikkat edilecek o bile muamma.

    buraya kadar kötü haberler. bundan sonra biraz da iyileri anlatalım.
    *geçtiğimiz ayın başında 70 yaşındaki babam covid oldu. gece ateşlenmiş, sabah annemin mesajıyla uyandım. öğlen hastaneye götürdüklerinde saturasyonu %90 ve kan tablosu ile bt'si covidle uyumlu geldi. bende şafak attı tabii, 8 saatte saturasyonu düşmüşse sağ çıkması mümkün değil dedim. yalnız artık köy çocuğu mudur nedendir bilinmez, akşamına ateşi düştü. kalan 14 günü benim ricamla yatırıldığı ankara şehir hastanesinin yemeklerini överek geçirdi. bütün pcr testleri negatif çıktı. aynı arabada uzun yol yaptığı, aynı termostan su içtiği, aynı yatakta yattığı kimseye bulaştırmadı. bir de bana kızdı "senin yüzünden 14 gün hastanede kaldım ben corona değilim olsam bilmez miyim" diye.

    *son zamanlarda netleştirdiğim görüşümün teyidi için de yazıyorum bunları. pcr negatifse bulaş zor. semptomsuzsa (super bulaştırıcı veya çocuk olmadığı sürece) bulaş zayıf. bunlar salgın kontrolü için iyi haberler.

    *demek ki ne yapıyoruz? griptir, yok soğuk aldım, yok midemi üşüttüm filan demiyoruz. semptom varsa izolasyon ve tetkik. semptomu olanla sıfır temas. isterse babanızın oğlu olsun.

    yine de tüm bunlara rağmen, ben dahil istanbul'da sokağa çıkan çoğu kişi bu virüsü kapacak. akıl hastanesinde çalıştığım zamanlarda bazı hastaların ultra delirmeleri olurdu, yani yok artık denilecek klinik tablolar olurdu "allah insana hastalığın da hayırlısını versin" derdik.

    allah hepimize en hayırlısını versin. ki şahsen ateistim, öyle düşünün.
  • 624
    geçtiğimiz cumartesi annemin, pazar da babanın testi pozitif çıkan hastalık. babam iki aydır allerji veys sinüzit akıntısı kaynaklı öksürük ile uğraşıyordu zaten. her ay düzenli gidiyordu doktora. annemin testi pozitif çıkınca ona da yaptılar tabii. annem muhtemelen işyerinden aldı ama çok şükür onda bir iki günlük öksürük dışında birşey yoktu o da geçti. öksürük de muhtemelen covid19 kaynaklı değil soğuk kaynaklı idi. babamın cuma günü öksürüğü arttı öğleden sonra bursa sehir hastanesine goturduler. ogleden sonra 4 gibi gittiği hastanede tomografisi gece çekilebildi. sonuç ne bilmiyoruz. ama servise aldılar, serum veriyorlar. dün ateşi yükselmiş ilk defa ama bugün geçmiş. tat, doku kaybı yok. ilginç bir şekilde ne kendisi ne de bizim tomografi sonucundan haberimiz yok. doktor yarin gelecekmiş. kimde ne etki yaratacağı belli olmuyor. büyükbabam 92 yaşındaydı, ağustos 12'de ameliyat oldu, bacağına platin takıldı. cıktı 1 ay sonra covid19 oldu 10 gün hastanede yattı, o da geçince 2 gün sonra kalp kirişinden vefat etti. annemin babası ise ağustos 'ta covid19 oldu, hastanede 15 gün kaldı çıktı. buyukbabamdsn iki hafta sonra vefat etti. hastaneye girince, alınan ilaçlardan mıdır nedir yaş ilerledikçe bünyeyi de yoruyor sanirim. ben uzun süredir evden çalışıyorum. çıktığımda da her şeye dikkat ediyorum. ama kimi nerde, nasıl bulacağı da belli olmuyor. bankalar genel müdürlüklere gelen kişi sayılarını düşürüyorlar. herkes kendine dikkat etsin... çünkü kötü olan, şu an ne annemin yanina, ne babamın yanına gidebiliyorum. böyle bir illet...
  • 625
    ilk günden beri dikkat etmemize rağmen 1 haftadır hayatımızı alt üst eden hastalık. tüm uyarılara dikkat ettik, çocuklarımızı ve büyüklerimizi de sakındık. lakin geldi beni ve eşimi de buldu...

    16 ekim akşamı 2 saatliğine misafir olan arkadaşlarımız, 2 gün sonra pozitif çıktıklarını söylediler. 21 i akşamı ne yazık ki benim de testim pozitif çıktı.
    illa hafızama kazınacak ya, test sonucu telefonuma geldiğinde 8 yaşındaki oğlumla 8-0 lık ankaragücü maçının özetini youtube dan izliyorduk. o tarihte ilk okul 5 teydim falan diye anlatıyordum. pozitifi gördü ve odasına gitti, yattı. yarım saat sonra falan camı kapalı mı diye kontrol etmek üzere odasına girdiğimde ağlıyordu. sana bir şey olmasını istemiyorum dedi. içim titredi be sözlük. ya bana ne olabilir, daha ne şampiyonluklar göreceğiz oğlum falan diyerek sakinleştirip yatırdım.

    sonra eşime test yapıldı o da pozitif çıktı ama isim karışıklığı oldu (: 3 yaşındaki kızımın adını yazmışlar. il sağlıktan aradılar ilaç gönderemiyoruz, devlet hastanesine gidin tekrar test yaptırın dediler. eşim pozitif nasıl dışarı çıkarayım falan diye söyleyince akıllandılar da lütfedip eve gelip yine test yaptılar. nihayet eşim de ilaç tedavisine başladı.

    tat ve koku yok, kas ve eklem ağrısı bir de ateş var yükselip alçalan. eşim nispeten benden daha iyi durumda. umarım en kısa zamanda atlatırız.

    bir sürü aksilik yaşadığımız şu sürecin bir an önce bitmesini ve aşı/ilaç bulunduğuna dair o güzel haberin en kısa zamanda gelmesini diliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın