resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:67
Uyruk:İtalya
  • 1051
    25 yaşındayım, kendimi bildim bileli galatasaray ile yaşarım, daha kötü bir teknik direktör performansına rastlamadım, varsa hatırlatın lütfen. her maçtan önce umutlanıyorum bir şekilde, arsenal maçı öncesi de, italyan adam, en azından şu maç çıkar savunma yaparız bir şekilde dedim, sonuç yine hayal kırıklığı.

    futbolda sabır kavramı yanlış algılanıyor ülkemizde, istikrar güzel bir şey ve ülkemizde uygulanmıyor olabilir doğru, ama bizim için geçerli değil bu. en son kimi yolladık 3 maç kötü sonuç aldık diye, yapmayın etmeyin. sabırsızlık yüzünden hoca sildiğimiz, oyuncu sildiğimiz olmadı. rijkaard, skibbe gibi hocalar yeterli desteği ve sabrı gördüler, hiçbir ilerleme olmayınca da sonuç kaçınılmazdı. son dönemde terim de, mancini de saha içi sonuçları yüzünden ayrılmadı zaten. hep örnek verilen united-alex ferguson örneğindeki united dahi, moyes'e daha fazla dayanamadan yolladı. sabır göstermek için, o süreçte bir şeyler vaadetmek lazım, prandelli'nin vaadettiği şey sıfıra yakın şu kadar zamanda. hala daha, zamana ihtiyacımız var, yeni takımız diye bahaneler üretiliyor, çıldırıyorum. sanki trabzon gibi 20 tane oyuncu aldık takıma, sanki geçen yıllardaki taktik anlayıştan çok farklı şeyler deniyoruz, ulan belli bir sistemde dahi ısrar etmiyoruz ki, neyin oturmasını bekleyeceğiz? yeni oyuncular gelmişmiş, 2 ya da 3 yeni transferle çıkıyoruz sahaya maksimum, dünya üzerindeki her futbol takımı da her sezon bu kadar oyuncu değiştiriyor zaten, gayet doğal bir olay yani bu oyuncuları monte etmek.

    teknik direktörlük, eldeki kadrodan maksimum verimi alabilme işidir, saha içine ne kadar etki ettiği tartışılır, zira adam boş kaleye kaçırıp puan kaybettirince, anlamı kalmıyor sisteminin de, antrenman şeklinin de. ama son yıllarda klopp, guardiola , mourinho ve simeone ile birlikte bir teknik direktörün takım için önemi çok arttı. çok kişi sövse de, fatih terim bunu bizim için yapan insandı. iyi futbol iyi oyuncularla oynanır, kabul ediyorum, yani mevcut türkiye şartları ve ortamında, arsenal gibi futbol oynamanı kimse bekleyemez senden, fakat iyi sonuç almak için iyi futbolcuya ihtiyaç yoktur. bate borisov bilbao'yu yenerken, basel liverpool'u yenerken, ludogorets gibi bir takım taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanırken, bizim her şeye rağmen fark yaratmamız gerekiyordu. prandelli halen daha nereye geldiğinin farkında değil sanıyorum, biz ondan önce de çıktık böyle maçlara çokça, old traffordan, anfield'den yine mağlup ama başımız yukarda ayrılmıştık, saygısını kazanmıştık rakiplerin de. prandelli bunu dahi sağlayamıyor, ben bir ışık görünmeyen bu adama sabretmenin hiç bir yarar getirmeyeceği görüşündeyim. böyle bir pasif başlangıçtan sonra işlerin iyiye gideceğine de asla inanmıyorum. neticede karakteristik yapımız da belli, havaya girmemiz gerekiyor, havaya sokulmamız gerekiyor.

    bu yıl başarısızlık şansımız yok, bu arena'da ayakta kalabilmemiz için, maddi olarak, şampiyon olup şampiyonlar ligi gelirlerinden mahrum kalmamamız hayati önem taşıyor. riske edilecek bir yıl değil yani, futbol piyasasının koşulları ortada, senin tekrar 1-2 yıl toparlanma sürecine girmen demek, farkın iyice açılması demek. hali hazırda fark ortada zaten, galatasaray ve arsenal arasındaki kalite farkı, türk futboluyla avrupa futbolu arasındaki kalite farkı, galatasaray ile herhangi bir anadolu takımı arasındakinden çok çok fazla.
  • 1052
    olacak çocuk bokundan belli olur denir ya, hah işte, başarılı olacak teknik adam da daha ilk antrenmanlarından ve oynattığı ilk birkaç maçtan belli olur. sabretme konusunda derwall’i örnek gösterenler oluyor. o devirleri hatırlayanlar çok iyi bilirler ki, derwall daha gelir gelmez galatasaray futbol takımında yapacağı devrimin sinyallerini veriyordu.

    örnek mi? mesela o yıllarda türk futbolunda sistemli bir biçimde sağ ve sol beklerle ileri geri giderek atak yapma olayı neredeyse yoktu. o zamanlar gençlerbirliği’nden transfer ettiğimiz ismail demiriz’in nasıl bindiren ve ortalarıyla goller attıran ve defansta da adam geçirmeyen bir sağ beke dönüştüğünü, orta sahada ön libero kavramı bile bilinmezken ve orta sahada her takımda iki tane koşmayan teknik oyun kurucu oynatılırken, edirnespordan transfer edilen, tekniği zayıf ama atom karınca gibi çalışarak sahada ayak basmadık yer bırakmayan muhammet altıntaş’ın defansif orta saha olarak oynatılmaya başladığını, defanslarda ise hep kasap futbolcular oynarken erhan önal gibi teknik bir libero ile oyunun defanstan kurdurulmaya başladığını kısaca büyük derwall’in galatasaray’da devrim yapmasının yanında türkiye’ye futbolu öğrettiğini eskiler gayet iyi hatırlarlar. mustafa denizli de derwall’den öğrendiklerini gayet iyi uygulayarak o takıma şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynatmıştı.

    başka bir almandan örnek verecek olursak; feldkamp ilk geldiğinde takımda adam gibi bir defansif orta saha oyuncusu yoktu. feldkamp ne yaptı? tuttu bizim stoper bülent korkmaz’ı bir süre orta sahada top kesici olarak görevlendirdi. daha sonra da bülent korkmaz’ın kardeşi kazma mert korkmaz’ı abisinin yerine koydu ve takım çatır çatır top oynayarak şampiyon oldu. burada anlatmak istediğim, büyük teknik direktör, bir şeyleri yoktan var edendir, elindeki sıradan malzemeyle bile lezzetli helva yapabilendir. oysa prandelli insan olarak iyi biri de olsa, elindeki gayet iyi olan malzemeyi kullanmaktan aciz bir teknik direktördür. kısaca profesyonellikte duygusallığa yer yoktur galatasaray’ın başarısı için hatadan bir an önce dönülerek prandelli gönderilmelidir ve ne yapıp edip sistem uzmanı olan alman teknik adamlara yönelinmelidir.
  • 1055
    prandelli den önce eleştirilen teknik adamlarımızın ortak bir özelliği ve aslında biraz da haklı bahaneleri vardı.
    içten içe biliyorduk ki rijkaardın elindeki kadro çok vasıfsız bir kadro idi. mancininin elindeki kadro ise yabancı sınırlamasına uygun olmayan kadro mühendisliği tam yapılmamış bir kadro idi.
    fakat prandelli nin elindeki kadro bence türkiye liginin çok üstünde bir kadro. forvet eksikliği göze çarpıyor fakat her takımın kendince eksiği var zaten o kadar da olsun. bugün teknik direktörümüzün burun kıvırıp oynatmadığı her futbolcu rakiplerimizde rahatlıkla ilk 11 de kendilerine yer bulabilecek kalitede futbolcular.
    bu topyekün formsuzlukta en ciddi hata sorun maalesef teknik direktörümüzde.bunu kabul etmemiz gerekir.
    galatasarayın yakın gelecekte bu kadrosundan daha iyi bir kadro kurabileceğini hiç sanmıyorum. eğer en iyi kadromuza oynatabildiğimiz futbol bu ise ortada çok çok ciddi bir sorunumuz var demektir maalesef.
  • 1056
    harry kewell'ın stoper oynamasının bile mantıklı bir açıklaması vardı. biraz da mecburi bir durumdu ama sneijder'in ön libero oynamasının tek bir mantıklıyı geçtim açıklaması yok. takımda zaten 2-3 tane kafası çalışan zeki adam var ve bunların en zekisini en geride oynatıyor. üstüne üstlük ondan sonra topu en iyi kullanan adam olan selçuk'un kadroda olmadığı bir maçta. sonra burak kötü oluyor, pandev kötü oluyor. bu iki adam arsenal savunması arasında oyunu ileriye yıkacak ve gol atacak. bu iki adamı da telles ve veysel destekleyecek.
  • 1057
    oturup adam gibi arsenal'in dortmund ve beşiktaş maçlarını izlediğinden bile şüphe duyduğum ne yapmaya çalıştığı belli olmayan teknik direktör. bu galatasaray futbol takımı arsenal'den dört yiyecek takım değil..... bu hocanın sahip çıkılacak hiç bir yanı yok. yenilirsin tamam ama bir ümit yok. kadro ve oyuncu tercihleri, bir maç önce kadroya almadığı oyuncuyu ilk 11 de başlatması... mantık dışı başka bir izahı yok..
  • 1059
    dünkü maçin kizginligi var hala. kizginliktan ziyade hayal kirikligi. galatasaray bu kadar aciz bir duruma dü$emez. ne lig de, ne avrupada. lakin, geçen sene de evimizde real den 6 tane yemi$ ve toparlanmi$tik.

    $imdi en önemli soru $u:
    3-5-2 de israr edecek mi? bu bir.
    2. melo yu hala orada kullanmaya devam edecek mi?

    i$ine kari$mak istemem ama, melo gibi direnci yüksel bir adama orta saha da ihtiyacagimiz var.

    bir sistem oturtmak istiyor. tamam güzel. ama olcan, selçuk ve bruma'nin neden oynatmadigini açiklamasini bekliyoruz.

    3-5-2 de diretecek gibi gözüküyor. diretsin ama umarim bunun meyvelerini almaya ba$lariz..
  • 1060
    euro 2012'de italya milli futbol takımına başarılı bir 3-5-2 varyasyonu oynatan karizmatik bir teknik direktör vardı. kendisini hayranlıkla izlerdim ve ilginçtir ki ancak o zamanlarda bu beyefendinin varlığından bu derece haberim olmuştu. arkaya yatık saçları olan, şık giyimli ve muntazam tıraşlı bir teknik adamdı. daha önce adını pek duymadığım maggio, giaccherini ve balzaretti (daha sonra de sciglio da eklendi) gibi kenar oyuncularıyla müthiş işler yapmış, turnuvada finale kadar yürümüştü. kupayı alamasa da o mütevazi kadroyla iyi işler başararak iz bırakmıştı.

    iki sene sonra o karizmatik italyanın başımıza gelip de takımın içine edeceği vallahi billahi aklımın ucundan bile geçmezdi. üstüne bir de çiğ köfte yedi, sakal bıraktı, oruç tuttu falan... hayatın dinamizmine bakıp da hayret etmemek elde değil.

    kendisinin soyadını "pı-ran-del-li" diye hecelediğim an bile daha dün gibi aklımda. zaman çabuk geçiyor.
  • 1062
    ya şurada italya sıradan bir teknik adamla dünya kupasını alırdı yazık olmuş pirloya diyeninide gördüm ya harbiden bir şey demiyorum. herif zaten ölüm grubuna düştü ve grupta kosta rika sürprizi vardı. hem almanya varken sen ne kupası alıyorsun italya ile hayırdır ?

    ilk başta oyunu okuyamamakla suçlanmıştı. şimdi herkes yaptığı değişikliklerin oyuna olumlu yönde etki ettiğini söylüyor. onda anlaşabildik çok şükür.

    evet eleştirilmeli hele hele dünkü arsenal maçından * sonra ama şöyşe aptallıklar yapmayın. ve türk futbolunun hatalarını bu adama yüklemeninde mantıklı hiç bir tarafı yok.
  • 1064
    şu adamı savunmak için bir kişi daha derwall örneğini verirse veya fatih terim'in ilk dönemi örneğini verirse ağır küfür edeceğim. bu lafları söyleyen ya çocuk, ya da yabancı hayranı. derwall istifaya davet edildiğinde, galatasaray son 4 hafta kala rizespor'a kaybetmişti. millet 14 yıl aradan sonra tam heveslenmişken şampiyonluk gitti diye kahrolmuştu. istifaya davet edilme sebebi buydu, prandelli gibi sezon başından sıvamamıştı. takımın oynadığı futbol sezon başından beri ümit veriyordu.

    terim'in ilk döneminde ise yine aynı şekilde, hücuma dayalı futbol ile galatasaray sürekli pres yapan, şut atan, pozisyon arayan ve koşan bir takım görüntüsündeydi. fenerbahçe'den 4 yediğimiz için istifa sesleri yükselmişti. bu adam ise resmen patır patır dökülüyor. iyi oynayan oyuncuları gömüp, vasat ve vasat altı performans gösterenlerde ısrarcı oluyor. takımın anatomisine ters sistemlerle oyuna başlıyor, oyuncuları farklı mevkilerde oynatıyor. göz göre göre takımı paramparça ediyor.

    sabır lazım bize evet, ama sizin gibilere tahammül etmek için sabır lazım. mustafa denizli gelip, takımı şu şekile soksaydı merak ediyorum acaba böyle "hocaya sahip çıkalım sabır" falan diyebilecek miydiniz?
  • 1065
    tuzugunun birinci maddesi "türk olmayan takimlari yenmek" olan galatasaray için "önceliğimiz lig" aciklamasini yaparak, calistigi kulubu ve o kulubun geleneklerini tanimadigini ortaya seren hocamiz. biz fenerbahçe'ye veya fiorentina'ya benzemeyiz hocam. bizim için oncelik avrupa'da basaridir. ligi kazanmayi isteriz elbette. 55 senenin 19'unda da kazandik zaten. bir sampiyonluk daha cok ya da az o kadar muhim degil. galatasaray takiminin amaci avrupa'da basaridir. daha bu sezon basketbol ligi final macina cikmadik biz. yerel kupalar bir yere kadar onemlidir. onemli olan uluslararasi arenadir.
  • 1066
    adeta sezon ortasinda, daha uc gun once takima gelmis gibi. ne futbolculari taniyor, ne kimin nerede oynayabilecegini biliyor. ne kenarda durmasi etki yaratiyor, ne taktiksel bilgisi ise yariyor. takima hicbir anlamda katkisi yok. gecen seneye gore su ozelligimiz gelisti diyemiyoruz. bu kadar pasif, silik bir karakter olur mu lan? sadece gecen seneki maclarimizi izlese bir yol haritasi cizebilirdi kendine. belli ki onu bile yapmamis. tiy senin sifatina. yine de yeni baskanla yardimci antrenor olarak takimda kalmali. cunku adam.
  • 1069
    belli ki arsenal karsisinda galibiyeti pek mumkun gormemis hocamiz.

    ama bilmiyor ki buralarda bir yerlerde oynanan rezil futbola ve atak yapamayan takima ragmen penalti kirmizi olunca acaba mi diyen, bir an olsun umutlanan guzel insanlar var? cunku bize umudu kesmemeyi galatasaray ogretti, hic bir zaman ne olursa olsun umudu kesmemeyi...

    haberin olsun hocam, sen de ogren...

    "galatasaray adinin oldugu her yerde umut vardir" jupp derwall
  • 1072
    3-5-2 sistemini sivasspor maçında denediğinde kalesinde 5 net gol pozisyonu görmüş olmasına rağman aynı taktiği arsenale karşı deniyorsa bence bu teknik direktörün bize katkısı olmayacaktır. ilk geldiğinde manciniden farklı olduğunu düşünmüş ve italya milli takımına oynattığı hücum futbolu ile italyan ekolünü benimsememiş bir italyan olduğunu zannetmiştim. yanılmışım. üzgünüm arkadaşlar ama prandelli başımızda durdukça biz bu seneyi kaybederiz kuşlardan birine.
    ünal başkan doğru söylemiş, bize alman yakışır diye ama yaptığı dediğini tutmadı.
  • 1073
    3-5-2'yi sivas maçında deneyip bir sürü pozisyon vermesine rağ..

    abi yeter ya. bunu hepimiz biliyoruz, defalarca yazıldı. yeni bir şey yazın artık. adam gibi bir prandelli eleştirisi okumak istiyorum. bu adam nerde yanlış yapıyor? ben tam kavrayamıyorum. kafam basmıyor. sözlüğe giriyorum. yorumları okuyayım diyorum. yok. hep aynı şeyler.
  • 1074
    galatasaray'ın maçlarını izlemek için herhangi bir sebep bırakmayan teknik adam. futbolcular zaten takım olamadı, ama kendisi de sneijder ve melo gibi alanında en iyiler arasında yer alan futbolcuların mevkilerini değiştirerek bütün seyir zevkimizi yok ediyor. oynattığı, daha doğrusu oynatmayı beceremediği 3-5-2 saçmalığı yeterince canımızı yakıyor, bir de laboratuvarda deney yapar misali oyuncuların mevkileriyle oynuyor kendisi. zaten sivas'a 8-9 tane pozisyon verip maç sonunda "doğru yoldayız" demesinden anlaşılıyordu arsenal maçındaki rezaletin gelişi. tarihi fiyaskodur kendisi benim gözümde.
  • 1075
    yapamadığı şey çok basit aslında. geçen sezon biter bitmez futbolcularımızda, yönetimimizde hep herkesin aklında bu sezon ligde şampiyon olmak vardı. bütün açıklamalar her şey 4. yıldız ile bağlantılıydı.

    aslında prandelli'nin işi çok basitti. sadece kıvılcımı ateşleyecekti. zaten bugün saydığımız kaliteli futbolcularımızın hepsi şampiyonluk ayarına ayarlanmıştı.

    yapacağı şeyde şu. geldin takıma. futbolcuları tanımıyo musun ? tamam geçenseneden 3-5 maç izle,

    selçuk inannerede nasıl daha faydalı olmuş. kendisiyle görüş. orada oynat.

    wesley sneijdergörüşmene gerek yok bilmiyosan zaten futbol konuşma.

    burak yılmaz daha önceden nasıl goller atmış ne tür oyunda eksik ne tür oyunda fazla gör oynat.

    felipe melozaten eski öğrencin galatasaray'da neler yapmış nasıl fayda sağlamış gör bak oraya koy.

    semih ve chedjou. italyansın ayarla nasıl defans yaptırıyosan.

    bekler tarık hariç diğerleri kafana göre takılsın koy oraya dursun ligde zaten yapabilcek birşey yok.

    olcan bruma, kontra mı oynuyosun ? al sana pire gibi hızlı mı hızlı teknik mi teknik. topu saklar mı saklar. 2 kanat.

    bu futbolcularla konuşup edip bunlara göre kuracaksın işte bu kadar basit *

    gelinen sonuç ne ?

    felipe melo stoper, wesley sneijder defansif orta saha, veysel'e komple sağ bek ve kanat emanet, telles'e de sol kanat ve bek emanet tamamen koridor emanet !

    böyle bir saçmalığa imza attın. macera aramakta değil, saçmalık.

    hocam basmıyor mu anlamıyorum neyi oturtmayı neyi korumayı ne yapmaya çalışıyorsun ki sen ? 4. yıldız için geldim demedin mi ? bu sene günü kurtaracaksın anladın mı ? yani galatasaray'ın ligde 90 dakikası olduğu gün, o 90 dakikayı kurtaracaksın 3 puan alacaksın. seneye ne bok yiyosan ye. arsenal'e böyle çıktın gözümde bittin. kalmanı zaten istemiyorum da.

    futbolculara denir ya basit oyna, ayağa pas yap. prandelli sende basit oyna. lig'deki maçı al uğraşma olcan'ı kadro dışı bırakmakla. adamın kazanılan 6 puana direk etkisi var neyi deniyonda bu adamı kesiyon * yemin ediyorum hatırladıkça çıldırasım geliyor. abi bak valla real'den 6 yedik burda evimizde. ilk yarım saat sanki yencez diye düşündüm, öyle oynadık sonrasında 6 yedik tamam. bu macera aramak'tı. eyvallah. lan sneijder dmc ne lan ? veysele alexis sanchez e karşı komple kanadı emanet etmek ne lan ? yok uzattıkça uzatırım hatırladıkça sinir olucam neyse sabır. gitsende kurtulsak be valla bak. iyiliğine adamlığına laf etmem. ama gerçekten olmuyor olmayacak belli inancım 0 güvenim 0
App Store'dan indirin Google Play'den alın