• 171
    galatasaray sevgisi eminim çok fazladır. iyi bir taraftar, belki de çok iyi bir taraftar ama futbolu pek bilmediği aşikar. zaten futbola dair bir şey yazdığını da bu yüzden görmezsiniz. genellikle oyuncuları ve yöneticileri hiçbir şartta yedirmezken görürüz kendisini. bu bile futbolla olmayan alakası için yeterli bir done. her taraftarın da futbolu bilmesi gerekmiyor zaten. bazen sadece desteklersin. bu da böyle bir arkadaş.
  • 224
    her ne kadar kendisinin sözlükte yer almaması gerektiğini, sözlükte yazmazsa sözlüğün kalitesinin daha da yükseleceğini bildiğimi düşünsem de fenerli kardeşlerimizin laci sözlükte yaptığı şey bir nevi "korkak tavuk ortega" denemesidir.

    bu yazar arkadaşımız burada truva olacak son kişidir.

    burayı karıştırmak isteyen fenerli arkadaşlara tavsiyem, sabahtan akşama kadar normandiya çıkarmasında ön safta kıyıya koşturan asker çılgınlığında galatasaray'ı savunan birini truva ilan etmek yerine objektif/eleştirel yorum yapan birini yalandan truva olarak tercih ediniz bir dahaki sefere. tşk.
  • 231
    ben bile truva olabilirim ama bu arkadaşın truva olması imkansız. :) adam fenerbahçe ile alakalı acayip bir kine sahip. evinin önünden geçmiş kişilerin bile olumlu haberinin yapılmasını istemiyor ve galatasaray ile alakalı her şeyi sorgusuz sualsiz destekliyor. :) böyle truva mı olur :)

    neyse, truva olmadığına emin olduğum yazar. bunun konuşulması bile abes hatta
  • 384
    ne zamandır kendisi ile ilgili bir entry girmeyi düşünüyordum. öncelikle şunu söyleyeyim; 2024 yılında en çok beğendiğim yazar olmuştu kendisi. ikinci ve üçüncü sıralarda thewallstreetmonkey ve mocuishle vardı. halbuki ofsaytladığım ve/veya ihbar ettiğim bir dolu entrysi de vardı. bana sorarsanız 3900den fazla yazar arasında en beğendiğim ilk 3 yazar arasına girmesi gerçekçi değil. tahminim o ki en beğenilen yazarlar belirlenirken kümülatif sayıya göre hesaplama yapılıyor. bence asıl bakılması gereken değer on numara/ofsayt oranı olmalı.

    neyse, konumuz bu değil aslında. belliki kendisinin birçok entrysini beğenmişim. ama bahsettiğim gibi çoğunlukla "ya şimdi bu ne alaka!?" dedittiriyordu kendisi son zamanlarda bana. hiç alakasız bir maçtan sonra, ya da hiç alakasız bir zamanda bir oyuncunun başlığına girip bizleri o oyuncunun ne kadar kötü olduğuna ikna etmeye çalışıyordu. mesela ocak ayında "safkan golcü" diye tanımladığı dzeko haziran ayında fenerbahçe'ye transfer olunca "yatmaya geldi, bitik oyuncu" yazmış. mart ayında "iyi kaleci" dediği livakovic bir anda "kova" olmuş vs.
    (bkz: edin dzeko/@carcharoth)
    (bkz: dominik livakovic/@carcharoth)

    bu bence aşırı saçma bir entry girme biçimi idi ve gerçekten çok yoruyordu söz konusu entryleri beni. şu entryde ismini vermeden kendisinin tarzından yakınmıştım geçen sene mart ayında. (bkz: legendsoul/#3875524)

    fenerbahçe nefreti, galatasaray sevgisinin önüne geçmiş durumdaydı, kendisi de bu durumdan birden fazla kez bahsetti hatta. (bkz: fenerbahçe nefreti/@carcharoth)

    bu fenerbahçelilerde * sıkça görülen bir durum, nedeni de aşağılık kompleksi. ama bir galatasaray taraftarının, hele hele bir sözlük yazarının böyle bir tavırda olması benim için anlaşılabilir bir durum değildir. biz adı geçenlerin pek çoğuyla rakip bile değiliz...

    ayrıca burası rerererarara.net *, 2000lerin ortalarında meşhur olan antifb.com değil, trollerin cirit attığı twitter hiç değil.

    yine de pilot olmasaydı ve yazmaya devam etse idi güzel olurdu. şu başlıktaki tüm entrylerine katılıyorum mesela: (bkz: dursun aydın özbek yönetimi/@carcharoth)

    keşke biraz sakin kalmayı başarabilse ve gergin ya da sinirli olduğu vakitlerde entry girmek yerine başka uğraşlara yönelmeyi becerebilseydi. gelecekte yeni bir nickle sözlüğe dönecektir büyük ihtimalle.
  • 181
    (bkz: #3787377)
    entrysinde "çok zorlama geliyor bazen bazı şeyler" yazmasına rağmen zorlama şekilde ben haklıyımcılık oynayan yazar. toplamda 11 gol yiyen iki takımda övülecek futbolcu olmadığı için "bakın siz överken ben sövüyordum. ne oldu şimdi? ben haklıyım" diyor aklınca.

    mesela bu arkadaşa göre en yakın geçmişte akılda kalanlardan ismail yüksek'in 12 ekim 2023 hırvatistan türkiye maçı performansını hiçbir galatasaraylı övmemeli. veya ilk akla gelenlerden volkan demirel'in euro 2008 performansına hiçbir galatasaraylı sevinmemeli.

    çirkin antu zihniyetinin sarı kırmızı renkli halini sözlüğe taşıyan yazarların başında geliyor benim gözümde.
  • 276
    carcharoth benim ayrılamadığım sevgilim gibi. ronaldoculuğumuz dışında neredeyse hiçbir düşüncemiz denk değil. burada kendisini çok eleştirdim. nick altında milleti parmakla göstermesinden tutun, özel mesajla bana fenalık geçirtecek şeyleri yüzüne karşı da söylemişliğim var. ben saygı unsurlarını zorlasam da o hiçbir zaman bunu zorlamadı. yine de 100 mesaj yazıyorsa 99'unu beğenmem. o da benimkileri beğenmez muhtemelen.

    kendisiyle çoğu konuda ters düşme gibi bir ortak noktamız varken bir de onu sevenler tarafından aforoz edileceksek işimiz var. aforoz edilme sebebimiz ise "galatasaray'ın hakkını savunması" sebebiyle ona karşı durmakmış :d daha makul sebeplerle aforoz edileceksek kabulüm ama lütfen tekrar düşünüp geliniz, tşk.
  • 139
    kendisiyle genellikle taban tabana zıt görüşlerde olduğum yazar. tartışsak da medeni şekilde anlaşmazlık yaşarız. ceza almasına da üzüldüm.

    ama normalde bu bir veda entrysi olacaktı gibi romantik tavırları da bırakması gerektiğini düşünüyorum. alınacağı ya da kırılacağı bir durum yok. ceza almış çekmiş bitmiş. kaldı ki gideceğim diyen adamın önünde dağ olsa durmaz. bir sabah gittiğini yani kendi kendini sessiz sedasız pilot ettiğini görürüz. ne söylediğin değil ne yaptığın önemlidir.

    yazmaya devam etsin. hepimiz galatasaraylıyız ve burada galatasaray'ı geçmişiyle, bugünüyle ve yarınlarıyla yaşamak için buradayız. darılmaca, gücenmece yok.
  • 297
    (bkz: #3989525)

    gayet de yerinde bir söylemde bulunmuştur. beğenirsiniz beğenmezsiniz bunlar hep diyorum farklı şeyler, ama yazdığı bu konuda belirttiği şey çok doğrudur.

    geçen gün devlet kanalı trt spor da ilgili takımla ilgili övgülerde bulunulmuş, diğer takımlara örnek olması gerektiği filan gibi şeyler söylenmiştir. eee hani nerde başarı ?

    bir de bunlar ile ilgili şöyle birşey var, fenerbahçe sporcu gönderdiğinde fenerbahçeli sporcular olimpiyatta oluyor; bunlardan bazı isimler dopingli çıkınca fenerbahçeli milli atlet milli sporcu ifadesi yerine sadece ne hikmetse milli ifadesi kalıyor...

    ee hani fenerbahçe sporcusuydu bunlar ? dopingli çıkınca fenerin sporcusu olmuyorlar mı ?

    gamze bulut, nevin yanıt vs. - listeyi merak eden olursa uzatabiliriz - olimpiyatlara giderken fenerbahçeli sporcular iken doping olaylarından sonra milli sporcuya evrilmişlerdir...
  • 182
    (bkz: #3790490)

    her şeyi anlıyorum da, mesela şu entry'deki muhatap kim onu anlamıyorum. yani esasında anlıyorum da, sebebini anlamıyorum. adeta bütün sözlüğü konferans salonuna toplayıp sahneden ulusa sesleniş konuşması yapar gibi sözlüğe seslenen yazar. çok direndim fakat engelle butonunu yakında ilk kez kullanacağım sanırım.

    edit: bir yazarımız sağ olsun uyardı, engelle butonunu kullandığım zaman entry'leri görmeye devam ediyormuşum. o zaman lüzumu yok tabii.
  • 218
    öncelikle, gireceğim entry’nin, kendisinin şahsıyla hiçbir alakası olmayacak. kendisinin başlığında tartışılan olgunun temeline yönelik düşüncelerimi ifade edeceğim yalnızca. konu bütünlüğü olması açısından da buraya yazıyorum.

    felsefi açıdan doğrunun tanımına dair onlarca değerli tanımı ve fikri mevcut filozofların ya da sizin, benim, tüm insanların. benim benimsediğim ekolün en kısa doğru tanımı ise şu şekilde ;

    ‘doğru diye bir şey yoktur. sadece bakış açıları vardır.'

    the life of david gale filminden.

    burada konumuz spor temelli soyut olgular olduğu için toplumsal bir doğru kabul etme zorunluluğumuz da yok üstelik. burdan bir özgürlük çıkartıyorum ben kendime. x futbolcusunu 30 gün önce övüp bugün eleştirebiliyorum örneğin. burda sırtımı öncelikle zamana dayıyorum. “zaman, tüm var olanların birbirlerinin yerini alarak zincirlendikleri sonsuz süre” tanımından yola çıkarak ben de birey olarak onun içinde yaşıyorum. bu yerini alma döngüsünde ben de sürekli kendimin başka bir versiyonun yerini alıyorum sonuçta. değişmekten utanmak bir tarafa yaşadığımın kanıtı olarak görüyorum değişmeyi. bunu yaparken, bir argüman ortaya koymayı önemsiyorum sadece. zaha’nın performansı için bir ay önce olumlu bir argümanla konuştum örneğin. dün olumsuz bir argümanla konuştum. burada olana dair değişen yok. bana dair değişen var.

    tam bu noktada insanın kendini önemseme ve bir zümreye ait olma ihtiyacı devreye giriyor. bununla ilgili bir alıntı bulamadım. ama vardır böyle bir ihtiyaç güvenin bana :(

    burayı 80 milyon okuyor yazdıklarımıza dikkat edelime götürüyor bu bizi. benim ülkede en büyük şikayetim bu işte. ben de yapıyorum bu arada zaman zaman aynısını.
    siyaset, din, sanat ve bilimum konuda susturuluyoruz, kısıtlanıyoruz sürekli. sen bizim taraftansın bizi eleştirme, görmüyor musun onlar da neler neler yapıyor? görünmeyen bir sopa var sürekli sanki. tarafını seç ve diğer tarafı eleştirmeye odaklan. en azından konu keyif temelli spor olduğunda bundan kaçarak uzaklaşmak istiyorum. bu kadar önemli değiliz hiçbirimiz. yazıp geçiyoruz işte. bırakın da argümanımız varsa saygı çerçevesinde rahat rahat konuşalım. sen bunu yaparak bilmem neye hizmet ediyorsundan burda bari kurtaralım. dibe batmış spor ortamını biz mi kurtaracağız sözlükte sözüm ona dikkatli entry girerek? eğer böyle olacaksa da ben yokum mücadelede. ben ne düşünüyorsam onu söylemeye devam edeceğim. siz de beni eleştirin. ben de sizi eleştireyim. ama lütfen yargılamayalım birbirimizi. mesela ben de zaten bu kadar sakatımız varken, genel spor ortamı aleyhizeyken zaha’dan daha iyi performans bekliyorum bir süredir. bunu göremediğim için de yedek oturması gerektiğini düşünüyorum. hatta şu an için düşüncem yolları ayırmak iyi olacak gibi geliyor. belki 6 ay sonra şu şu sebepten kaptan yapılmalı derim. evet saçma görünebilir. ama saçma görünmemek zorunda değilim zaten.

    çünkü sorumluluk mercii ben değilim. eğer karar vericiler yerinde olsaydım böyle yaklaşmazdım konuya. hayatta kendi sorumluluk alanımda da bu kadar ani kararlı ve keskin değilim. diğer bir örnek, sözlükte troller dolaşıyor ekmeklerine yağ sürmeyin. yahu banane. onu yetkili arkadaşlar düşünsün. ben yazarım. eğer bir gün bana gelip bu trollerden kurtar bizi nicktir :( derlerse o zaman tamamen rasyonel yaklaşmaya çalışırım.

    argümansız, suçlayıcı, uç düşünceler her zaman anti tezini yaratıyor. bu da sonuçsuz bir tartışma döngüsüne götürüyor bizi. yani örneğin, ben burada kerem aktürkoğlu, prime cristiano ronaldo’dan iyi futbolcudur aksini düşünen galatasaray düşmanıdır diye ısrar edersem, bir süre sonra kerem aktürkoğlu ziya erdal’dan kötü futbolcudur aksini düşünen fenerbahçelidir diyenler de çıkabilir. çünkü, tüm olgular ortalamaya yakınsamak sonunda. her olgu zıttını doğurmak zorunda. tabi, benim verdiğim dramatik bir örnek ama sosyal medya çağı bu temel üzerinden şekilleniyor zaten. şu küçük sözlüğümüzde de aynı ortamı doğurmasak güzel olmaz mı?

    buraya kadar okuduysanız şaşkınım.:(

    sonuç olarak, bırakın düşünelim, yazalım, çizelim özgürce. birbirimizi eleştirelim, arada stres atmak için biraz yükselelim birbirimize. ama negatif bir üslupla, yargılayıcı ifadelerle kısıtlamayalım birbirimizi. anlamsız misyonlar da yüklemeyelim kendimize. yanlış anlamayın öğüt ya da akıl vermiyorum sizlere. size söylerken kendime de söylüyorum bunları aslında. bazen ben de burda yazılanlara kızıp kantarın topuzunu kaçırıyorum çünkü. daha da yazmaya devam ederim ama sizdeki de bendeki de kafa sonuçta. selametle kalın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın