• 398
    kendisinin pilot olup gidişi üzerine sözlüğün en kaliteli kalemlerinden ykaraca’nın yazdığı şu entry, zamanlaması itibariyle çok manidar ve anlamlı kalıyor.

    (bkz: galatasaray taraftarı/#4127565)

    başlığı altında bulunduğumuz eski yazar, taze pilot, mevzubahis kişinin uçana dek yazdığı yaklaşık 25.000 adet entrynin tamamı gibi, incir çekirdeğini dolduramayacak şeyler yerine; tıpkı ykaraca abimizin yaptığı gibi biraz biçem, çokça da zeka ile yazılmış tek bir entryi tercih ederim. bu eski yazar hesabı, tek bir kişi tarafından, sosyal hayatı sıfırlamış bir kafanın mı; yoksa organize şekilde birden fazla kişinin mi yönettiği bir personaydı bilemiyorum. tıpkı bu yazar gibi benzer bir şeyi, çok alakasız bir zamanda ve sebepten ötürü quakerboy’da görmüştük. bir şey bildiğim yok, sadece mantığıma oturtamıyorum. bunu düşünmeme sebep olan şey, yazarlık yaptığı yaklaşık 27-28 aylık dönemde * günde ortalama 25-30 entry yazılabilecek kadar iştahlı olunması. allah aşkına, haftaiçi, haftasonu, yazın, kışın, gece, gündüz her allah’ın günü min 25 entry girebilir miydiniz, hayatınızın herhangi bir 27-28 aylık döneminde? moucishle abi de çok entry girerdi, ama adamın ismini, cismini, ne yiyip ne içtiğini herkes bilirdi. bu kardeşle kanlı canlı tanışan birisi varsa beri gelsin de bana söylesin.

    yanlış anlaşılmasın, başlıktaki yazar ile herhangi bir münasebetim, problemim yok. bu fikirlerimi belirtmek için bunlara gerek de yok. durduk yere hır gür çıkartan tipler hem galatasaray’a, hem size-bize, hem de zamanımıza yazık ediyor. alt tarafı kazanınca coşku, sevinç ve heyecanımızı; kaybedince üzüntü, keder ve kendimizce oyun değerlendirmelerimizi paylaşacağımız yerde bu adamın bomboş entrylerini ve ortalığı durduk yere gergin hale getirmesini görmek hiç hoş değildi.

    bakın, senelerdir bu sözlüğü okudum. üye olmak, kendi fikirlerimi paylaşmak şöyle bir tarafa dursun, insanların bu kadar kolay bir şeyler söyleyebileceği yerde üye olup bir iz bırakmak bile bana tehlikeli geldi. anonimliğin verdiği rahatlık ya da deşifre olmanın endişesi değil bu. fikirlerimi ve buradaki üyeliğimi kimsenin umursamayacak olması, bir başka deyişle, kendimi bu kadar önemli birisi olarak görmememden ötürüydü.

    fakat görüyorum ki, benim bu kadar titiz davranıp, hassas düşündüğüm yerde insanlar düşündüğü kadar söyleyebiliyor ve yazabiliyormuş.

    düşündüğü ile söyledikleri arasında ters orantı olmayan insanlar için çok iyi şeyler duymadım ben şimdiye kadar. ayrıca bu tespitin de ne kadar doğru olduğunu defalarca gözlemledim. tıpkı bu yazarda olduğu gibi.
  • 208
    "buradaki belirli bir kitle hayatı şahıs bazlı aşk ve nefret ekseninde okumaktan ötesini düşünmüyor/görmüyor. seviyorsan her ne olursa olsun öveceksin, göklere çıkartacaksın, yanlışlarına dahi alkış tutacaksın, hatta yanlış yaptığını dahi düşünmeyeceksin, mümkünse hiç düşünmeyeceksin, sadece her karara teslim olacaksın; eğer bunları yapmıyorsan, sevmiyorsun demektir. düşmansın demektir. galatasaray'a zarar veriyorsun demektir. yazılanların yapıcılığının, gerçekçiliğinin, faydasının hiçbir önemi yok o noktada bu insanlar için. görmüyorlar, okumuyorlar, anlamıyorlar. kilitliyorlar kendilerini mantığa. eleştirdin mi; tamam nefret ediyorsun ve galatasaraylılığa aykırı hareket ediyorsun. iç düşmansın".

    başka bir üyeye dair yazdığım yorumda bahsettiğim kitlenin sözlükteki en büyük temsilcisi. normalde bu bakış açısına "heyecan kaynaklı olgunluk, gerçekçilik eksikliği" der geçerim ve üstünde durmam. ama bu üyenin tutumu bununla sınırlı değil. bu üyenin yaklaşım tarzı tehlikeli; sözlüğün seviyesini ve saygınlığını koruyarak varlığını sürdürebilmesi açısından çok tehlikeli. konuşulan, tartışılan, değerlendirme yapılan her başlığa müdahil olup aynı gün içerisinde insanları galeyana getiren onlarca/yüzlerce entry yazmaktan keyif almakta çünkü kendisi. yorumların, değerlendirmelerin, yapıcı tartışmaların tabiri caizse içine etmekte. kendi dünyasında taraftarlığı kendisi gibi görmeyen, değerlendirmeyen kimseye karşı saygısı yok. o düşüncelere, o şekilde düşünen insanlara yaşam şansı vermiyor. istisnasız her başlıkta değerlendirmeleri, yorumları, eleştirileri susturmaya çalışıyor ki, bunu yaparken kullandığı dil son derece avam. sürekli bir insanlara bok atma sevdası, "taraftarlığı ben bilirim, siz de kim oluyorsunuz" hadsizliği. birkaç üye dışında bu şahsa dur diyen olmadığı gibi, üstüne yazdıklarının sayısının çokluğu üzerinden sözlük emektarı olduğunun da altı çizilmeye başlandı. ne emek ne emek. yazdığı entry'lerin 99%'u sözlüğün varlık sebebine aykırı; adam "düşünmeyin, yazmayın, yapılan icraatları yorumlamayın, boyun eğin, teslim olun" diyor her entry'sinde ve bunu son derece saldırgan bir dille yapıyor. bunun aksi yönünde hareket eden herkesi yaftalıyor, düşman olarak lanse ediyor, sataşıyor. galatasaraylılık dersi veriyor aklınca. bir kesim de "bravo, ne kadar çok entry girdin. ne kadar çok emek verdin" diye alkış tutuyor kendisine. ne diyeyim buna karşı bilemiyorum. ya bende bir problem var; ya da bu üyede ve bu üyeyi sevenlerde. varlığını da, sevenlerini de anlamış değilim. anlamam da mümkün değil.
  • 392
    5 senelik sözlük yazarlığım boyunca engellediğim tek yazardı, engellememe rağmen bazen entrylerini görüp sinirleniyordum.

    sözlüğü antu'ya çevirmeye çalıştığı eleştirilerine kesinlikle katılıyorum. ayrıca farklı görüşte insanları da birbirine düşürmeye çalışıyordu. alakalı alakasız her entry'de bir grup yazara laf sokma, fenerli-beşiktaşlı olmakla itham etme derdindeydi.

    sözlükten uçurulması bana göre geç alınmış ama isabetli bir karardır.
  • 331
    galatasaray’a sallıyorsunuz diyerek ortalarda dolaşan ancak 7/24 galatasaraylılara sallamaktan imtina etmeyen yazar. böyle de bir tezat oluşturmaktadır.

    takımın arkasında durmak ile biatçılık aynı şeyler değildir. bugün 3 ekim 2024 rfs galatasaray maçında kaybedilen 3 puan en başta bu ülkeye, sonra da galatasaray’a verilmiş bir zarar ve ihanettir. 3 milyon euro kadro değeri olan toplamadan hallice bir takıma karşı, 200 milyon küsür euro kadro değeri ile 0-2’den maç veriyorsun. bu nedenle milyonlarca taraftar üzüntülü uyuyor. bunda parmağı olan herkes ve her şey eleştirilir. oynadığın takım dengin olur, ya da avrupa’da sürekliliği vardır, o zaman anlaşılabilir bu beraberlik. böyle bir durum yokken, berbat bir takıma berbat biçimde puan vermişken taraftarlara sallamak aymazlıktır.

    taraftarın gazını almak senin değil, bugün bu rezalete imza atanların işi. bırak da birileri de bu ülkede başarısızlığının hesabını versin. bunda galatasaray taraftarının payı var ise ne mutlu. ancak bu biatçı duruşla, bu yazar bu camianın mentalitesine yakışmıyor. insanların taraftarlığını sorgularken, biraz da bu aynayı kendine tutup, bu camiaya yakışıyor muyum diye sormak lazım.

    galatasaray öylesine bir maç kaybetmedi. skandal kabilinden çokça maç oynandıktan sonra patladı bütün öfke. bunda taraftardan önce yönetim ve hocanın suçu var. yönetim ve hoca çıkıp hedef avrupa diyor ve grubun en uyduruk takımına şov yaptırıyorsa, bir zahmet birilerinin kulağı da ağrısın.
  • 163
    kendi sığ ve düz galatasaraylılığını, galatasaraylılığın genel-geçer tek ve değişmez tanımı olduğunu zanneden; bunu dışında farklı bakış açılarına ve tarzlara sahip, galatasaray için çok daha faydalı bir galatasaraylılık yapan insanları ortaokul (lise bile değil) düzeyinde, içi boş ve hamaset kokan bir uslupla eleştiren/saldıran; "fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz" nakaratından başka pek bir şey bilmeyen ama eleştiriyi susturma ve eleştiriye karşı saygısız tutumuyla aziz yıldırım dönemi fenerbahçe'sinin en tipik, en temel özelliğini galatasaray'a zorla empoze etmeye çalışan; üstün hizmet madalyası takılması gereken en büyük cimbomlu yazar. söylediği her şeyi mesajlaşma yoluyla çürütseniz de, inadını/hamasetini kıramazsınız. velhasıl, dediğim gibi çok büyük cimbomludur. hepimiz galatasaraylılığı o'ndan öğrenmeliyiz.

    düzenleme: entry yazmaya çalışırken yaptığı zevzek esprilerden bahsetmeden geçmek olmaz. bu kendisini çok akıllı sanan ve mizah yönü üst düzey arkadaşımızın buralarda harcanıyor olmasına kahroluyorum. 1990'ların cem yılmaz'ı kadar potansiyel barındıran birinin burada galatasaray için çırpınıyor olması sözlük açısından çok değerli olsa da, kendisi açısından çok üzücü. bu esprileri balıklardan öğreniyor olması muhtemel. bu kadar zeki, bu kadar espritüel, bu kadar saygılı, bu kadar ikonik bir üye ile aynı sözlükte yazar olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. teşekkürler ("zahahaha").
  • 210
    maalesef yaptığı yanlıştan dönmemekte ısrar ediyor.

    bugün bir yazar hakkında "uzun zamandır yazmıyor ama sözlüğe yazmak için 2 puan kaybetmemizi bekledi" şeklinde bir yazı yazmış birine. kendisine bu yüzden herhangi bir yaptırım uygulanacak mı merak ediyorum. insanları istim üstünde tutmak, yaftalamak, etiketlemek bir yere kadar tahammül edebileceğim bir şey ama burada beğenmediği yorum yapan birinin en son ne zaman mesaj yazdığına kadar bakıp niyetini okumaya çalışmak tam bir nazi askerliği.

    sözlüğün tadını da kaçırıyor, kalitesini de düşürüyor. bunun farkına varır diye umuyordum ama maalesef bunu başaramadı. ne kadar koyu galatasaraylı olduğu umrumda değil açıkçası ve galatasaray'ı ne kadar sevdiği buradaki mesaj sayısıyla da ölçülemez. burası aynı renge gönül verdiğimiz bir ortam ise bu ortamı kirletmeye, düşüncelerini dikte ettirmeye, milleti etiketlemeye ve ortamı germeye hakkı yok ve bugün yaptığı hareketle çizgiyi aştı benim gözümde.
  • 284
    https://gss.gs/3952282

    kendisine yönelik yaklaşık bir senedir yapılan hemen hemen bütün eleştirilerin nedeni bugün yazmış olduğu bir entry'de gizli aslında.

    galatasaray sözlükte kimse icardi dahil olmak üzere herhangi bir konu hakkında "martaval" yazmadı. herkes iki gözü ile izlediği maçlar doğrultusunda kendi futbol doğruları çerçevesinde bir takım değerlendirmelerde bulundu. yorum, değerlendirme, eleştiri vs. yapılanın adının ne olduğu üzerinde tartışabiliriz ama kimse martaval okumadı. martaval kısmından daha önemli olan, "ordan oraya sürüklenme" tanımı. bu üye kendisinden farklı düşünen herkesi rahatlıkla yaftalama hakkını kendisinde görüyor. galatasaray taraftarları, en azından sözlükteki galatasaray taraftarları, geri zekalı değiller. kendi gözleri ile izledikleri oyun hakkında veya kendi kulakları ile duydukları açıklamalar hakkında yorumlarını, görüşlerini beyan ediyor burada insanlar sadece. bunu özel mesaj yolu ile bu üyemize dile getirmekten tabiri caizse ise geberdim ancak kendisinin sözlük üyelerini özne koymaksızın "algıların peşinden koşan insanlar" suçlamasını yapmasını bir türlü engelleyemedim. fikir, değerlendirme, yorum, eleştiri vs. bu kelimeler, bu kavramlar carcharoth'un sözlüğünde yok. galatasaray sözlükte entry yazan insanların sosyal medyadan falan zerre etkilenmediklerini, hiç kimsenin maşası olmadıklarını, hiçbir kulübün yaratmaya çalıştığı algıyı savunmadıklarını bir türlü anlayamıyor. kabul edemiyor. burasının twitter olmadığını, buranın üye profilinin twitter'daki ucuz ve avam taraftar hesapları gibi olmadığını, burada saygı çerçevesinde her fikrin dile getirebildiğini hiçbir şekilde benimseyemiyor, içine sindiremiyor.

    mauro ıcardi, kerem aktürkoğlu, okan buruk, fatih terim, erden timur, arda güler, semih kılıçsoy, galatasaray futbol takımı, galatasaray yönetimi vs. konu her ne olursa olsun; insanlar sadece iki gözü ile gördükleri, iki kulağı ile duydukları çerçevesinde beyinlerini de kullanarak bir değerlendirmede bulunuyorlar. bu kadar. sadece ve sadece bu kadar. ve insanlar bunu yapabilirler. carcharoth ne düşünür ise düşünsün; sözlük üyeleri bunu yapabilirler. kimse bir görüş beyan ederken veya eleştiri yaparken carcharoth'tan izin almak zorunda değil. kimsenin düşüncesi, yorumu, değerlendirmesi veya eleştirisi carcharoth'un mantığına uymak zorunda da değil. burada değişmesi gereken, anlaması gereken, saygı duyması gereken, hayatı bu kadar düz ve sığ değerlendirmekten uzaklaşması gereken ve bütün bunları idrak ettikten sonra insanları saçma sapan şekilde yaftalamaması gereken carcharoth. kendisi taraftarlığını istediği gibi yaşayabilir ve kendi özelinde taraftarlığı istediği gibi tanımlayabilir ama kendi bildiği taraftarlığı kimseye zorla empoze edemez bu üye. kimseyi "algıların esiri olmakla" suçlayamaz. kimseyi "fenerlilerin oyununa geliyorsunuz" diye yaftalayamaz. kimseye "martaval okudunuz" diyemez. kimseye taraftarlık dersi veremez. galatasaraylılık öğretemez, gizliden gizliye alaya alamaz. böyle bir dünya yok. carcharoth özetle entrylerinde değerlendirmelere yapanlara, tespit yapanlara, yorum yapanlara, eleştiri yapanlara saygı duymayı öğrenmesi gereken bir üyedir. katılmayabilir ama katılmadığı herkesi son derece sığ ve dar kalıplarla eleştirme hakkı yoktur. asla ve kati şekilde yoktur. bunu mutlaka öğrenmeli, sözlük kuralları bu üyeye bunu mutlaka öğretmeli.
  • 261
    bence işin kötü tarafı sözlükte kendisi gibi düşünen yazarların artık çoğunlukta olması. nereden biliyorum; çünkü insanları kırmak istemediğim için çok etliye sütlüye dokunmaya entryler girerim, gerekmedikçe yazmam. bu yazar arkadaşımız gibi birkaç yazar arkadaşımız aynı gün içinde küçük takımların tanımadığımız futbolcuları dahil herkesi galatasaray’a düşman, fenerbahçe’ye yatıyor beşiktaş’a yatıyor ama galatasaray’a elinden geleni ardına koymadan kötülük yapıyor gibi göstermeye çalışan entryler girmişlerdi. özellikle başlık aramadım sol framede zaten vardı; yazarların ofsayt verme kriterleri başlığına “herkesi galatasaray düşmanı gibi göstermeye çalışan yazarlar” yazdım ve tahmin edersiniz ki bu entrym o haftanın en ofsayt entrylerine girdi. üzüntümün sebebi entrymin ofsaytlanması değil, maalesef bu yazar arkadaş gibi düşünen yazarların sözlükte çoğunlukta olmasıydı. neyse keyfimiz kaçmasın akşam turlayıp sevinelim. galatasaray’ı sevenlerin, sevmeyenlerden fazla olduğunu bizi mutlu etmesi gerektiğini fark edeceğimiz günlere.
  • 371
    21 ocak 2025 tarihi itibariyle pilot edilmis yazar. edenin ellerine saglik.

    kendisini engellememe ragmen surekli entryleri karsima cikiyordu. ne de guzel olmus ne de guzel rahatlamis oldu sozluk.

    edit: ekleme.

    millet ne illallah demis bu arkadastan. hayir bu kadar tepki ceken adami neden bu zamana kadar sozlukte tuttu ki yonetim anlamiyorum. neyse hayirli bereketli olsun. biraz site istatistiklerine ket vurulacak ama yapacak birsey yok.
  • 40
    benim 1,5 senede 500 entry girdiğim yerde, yaklaşık 100 günde 2559 entry giren yazar.

    pazardan patlıcan alırken omzumdan kafasını uzatıp
    "kaçaymış patlıcan?" diye soruyor. millete karabasan çöker bana carcharoth çöküyor. felak/nas okuyorum, kaybolmasını beklerken amin deyip sırıtıyor. samara gibi televizyondan çıkıp üstüme üstüme geliyor. baktığım her yerde onu görüyorum.

    kardeşim assault'ta elinde sniper saf saf gezen bir botum ben. boruya pusup kafama sıkmanı anlarım da daracık alana sis niye atıyorsun? *

    yazadursun...
  • 301
    tekniğin, taktiğin, planın çok da önemli olmadığını, o yüzden okan buruk’un eleştirilemeyeceğini; takımdaki bazı futbolcuların yönetimden sebep topa koşmadığını, bazılarının da okan buruk’u yemek için topa gitmediğini iddia eden yazar. okan buruk’un sürekli “takımım da takımım”, “şampiyonlarım da şampiyonlarım” demesi dışında bir problem yok. hoca takıntıyla, kör inatla bu oyuncu grubuna bağlı ama bu üyemize göre takımın bir kısmı hocanın kuyusunu kazıyor. söylediğinin dekodersiz hali bu. bir diğer ironi de zaha. geçen sene “zaha bekleneni veremiyor” diye özetlenebilecek bütün maç bazlı eleştiri entrylerine baskın verircesine gelip, “nankörsünüz, zaha çok iyi oynuyor, erden timur müthiş iş yapmış, galatasaray akılla yönetilir, zahahaha” diyen üyemiz bugün, “zaha geçen sene toplasan üç maç iyi oynadı, defolsun gitsin, toksiğin teki” diyor. okan buruk’a laf söylememek için o kadar sert ve ani vites değiştiriyor ki, ne motor kaldı arabada ne şanzıman. hoca hakkında tek diyebildiği, “biraz 11’i değiştirmeli, eh işte biraz çözüldü oyunu”. çok değil, 48 saat önce; “bildiğinden zerre şaşmamalı”, “inat iyidir, siz kimsiniz ki karışıyorsunuz?”, “oyunu falan çözülmedi, siz ne anlarsınız vefasızlar?” diyordu. bu da bir gelişme tabi. bu hızla giderse, 30 sene sonra eleştirel bir entry yazabilir. ha gayret.
  • 283
    sözlükteki linç kültürünün fitilini ateşleyen yazar olduğu için "yapmayın etmeyin" demeyi pek yersiz bulduğum yazar. eskiden bunu nick altında alenen yapıyordu, göze batmaya başladıktan sonra mesaj kutularında devam ettiriyor.

    kavgası sadece galatasarayla sınırlı değildir. mesela şu aşağıdaki entry serisi ciddi anlamda incelenmesi gereken bir seridir.

    (bkz: #3947374)
    (bkz: #3947379)

    kendisi ofsaytlanır ve şov başlar.
    (bkz: #3947383)
    (bkz: #3947386)
    (bkz: #3948211)
    (bkz: #3951504)
    (bkz: #3952337)

    gerçekten de kendi twitter'ını kurma çabasında olan bir genç yetenek.

    bana gelince, ben yazdığı çoğu entrye sözlük kurallarına uymamasına rağmen karışılmadığını gördükten sonra kendisini keyifle takip etmeye başladım. sözlüğü her gün "bakalım bugün nasıl bir düşman yaratmış" diye açmak eğlenceli bence.

    yine de bir öneride bulunayım. bu vaktini, hayali düşmanlar yaratıp kavga etme çabasını twitter'daki bet hesaplarının altında devam ettirsin. en azından cebine para girer. gördüğüm kadarıyla orada bunu yiyecek kitle buradan daha geniş.
  • 262
    doğum günleri hariç ilk defa bir yazar başlığı altına yazıyor olabilirim çünkü kendisi bunu sonuna kadar hak eden bir insan.

    buranın subjektif bir yer olduğunun farkındayım. hepimiz sarı kırmızıya gönül vermiş, her kesimden insanların yer aldığı bir platformun üyeleriyiz fakat kendisi kantarın topuzunu öyle bir kaçırdı ki burayı toksik bir ortam haline getirmek üzere.

    twitterdaki atavrat bilmem ne, xcontextgs gibi içi boş fanatizmden başka bir işe yaramayan, sadece bet reklamından yolunu bulmaya çalışan hesapların altına ona buna kanıtsız saldıran, cevabını aramayacak şekilde insanlar hakkında mesnetsiz ifadeler kullanan anonim kişilerin bir galatasaray sözlük silüeti kendisi.

    galatasaray sporcuları hariç herkesi dopingçi, maç satıcı olmakla itham eden ve allahın adaletinin sadece rakip futbolcuları sakatlayınca tecelli ettiği düşünen bir tür kendisi. dini de işine gelince kendi çıkarı için kullanabiliyor anladığım kadarıyla.

    boynuna bir galatasaraylılık ölçer takmış gibi buradaki herkese saçma sapan yorumlarda bulunuyor, herkes ona göre galatasaray düşmanı, herkes ona göre ellerini ovuşturarak kötülük peşinde koşuyor.

    ben fazla entry girmem fakat iyi bir galatasaray sözlük okuyucusuyum. kendisi sayesinde buradan soğumama bir adım kaldı. bu negatifliği, bu dışa vurulmuş, hepimizin üstüne atılmayı bekleyen anlamsız öfkeyi okumak gerçekten sinir bozucu bir eyleme dönüşüyor.

    bu entryi haftalardır yazmayı düşünüyordum fakat herkesin fikir özgürlüğüne saygı duyduğum için vazgeçiyordum fakat diğer entryler de bana cesaret oldu ve bu kafanın bu güzel sözlüğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşündüğüm için bu entryi yazmak istedim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın