(bkz:
hem galatasaray'da oynayıp hem de iyi oynamasından korkulan futbolcu)
evvel zaman içinde istanbul'da içkiyi yasaklayan ama kendisi sirozdan ölen bir padişah varmış. rivayete göre, tesadüfen çıkan bir yangın için arasının bozuk olduğu yeniçerileri "sarhoş yeniçeriler yangın çıkarttılar" diye iftira atıp suçlamış. sonra bu yangını gerekçe olarak gösterip içkiyi yasaklamış. bu padişah, geceleri tebdil-i kıyafet (kıyafet değiştirerek) ile kimliğini gizleyip şehirdeki hanları dolaşıyormuş "acaba içki içen "hain" var mı?" diye.
bir gece bir hana girmiş, bakmış ki içki içiliyor. açmış pelerinini "ben sizin padişahınızım. siz benim kurallarımı çiğnediniz. derhal bütün içkilerinizi buraya getirin. tez zamanda hepinizin kellesi vurulacak" diye bağırmış. sarhoşlardan birisi karışıklıktan faydalanıp içki şişesini sol eline alıp arkasında saklamış ve geri geri yürüyüp duvara yaslanmış. bu hareket padişahtan kaçmamış tabi.
"sen!. ne var o elinde? çabuk elini öne çıkar."
sarhoş adam sağ elini arkaya götürüp şişeyi tutmuş ve sol elini öne çıkarmış. bir şey olmadığını göstermiş.
"sen benimle alay mı ediyorsun? çabuk iki elini de önünde birleştir!" demiş padişah.
sarhoş adam bu sefer şişeyi sırtıyla duvar arasına sıkıştırmış ve iki elini de önünde birleştirmiş. sinirli padişah gülümsemiş.
"bak sen! şimdi de bir adım öne çık da görelim bakalım" demiş padişah.
bu sefer de sarhoş adam konuşmuş.
"yahu hıyarlık yapma murat! zorla şişeyi kırdırtacaksın" demiş.
yani demem o ki kendiniz siroz olana kadar içerken sırf adamları sevmiyorsunuz diye iftira atıp bir de kafanızdan kural uydurup içkiyi yasaklamayın. hadi yasakladınız, bari hıyarlık yapıp şişeyi kırdırtmayın. ziyan olur zira.
saygılar.