• 1426
    galatasaray’ın başındaki başarısız yönetim. istifa etmeleri gerekmektedir. seçilmelerinde büyük payı olan fatih terim’i yarı yolda bırakmaları, takıma gelip çok başarılı olmuş gedson’un kalıcı transferi için para vermeye imtina ederken, takıma ne vereceği tamamen belirsiz 2 romen oyuncuya 12 milyon euro para bağlamaları, nakit akışını bir türlü çözememeleri, tff ile olan ilişkileri, kulübün hakkını zerre savunamamaları gibi birçok epik hataları mevcuttur. umarım bir an önce gereğini yapar ve koltuklarını terk ederek kulübün önünü açarlar.
  • 1427
    galatasaray tarihinde gördüğüm en kötü yönetim dursun özbek yönetimi idi. onların da ne kadar kötü olabileceği ilk 4-5 ay sonunda anlaşılmıştı. sportif direktör olarak cüneyt tanman'ın getirilmesi ve transfer döneminde yaptığı saçma sapan açıklamalar, daha sonra dursun özbek'in kardeşinin her işe karıştığını öğrenmemiz bu da yetmezmiş gibi oğlunun youtube videosu izleyerek beğenmediği dembele'yi 500k için kaçırmamız gibi daha sayamadığım birçok skandalı vardı. bugüne kadar acaba dursun özbek yönetiminden daha kötüsü gelir mi diye hiç düşünmemiştim ama sanırım yanılmışım. burak elmas yönetimi dursun özbek yönetimini sollamak için elinden gelen her şeyi yapıyor ve bunu da başaracak gibiler. gerçekten inanamıyorum.
  • 1428
    barcelona b takımından 4 aylık kaleci alan ama gedson fernandes gibi denediğimiz ve oldukça potansiyelli bir futbolcuyu yabancı kontenjanı açamadığı için alamadığı söylenen yönetim.

    ölene kadar istifa. siz gidene kadar istifa. bu kulüp bu kadar kötü yönetilmeyi asla hak etmiyor.

    4 aylık barcelona b takımından kaleciye yabancı kontenjanı açar.
    37 yaşındaki gomis'e yabancı kontenjanı açar.
    fiorentina'dan 4 aylık 6 numaraya yabancı kontenjanı açar.
    ancak gedson'a açamaz. hadi oradan abi hadi oradan!
  • 1430
    yaklaşan genel kurulda ibra edilip edilmeyecekleri merakla beklenen tarihimizin en basiretsiz ve kötü yönetimlerinden.

    kulübün en efsane isimlerinden birini berbat bir yolla yolladılar.
    içlerindeki seksist ve ahlaksız tweetleri çıkan kişileri temizleyemediler.
    içlerinde bazı kişilerin adı yolsuzluk ile zikredildi.
    tff ve mhk’ye karşı ezim ezim ezildiler ve kulübün hakkını hiç savunamadılar.
    muhtemelen lig tarihinin en başarısız dönemini yaşatıyorlar.
    kapısında yatan topçuyu alamadılar.

    daha aklıma gelmeyen neler vardır şu an. gerçekten de umuyorum ki bu yönetim en kısa zamanda düşer.
  • 1432
    büyük umutlarla gelen ama sonra beklediğim gibi fiyasko olan ekip.

    burak elmas'ın medya şişirmesi olduğunu tek yapabileceği icraatinin fatih terim ile çalışmak olduğunu biliyordum, insanlar çok bel bağladı tek sebebi de fatih terim'in tekrar göreve gelmesiydi. kimsenin doğru düzgün hakkında fikir sahibi olmadığı ama sabahlara kadar övüldüğü yönetim kurulu, gerçekleşmeyeceği söyledinildiği andan itibaren belli olan yalan vaatler, sosyal medyaya göre kulüp yönetmeye çalışmak...

    bu ekonomik zorluklarda maddi olarak çocukluk aşkımı çok iyi şekilde zarara uğrattılar helal olsun.
  • 1433
    geldiklerinden beri çam üstüne çam devirmeleri bir yana transfer konusunda peşinin bırakılması gereken yönetim. tablo net; para yok. oyuncu satamadik. bankalar birliği anlaşması da var. bu üçgen bermuda şeytan üçgenidir, içinden çıkmak çok zordur.

    biz dileyelim ki eldeki kaynakları iyi kullansınlar, mundar etmesinler. biraz da şansımız yaver gitsin.
  • 1437
    yönetime gelmeden önce kulübün mali durumunu biliyorlardı, gedson’un transferi için gerekli nakdi bile bulamayacaklarsa yönetimde olmalarının manası yok, galatasaray’ın parası olsa herkes yönetir. ben taraftar olarak bu ağlaklığa prim verecek değilim. atla deve değil bahsi geçen paralar eğer kulübün kendi kaynakları tükenmişse başkan ve yönetimi kaynak yaratacak, sponsor bulmak için iş adamlarının kapısında yatacak, gerekli transferi de yapıp gelecek yok öyle üç kuruşa beş köfte. ben galatasaray başkanıyım, ceo’yu ben getirdim beğenmeyen s*ktirsin gitsin demekle yürümüyor işler.

    kasa kolaylığı vs hikaye, mali denetimlerde problem yaratmayacak şekilde o para kulübe bir şekilde aktarılır. kendileri bulamıyorsa altı üstü 10m€, bir saatte toplanır taraftardan. 100’er euro bağış yapacak 100.000 taraftarı da yoksa kulübün kapatıp gidelim zaten. e kardeşim transferin parasını da taraftar topladıktan sonra siz ne diye orada oturuyorsunuz diye yönetime sorarsanız da bir şey diyemem.
  • 1438
    gedson transferi konusunda gayet eleştirilmesi gerekilen yönetim. bir transfer bu kadar sürmez süremez, hele ki oyuncuyu alamıyorsan bu sürecin sonunda, başarısızlığın daniskasıdır. ha ben zaten almak gibi niyetlerinin hiç olduğunu zannetmiyorum orası ayrı, sırf taraftarın gazını alma amaçlı oyunlar. oyuncuları güzel fiyatlara satmakta yönetim başarısıdır. bu yönetim ise ne oyuncu satabiliyor ne oyuncu alabiliyor. kimse lütfen mali tablo falan demesin. neye göre değerlendirelim yönetimi allah aşkına? oyuncu satmak ve almak kimin işi yahu? ben mi satayım takımın oyuncusunu? oyuncu satamadık eleştirmeyin o yüzden demek en basit ifade ile saçmalık.

    transfere göre olmaz çünkü mali tablo, takımın oyununa göre olmaz çünkü hakemler, tff ye karşı duruşa göre olmaz çünkü siyaset, çıktığı programda verdiği cevaplara göre olmaz çünkü medya zaten bize düşman. e oldu canım, bakın daha çok eskiye gitmeye gerek yok ünal aysal sanki çok farklı durumlarda başkanlık yaptı? dişe diş göze göz ne varsa cevabını verdi geçti, finansal olarak spk bile engel olmaya çalıştı yine de o gerekeni yaptı, bu ateş üfleyerek sönmez diye duruşunu da sergiledi.

    demek ki neymiş? aynı kaos ortamı içinde düzgün, başarılı ve galatasaray'ın hakkını yedirmeyen başkan olunabiliyormuş. o yüzden şundan bundan eleştirmeyin aman rıza bey tadımız kaçmasın modunda gezerse bu taraftar daha çok ayakta uyuturlar bizi.
  • 1439
    takımımızın başındaki yönetimdir.
    elmas yönetiminden sonra görüldü ki, artık bu takıma başkan olmak kolay. paran olmayacak, oyuncuyu transfer edemeyeceksin, önceki başkana sallayıp, daha beterini olacaksın, yönetiminin içinde alenen kadınlara küfreden bir adamı halen yönetimde tutacaksın, devletin başındakilerle rahat rahat iletişime geçeceksin, güzel iş. *
  • 1440
    en buyuk sorunlarindan biri tepkilerden cekinip yalan soyleyerek daha cok tepki cekmeleri. durustluk ve seffaflik namina hic birsey yok.

    mesela torrent'in terim'in yerine dusunuldugu cok asikardi. guardiola'nin yanindan ayrilip new york city ve de flamengo gibi buyuk taraftar kitlesi olan bir kulupte birinci adam olduktan sonra, torrent niye terim'in yardimcisi olmak istesin?

    gedson'u da almayi cok istemedik diyemiyorlar ama yabanci kontenjani sorunu var diyorlar. bu sorun illa ki cozulurdu. yerli kaleci ile idare edilirdi, gomis alinmazdi, omar yerine ogulcan sag bek yedegi olurdu falan, filan.

    tanim: genclestirme operasyonuyla heyecanlandirip, bizi cok buyuk hayal kirikligina ugratan ve taraftarin guvenini artik %99 kaybetmis yonetim.
  • 1441
    kendileriyle 2.5 yıl daha geçirilmesi imkansızdır. eski başkanların veya arkası kalın medyacıların açıklamaları yok hükmündedir. bu kulüpte taraftar konuşur, tribün konuşur. bu kulübü kankalarının kulübüyle hiç kimse karıştırmasın. başarısız olanı göndeririz.

    belki genel kurulda elimizden bir şey gelmez ama şunu söyleyebilirim: bu yönetimi ibra eden ya haindir ya da bir çıkarı vardır.
  • 1442
    başkan dahil hiçbir şey yapmayan ve yapmak istemeyen insanlardan kurulu yönetimdir.

    yönetimde olmamalarına rağmen erden timur’un ve dinçer azaphan’ın yaptıklarını görüp “biz neden hiçbir şey yapmıyoruz?” diye düşünmeleri gereken insanlar barındırıyor bu yönetim.

    not: son olarak dinçer azaphan’ın gomis transferinde ciddi katkı verdiği ortaya çıktı.

    edit:imla.
  • 1443
    yabancı sınırı nedeniyle gedson'u almazlarsa tarihin en iş bilmez galatasaray yönetimi olarak gelçeceklerdir.

    gomis de pena da alınmasa neden almadın denecek oyuncular değil. bir ön libero bir de gedson alınması yeterliydi ara transfer döneminde. gereksiz kere gereksiz 2 adet yabancı transferiyle ne yapmaya çalıştıklarını anlamıyorum.

    gedson'u alabilecekken işi kasten almayacak noktaya getirdiklerini düşünmek istemiyorum. ama sanırım öyle.

    bile bile almıyorlar bence. para yoksa da sat mustafa'yı. zaten babel'i elden çıkaramıyorsun, sene sonuna kadar forvette onunla idare ederdik. muslera 1 aya dönüyor. fatih ile orayı da götürürdük 2-3 maç.

    yedlin, luyindama, gustavo gitmiş. omar'ı da yazmayacaksın. kontenjanı da dibine kadar açmışsın hala alamıyorsun gedson'u. bak hain olmak lazım. o kadar net. hele bir de beşiktaş alırsa yolda falan yürüyemezsin. menemene tuz bulamayan takım benim elimden hem de gedson gibi bir adamı alıp bana transfer çalımı atamaz!!
  • 1444
    futbolu çok iyi bilen yönetim. 4 ay oynayıp gidecek kaleci için yabancı kontenjanını işgal ediyorlar, yanlış olmasın kaleci de daha 22 yaşında sanki bana buffon’u alıyoruz da yabancı sınırını düşünmüyoruz.

    36 yaşında bir adam getirebiliyorlar yine. yahu bütçen yoksa tek transfer yap onun da adı gedson olsun. adam uzun yıllar senin olacakken yarın gidecek adamları alıyorsun. nereden baksan rezillik bu.
  • 1445
    günlerdir gedson haberleriyle taraftarı oyalıyorsunuz, hatta mevzuyu daha da büyütüp trabzon maçı öncesi 1.5 yıl anlaşma tamam diye haber yaptırdınız maç kaybedilirse tepki gösterilmesin diye. bi' akıllı siz misiniz? taraftarı aptal yerine mi koyuyorsunuz? eğer böyle bir oyuncuyu beşiktaş'a falan kaptırdıysanız insan içine de çıkmayın.

    net konuşuyorum. çıkmayın. sizlerle ilişkimiz hoş bitmeyecek belli ki.
  • 1446
    kulübün iki maç daha kaybederek küme düşme potasına girmesi durumunda oyuncuların mental olarak toparlanmaları çok zor olabilir. bu da yeni teknik direktörün fantazileri ile beraber ciddi bir küme düşme adayı haline getirebilir takımı. tüm bunların arasında şurada lig maçına 4-5 gün kalmışken hala takımda hava yaratacak br oyuncuyu katma konusunda hiçbir aksiyon almamış yönetimdir. eğer musleranın sözleşmesi sezon sonuna kadar fesih edilmeyecekse yabancı kaleci transferinin hiçbir anlamı yoktu ama alındı. anladığım kadarıyla ellerinde hiç para yok ve kimse de kulübe para vermek istemiyor. o yüzden sadece bedava oyunculara gidiyorlar. sözleşme bile fesih edemiyoruz gibi görünüıyor. başkan öyle bir çizgiye doğru gidiyor ki bırak kulüp tarihinin en kötü başkanı/yönetimi olmayı, eğer bu pasifliklerine devam ederlerse kulüpten ihraca kadar yolları açık olabilir...

    not: burdaki mesele de gedson değil. gedson gidebilir şartlar bize uymuyorsa beşiktaş'a, ancak eğer şartlar uygun değilse çıkıp açıklayacaksın, günlerdir haberler yapılırken. ek olarak, gedson olmuyorsa makul alternatif bulunup çözülür ancak sorun planlama olmaması, bir strateji olmaması, alternatif olmaması, para olmaması, kısaca ne iletişim sürecini, ne transfer sürecini doğru düzgün yönetememeleri. dursun aydın özbek'in ibrahimoviç tansferi konusunda yaptığının aynısını yapıyor. kendisine akıl danıştığı çok belli...
  • 1447
    iletişim anlamında rezil bir yönetim.

    ne zamandır sözlükte tatile çıkmayı, galatasaray maçlarını da izlemeyi düşünüyorum. olur da gedson'u beşiktaş'a kaptırmak gibi bir rezillik yaptılarsa cidden galatasaray bu yönetim gidene kadar hayatımdan çıkacak.

    mesele gedson falan da değil. paramız yok bedelsiz kiralık alacağız vs. deselerdi bu kadar sinirlenmezdim. resmen kapımızda yatan oyuncuyu alamayağız. kulübün ağırlığı neredeyse kalmadı.

    federasyona karşı gelemezsin,
    hakemlere karşı gelemezsin,
    transfer yapamazsın,
    maaş ödeyemezsin,
    oyuncu satamazsın,
    kasa kolaylığı sağlamazsın,
    vaatleri yerine getirmezsin
    istifa etmezsin.

    bu kadar kolaysa gs başkanlığı sözlükte anket açalım aramızdan birisi başkan olsun.
  • 1449
    galatasaray'ın tam da hak ettiği yönetimdir.

    dursun gibi bir adamı güle oynaya ibra edebilen, bu kulüp belli odakların çiftliği olmasın diye mücadele eden mustafa cengiz'e alenen azınlık darbesi yapan, taraftarının bu kadar yanar döner olduğu, bir gün b'aşk'anım dediği adama iki ay sonra en kötü başkan dediği bir camianın ortalama kitlesine hitap eden yönetim budur.

    mesela o twitter'da kümelenen b'aşk'anımcı tayfa, bugün burak elmas'ı ne diye eleştiriyor? kötü niyetli olduğundan mı? alakası yok. mustafa cengiz'in haysiyetiyle oynarlarken has adamlarıydı, bu yoğurdu beraber yediler. burak elmas'ın ne olduğunu bal gibi biliyorlardı ama maşa sandıkları adam ateş çıkınca hepsi günah çıkarır oldu.

    yarın burak elmas çıkıp "hata yapmışım, fatih terim'i geri alıyorum" desin, iki haftaya ortamı uyutup b'aşk'anıma devam ederler. bugün sağda solda "dursun'un aslında iyi bir başkan olduğu" söylenmeye başlıyor.

    bütün resme bakınca bu camia bundan iyi bir yönetimi hak etmiyor zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın