resim
Burak Elmas
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:51
Uyruk:Türkiye
  • 3151
    verdiği hiçbir sözü tutmadı. pilot takım projesinden tutun da aslan kart projesine kadar. avrupa'da takım alacağız dedi niğde futbol kulübünü aldı. kadın futbol takımı kuracağız dedi, sırf kurmuş olmak için alelacele kurdu, fenerbahçe'den 7 yedi. fatih terim ile 3 yıllık sözleşme imzaladı, 3 yıllık planlama dedi, daha 6. ayında hocayla yolları ayırdı. sponsorumuz hazır 100 milyon dolarlık anlaşma yapacağız dedi, dönüp dolaşıp nef ile anlaştı. tff'yi değiştireceğiz dedi. hakem katliamlarından sonra fatih terim ile yolları ayırarak tff'ye karşı diz çöktü. ışıtan gün olaylarına hiç girmiyorum çünkü artık midem bulanıyor.
    zamanında kendisini desteklediğim için kendi adıma özür diliyorum.
  • 875
    ilk aday olduğunda kendisi hakkında olumsuz düşünüyordum. rakiplerini, rakiplerinin tutumlarını ve burak bey'in çabasını, çalışmalarını görünce kanım ısındı açıkçası. alelacele oluşturulan yönetim listelerini, 'ben neden aday olmayayım?' diye başkan adayı olanları düşününce, uzun süredir bu konu üzerinde çalışan, diğerlerinden daha çok isteyen burak bey'in başkan olması daha mantıklı geliyor.
  • 954
    kimsenin hayallerini süslemeyen; ünal aysal ve mustafa cengiz gibi iyi başlayıp kötü bitiren 2 başkandan sonra her isme temkinli yaklaşanlar için kötünün iyisidir şuan. o koltuk boş kalamayacağına göre hazırlıklarını çok önceden yapan, söylemleriyle diğer adaylardan sıyrılan ve zihniyet olarak da taraftar ile şimdilik ters durmayan bir başkan adayının seçilmesi kağıt üzerinde en mantıklı seçenek gibi durmaktadır.
  • 3007
    yirmi beş yıldır galatasaray'ı bilinçli bir şekilde takip ettiğimi varsayarsam benim gördüğüm tartışmasız en rezil isim. bir de bunu, bu kadar kısa süre içinde başarması takdire şayan. futbolda duygusallık ön plandadır ve duygu yoğunluğu geçince aslında ile başlayan cümleler kurulur, varsa artılardan bahsedilir. yaşadık bunları ve yine yaşayacağız. ama sen önümüzdeki sezon her beşiktaş maçından sonra başlığına gelinip, iletiler silinmeyecek şekilde küfürler yiyeceksin. bileceksin ki bunun bir de yazıl(a)mayanı var. "artık şu gedson olayını kapatalım, yeter" diyenlerin farkındayım. ben kendisini öncelikli görmeyip yerine sözde daha hazır oyuncu alıp, hazır olmayan gedson'un karşısına çıkartamayacak transferi yapan aklın, hala söz sahibi olmasına isyan ediyorum. keza böyle isimler on senede bir bulunur.

    sosyal medyayı takip ettiği ve davalar açtığını duymuştum. bilsem ki yazdığım beş dakika içinde silinecek ama sen de o yazılanı göreceksin, içimden geçen her şeyi buraya yansıtırım. ya futbolu bilmeyen koca bir cahil ya da doğru olduğunu bildiklerinin ve yola çıktığın insanların arkasında duramayacak kadar zayıf karakterli ve korkaksın.
  • 3008
    25 yıl önce kayınpeder torpili ile yönetimde bulunmanın reklamı, terime verdiği açık destek ve diğer yetersiz olduğu düşünülen adaylar sayesinde kerhen galatasaray başkanlık koltuğuna oturmuş hayatımda gördüğüm en silik başkan.

    martta ibra edilmesi hem kendisi hem de kulübümüz için çok zor günler getirir.

    umarım galatasaray sandığım kadar sahipsiz değildir.
  • 2293
    galatasaray taraftarının samimiyetsizliğini ve ikiyüzlülüğünü yüzümüze yüzümüze vuran galatasaray başkanı.

    bu adam, mustafa cengiz dönemine başlarken etrafa gülücükler saçan, dursun aydın özbek yönetimine ağır muhalefet eden, twitter’da taraftarın gönlünü hoş edecek her şeyi yapan bir adamdı. yönetim ocak 2018’de göreve başladı, şubat’ta su koyverdi. mart’ta bir bakmışız dursun aydın özbek’le dirsek temasına başlamış. bunu da açık açık söyleyemedi, hep arkadan dolanarak işi yürüttü, ayyuka çıkınca da “evet görüştüm, galatasaray menfaatleri için herkesle görüşürüm.” hamasetiyle savundu kendini. 3 ay önce demediğini bırakmadığı adamlarla 3 ay sonraki seçim için “geniş yetkilerle ceo olması koşuluyla” kolkola yürümeye başladı. seçimi mustafa cengiz kazanınca, mart 2019 ibra kepazeliğinde başrollerden birini oynadı.

    bunlar çok değil, 3 senelik bir zaman diliminde gerçekleşti fakat taraftarımız mustafa cengiz’e olan tepkisinden dolayı* kendisini bir anda melaike gibi görmeye başladı. candaş tolga ışık gibi bir adamdan mecazi manada sille yiyip köşesine çekilmesini dahi sineye çekti. hiçbir zaman kendisi beni umutlandırmadı, hiçbir zaman başkanlığı dolduracak o ağırlığı hissettiremedi. allah’a şükür balık hafızalı değilim, -yukarıda saydığım- yaptıklarını unutmadım hiçbir zaman.

    kendisi hakkında bugüne kadar 3 yorum girmişim*. birisi ibra kepazeliğine dair, birisi kayınbabasıyla çevirdiği ali cengiz oyunlarına dair, diğeri de candaş tolga rezaletiyle alakalı. seçildiği ilk günden itibaren 3 seneyi doldurabileceğini asla düşünmüyordum. koltuktaki süresi fatih terim’in başında olduğu galatasaray’ın başarısıyla göbekten bağlıydı, hakemler bizi üst üste her hafta doğrarken, takım aşağıya çekilirken ortalığı ayağa kaldıracağına tuttu nihat ağabey geyiklerine sardı, muhalefette cengaverken aslında kağıttan kaplan olduğunu gösterdi ve fatih terim ligde başarısız olunca ve üstüne hocayı gönderince başkanlığı da artık sürdürülemez noktaya geldi.

    birinci yetersizlik; senin başkanlığın hocaya bu kadar bağlıyken sen ligde böylesine doğranmaya canhıraş vaziyette tepki vermeliydin fakat bir adil gevrek, bir tahir kıran kadar olamadın.

    ikinci yetersizlik; tüm bu etkisizliğine rağmen başarısız sonuçlarda tüm kulübe paratoner olan, tüm okların yöneldiği hoca’yı göndererek kendini doğrudan hedef tahtasına oturttun.

    üçüncü yetersizlik; haydi hoca’yı gönderdin, yerine takım, lig, kulüp hakkında hiçbir bilgisi olmayan bir adamı takımın başına getirdin. torrent önümüzdeki süreçte inşallah başarılı olur, gönül ister ki galatasaray’ın gelmiş geçmiş en başarılı hocası olsun ama böyle bir risk alınmaz. fatih terim, faruk süren döneminde ayrıldı, yerine lucescu geldi, özhan canaydın döneminde ayrıldı, yerine en büyük efsanelerimizden hagi geldi, ünal aysal döneminde ayrıldı, yerine mancini getirildi. terim’i göndermek gibi bir risk alıyorsan yerine bu riske karşılık taraftarı heyecanlandırabilecek ismi getirerek alırsın, bu isim kesinlikle torrent değil. altını çizerek söylüyorum, belki torrent müthiş bir grafik çizecek, başarıdan başarıya koşacak, bilemem ama şu ortamda alınacak bir risk değil.

    dördüncü yetersizlik; aslında bu başkan olduğu ilk günden ayyuka çıkan yetersizlik. ideal düzlemde, galatasaray’ın herhangi bir yöneticisinin cebinden para vermesini istemem. kulübün kendi kendisini döndürebildiği ekonomik bir sisteminin olması şart fakat mevcut konjonktürde maalesef bu mümkün değil. anlık kasa kolaylıkları, kişisel teminatlar, hayati kararlara sebep olabiliyor. böyle bir düzende, yönetimde bu kolaylığı sağlayabilecek tek bir adam yok. sen zaten bu konuda oldukça yetersizsin ama en azından 1-2 tane paralı yöneticiyi ikna edip alman lazımdı. sezon başında hazırlık maçı için tff’ye 100.000₺ gibi komik bir parayı ödeyemeyip metin öztürk’ten yardım istemek gibi bir duruma düşmezdin en azından.

    beşinci yetersizlik; her şeyin maalesef iktidarın iki dudağı arasında olduğu ülkemizde, iktidarla bir şekilde temas kurabilecek, köprü olabilecek bir yönetici dahi listeye almadın. bunu sen yapamıyorsan -ki yapamayacağın çok aşikar- en azından yapabilecek birilerini listene almalıydın.

    başa dönecek olursak görünen köy kılavuz istemezken şimdi sanki burak elmas ilk kez böyle bir karaktere bürünmüş gibi yorumlar yapmak gerçekten samimiyetsizlik. mustafa cengiz’e muhalefet ederken de kendisi buydu, başkanken de bu. hiçbir zaman galatasaray başkanı olabilecek görüntüyü vermedi, 2035’e kadar başkan kalsa yine veremez. daha başkanlığında yarım yılı yeni doldurmuşken tüm camiada büyük başlar ittifak ve liste temaslarına başladıysa değil 3 yılı, 1 seneyi zor görür.
  • 2120
    yenilmiştir. yenileceği aşikardı zaten, tff çetesine karşı duracağını zannediyorduysa ancak kendini bilmemekle açıklanır bu. bu kadar acziyet içinde kalması kendi sorunu ayrıca.

    fakat yenilirken kulübün 40 senelik efsanesini kurban vermiştir. göz göre göre biz kim şampiyon olacak dersek o şampiyon olur diyenlere boyun eğmiştir. hocasından, yönetim kadrosundaki insanlardan nefret eden insanlara karşı ekibini göz göre göre satmıştır. ben kendisinin yönetici olduğu ekipte çalışıyor olsam, şu hamlesinden sonra dakika durmam orda.

    tff’ye biat etmiştir. galatasaray’ı nihat özdemir’in, servet yardımcı’nın önünde, şantaj ve tehditlere karşı diz çöktürmüştür. verdiği sözleri tutmayı bırakın, kendi ekibini bile bir çeteye karşı korumaktan acizdir. ali aydın denen hakeme düdük astıran özhan canaydın kadar, “benim 20 milyon akp’ye oy veren taraftarım var” diyen ünal aysal kadar, “var kayıtları elimizde” diyen abdürrahim albayrak kadar bile olamamıştır.

    galatasaray’ı sevenleri üzmekle kalmamış, utandırmış, baş eğdirmiştir. metin oktay’ın emanetini ite köpeğe satmıştır.

    istifa. istifa. istifa.
  • 230
    kendisini eleştiren bir hesabın mustafa cengiz'in oğlu sarper cengiz'e ait olduğunu iddia edip, ortalığı yangın yerine çevirip, tüm akşam yazdıkları ile mustafa cengiz ve oğlunu zan altında bırakıp, hıyara elinde tuzlukla koşan kim varsa retweet edip, gecenin sonunda "sarper değilmiş ya o biz konuştuk" deyip kenara çekilen pek güvenilir eski yöneticimiz.
  • 3630
    hem iş bilmez hem de galatasaraylı duruşundan bihaber eski başkan.

    yaptığı saçma sapan transferlerle, hoca tercihiyle, anti-galatasaraylı yönetici tercihiyle, galatasaray’a yapılan itlikler karşısında aksiyon almamasıyla, takımı ezdirmesiyle ilgili yazmayacağım. yahu adam bu kadar hıyanetinin üstüne bir de gidip ali koç’la kankalık yaptı.

    ulan hakikaten camianı başarıdan başarıya koşturan bir tip olursun, övgüye doyarsın; o gazla türk futbolunda fair play ayağına ali koç’la görüntü verirsin. sen ne başardın, neyine güvendin de ali denen galatasaray düşmanıyla bir oldun?

    bu burak denen adamın ismini soyadını nerede görsem cinlerim tepeme çıkıyor. bir daha galatasaray’ı bu tarz yönetmeye kalkacak birisine daha tahammülümüz yoktur, herkes böyle bilsin.
  • 1675
    mevcut ülke düzeninde her hangi bir başkan ne yapabilecekse onu yapabilen kulüp başkanımız. buradaki sıkıntı kendisinin "hodri meydan" yapamaması değil, rahmetli mustafa cengiz'in hasta olduğu dönemlerde dahil olmak üzere bunun üzerinden sert eleştiriler yapıp, kampanyasını adeta bunun üstüne kurması. bir fark yaratamamasina şaşırmadım, kızmadım ama buna söz verip, önceki yönetime de sert yüklenmesine de eleştiri getirmekte gayet doğal.
  • 649
    candaş tolga ışık ile yaşadığı tweet olayına kadar büyük bir kitleyi heyecanlandıran aday. insanlar agresif, genç, dinamik, onu tanırım iyi insandır demeyecek ve galatasaray'ın hakkının yendiği ortamda sonuna kadar ses çıkaracak, yılmayacak kişiler görmek istiyor. ama gelip de çapı taksi parasını cebimden verdim yöneticilik yaptım diyecek kadar olan herbokolog kıvamında bir adamdan "hayırdır burak ne oluyor?" ayarında bir tepki görünce doğal olarak gözden düştü. soru işaretleri de tepkiye dönüştü.
  • 498
    bugüne kadar gördüğüm başkanlar sırasıyla alp yalman, faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat (geçici başkan), dursun bakkal ve mustafa cengiz. dönemine yetişemesem de ali tanrıyar'ı da ekleyelim. dursun hariç başarısız da olsa özhan canaydın dahil hepsi marka isimler. bir tek mustafa cengiz de evet tanıdık bir sima değildi ama hakkını verelim iyi kotardı. özellikle florya'yı geri alması, uefa'dan ceza yemememiz ve tabi ki 2 şampiyonluk.

    her şeyden önce burak elmas bu isimler kadar güçlü bir sima ve marka bir isim değil. diğer başkanların çoğu gelmeden bir tecrübeye ve ağırlığa sahipti.

    önemli mevzulardan biri de şu. türkiye'de şampiyonluklar maalesef %50 sahada %50 masada kazanılıyor. günümüzde başkan ve yöneticilerin biraz da fanatiklik damarı olmalı. taraftarın dilinden anlamalı. acaba bu listedeki isimler her hafta bu sözlüktekiler ve dışarıdaki milyonlarca insan gibi maç izliyor mu? galatasaray'ın hakkı yendiğinde gerek perde arkasında gerek kameralar önünde buna karşı koyacak isteği ve gücü olacak mı? mesela abdürrahim albayrak 2 sene önce fb maçı sonrası o çıkışı yapmasa başakşehir şampiyon yapılacaktı belki. ona o çıkışı yaptıran samimi gs sevgisiydi. o an başımızda eski asbaşkanlardan cengiz özyalçın ya da mehmet helvacı gibi biri olsa ensemize vurup alırlardı şampiyonluğu. hoş abdürrahim bey'in o günden sonra nasıl kulağı çekildiyse beyaz sayfa deyip durdu o da ayrı mevzu. ama sonuçta şampiyonluk yolunu açtı.

    listedeki isimleri tenzih ediyorum ama ne zaman liseliler ya da onların bir adamı gelse kulüpte bir soygun oluyor. dursun özbek'in yeğeninin otel rezaleti, ünal aysal'ın 2.döneminde transferlere giden hesapsız paralar var. terim olduğunda bunların hiçbiri olmaz. riva ve florya'nın dursun başkanken satışı ise tam bir rezalet. demek ki o oraya seçilmemiş kukla olarak atanmış. inanamadım onay verilmesine. mesela transferde beceriksiz de olsa albayrak'ın kulübün sırtından para kazandığını düşünmüyorum.

    açıkçası bir taraftar olarak fb başkanı fütursuzca konuşan ali koç iken burak elmas'tan daha güçlü ve marka bir isim bekliyorum.

    bizler için esas olan galatasaray'ın başarısı ve haklarının korunması. eğer bunlar gerçekleşiyorsa başkanın kim olduğu çok da mühim değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın