• 329
    http://www.cumhuriyet.com.tr/...01/Clichy_Pasa_.html

    şu kısmı özellikle iktidarın ne kadar acınacak bir popülizm içinde olduğunu gösteriyor.

    --- alıntı ---

    ülke enteresan;

    türk telekom arena’nın ‘arena’sı yerli milli olmadığı ‘yabancı’ olduğu için koyuyor.

    yerli milli türk telekom’un yabancı’ya satılması kimseye koymuyor.

    30-40 milyona ulaşan yerli milli digitürk’ü katar’lı arkadaşlara satmak no problem.

    digikatar’da ‘arena’ demek problem.

    --- alıntı ---
  • 331
    ülkemizdeki kokuşmuş medya sisteminin en iğrenç kısımlarından birisi spor medyası. bilgin gökberk ise medyanın yıllardır yaşadığı siyasi değişimlerden hiç etkilenmeden işini yapmaya devam ediyor. yaptığı iş öylesine zor ki. özgün olmaktan değil, özgün kalabilmekten bahsediyorum. sanırım kendisi yerinde olsam bu düzende bunu asla başaramazdım. yazadursun.
  • 332
    31 mart 2018 cumartesi günkü yazısından belirli bölümleri alıntı yapayım dedim; kalan kısımları neye göre belirleyeceğime karar veremedim, haksızlık olacağını düşündüm. link'e harb olur, darbolur sıkıntı olur diye yazıyı paylaşayım:
    arda turan’ın akp’li sponsoru “yerli milli bir değeri ülkeye geri getirdik mutluyuz” dedi.
    ***
    basın toplantısında her soru soruldu sorulması gereken tek soru sorulmadı.
    yerli milli değer referandum öncesi evet yerine hayır dese yine yerli milli mi olurdu yoksa vatan haini mi? ibb’nin gözünde 5 kuruşluk değeri olur muydu?
    ***
    yerli milli değerin oynadığı ligin yayıncısı katarlının, uçtuğu havayolu malezyalının, kullandığı ev telefonu lübnanlının.
    ***
    arda geldi ama turhal alpullu gidiyor.
    ***
    cumhuriyet’in ilk ürünleri atatürk’ün mirası bile tezgâha kondu müşteri bekliyor.
    ***
    en yerli en milli en değerli türk’ün adı her stattan gidiyor, rahmetli kurduğu ülkenin statlarına bile artık giremiyor.
    ***
    3-5 ay önce tff’den izin alınmadığı için bir pankart samsun stadına sokulmadı.
    üstünde “yaşa mustafa kemal paşa” yazıyordu.
    ülkenin stadına o gün maytap, torpil, bıçak vs. her şey girdi.
    sadece ülkenin kurucusu giremedi.
    ***
    maytapların, torpillerin, bıçakların üzerinde mustafa kemal yazsa onları da sokmazlardı stada.
    ***
    samsun’da 19 mayıs’a girmek için izin alması gereken kim?
    mustafa kemal.
    izin verecek olan kim ?
    yıldırım bey ve arkadaşları.
    fıkra değil.
    valla gerçek.
    ***
    yakında passolig de sorarlar.
    tff’den biri not alsın bi zahmet.
    adı mustafa kemal.
    soyadı atatürk.
    baba adı ali rıza efendi.
    ana adı zübeyde hanım.
    doğum 1881.
    ***
    daha dün atatürk’süz çanakkale zaferi koreografisi elini kolunu sallaya sallaya ibb’cilerin stadına girdi. izin aldılar mı?
    aldılarsa ‘kim’den?
    ***
    bağımsızlığımızın simgesi olan savaşın koreografisinde
    clichy paşa vardı,
    mustafa kemal paşa yoktu.
    sonra çıkıp bizi neden sevmiyorlar diyorlar?
    ***
    atatürk’süz tarih yazmaya meraklıysan bari çanakkale’yi o’nsuz yazma, alay konusu olma.
    mars’ta, uranüs’te bile dünya tarihini çanakkale’siz, çanakkale’yi mustafa kemal’siz anlatmazlar.
    başakcity’de anlattılar.
    ***
    genç, yaşlı, kadın, erkek tüm ülkenin savaştığı, 500 bin kişinin hayatını kaybettiği, liselerin şehit olan öğrencileri yüzünden mezun veremediği, tıbbiye’nin eğitime ara verdiği, 3 istanbul takımının neredeyse tamamının şehit olduğu çanakkele destanı, ibb başkan vekilinin stadında togolu adebayor paşa ile anlatıldı.
    ***
    3 büyük, bu yüzden büyük.
    çok şampiyon oldukları için değil.
    yerli milli oldukları için, cumhuriyet’le büyüdükleri için, cumhuriyet çocukları oldukları için, cumhuriyet uğruna şehit verdikleri için.
    atatürk’ün askerleri oldukları için.
    ***
    ülkenin kurucusu daha dün kendi kurduğu meclis’e de giremedi.
    sarıkla, cüppeyle, fesle gelenin kapılarda karşılandığı meclis’te bir vatandaşın tişörtüne ‘siyasi içerik’li diye el konuldu.
    tişörtte ata’nın fotoğrafı vardı, altında “mustafa kemal’in askerleriyiz’’ yazıyordu.
    ***
    siyasi içerik dedikleri atatürk’tü.
    yuh!
    ***
    federasyon başkanının 1 gecede 2-3 tv, 3-5 gazete aldığı ülkede, skandal koreografi için o gece tv’lerde tek kelime eden çıkmadı.
    ligi yayınlayan tv’de sadece bir yorumcu dayanamadı, “ata’nın orada olmamasından bir tc vatandaşı olarak rahatsız oldum” dedi.
    sunucu kızardı, bozardı kekeledi, “peki biz maçlara geçelim” dedi.
    ***
    ekmek parası dedikleri de bu..
    gerektiğinde atatürk’ü bile anında satmak..
    ***
    izmir marşı’nın siyasete alet ediliyor diye statlara girmesinden rahatsız olan dilmen 100’de 100 siyasi koreografinin başakcity stadına girmesinden hiç rahatsız olmadı.
    hangi gezegende yaşıyorsa..
    bir de çıkıp “başakcity burada sevilen ve saygı gören bir kulüp” dedi.
    ***
    tv’lerde atatürk’e, annesine en aşağılık şekilde küfür, hakaret serbest, mustafa kemal’e, ‘mustafa kemal’ demek serbest!
    “keşke yunan kazansaydı hilafet olurdu mustafa da olmazdı” demek serbest.
    katarlı kankanın tv’sinde yerli, milli olmadığı için ‘arena’ demek yasak.
    tesadüfen öğrendik.
    ***
    sunucu gs’nin stadına “arena” dedi, yanındaki yorumcu hemen uyardı “arena deme”.
    niye?
    mekânın sahibi mi kızıyor?
    ***
    ülke enteresan;
    türk telekom arena’nın ‘arena’sı yerli milli olmadığı ‘yabancı’ olduğu için koyuyor.
    yerli milli türk telekom’un yabancı’ya satılması kimseye koymuyor.
    30-40 milyona ulaşan yerli milli digitürk’ü katar’lı arkadaşlara satmak no problem.
    digikatar’da ‘arena’ demek problem.
    ***
    futbolcu, babası yaşındaki gazeteciye 1-2 laf ettiğinde medya tek ses tek yürek oluyor.
    türkiye cumhuriyeti’nin babası atatürk’e gelen geçen laf ettiğinde tek ses, yürekli tek kişi çıkmıyor.
    sorsan hepsi atatürk’ü sever de..
    konu bu değil.
    atatürk yaşasa onları sever miydi?
    konu bu.
    ***
    sistem öyle kokuşmuşki..
    her siyasi görüşten, her düşünceden otuz kırk milyon abonesi olan uluslararası 1 telekomünikasyon şirketi bile internet tv’lerinde yorumcuyu yandaş ‘uyumlu’ iktidara şirin gözüken gazeteciler arasından seçiyor.
    ***
    müşterinde kriter aramıyorsan iş vereceğin gazetecide de arama.
    ya da gazetecide aradığın kriteri abonelerinde de ara.
    müşterilerini de ‘uyumlu’lar arasından seç.
    ***
    bütün bunlar olurken bu toplara hiç girmeyen top medyası ne yapıyor?
    başbakanların atamayla geldiği ülkede hakem atamalarını tartışıyor.
    ***
    atatürk ismi bu milletin yüreğinden, beyninden silinmez.
    silmeye kalkanlar da bu milletin hafızasından silinmez.
    ***
    nokta.
  • 340
    yazısı okunacak, söylediği dinlenecek ender adamlardan biriydi. uzun zamandır ana akımda falan kendisini görmüyoruz. çok yüksek ihtimalle sansürleniyordur. arada bir youtube kanalına falan kafası eserse video çekiyor.

    fikirlerine her zaman katılmayabilirdiniz. mevzulara farklı yerden bakan, belki de kendini öyle konumlandırmak isteyen bir adamdı. sanırım bir dönem ''köyün delisi'' gibi bir iş yapmıştı, tam öyle biri işte. bir avrupa zaferi sonrası dinlemek istersiniz, bir anda ''biz kimi yenmişiz? gidin bakalım prag şehrine prag mı yenmiş istanbul mu yenmiş? kim şehrini daha iyi muhafaza etmiş, kimin ülkesinde refah daha yüksek, kim daha kaliteli yaşıyor?'' gibi çıkışlar yapabilir. ''arda turan türkiye'yi temsil ediyor.'' haberine bir anda kafası atıp ''arda turan türkiye'yi temsil falan etmiyor. türkiye'yi oradaki memur, mühendis, mimar temsil eder. ispanyollar arda'ya bakıp 'türkler çok iyi kafa topuna çıkıyor.' mu diyor? şimdi arjantin'i messi mi temsil ediyor? yani o zaman bütün arjantinliler çok iyi ters çalım atar falan mı diyeceğiz?'' gibi bir çıkış yaparak beni ekran başında kahkahalara boğmuştu. kafası böyle çalışan bir adam yani örneklerden anlayacağınız.

    ama allah var kendisindeki cesareti az insanda gördüm televizyonda. şimdi tek tek yazmaya gerek yok ama güçlünün daha güçlü olduğu dönemde bile korkmadan bütün eleştirilerini yapabilen bir adamdı. pek kimsenin girmeye cesaret edemediği veya girmeyi tercih etmediği alanlarda dans ederdi yani. spor, siyaset, kültürel ne ararsanız. mesela bir galatasaraylı olarak hiçbir zaman taraftar gözlüğüyle olaylara bakmamasını ayrı severdim, galatasaray'daki kimseye biat etmemesini veya kimseden korkmamasını ayrı severdim. kendisi hem aysal'ı hem terim'i severdi mesela ama ikisini de eleştireceği zaman sonuna kadar eleştirirdi. mancini gelirdi, herkes mancini'ye çullanırken onu savunurdu türk spor medyasında. galatasaray'daki yerli-yabancı muhabbetinin zirve yaptığı dönemde sneijder çok tartışılırken onu da savunduğunu çok görmüşümdür. yani öyle yerliyi koruyayım, x'i öveyim gibi bir derdi olmayan adamlardandı. kimseden bir beklentisi yoktu, tek derdi kendi halinde fikir belirtmekti. biraz da mizah ve iğneleyici bir üslupla yapardı bunu. dediğim gibi bazen bir anda sizi ''ne alaka'' krizine sokabilir veya hiç katılmadığınız bir bakış açısıyla fikir belirtebilirdi.

    kısacası benim bildiğim delikanlı bir adamdı bilgin gökberk. futboldan acayip anlamazdı, zaten hiçbir zaman da böyle bir şey iddia etmezdi. kendince düşündüğü şeyleri söyler, inandığı değerleri savunurdu. her zaman doğru konuşmazdı ama her zaman doğru bildiğini konuşmaya çalışırdı. kendi program yaptığı insanları dahi rahatsız etmekten, iğnelemekten çekinmezdi gerekirse. arı kovanına çomak sokmaktan çekinmeyenlerdendi yani. artık belli ki köyün delisi değil çünkü 9 köyden de kovulmuş. köylere de mehmet demirkol, serdar ali çelikler, levent tüzemen gibi bilge adamlar kalmış. herkes mutlu olabilir.

    neyse. bilgin abi orada burada denk gelir belki bu yazıya, selam olsun. medyanın soytarılardan, paraları kalemlerden, güç yalakalarından geçilmediği şu dönemde değeri daha da net anlaşılmıştır.
  • 347
    futbol yorumculuğu ve basındaki duruşu da çok iyi olmakla birlikte bire bir tanışmak da nasip olduğu için, çok iyi bir insandır. hala aktif olup olmadığını bilmemekle beraber zamanında alaçatı'da kendisinin bir pizzacısı vardı. 3 arkadaş oraya gidip yemek yerken bize hoşgeldiniz demek için masamıza gelmişti. masadaki arkadaşım @derin galatasaray da onun hayranı olduğu için bir iki çift kelam edip köşe yazılarını çok beğendiğini söylemişti. adam hangi yazılarım deyip bizden de "cumhuriyet" cevabını alınca spor harici ilgilimizden mutlu olup masamızda oturup o dönemler 25li yaşlarda olan bizlerle epey uzun süre sohbet etmiş, sonra da kendi isteği ile numarasını verip muhabbet etmek isterseniz çekinmeyin deyip vedalaşmıştı.
    spor camiasında da lafını esirgemeyen, bir duruşa ve omurgaya sahip kişi olarak çizgisini bozmuyor. böyle kalemlerin hatta böyle insanların çoğalması gerek kaliteli bir ortam için.
  • 349
    sergen ile yaptığı bir program vardı, kanaltürk'teydi sanırım.
    bir derbi öncesi, sunucu "evet galatasaray otobüsü yola çıktı" diye son dakika haberi girdi.
    ekranda da galatasaray otobüsü, otobanda ilerliyor.
    bilgin gökberk de;
    "ya bunu niye haber yapıyoruz, bunu görüp 'aaa otobüs gidiyor' diye şaşıran var mı?" minvalinde bir çıkış yapmıştı*
    o söyleyene kadar bunu sorgulamamıştım. cidden takım otobüsünün deplasman stadına yola çıkması neden canlı yayınlanır?
    ne zaman ismini görsem, bu çıkışı aklıma geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın