8601
yatıp kalkıp okan hocaya dua etmesi gereken futbolcu. okan hoca bu kadar sevgi dolu, kapsayıcı, olumlu, toparlayıcı bir insan olmasa kimse bir daha yüzüne bakmaz. adam resmen paratoner gibi taraftarın tepkisini toprağa aktarmaya, taraftarla barışın arasını yapmaya çalışıyor.
barış bu süreçte sınıfta kalmıştır. okan hoca söyledikleriyle barış'a son bir bütünleme sınav şansı hediye etmiş gibi görünüyor. artık o da bu sınavı nasıl verecek göreceğiz.
ben bu saatten sonra sadece okan hocanın dediğine bakacağım. ama özür dilese bile barışla barışmam çok zaman alacak. zira çok kırgın ve kızgınım.
8602
bataklıktaki futbolcu. okan buruk tarafından kendisine dal uzatıldı. hocanın basın toplantısı taraftara net bir mesajdı evet ancak barış'a da bir mesaj. taraftara ''şimdilik sürece çok girmeyin. bu adam bizimle devam edebilir. şu an silme lüksümüz olmayabilir.'' mesajı iken barış'a da ''aklını başına topla. nankörlük etme. benim de sende çok emeğim var.'' mesajıydı.
bu iş daha çok tartışılır. arap takımının olduğu ligde transfer bitene kadar bu söylentiler yürür gider. dolayısıyla ne olacağını bilemeyiz ancak ne olursa olsun barış artık doğru düzgün bir adım atmalı. rezalet bir süreç yönetimi sergiledi. hala da sessizliğiyle sergiliyor.
artık birçok şey kırıldı. eskisi gibi olması da zor. en azından gönüllerde zor çünkü niyet ve samimiyet sorgulanacak. bunu toplamak artık kimsenin elinde değil ancak yapabileceği şeyler var. önce o hokkabazları yanından kovacaksın. sonra da çıkıp hocandan, takımdan ve taraftardan özür dileyeceksin. artık hangi yolla dilersen. kendisinin de niyeti önemli değil artık çünkü iyi niyetli dahi olsa zaten inanmayacak insanlar. o yüzden şimdilik iki tarafın da birbirini profesyonel şekilde idare etmekten başka şansı yok. barış illa kafayı kırdıysa ya o parayı getirecek ya da sezon sonuna kadar eğecek başını önüne bu takıma hizmet edecek.
hocanın taraftara verdiği mesajı da unutmuyorum. bu sebeple şimdilik kendisiyle ilgili durumu bir taraftar olarak nadasa bırakıyorum. barış'ın izleyeceği yolu hep birlikte göreceğiz.
8603
barış kesinlikle vazgeçilmez değil ancak zaman yok, yerine transfer yapmaya zamanımız yok. stoper, bek, kaleci, orta saha takviyesi lazımken yeni bir pozisyonda da transfer ihtiyacı 40+ maç oynayacak takım için şu zamanda büyük problem oluşturur. ayrıca romantizmin dozunu da iyi ayarlamak lazım, olası bir inatlaşma durumuna girmek ve takımda huzursuzluk, performans problemi ile karşılaşmaktansa da kılçıksız kalacak 40+m euro da yol ayrımı için yeterli olabilir. kimseyi suçlamaya da gerek yok, büyük paralar konuşuluyor ve bu endüstride olaya yön veren de para. yönetim ve hoca rest çekmek yerine itidal ile olayı çözecektir. taraftar da kırılacak dalların ne olacağıyla ilgilenmez ağacını sulamaya devam eder. arabistan yarım adasına transferi konuşulan futbolcu.
8604
galatasaray’a en hafif tabir ile terbiyesizlik yaptı, yanlış insanların diline düşürdü. galatasaray’ın değeri kimsenin hamlesi ile düşmez ama ben bu aleni meydan okumayı hala anlamlandırabilmiş değilim. kaçar gibi, kurtulmaya çalışır gibi, üstüne üstlük zarar vermek ister gibi bir hali var. buradan nasıl dönecek bilmiyorum, zamanla göreceğiz. o sahaya çıktığında yürekten mücadele edebilecek mi, bizim için yabancıdan farkı olacak mı meçhul.
8605
takıma geri dönmesinin belli başlı şartları olan oyuncumuz.
1. menajerini kovacaksın.
2. taraftardan, hocadan, arkadaşlarından ve yönetimden kallavi bir özür dileyeceksin.
3. dünya kupası sonuna kadar ne kontrat, ne transfer konusunu açmayacaksın.
4. sahaya yeniden çıktığında kırdığın taraftarın gönlünü almak için ekstra çaba sarfedecek, her zamankinden daha fazla mücadele edeceksin.
işte sana dört maddede çıkış yolu barış. tuncay isimli tacir arkadaşına yol vererek başlarsan iyi edersin. aksi halde tarafların kırgınlığı nefrete dönüşmek üzere.
8606
çıkıp okan hocadan, galatasaray camiasından ve taraftardan özür dilemelidir. herkes hata yapar önemli olan hatalarını görüp bundan ders çıkarmaktır. özür dilemek erdemdir.
8607
okan buruk gibi bir teknik direktörü olduğu için şükür namazı eda eylemelidir. fakir fukaraya sadaka vermelidir. bize kalsa barış, biz çiğ çiğ seni yeme taraftarıyız. çünkü bu muameleyi hak edecek şeyler yaşattın birkaç gündür bizlere. seni sen yapan takıma menajer bozuntusu ile birlikte yaptığın şu naz var ya, insanı çileden çıkarır. seni şöyle güzel bir ispanyol, ingiliz takımı filan istese, 25 milyon euro bonservis verseler, sana da 3 milyon euro net maaş verseler de "ben avrupa istiyorum ya, bırakın beni" deseydin inan anlardık. ama çıkıp arsız menajerin daha doğru düzgün teklif yoktu tarzı konuşmalar yapıyor. nasıl yani, katakulliye getirip koskoca galatasaray'a, taraftarına siyah savaş bayrağı mı çekiyorsunuz?
hayatında böyle kazıklar yememiş gibi, senin ilk haberlerini aldığımda şok olur gibi olmuştum ama şimdi doğru düzgün oturup düşününce aslında nasıl bir kader çizgisi üzerinde olduğunu görüyorum da, her şey senin iraden üzerine kurulu. birkaç senede kurduğun şeyi, bir anda yıktın, virane mi eyledin yoksa surda gedik açıldı da tamir mi edeceksin hep beraber göreceğiz.
galatasaray'ın, mektebi sultani'nin gücünü ne yerli ne yabancı hiçbir futbolcu hafife almamalı.
8608
fenerbahçe'ye transfer olacağı söylentileri sonrası kerem aktürkoğlu'na neden tepki gösterildiğini sanırım anlayamamış topçumuz. acaba orada gitmek istediği takım fenerbahçe olduğu için mi kızıyoruz biz kerem'e; yoksa bizde kazandığı şampiyonluklardan sonra avrupa hedefine benfica gibi bir takımda ulaşmışken, son şampiyonluğunu ve şampiyonlar ligi'ni 218 yıl önce kazanmışlığı olan bir kulübe gitmeyi isteyecek kadar vizyonsuz olmasına mı?
bu konuyu kendisine de uyarlayabilir sevgili oyuncumuz ve kardeşimiz barış. bizde misyonunu tamamladığını düşündüğünde elbette ayrılmak istemek hakkı. lakin burada zaman ve hedef kriterleri ortaya çıkıyor.
1- biz her fırsatta şampiyonlar ligi hedefini ortaya koyar demeçler vermişken, bunun için sane ve osimhen ilaveleri yapmak için gözümüzü karartmışken ağustos'un sonunda "ben gitmek istiyorum bana izin verin" demek galatasaraylılık ile bağdaşmıyor bende. aynısını arda turan yapmıştı. önce onun çevresinde yeni takım kurulurken kalıyorum demişti, sora da son anda "ben atletico'ya gidicem" diye tutturmuştu.
2- eğer barış'ı isteyen manu, juventus, ne bileyim bayern, barça gibi top class takımlar olsa barış'ın bu tutumunu yine anlayışla karşılayabilirim. kişisel hedefleri, takım hedefinin önüne geçmiş diyebilirim ve bu da azimli olduğunu gösterir. ama dünya kupası olduğu sene, sane-osimhen-icardi-yunus ileri hattıyla oynama lüksünü bulduğu bir dönemde sırf para için, bakın sırf daha fazla kazanmak için arabistan'a gitmeyi kabul etmesi ve istemesini kabullenemiyorum. duyan da bizde asgari ücrete çalışıyor, toplumun %75'i gibi ihtiyaçlarını alabilmek için öncelik sıralaması yapmak zorunda kalıyor veya bazı ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor sanacak. acilen silkelensin ve kendine gelsin.
kısacası menejerinin kuklası olup karşısına galatasaray'ı almakta ısrarcı olursa kaybeden kendisi olur. geç olmadan hatasından geri döneceğini ümit ediyorum. süreç yönetiminde de ne yönetimimizde ne de okan hoca'da gram hata yok. hepsine teşekkürler.
8609
tekrar söylemek lazım:
barış daha 25 yaşında, ergenlik sonunda olan genç ve aşırı enerjik bir sporcu. menajer dediğinin değişmesi bir günlük iş. takım değiştirmek ise hayatına etki eden bir süreç.
şunu unutmaması lazım; daha yeni sözleşme yenilenmişken elindekiyle yetinip işine odaklanması ve maaş zammı istiyorsa da ocak’ta konuşabilir miyiz hocam diye okan hocamız’a sorması gerekir. “bir aptallık yapıp ortalığı karıştırdım ve buna menajerlerim çanak tuttu” diyerek o menajerleri değiştirmesi lazım.
8611
yok gençmiş, yok menajerinin gazına gelmiş, yok şöyle yok böyle geçin abi bu işleri.
sen kimsinki siyah ekran paylaşıyorsun, antrenmanlara çıkmıyorsun falan.
satılabiliyorsa satılsın yoksa kadro dışı bırakılsın.
o çakal menajeriyle de yolları ayırmadan asla affedilmesin.
8612
gençmiş, ergenmiş, yok yok sergenmiş. 25 yaşında insanlar gayet olgun olur, yani bu tarz şeyleri düşünebilecek kadar olgun olur.
menajer bozuntusuyla planları fena suya düştü işte.
büyük yanlış yaptı. bunun geri dönüşü benim için yok, kalacaksa bile şampiyonlar ligi kadrosunda kesinlikle kendisini görmek istemem. hem ceza olur, daha da önemlisi diğer oyunculara ayağınızı denk alın mesajı olur.
8613
şu sözü unutma barış:
öğrenmek pahalıdır; ama cehalet çok daha pahalı.
cahilliğinin bedelini en az zararla ödersin umarım.
fiziği güçlü, muhakemesi zayıf futbolcumuz.
8614
dün gece okan hocanın açıklamalarından sonra hiç içimden gelmese de artık kendisini bu konular ile ilgili eleştirmeyi bıraktığım futbolcumuz.
evet eskisi gibi olmayacak ama eskisi gibi olması da gerekmiyor. zamanla yine ısınırız birbirimize.
fakat ağzımızda o buruk tat hep kalacak sanırım.
o da hayal kırıklığının sebebi sanırım.
8615
takımdan ve taraftardan özür dile+çakal menajerini kov+eskisinden daha çok mücadele et+dünya kupası sonuna kadar bir daha sözleşme konusunu açma paketiyle hayata döndürülebilecek futbolcu. 1-2 gün önce çok kızgındım kendisine, şimdi ise sadece acıyorum.
8616
kendisiyle profesyonel sözleşme imzalandığına göre kulüp ile arasında profesyonel ilişki olan futbolcu.
tamam her ne kadar galatasaray his takımıdır desek de kurum ile camiayı ayırt etmek lazım. camia olarak cahilliğine gerekirse acır üzülür hayalkırıklığı yaşayabiliriz ama en nihayetinde kurum olarak profesyonel cevabı vermek sürdürülebilirlik adına önemlidir.
biz eskisine göre daha soğumuş, daha anlayışlı, daha alttan alıcı olabiliriz ama kurumları nesiller nesile aktaran hafızasıdır. bu hafıza da ne okan hocanın, ne taraftarın, ne de yönetimin insiyatifinde olmalı.
sözleşme iki profesyonel arasında yapılır, şartları vardır ve her iki profesyoneli de bağlar.
barışa yapılacak ne olursa olsun, sözleşmesi devam ederken antrenmana çıkmaması sebebiyle ve başka takımla görüşmesi hasebiyle kadro dışı bırakılmalı, neom fc ve menajerini de fifaya şikayet edilmelidir.
ha sonra sen ben burda gelir barışı çok seviyorduk, tüh ya vah ya, bak okan hoca da seviyor affedecek belki de falan deriz.
senin benim duygum olabilir ama kulübün olamaz. hele ki böylesi bir olayda asla ve asla olmamalı.
barış şu yaptığından pişmanlık duyuyor olmalı. hem yüzyıllık kulüple yaptığı sözleşmeye aykırı davrandığı için korkmalı, bu kurumu karşısına almaktan endişe duymalı.
özellikle ve özellikle de hadi kulüp profesyonel, seni seven bu camianın nefretini almaktan da ayrıca çekinmelidir.
şu an barış özür diliyor olması gerekirken, ne yaptım ben diye düşünmesi gerekirken, galatasaray kurumu olarak affetmeye hazır beklememeliyiz.
sonra napoli hikayeleri dinler dururuz, bak kadro dışı adamını nasıl 75k dan bi kuruş aşağı satmadılar, duruş falan deriz.
kaldı ki galatasarayı bugünlere getiren, bugün türkiyenin bayerni yakıştırmaları yapılmasını sağlayan da kurumsallığıdır, hafızasıdır, seneler içindeki edinimleridir.
8617
göndermeyecek gibi duruyoruz.
neom’un bastırdığına dair haberler de gündemden düştü zaten. okan buruk affeder, barış çıkıp özür diler ve menajerimsi çakallarla ilişkisini keserse yeni bir sayfa açılabilir.
ancak ne olursa olsun taraftarla arası eskisi gibi olmaz. 3 yıldır kazıya kazıya elde ettiği saygıyı ve sevgiyi 1 haftada çöpe attı. antrenmanlara çıkmamak ciddi bir tavırdır, kolay kolay unutulmaz.
benim şahsi fikrim; uzatmaları oynamak yerine alabileceğimiz maksimum bonservisi almak ve o parayla bir kanat bir de orta saha takviyesi yaparak takımı güçlendirmek olmalı.
8619
antrenmana çıkması bir şey ifade etmiyor. menajeri ile yollarını ayırdı mı? halen kulüpten ayrılmak istiyor mu? ve en önemlisi çıkıp ne zaman özür dileyecek?
kafası halen karışıksa ve gitmek istiyorsa antrenmanlara alınmaması gerek.
8620
bugün antrenmana çıkmış futbolcu.
aklı varsa, okan buruk'a gidip rize maçında beni oynatma der, ama aklı olmadığını son 1 haftadaki tavırlarından anladı herkes sanırım.
şu aşamadan sonra yapacağı şeyler konusunda herkes hemfikir;
-çıkıp kendi ağzından hata yaptığını kabul ederek özür dileyecek.
-menajerleri ile yolları ayıracak.
-bir kaç ay yedekte kalıp takımı kenardan izleyecek ve gıkını çıkartmayacak.
-dünya kupası bitimine kadar "transfer" demeyi bırak, "t" harfini bile kullanmayacak.
taraftar bu şartlarda bile kendisine artık soğuk olacaktır ama en azından nefret objesi olmaz.
eğer bunları yapmaz ise zaten teknik heyetin kendisi hakkında tek kararı paf takıma yollamak ve cl kadrosuna yazmamak olmalı. bazı şeyler paradan daha önemlidir. sarı öküzü vermeyeceksin.
8621
şu an itibarıyla tesislerde olduğu belirtiliyor. keşke bu olumsuzluklar yaşanmadan her şey yolunda gitseydi, ancak yeniden tesislerde olması sevindirici bir haber. bu durum hatalarından ders çıkardığını, dalının kırılma riskini gördüğünü gösteriyor. şimdi sıra menajerinin dalını kırmakta.
8622
barış çok özel bir oyuncu. ama şunu görmesi lazım ki mevkisinde oynayan eren'in topla ilişkisi a1 seviyede olmasına rağmen 2 gol attı. eren'in yerine geçen zaniolo 1 asist yaptı, 1 tane daha yapıyordu ki savunma son anda çeldi. yani galatasaray'da temel fiziksel özellikleri sağlayan bir sol kanat hücumcusu zaten tabela yapar. yapacak. kerameti kendisinde görmesini anlıyorum ve barış'ın kadronun en önemli parçası olduğunu düşünüyorum ama bu kadar tabela yapmasında okan buruk etkisini unutuyor. neom'a gidince okan buruk'un sistemi olmadığında bir anda sıradanlaştığı bir düzen görebilir ve o kadar da nimet olmadığını anlayabilir
aklını başına devşireceğini düşünüyorum ancak haftaya da kendisi yerine zaniolo ile başlanmalı. barış'ın temiz bir tokat yiyip kendinin nerede olduğunu anlaması lazım.
8623
hata yapmak insanın doğası diyelim, pişman olup hatasından dönerse gönül bağı tekrar sağlanabilir aile arasında kalır ama galatasaray’ı ve taraftarını ağzına düşürdüğü bir kesime payını verip pişman etmezse hiçbir şey yolunda gitmez.
8624
babamın vefatından beri hayata dair hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden. sözlüğe yazmak istememem de bunlardan biri ama ilk defa barış için bir iki kelam etmek istedim çünkü kendisini çok seviyorum.
ilk geldiği dönemlerde tepki gördüğünde bile ben ona hep inandım, hep olumlu konuştum, yazdıklarım da ortadadır zaten.
barış bu transfer sürecinde beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. siyah story paylaşması, antrenmanlara çıkmaması, konu hakkında tek kelime açıklama yapmaması... gitmek isteyebilirsin eyvallah ama her şeyin bir bedeli var. istenen bonservisi getirirsen dilediğin yere gidersin. istersen kral selman'ın kölesi ol beni ilgilendirmez. profesyonel hayatta kafana göre davranamazsın.
bak newcastle'a, isak'ı bırakıyor mu aylardır? atalanta, lookman'ı bıraktı mı inter'e? hayır. çünkü ortada sözleşmeler var ve kulüpler ne istiyorsa o olur, bu kadar basit.
her neyse lafı fazla uzatmayayım; barış'ı sildim, benim için bitti diyemem. çıkar bir basın açıklaması yapar özür diler, o çakal menajer tayfasıyla yollarını ayırdığını söylerse kendisini affederim. bir daha kendisine karşı sıcak olamam belki ama her zaman desteklerim.
bu zorlu sürecimde galatasaray maçlarını takip ediyorum, bana iyi gelen tek şey bu şu an. sağlıcakla kalın dostlar.
