resim
Arda Güler
Takım:Real Madrid
Mevki:On Numara
Yaş:20
Boy:1.75
Uyruk:Türkiye
  • 1977
    27 kasım 2024 liv - r.madrid maçı'nda ilkyarida geçiş oyunlarında takımın ana bağlantı oyuncusu oldu. ancak 3. bölge seçimlerinde heyecanına yenildi ve tercihleri kotuydu. sevindirici kısmı, fizik ve kondisyon olarak real madrid seviyesine çıkmış.
    devrenin sonuna doğru kötü bir şut cekince, ancelotti'nin arda diye bağırıp iki koluna acmasi komikti.
  • 1979
    fenerli gibi düşünüp arda turan'a yapılanları hatırlatıp düşmanlık yapanları anlıyorum ama biz en büyüğüz biz galatasaray'ız arda güler'de bizim evladımızdır.

    o toksik kadıköy'den koşarak boşuna kaçmadı bu çocuk. bir gün türkiye'nin en büyüğünün formasını da giyecek inşallah.

    27 kasım 2024 liverpool real madrid maçının ilk yarısında karar alma konusunda sıkıntıları vardı. sanki oynamaya oynamaya karar mekanizması geriye gitmiş gibi geldi. risk almıyor, hep garantiye gidiyor ve kötü tercihler yapıyor. bu işin üstesinden bir şekilde gelmesi lazım oynamamak onun öz güvenini geriye götürmüş. karar mekanizmasını tekrar iyi hale getirmediği an kariyeri tepe taklak olabilir. inşallah çok iyi bir kariyerin olur kardeşim benim.
  • 1980
    olsa da olur, olmasa da, eh işte bir sempati ile takip ediyorum maçını ama bildiğin olayla en alakasız olan beni bile utandırdı. brahim diaz bir pozisyonda 3-4 saniye yalvardı önüme yuvarla diye. nelsson'un bile aradan bırakıp asist yapabileceği topu evirdi çevirdi orta sahaya gönderdi. kıyaslandığı yamal'ın köşeye takabileceği bir şutu taca çıktı. orta sahadan yanlışlıkla kareye basmış gibi çektiği bir şut filan... bu nedir abicim az toparlan da kal takımında. şu haliyle kazara bize kiralanacak diye korkuyorum.

    (bkz: 27 kasım 2024 liverpool real madrid maçı)
  • 1981
    rezalet oynadığı bir maçtan sonra ancelotti tarafından 55. dakikada oyundan alındı. eli ayağına dolaştı heyecandan, çok kötü birkaç şut denemesiyle liverpool taraftarının keyfini yerine getirdi.

    muhtemelen çok genç olduğu için eleştirilere itirazlar gelecektir. daha çok genç olduğunun herkes farkında ama madem öyle, bu kadar beklenti yaratıp övme yarışına da girmeyecektiniz. övme yarışına giriyorsanız 19 yaşındaki arda güler'in brahim diaz kadar top oynayabilmesi beklenir, oynayamıyorsa da eleştirilir. "abartılı şekilde övenler bu çocuğa en büyük kötülüğü yapanlardır" derken tam olarak bundan bahsediliyordu. arda güler sağlıklı bir gelişim atmosferinden çıkalı çok oldu.

    (bkz: 27 kasım 2024 liverpool real madrid maçı)
  • 1982
    19 yaşında 37 yaşındaki veteran futbolu oynayan futbolcu.

    hız veya güç anlamında hiçbir öne çıkan tarafı yok. hiçbir derde derman olmayacak çalımlar atıp rakibin yerleşmesine neden oluyor, arada çekip şut veya pas deniyor. bazı maçlarda ayak kalitesi işe yarıyor. oynadığı futbol feghouli'nin bizdeki son dönemlerine benziyor.

    böyle devam ederse real madrid'de kalıcı olması zor. daha kötüsünü söyliyeyim bu haliyle kendisini taşıyabilecek 3-5 takımdan biri de valverdesi, camavingası, tchouamenisi olan real madrid. atletico madrid gibi topa sahip olmak yerine mücadele gücüyle öne çıkan bir takım falan yapsa yedek kulübesinden çıkamaz şu haliyle.
  • 1984
    sampiyonlar ligi seviyesi ile tanismis futbolcu. buyuklerin dunyasina hos geldin arda.

    ben hala kendisinin cok iyi bir futbolcu olacagini dusunuyorum. ulkedeki fenerli medyanin fenerlileri surekli kandirmasi artik cok bariz ortada, kendileri haric herkes anliyor bunu.

    ama attigi tek onemli gol hepi topu gurcistana karsi cektigi sutla gelmis 19 yasinda cok cok az dakikasi olan bir oyuncunun, liverpool deplasmanina cikinca bu halde gozukmesi cok normal. arda turan’i, ustelik real degil galatasaray formasi ile anfielda cikmis hemen hemen ayni yastaki cocugun oynadigi oyunu hatirlayanlar olacaktir.

    tanri vergisi yetenekle futbolcu olunmuyor, dayak yemeden futbolcu olunmaz, pamuklara sarmaya devam ettikce ardanin patlamasini geciktiriyorlar.

    anormal bir ozguveni var, ki bunda hic bir zarar gormuyorum. sadece ertesi gun youtube’da videolarini izlemek icin top oynuyor hissi var bende, messinin bile her hareketi jeneriklik degildi, dogru olani kendini yormadan kolayca yapip guclu kalmaya devam etmeyi ogrenmesi gerek.

    ha bu arada cocuk fenerli, avrupada kalmasi bizim icin her zaman daha iyi olacak. ama ben kendisinin yapamayip fenere donecegini dusunuyorum. nedense 18 yasinda avrupaya gidip 35 yasinda orada futbolu birakan bir futbolcu imaji cizmiyor bende. bu entry burada dursun, 10 sene sonra baya karsi tarafta sevilmeyen bir oyuncu olarak aniliyor olma ihtimali oldukca yuksek. karakter musait cunku. hal hareketler ortada.
  • 1985
    fizik olarak yetersiz, çok ağır, çok yavaş, çok dalgın ve asla oyun görüşü iyi olmayan bir oyuncu olarak allah vergisi yeteneğiyle hiçbir şey yapamayacak oyuncu. adam kaçan takım arkadaşlarını göremiyor, basit bir ara pas atmak yerine yana ve geriye oynuyor, kaliteli pas ile atak bitirilecek durumda taca şut çekebiliyor, ayakta zaten duramıyor, defansif aksiyonları rezalet orada durmak için duruyor sadece defans yapmaya çalışımıyor, ofansif gücü de karşı karşıya bırakılırsa ya da yaydan kaleyi görürse var. bu arkadaş cidden alt yaş kategorilerinde iyiydi ama kendisini üste attığından beri neyi iyi yaptığını bilmiyorum, asla 90 dakika oynayacak kondisyonu yok, modern futbolun gerektirdiği çoğu şeye sahip değil ama yine de bir şekilde övülüyor. real kendisini aldı ve sakatlıklar sonrası şans da buldu ama ne ifade ediyor ki oynadığı şey? topu almak istiyor, durmadan kendini gösteriyor sonra aldığı adama veriyor ya da basit oynuyor, arada bir olan yeteneğiyle pas atabiliyor ama bunu yetersiz oyuncular da yapabiliyor. oyun gücü düşük, oynadığı hiçbir maçta lan bizde de böyle yetenek var dedirtmiyor. mesela kenan yıldız oynadığı 5 maçtan 2-3 tanesinde lan bu ne yetenek dedirtiyor, arda alıyor topu ayağına, geveliyor, yana ittiriyor, geri ittiriyor sonra tekrar topu almak istiyor. hem oyunu bozuyor, hem takım arkadaşlarını rahatsız ediyor.

    arda ile oynamak bir takım için lüks, defansta 1 kişi eksiksin bir kere, hücumda da ne yapacağını az çok tahmin edebileceğinden savunmak zor değil, yakın oynayınca bütün yeteneği kayboluyor. dar alanda fizikli oyunculara karşı eziliyor, geniş alanda 30 metre top sür desen rakip 70 metre koşar arda 30 metreyi koşamaz. bu arkadaş neden övülüyor anlamıyorum bu kadar, çıktığı ilk günden beri özel yeteneğiyle ön plana çıktığı 2-3 an hariç oyunda yok. gürcistan'a gol attığı maçta mesela rezalet oynamıştı, gol atınca unutuldu, portekiz maçı rezaletti, çekya maçı kötüydü, 2 orta açtığı ki kendisi genelde kötü orta açıyor bir maçta asist yaptı diye övülüyorsa işimiz var. güçsüz bir futbolcu olarak serbest vuruş başına geçiyor, korner başına geçiyor, hakan çalhanoğlu diye bir adam var bunları en iyi yapan ondan top alıyor, takım arkadaşlarına el kol yapıyor, bunun haricinde sahada ne yaptığının da çok farkında olmadığından faul yaptığı pozisyonlarda hakemlerle didişiyor bol bol. adamın ayağına basıyor itiraz ediyor, kardeşim seni uyaran yok mu? ali koç başkanın gibi hakemlere oyna mı diyorlar sana ki böyle şeyler yapıyorsun?

    kendisi avrupa'nın en iyi 20 takımının hiçbirinde 11 oyuncusu olamaz, galatasaray seviyesi takımlarda da oynayabilir ama devamında ıslıklanır ve yedek kalır. yetenek ile futbol oynama becerisi aynı şey değil, böyle çok adam var. arda'nın iyi bir kariyer çıkarması için güçlenmesi, oyun aklı olarak ilerlemesi ki bu en zor şey, takım arkadaşlarını rahatsız etmeyi bırakması ve defansif olarak katkı verebilmesi gerekiyor. bunların hiçbirini de yapamayacağı için 27-28 gibi türkiye'ye gelip fenerbahçe ile kollanmalı sezonlar geçirir ve türk futbol tarihinin en sevimsiz insanlarından biri olarak kariyerini bitirir.
  • 1986
    dün maçı izleyenler fark etmiştir. izlemeyenler için yerli medya tarafından kendisinin ne denli abartıldığını şöyle özetleyelim;

    real madrid camavinga'nın sakatlığı sonrası 2 oyuncu değişikliğine hazırlandı. yedek kulübesinden oyuna girmek için kenara ceballos ve lucas vasquez geldi. valverde pozisyonu dışında sağ bekte oynadığı için camavinga yerine vasquez'in gireceği ve valverde'nin orta sahaya geçeceği barizdi.

    ceballos değişikliği için trt'de maçı anlatan bizim iki kafadar spiker 'brahim çıkmalı hiç ortalarda görünmüyor' tespiti yaptılar. arda da çıkabilir demekten imtina edip, adeta salağa yattılar. halbuki arda da en az brahim kadar kötüydü. kenardan tabelada arda'nın numarası yanınca özellikle ömer üründül'ün flash tv efektli şaşkınlığı ve devamında gelen 'ancelotti kolaya kaçtı. mbappe de çok kötü' tespiti salaklığı iyice arşa çıkardı.

    (bkz: 27 kasım 2024 liverpool real madrid maçı)

    edit: hatırlamışken ekleyim, bir de frikik olduğunda spikerlerin, milli maçlarda da aynısı geçerli, 'tam arda'nın yerleri' tespiti gülmekten yarıyor beni. ulan çocuğun frikikten golü mü var kariyerinde? kime göre neye göre tam arda'nın yeri?
  • 1988
    sırf fenerbahçede oynuyor diye piyasaya çıktığı günden bu yana medyamız tarafından gereksiz bir şekilde şişirilen futbolcu. suyun öte tarafının kendisine ait bir arda turan yaratma çabasından başka birşey değil. bu kadar abartılıyor ama daha arda turan'ın tek başına aldığı bir mlada boleslav maçı muadili tek bir maçı yok o ayrı mesele...
    real madrid yatırım yaptı diye savunanlar var bir de... aynı real madrid hamit altıntop ile nuri şahin'i de satın aldı hatta barcelona yusuf demir'i almış nasıl olduysa. yeteneğim var diye sahada takılıyor 37 lik mertens kadar efor sarfetmiyor bütün millet de bunu övme peşinde sırf fb den gitti diye.
    valla yetenekse sokaklar yetenekli adam dolu. 100 kiloluk adamlar var eliyle koymuş gibi ne şutlar çekiyorlar ne paslar atıyorlar ama halı sahada ancak. ama işte futbolculuk hatta sporculuk bambaşka.bir seviye ve maaleser bu çocuk da o seviyenin adamı değil. olmayadabilir zaten ama inanılmaz antipatik ve ben özellikle milli maçlarda bu antipatikliğe maruz kalmak istemiyorum artık.
  • 1990
    bir hastalığın pençesine düşmüş ve ömrünün son günlerini geçirmekte olduğu için ülke olarak hatta dünya olarak hep onun isteğine göre hareket edilmesi gerekiyormuş gibi bir algı ile basında haberleri çıkan futbolcu. yaşı hala daha 19. ziyadesi ile genç. çok daha genç yaşta basın önüne çıktığı için ve basın da onu kullandığı için yüzü de, ismi de eskidi. ne ancelotti'nin hocalığı kaldı ne başka bir şey basının ve de özellikle fenerbahçe tayfanın sosyal medyada yazdıkları sebebiyle. ciddi manada 19 yaşındaki bu çocuğu artık ekranda ya da twitter'da bir yerde görmekten gına geldi.
    işin kötü yanı dünyanın en büyük kulübü bünyesinde bulunsa da, düzenli forma şansı da bulamadığı için, e milli takıma geldiğinde de kesik yiyemeyeceğinden hep ilk 11 gördüğü için milli takım düzeyinde de bizi etkilemeye başladı durumu. bir baş altı takıma umarım gider de hepimiz artık rahatlarız.
  • 1993
    serbest vuruş organizasyonunda, kendisinin dokunduğu topa vuran madridli oyuncunun golünden sonra "arda yine asist yaptı" şeklinde sosyal medya haberlerini görünce pes ettim. kendisini şişirmek için her fırsatta sineğin yağını çıkaran bir medyanın öznesidir. prime arda turan ve nihat kahveci dönemlerini görebilirse sonrasında bazı karşılaştırmaları yaparız. şimdilik yalnızca b sınıfı bir takımın kadrosunda yer bulabilecek bir isim.
  • 1997
    twitter'a bir girdim, başlıklar yıkılıyor: "arda güler real madrid adına bir maçta 2 asist yapan tarihteki en genç oyuncu oldu (alev alev alev)"

    ulan dedim arda döktürdü heralde bu sefer. hemen girip özet izledim. arda'nın 2 asistini de 1 adet bacağı olan herkes yapar. 2. bacağa gerek bile duymaz. öyle asistler.

    abi bunun haberini böyle yapmayın bari. vallahi çocuğa en büyük zararı yine biz veriyoruz. yarın yedek kalsa geçen maç 2 asist yapan adam yedek mi kalır diye yine haber yapılır. ama asiste açıp bakan olmaz...
  • 1999
    gayet yetenekli efendi çocuk sahip çıkmak lazım, kariyerini baltalayacak olan ve kendisi için en büyük tehlike tek başarısı olmamasına rağmen bulutların üzerinden inmek bilmeyen zehirli fener camiası, medyası... kulağını bu salakların yersiz övgüsüne kapatırsa madrid'de efsane bile olur. gencecik çocuk. sözlük özelinde yazılanlar için de şunu söylemek isterim. yanlış övgü nasıl gerçekleri görmenizi engellerse, yanlış yergi de motivasyon düşürüp inancınızı kırar. galatasaray taraftarı hatalıya hatalı, yeteneksize yeteneksiz der başarılı olanı da taltif eder. bizim futbolcumuz olmayan birisi üzerinden yazmak istedim. yanlışı görüp eleştirirken, çabalayanı da takdir etmek gerek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın