• 376
    euroleague'in iptal olmasına üzülme sebebim olan takım. resmen herkesin kafasına vura vura yeniyordu. euroleague'in mutlak favorisiydi. ciddi bir taraftar ve kamuoyuna sahip olsaydı euroleague'e de sözünü geçirme ihtimali artardı. maalesef ne taraftar ne de kamuoyu yönünden oldukça zayıflar.

    seneye neler olur, hangi oyuncular kalır, larkin nba'e gider mi gibi çok fazla bilinmezlik var. ergin hocam o euroleague kupasını er geç kazanacaktır, umarım sadece 1 yıl ertelenmiştir kupasını kaldırması.
  • 377
    yalnızca 4x efes malt=36 tl kampanyası, reklam gelirleri ve bilet satışları ile çarkı nasıl döndürdüklerini merak ettiğim basketbol kulübü.

    yıllarca voleybolda eczacıbaşı neydiyse efes ve ülkerspor da oydu bir çoğumuz için. ileriki yıllarda olabilecek bir birleşme, hem biz hem onlar için ekonomik ve sportif anlamda winwin durumu yaratacaksa da ülke sporu açısından çok da hoş bir durum değil gibi geliyor bana. ülke ve spor sektörü ekonomimizin yıllar geçtikçe daraldığının bir başka somut kanıtı olacaktır yalnızca.

    umarım ülkemiz için gelecek yıllar daha güzel ve verimli yıllar olur da bu durum bizi ne telekom ne de efes ile birleşmek “zorunda” bırakır.
  • 378
    yalnız bizimle değil kimseyle birleşmek istemeyen takım. sahibi tuncay özilhan fanatik beşiktaşlı. birleşseydiler çoktan onlarla birleşirlerdi. adamlar biz bir ekolüz, gidip kimsenin yanında durmak istemiyoruz diyorlar. ben de bizimle birleşmelerini isterim ama sanki yola tek başlarına devam etseler daha iyi gibime geliyor. üç sene önce fiko gelin birleşelim demiş. tuncay özilhan istemem gardaş demiş.

    https://www.google.com/...denini-acikladi/amp/
  • 380
    anadolu efes beşiktaş la birleşmez, beşiktaş anadolu efesle birleşir. ilk cümleyi okuyup kafanız karıştıysa cümleyi biraz açayım. anadolu efes beşiktaştan daha büyük bir kulüptür. geçmişte ülker fenerbahçe ile birleşmiştir ve pilot takımı alpella ülker altyapısını devralmış, ülker isim hakkını fenerbahçeye verip, ülker ismiyle yer alan basketbol şubesini kapatmıştır.

    kısacası anadolu efes başlı başına bir basketbol çınarıdır.
  • 383
    kendileriyle birleşip fülker benzeri bir oluşum kursak ne efsane olur diye ara ara aklımdan geçirdiğim, türk basketbolunun en köklü kulübü. böyle ekol bir basketbol kulübü ile avrupa'dan her basketbol dalında en fazla kupayı getirmiş olan galatasaray spor kulübü bana kalırsa fülker hamlesine karşılık olarak ta o zamanlardan birleşmelilerdi. ne de olsa ülker efes'in, fener bizim ezeli rakibimizdi.

    neden böyle bir birleşmeyi düşünmedik ya da düşünmediler bilmem. galatasaray'ımızın finallerdeki winner özelliği, iki kulübün de avrupa'da başarıyı getiren köklü kültürleri, kupa canavarı ergin hoca ve o sağlam bütçeyle en az 3 eurolegue kupası getirebilirdi ülkeye bu birleşme. taraftar desteğini söylemedim zaten.

    (bkz: galatasaray efes)

    ihtişama bak.

    ülkemizin en başarılı basketbol kulübüdür. hala ortamlarda efes pilsen derim 90'lı bir orta yaşlı olarak. (u: :()
  • 384
    türk basketbolunun yegâne lokomotifi.

    türk basketboluna efes pilsen kadar istikrarlı bir biçimde yatırım yapan başka bir basketbol kulübü yok, olmadı da. kurulduğu günden bugüne dek daima altyapıya önem veren, en dar bütçeli sezonlarda dahi iyi oyuncuları bir şekilde bünyesine dahil ederek marka değerini hep canlı tutan bir organizasyon. çok kötü geçen, bütçenin asla karşılığının alınamadığı zamanlarda bile ligimize, ülkemize değerli oyuncular getirip seyir sebebi sunmuştur.

    efes pilsen'in koraç kupası zaferi ülkemize takımlar düzeyindeki ilk uluslararası kupayı getirmesi açısından çok önemli elbette lakin bana kalırsa efes pilsen'in halk tarafından bu kadar benimsenmesinin altında yatan esas faktör şu: alpay öztaş, bora sancar, conrad mcrae, erdal bibo, hidayet türkoğlu, hüseyin beşok, mirsad türkcan, murat evliyaoğlu, mustafa kemal bitim, petar naumoski, tamer oyguç, ufuk sarıca, ömer onan ve volkan aydın; iki yabancı oyuncu haricinde komple yerli, bizden oyunculardan kurulu bir oyuncu grubuyla tarih yazıldı. işte tam da bu yüzden çok sevildi bu organizasyon, "bizim çocuklar" oldukları için.

    efes pilsen'in koraç kupası zaferi türk sporu için mihenk taşıdır, türk sporunun uluslararası arenada başarıya ulaşabileceğinin kanlı canlı kanıtıdır.
  • 385
    türk futbolu için galatasaray neyse türk basketbolunda da anadolu efes odur. galatasaray basketbolda çoğunlukla yokları oynadığı için, neredeyse her galatasaraylı basketbolda anadolu efes'i destekler. nefret yaymaz, kutuplaştırıcı söylemlerde bulunmaz, haksızlıklara karşı susmaz, ve genelde hakkı yenmeye çalışılan olur. futbolun galatasaray'ı ve basketbolun anadolu efes'i bu anlamda birbirlerinin ruh eşidir. üstüne üstlük baş rakipleri de aynı takımdır.

    o nedenle galatasaray efes denen bu yakışıklı takım bir gün mutlaka meydana gelecektir.
  • 386
    hiçbir zaman hiçbir kulüple birleşmeyecek, türkiye'nin en köklü basketbol kulübü*.

    eskiden bu iddialar ortaya atılırdı çünkü anadolu efes'in taraftar kitlesi yoktu, diğer camiası, taraftarı olan kulüplerin basketbol takımları ile karşılaşmalarında bu çok büyük bir dezavantaj yaratıyordu. taraftara ihtiyaçları vardı.

    ancak son iki senede, imparator, büyük koç büyük insan ergin ataman'ın yarattığı takım sayesinde çok ciddi bir basketbol taraftar kitlesi oldu, artık ev sahibi olduğu maçlarda deplasman takımı gibi oynamıyorlar.. özellikle euroleague iç saha maçlarında ciddi bir baskı oluşturuyorlar..

    bu yüzden anadolu efes'in bu saatten sonra kimseyle birleşmeye ihtiyacı yok. tuncay özilhan da çok başarılı ve zeki bir işadamı olarak yıllarca ayakta tuttuğu kulübünü, çok kötü yönetilen kulüplerin iç çekişmelerine yedirmez.

    son olarak, galatasaray spor kulübü'nün basketbolda başarılı olması için anadolu efes'e ihtiyacı yoktur. zaten böyle birleşme olsa bu galatasaray'ın başarısı olmaz.. biz ekonomimizi toparlarsak*, bizim camiamızın temellerinde çok sağlam basketbol kültürü vardır. zamanı geldiğinde doğru yönetilerek, istenilen yerlere gelebiliriz. tabii ki ergin ataman'ın dönüşüyle..
  • 387
    bu sene larkin ve ergin hocam nedeniyle bir çok euroleague maçını canlı izlediğim takım. alışık olduğumuz ipekçi atmosferi gibi olmasa da keyifli bir taraftar kitleleri mevcut. böyle köklü bir kulübün herhangi bir koşulda birleşmeyi düşünmesi yersiz olur. rahatlıkla vurup geçecekleri sezonda çıkan müsibet nedeniyle hocamın eurolegue kupasından olması ise üzmedi desem yalan olur.

    şahsım adına birleşmek yerine doğru yönetici ve yapılanma ile özellikle mahmuti dönemiyle başlayan o güzel günlere dönmek çok daha mutluluk verici olacaktır.
  • 389
    geçtiğimiz sezonların aksine yeni transfer dönemine sessiz mi sessiz giren organizasyon. planlamayı sezon biter bitmez yapmak, transferde geç kalmamak efes organizasyonunun alametifarikalarındandır. bu sefer ise durum daha başka. bütçe anlamında devasa bir belirsizlik hali olmadığını biliyorum, birtakım tasarruflara gidilecek elbette ama bu öyle %50'ler olmayacak. e o zaman ne bekleniyor? cevap için:

    (bkz: shane larkin vasilije micic ikilisi)

    her iki oyuncunun da kontratı devam ediyor ancak nba çıkış maddeleri mevcut ikisinin sözleşmesinde de. oyuncuların çıkış haklarını kullanıp kullanmayacaklarını temmuz'un 31'ine kadar bildirmeleri gerekiyor yönetime. bildirirler mi? 2 gün önce bu soruyu kendime sorsaydım "%75+ bildirirler" derdim; ancak dün itibarıyla nba'in şimdisi ve geleceği netleşince düşüncem değişti. nba sezonu 31 temmuz'da kaldığı noktadan devam edecek, yeni sezon* ise 1 aralık'ta başlayacak. shane'le vasa'nın nba tercihini kullanması demek bu oyuncuların tamı tamına 9,5 ay boyunca maç yapmamış olmayı göze almaları demek. bu kadar uzun bir süre üst seviye rekabetten uzak kalmak shane için de vasa için de ciddi risk. olay sadece bu ikilinin tercihleriyle de alakalı değil tabii, bakalım nba takımları bu oyuncuların uzun süre basketboldan uzak kalmış olmalarını tolere eder bir fikir birliği içerisinde olacaklar mı? ilaveten 2021'e ertelenen tokyo 2020 de var; shane vatandaşı olduğu türkiye'yle, vasa ülkesi sırbistan'la tokyo 2020'de olmak isteyecektir ki bunun için de olabildiğince hazır olmalılar. bu faktör biraz daha yan faktör gibi kalıyor elbette. kısacası efes, larkin'le micic'i bekliyor.

    6 oyuncunun sözleşmesi bitti; alec peters, buğrahan tuncer, james anderson, rodrigue beaubois, sertaç şanlı ve tibor pleiss. 2 oyuncu için ise 1 yıllık opsiyon mevcut ve bu opsiyonlar kulübün inisiyatifinde; chris singleton ve tolga geçim. efes'in buğrahan'la, sertaç'la ve tibor'la yeni sözleşme yapacağını düşünüyorum. chris'in +1'lik opsiyonunu da çok yüksek ihtimalle kullanacaklar. alec (banko), james ve tolga gidici, bobua muamma. ek bir bilgi: krunoslav simon birkaç gün önce superbasket'e verdiği röportajda, "kulübün sözleşmemi 1 yıl daha yenileme hakkı var ancak bunu 30 haziran'a kadar yapmalılar. dolayısıyla şu anda kimse ne olacağını kesin olarak söyleyemez." şeklinde bir söylemde bulunmuştu. ben kruno'nun sözleşmesinin opsiyonsuz olarak 2021 sonunda biteceğini biliyor(d)um.

    https://www.anadoluefessk.org/...mon-ile-iki-yil-daha

    kim gelecek?

    genel menajer alper yılmaz yabancı sayısını 10'dan 8'e hatta 7'ye düşürmek istediklerini söylemişti 10 gün kadar önce. shane'in kalması halinde yerli statüsünde oynayacağını hesaba katarsak efes'in 2 yabancı hamle hakkı var. bunlardan biri muhtemelen* ryan broekhoff'a gidecek, diğeri ise sürpriz. :( yerli olarak da bir şehmus hazer beklentim var efes'ten ama bakalım.

    shane'le vasa'nın takımda kaldığı senaryoda gerçekleşecek olanlar üç aşağı beş yukarı bundan ibaret. efes'in yolu berrak bir anlamda. amma velakin bu ikili ayrılırsa ya da en azından biri nba hakkını kullanırsa her şey bambaşka olur.
  • 391
    ne yazık ki bu sene 100% kazanacakları türkiye ligi şampiyonluğu ve çok büyük ihtimalle kazanacakları euroleague şampiyonluğundan olmuş kulüp.
    her şey devam ediyor, insanlar işe gidiyor, tatile gidiyor, nerdeyse bütün futbol ligleri devam ediyor, avrupa'nın en büyük basketbol ligi acb devam edip tamamlanıyor.
    tuncay özilhan uzun yıllardır büyük paralar harcadı ve euroleague şampiyonluğu istedi. ilk defa en büyük favori oldular ve lig iptal edildi.
    ne düşünüyordur acaba...
    ergin ataman ve oyuncular ne düşünüyordur...
  • 393
    covid dolayısı ile canı çok yanmış basketbol takımı. nasıl bir komplo teorisi olur bilmiyorum ama hem türkiye ligi hem de euroleague için aklıma türlü türlü senaryolar geliyor.

    çok telefona dönüp çok talimat gelmiştir. sponsorların ve avrupada sözü geçenler çok fazla konuşmuştur. özellikle basketbolda yeni bir başarıyı o bir takım dışından başka birisinin almasını istemeyenlerin listesini hemen sıralayabiliriz.

    galatasaray dışında beni başka kulüp ilgilendirmez ama bir nevi semtimin takımı olduğu için özellikle takip ederim efesi.
  • 394
    basiretsiz ve bir o kadar korkak, tırsak türkiye basketbol federasyonunun; para harcayacak diye ödü kopan euroleague yönetiminin kurbanı olan türk basketbol devi.

    hidayet türkoğlu "biz avrupa'nın en iyi iki liginden biriyiz" komedisini dillendiredursun, adamlar*** her türlü önlemi alarak liglerini yeniden modelleyip rekabeti çatır çatır devam ettirdiler, ettiriyorlar. euroleague yönetiminde ise bok gibi para var ama sorumluluk alacak yürek yok. basketbolu biraz düşünseler şu işi bir şekilde yeniden organize edip sezonu sonuca bağlayabilirlerdi. her takım uygun değil mi? o zaman o takımlara feragatname tarzı bir şey imzalatılırdı ve yola, devam etmek isteyen takımlarla (efes dahil 7 takım istiyordu) devam edilirdi.

    ergin ataman o kadar haklı ki:

    --- alıntı ---

    ispanya basketbol ligi (acb) muhteşem bir final maçı ile sonlandı ve barcelona'yı 69-67 yenen baskonia şampiyon oldu. benim gibi bu maçı izlerken vicdanı sızlayanlar oldu mu acaba? tebrikler baskonia, tebrikler barcelona. tabii ki en büyük tebrik ise geri adım atmadan ülkede basketbol heyecanını son saniyeye kadar yaşatan acb organizasyonuna.

    --- alıntı ---

    https://www.eurohoops.net/...sizlayanlar-oldu-mu/
  • 397
    basketten çok anlamam sadece zevk almak için izlerim lakin larkin bu sezon takıma tam hazır şekilde dönmezse yokları oynayacak takım.

    anlaşılan o ki larkin sazı eline alıp en az 30 sayı atmaz ise bu takım bu sezon madara olacak. ergin ataman da takım böyle devam ederse efes'i bırakır. acilen tam hazır bir larkin gerekiyor takıma.

    (bkz: euroleague 2020-2021 sezonu)
  • 398
    sezona* rezalet giren takım. euroleague'de 1/4 (tek galibiyet ligin en kötü takımı alba berlin'e karşı), yerel ligde 2/2 (biri göt zoruyla türk telekom'a, diğeriyse ligin gidicilerinden ormanspor'a karşı). maçlar kazanılır-kaybedilir, bu kısım çok büyük bir sorun değil, sorun efes'in duruşuyla alakalı. 6 ay öncesine kadar avrupa basketbolunun içinden geçen takım ne oldu da 6 ay sonra 180 derece zıt bir görüntü çizer duruma geldi? 4 maddeyle durumu özetleyebilirim kendi adıma. önem sırasıyla:

    1. mental kırıklık

    bir bina diktiğinizi varsayın. binanın her bir detayına muazzam derece itina göstererek bu işi yapıyorsunuz. sadece kaba inşaat da değil, estetik falan da enfes. 10 katlı olacak binanın 9. katındasınız, hemen hemen her şey bitmiş. ortaya çıkacak olan yapı gıpta edilecek, hayranlıkla izlenecek bir sanat eseri. işte siz tam işin sonuna geldiğiniz sırada devlet baba diyor ki, "burasını sit alanı ilan ettim, binanı yıkıyoruz, sen git binanı başka yere yap". şahsen hayal kırıklığı denen şeyi en üst seviyede yaşar, belli bir süre psikolojik açıdan kendime gelemem. o kadar emek veriyorsun, geceni gündüzüne katıyorsun, her şeyi ama her şeyi en güzel şekliyle yapıyorsun fakat bam! elde var sıfır. insanda şevk mevk kalmaz, üstüne üstlük bunun psikolojik çöküntüsü bir süre de devam eder. efes'in durumu da tam olarak bu; harikanın da ötesinde geçen bir sezon, hedefe ulaşma ihtimali o biçim yüksek lakin birden her şey tepetaklak. işin kötüsü ise sarf edilen emeğin hiçbir şekilde onore edilmemesi; efes'in euroleague'in marka değerine kattıklarının, ligin sonundaki takımların pasifliğiyle aynı potada eritilmesi, yazık. ayrıca efes bu açıdan pandemi sürecinde tek; bayern münih'ten liverpool fc'ye, los angeles lakers'tan burgos'a (fiba şampiyonlar ligi şampiyonu) hemen her hedefe yürüyen takım bir şekilde hedeflere ulaştı, en azından bu imkan ve ortam kendilerine tanındı. efes'in gördüğü muamele bu minvalde içler acısı.

    2. sezon öncesi hazırlık süreci

    genel menajer alper yılmaz'ından koç ergin ataman'ına, teknik ekibinden oyunculara, organizasyon tarihi bir hata yaparak efes'i hazırlık sürecine en geç başlayan takım kalıbına soktu. daha açıklayıcı olmam gerekirse; birçok euroleague ekibinin 6. hatta 7. hazırlık karşılaşmasını oynadığı esnada efes, istanbul'daki tesisinde yeni yeni toplanmaya başlıyordu. buraya şöyle de bir ek yapayım; yeni yeni toplanmaya başlayan oyuncu grubunda da chris singleton, shane larkin (hala yok), vasilije micic gibi adamlar yoktu, 2-3 hafta geç dahil oldular hazırlıklara. mart ayından beri üst düzey rekabetten uzak kalan bir oyuncu grubu nasıl bu kadar geç bir tarihte bir araya getirilir inanılır gibi değil. hayır bir de bahsini ettiğimiz kulüp efes, kusursuz organizasyon yapısı ve profesyonelliği ile nam salmış bir marka. 8 ekim 2020 anadolu efes fenerbahçe basketbol maçında ve 15 ekim 2020 zalgiris kaunas anadolu efes basketbol maçında rakiplerine fiziken ezildiyse efes -ki öyle-, bunun bir numaralı sebebi takımın fizik olarak hiç ama hiç hazır durumda olmamasıdır.

    3. shane larkin

    dönünce efes düzelecek mi? büyük oranda. dönünce efes eski efes olacak mı? hayır. öncelik şunu belirtmem lazım, efes'in külliyen larkin'e bağlı bir takım olduğu fikrine katılmıyorum. larkin, efes bünyesine katıldığı zaman yaklaşık 6-7 ay boyunca yokları oynamıştı, hatırlayan hatırlar. o dönem efes kendisinin yokluğunda gayet iyi bir basketbol oynamış, "artık ben de varım" mesajını vermişti açık açık. larkin'in efes'e katkısı ne mi oldu? larkin'siz efes 10 üzerinden 6-7'lik bir takımdı ise larkin bu skalayı 8-9'lara çekti, oyuncu grubuna seviye atlatan faktör oldu. yani ortada "larkin'siz efes çöp" gibi bir durum hiçbir zaman olmadı geçtiğimiz 2 sezon boyunca. larkin avrupa basketbolunun gördüğü en üst seviye 3-4 kısadan biri hatta belki de birincisi. böyle bir adam var ise kadronuzda bu adam eksenli bir oyuna yönelmeniz son derece doğal. efes'in yaşadığı sıkıntılı durum bunla da ilişkili biraz. an itibarıyla ilk adımı sayesinde rakibini eksiltecek, savunma dengesini bozarak özellikle diplerde boş pozisyon yaratacak oyuncusu yok efes'in. belki rodrigue beaubois fakat onun takım kurgusundaki asıl görevi daha farklı. durum böyle olunca efes hücumları son derece sıkışık, temposuz, yavaş bir portre çiziyor. sofiane feghouli - ryan babel ikilisinin galatasaray futbol takımına yaşattığının bir benzeri diyebiliriz. :( işbu entry'nin gss'ye salındığı günden 10 gün kadar sonra dönüyor larkin. ritmini bulması vs. derken kafadan 1,5-2 ayı var, hem kendisinin hem de takımın. varmak istediğim nokta; aralık sonu-ocak başı dönemine kadar eski efes'i görebileceğimizi düşünmüyorum ne yazık ki. bir de şunu eklemem lazım, yazmazsam olmaz; anadolu sağlık merkezi aka johns hopkins elinin altındayken larkin'i birleşik devletler'den döndürmemek nedir allah aşkına...

    4. ergin hoca ve vasa

    takım hazır değil, başta vasa olmak üzere oyuncular hazır değil; ancak ergin hoca da hiç ama hiç hazır değil. larkin'in olmayışı sebebiyle takım içi rotasyonun komple bozulması belli ki ergin hocayı da ciddi şekilde etkilemiş. vasa'nın müthiş formsuz olduğu bir dönemde buğrahan tuncer'i, erten gazi'yi neredeyse hiç denemiyor oluşu kendi hatasıdır. vasa zaten ritimsizken üstüne bir de o biçim yoruluyor ki bu adamlar iyi bir kamp dönemi de geçirmedi hani, bu gidişle sakatlık makatlık ayağına vasa'yı da kaybedecek hoca, farkında mı bil(e)miyorum.

    avrupa basketbolunun 1 numaralı avrupalı all around baller'ı bana kalırsa vasa. yalnız kendisinin yaz döneminde yaptığı bir hata şu an oyununu tamamen etkilemiş durumda; en az 6-7 kilo fazlayla gelmişti istanbul'a. bunun sebebinin ise kas kasmak olduğunu öğrendim muhtelif kaynaklardan. zamanında aktif basketbol oynarken benim de yaptığım bir hataydı bu, kaslanmak. oyun kurucu ve/veya şutör iseniz orantısız bir adalelenme hali tüm bilek hassasiyetinizi siker atar sevgili sözlükçü dostlar. şahsen benimkini sikip atmıştı, vasa'nınkini de sikip atmış belli ki. şu tweet her şeyin özeti:

    https://twitter.com/.../1316818220549050369

    larkin'in olmadığı bir ortamda vasa'nın kötü oynama hakkı ve şansı yoktu ama damage is done, maalesef.

    efes adına sezon başlangıcının yegane olumlu detayı krunoslav simon. çok fazla yazmıyorum zira nazar değmesinden korkuyorum. bryant dunston da aç başlayanlardan.

    sonuç: efes ritmini bulacak fakat bunun için önünde en az 2 ay olduğunu düşünüyorum. bu süre zarfı ne kadar az kayıpla geçilirse o kadar iyi, elbette. 2019-20 efes'i gibi dominant bir basketbol takımı avrupa basketboluna nadir gelir, dolayısıyla karşılaştırma yapmamak daha iyi olur. lacivert beyazlılar ocak'tan sonra formunu yakalayabilir ve oyunu belli bir seviyenin üstüne çekebilirse ipi göğüsler, bundan eminim. nasıl yani? cska moskova, fc barcelona lassa ve real madrid baloncesto, efes'le birlikte ligin favorilerinden, iyi başlamadılar. özellikle real madrid'in durumu berbat (miadını doldurmuş bir takımdan fazlası değil). bu ekiplere ilaveten olimpia milano da yine bekleneni veremeyecek gibi, en azından ben böyle sezinledim. haliyle efes efes gibi oynamaya başlarsa yol berrak. gidişatı sadece ama sadece kendileri belirleyecek.
  • 399
    bu sezon tel tel dökülen takım. an itibariyle oynanan 17 aralık 2020 anadolu efes olimpia milano maçının ilk yarısını da 46-31 geride kapadılar. olmayacak şeyler yaşanıyor, pleiss pota altında bomboş turnike, dunston bomboş smaç kaçırdı. oyuncularda büyük bir özgüven eksikliği gözlemliyorum. bir takım aynı kadroyla 9 ay içinde nasıl bu kadar değişebilir aklım almıyor.

    edit: efes öyle bir 2.yarı başlangıcı yaptı ki beni mahcup etti :))
App Store'dan indirin Google Play'den alın