topla buluşma: 30 isabetli pas: 5/8(%63)* kilit pas: 0 orta isabeti: 1/2 uzun top isabeti: 1/2 şut: 0/1 top sürme: 4/8 ikili mücadele: 5/13 top kaybı: 16
(sofascore)
şöyle muazzam istatistiklere 72 dakika oynadı.
tabi orta sahanın alakasız yerinden deminden şimdiye marsilya ruleti yapınca alp özgen gibi "akuvvak" yapıyor.
sürekli spektaküler çalımlar atıp sonra topu rakibe teslim eden futbolcu. başlığında "bal yapmayan arı" diye aratınca çok sayıda entry'de bundan bahsedildiğini görüyorsunuz ama bu fizikte bir arkadaşa arı demek biraz zor, arı daha çok çalışkanlığıyla bilinen bir hayvandır. bu arkadaşın savunma katkısı da çok çok düşük.
17 ağustos 2024 göztepe fenerbahçe maçında koray günter’in bileğine cepheden kramponu ile yaptığı faul sonucu kırmızı kart görmesi gerekirken sarı ile kurtulan topçu.
bomboş futbolcu. asla takımda görmek istemem. adam kendi etrafında mevlana gibi dönüyor fb’liler off adama bak felan diye seviniyor. umarım oynamaya devam eder.
167
irfan can'ın kesik yediği, kendisinin 11 çıkmaya devam ettiği her senaryoda galatasaray avantajlıdır yarışta.
168
müthiş zararlı bir oyuncu. 25 ağustos 2024 çaykur rizespor fenerbahçe maçında fenerbahçe taraftarı olsam saç baş yolardım. birazdan çıkar bir tane atar, skor taraftarlarını büyüler o ayrı ancak futbolun doğruları açısından hiçbir şeyi değiştirmez.
169
rakip eksiltmede iyi ama sonraki eylemde kötü oyuncu. en azından şu an için durum bu. rakibi geçip ya hatalı pas veriyor ya da kötü bir vuruş yapıyor.
170
ilk geldiğinde "zaha'dan beklediğimiz şeyleri yapıyor. onun yapamadığı ne varsa yapıyor" diye övülüyordu.
dikkatle izliyorum. zaha'nın yapamadığı şeyler zaten malum da, bu kardeşimizin ne yaptığını kendi taraftarı bile anlamıyor. bu maçta da 60 dk dayanabildi mourinho.
bariz zeka problemi olan futbolcu familyasından. futbola dair bildiği tek şey allah vergisi olan adam eksiltme kabiliyeti. onu da zekası nedeniyle verimsiz kullanıyor. mental özellikleri 10 üzerinden 3, teknik özellikleri 10 üzerinden 4-5 falan.
172
kariyeri boyunca ne oynuyorsa onu oynuyor. premier league’de bile en iyi dribbling atan oyuncuydu. nice’de oynarken messi, neymar’la falan kapışıyordu başarılı dribbling konusunda.
ama çalım atmakla topçu olunsaydı fener’de kendisi yerine emre mor oynuyor olurdu. bu saatten sonra ne bitiriciliği gelişir ne de oyun zekası.
173
zaha'nın topla buluştuğu yerde yarattığı anlık rakibinden sıyrılma ve şut özelliği olması sebebiyle, santrafor olarak oynamayı kabul etse, bu ligin amcasını ağlatacağını biliyoruz. ama adama bir türlü kabul ettiremedik. trabzon'u yok ettiği halde (5-1'lik maç) adam bunu istemedi.
bir de bu arkadaşa bakıyorum, çok güzel çalım atıyor. taraftarımızın bayılması normal, çünkü futbolu çalım atmak zanneden tipler var. çalım, şut veya pas açısı yaratmak dışında işlevsizdir. basketbol değil bu, girip herkesi geçip turnikeyi bırakacaksın. ciddi bir mesafe var orta sahadan kaleye gitmen için ki maç içinde bile bunu yapabilecek enerjin bir kere olur, iki kere olur. on kere olmaz.
hadi diyelim ki onu da yapabiliyorsun on kere. sonunda yine şutla veya pasla bitirmen lazım ki, bir işe yarasın. en çok çalım atan takıma 3 puan vermiyorlar. hatta üretmeden, takımın topla oynadığı süreleri bencilliğinle harcarsan, ekstra zarar bile veriyor olabilirsin takımına.
neyse bu adamın üstünde bu kadar hype varken de dedik, sığırın önde gideni diye. hala öyle. bu arkadaşın kullanım alanını yazabilecek olan varsa, yazsın da zaha'da yazdığım gibi, biz de öğrenmiş oluruz.
herhalde olabilecek en iyi kullanım alanı, 'çanakkale geçilmez' taktiğiyle oynayan takımlarda, 'hadi bir gitsin, ya nasip' diye kullanılabilecek kontra silahı olur.