resim
Abdullah Mucib Avcı
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:62
Uyruk:Türkiye
  • 1801
    18-19 sezonunun son haftalarına yaklaşırken yapmış olduğu "kimya" çıkışı ve üstüne 33. haftada galatasaray'a kaybettiği maç sonrası yaptığı "...bakın bakın istatistiklerimiz çok iyi, bakın bakın en iyi pas yüzdesi..." şeklindeki futbol tarihinin en saçma açıklamalarından sonra, gittiği takımda da (bkz: beşiktaş futbol takımı) başarılı olabileceğini düşünmediğim teknik direktör.

    bu adam 18-19 sezonunda bize kaybettiği maçtan sonra yaptığı açıklamalar ile psikolojisinin ciddi manada bozuk olduğunu gösterdi. yıllar önceki milli takım başarısızlığının üstüne, en çok istediği şey olan "kendini türk halkına kabul ettirme" hedefine çok yaklasip, son haftalarda imparator tarafından tokatlanarak büyük travmalar yaşamış ve bu travmalar hal ve hareketlerine de yansımıştır. galatasaray'a ve fatih terim'e sallayarak rakiplerimizden birine gitme projesini başarıyla tamamlamıştır fakat bu kafa yapısı ve psikolojik problemleri ile bir süre daha başarılı olabileceğini düşünmüyorum. yüzde doksan pas isabeti sağlayıp, 0-0 biten maçları sonrasında mastürbasyon yapabilir.
  • 1810
    kendisinin çok garip birbug'ı var ki gerçekten beni geriyor.

    başında olduğu takım formdayken her şey iyi hoş güzel zaten bloklar arası futbol falan diye şovunu yapıyor. takımı duraklamaya başladığında ise doğal olarak şovu bırakıp, ciddi bir öz eleştiri yapıyor, baya baya mantıklı konuşuyor. buraya kadar her şey tamam. gariplikler bu adamın yönettiği takım kırılma yaşadığında başlıyor.

    takımı dipe vurduğunda, tam bir yıkım, çöküş yaşadığında mesela önemli bir kupadan elendiğinde, şampiyonluğu kaybettiğinde bu adamın içindeki jack nicholson ortaya çıkıyor. gerek saha kenarında, gerek maçtan sonra tam o en kritik anda başlıyor saykodelik bir şekilde gülmeye. kendisini takip ettiyseniz bu anı bir çok defa eminim gözlemlemişsinizdir. sanırım durumun kontrolü altında olduğu imajını vermek için böyle bir tavır sergiliyor ama ben kendimi shutter island izliyor gibi hissediyorum be abicim. yazık değil mi bana?

    örnek vereyim:

    işte o bakış 1

    https://gss.gs/xhL.png

    yıl 2012, milli takımın gerçekten milli takım olduğu, işten koşa koşa gelip elde bayrakla izlendiği dönem. bugün ile kıyaslamayın durumu. hollanda'ya yenilip, estonya'yı yenip, romanya'ya kendi evimizde yenilip, artık en büyük rakibimiz macaristan maçını bekliyoruz. macaristan bizi top diye oynuyor, ortalık yangın yeri ve bu adam çıkıp istifa edecek misiniz sorusunu o efsane saykodelik gülüşü ile karşılıyor. tabi ki günlerce gündem oluyor bu tavrı ve şutlanıyor milli takımdan.

    işte o bakış 2

    https://gss.gs/WnC.png

    yıl 2019, ligin 25. haftasına 11 puan farkla önde başladığı sezonu 33. hafta galatasaray'a kaybederek şampiyonluğu veriyor ve maç sonu yine o gülüş. adam öyle bir gülüyor ki "niye gülüyor olm bu adam yine?", "lan yoksa biz kazanmadık mı, ysk iptal mi edecek maçı" falan diye kendimi sorguluyorum. o gün de şampiyonluk sevincimi unuttum bu adamın gülüşlerinde kaybettim kendimi.

    face off filmindeki nicholas cage performansını sergiliyor adam ayak üstü. isteyerek yapıyorsa takdir ediyorum büyük oyuncu, yok istemeden yapıyorsa sıkıntı büyük.
    https://giphy.com/gifs/HPvfnOuz1tOgg

    neyse velhasıl kelam sayın abdullah hunter, maç sonlarındaki ruh halinin beni germesi bugüne kadar senin için aslında bir sorun teşkil etmiyordu tabi ki. fakat seni uyarmak da benim insanlık vazifem. yarın beşiktaş ile oynadığın bir uefa kupası yarı finalinde mal gibi oynayıp elenirsen ve ya ligde yine böyle son haftalara bir 8-10 puan farkla lider girip fenere ve ya bize şampiyonluk kaybedersen, bunların üstüne çıkıp kelle gibi sırıtırsan, bu tinerci manyaklar benim gibi "ulan bu adam profesyonel deli amk" falan demezler valla yüzüne kezzap atarlar haberin olsun. kendine mukayet ol. hakkında hayırlısı...
  • 1813
    bu adamın bir sistem takımı hocası olduğuna dair yapılan yorumlar neye dayanarak yapılıyor bir türlü anlamıyorum. basaksehir dışında çalıştırdığı tek takım milli takim ve herkesin desteği ile geldiği yerden nasil kovuldugunu biliyoruz. yıllardır aynı takımda her sene farklı bir diziliş mi yapacaktı. sistem hocası dediğiniz simone olur türk olarak aykut kocaman olur. dogaclamaya izin vermeyen hocadan da hiç bir şey olmaz.
  • 1815
    fatih terim’in kovduracağı yeni beşiktaş teknik direktörü.

    sınırsız bütçe, ne derse tamam diyen başkan, hangi futbolcuyu istese alabileceği bütçe, maaşlarının anında yatırıldığı kulüp yapısı ve sıfır taraftar baskısıyla bile kupa kazanamayan teknik adam; kendisine yapılan “yere yatsana” tezahüratının mucidi taraftar, cebinde akrep olan ve kritik anlarda asla sorumluluk almayan, basınla uğraşma işini hocasına yükleyen ve en önemlisi akp istanbul il meclisi başkan vekili olmayan bir başkan, ffp kısıtlaması olmamasına rağmen bonservissiz transfer yapmaya takımı zorlayan bir mali darboğazla çevrili bir bütçe ve maaşların sürekli geç yatırıldığı bir kulüp yapısıyla kaçıncı haftaya kadar dayanabilir dersiniz? ben 20.haftada istifayı verir diyorum, bekleyelim görelim.
  • 1817
    beşiktaşta işi gerçekten zor. beşiktaş takım kalitesi olarak kötü, iyi futbolcular yaşlandı. sakatlık yaşayacak futbolcu sayısı çok. burak, gökhan, caner, quaresma filan sürekli sakatlık yaşayan adamlar.
    abdullah avcının belli bir oyun planı var ve bu planı işletecek oyuncular olmadığı zaman yeni bir çözüm bulamıyor. başakşehirde epreanu gitti ve takım resmen maç kazanamadı. defanstan top çıkarabilecek adamın yoksa uzun boylu forvet al ve uzun oyna di mi. ama yok hem defanstan top çıkaramadı hem de pas oyununu robinhoyla devam ettirmeye çalıştı.
    şimdi beşiktaşta bir sistem kursa bile o sistemin parçaları sürekli eksilecek, yerine birini koyamayacak.
    bu inatçılığını beşiktaşta da devam ettirmeye çalışırsa sergen yalçın sezon bitmeden gelir...
  • 1821
    önce o zamanki adı paf takımı olan u-21 ekibimiz, sonrasında u-17 milli takımı ile yaşadığı başarılar ile kamuoyunca tanınan hoca. o dönem gerek galatasaray'dan milli takıma gitmiş olması, gerek altyapılardaki başarılarıyla tüm galatasaraylıların sempati beslediği, hatta gelecekteki teknik direktörümüz gözüyle baktığı biriydi. arkasından istanbul büyükşehir belediyespor'u süper lig'e çıkarması, sonrasında ise takımın istikrarlı bir şekilde yükselmesini sağlaması (süper lig'e çıktığı 2007-2008 sezonu itibariyle sırasıyla 12., 9. ve 6. oldu) iyiden iyiye yıldızının parlamasını sağladı.

    gelgelelim hikayenin geri kalanı hiç beklendiği gibi olmadı. yaklaşık 5 senedir başakşehir'in başında (ondan önceki ibb dönemini de sayarsak 10 yıl boyunca bu takımı çalıştırdı). arkasında taraftar baskısı yok, herhangi bir maddi sıkıntı yok; dolayısıyla istikrarlı bir yapı kurmak ve kupalar kazanmak için belki de türkiye'deki en müsait takımı yönetti. bunca senenin sonunda başakşehir'den ayrılırken geride bıraktığı ise 0 kupa ve (altyapıdaki başarılarıyla tanınan bir antrenör imajının aksine) 32 yaş ortalamalı bir ekip. ibb ile başakşehir arasındaki dönemde yaşadığı başarısız bir a milli takım macerası da cabası. üstelik artık genç sayılabilecek bir yaşta da değil.

    belki de elindeki imkanlar açısından türkiye'nin en şanslı teknik direktörüydü, bununla birlikte 3-5 ayda bir takım değiştiren, hiçbir zaman kendi istediği oyuncuları transfer etme imkanı olmayan seyyah teknik direktörlerin yarısı kadar bir başarı bile ortaya koyamadı. buna karşılık geride sağlam bir altyapı veya potansiyelli bir kadro da bırakamadığına göre kendisi kesinlikle başarısız bir teknik direktör olarak adlandırılabilir. beşiktaş'ın önünde birçok alternatif varken (ben kendilerinin yerinde olsam guti'ye bir şans vermeyi düşünürdüm, ama inanın sergen yalçın veya okan buruk bile abdullah avcı'dan daha başarılı olma potansiyeline sahiplerdi ve eminim beşiktaş'a gelmeye hazırlardı) neden böyle bir seçim yaptılar anlamakta güçlük çekiyorum. şahsi fikrim taraftar ve büyük takım baskısının başakşehir'den kat kat fazla olduğu beşiktaş'ta sezonu bile tamamlayamayacağı şeklinde. beşiktaş'tan sonra da normal şartlarda belki 1-2 anadolu takımında daha birkaç ay hocalık yapar ve piyasadan tamamen silinir diye düşünüyorum.

    ve fakat bu ülkede şartların pek normal olmadığı malum, bunca sene hiçbir başarısı olmamasına rağmen bu seviyede takımların emanet edildiği avcı'nın şansın ötesinde bazı güçlere sahip olduğu ortada. o güçler gücünü korumaya devam ederse 2 sene sonra kendisini yine başakşehir'in başında da görebiliriz tabi.
  • 1823
    --- alıntı ---
    "futbolun bilimsel yanına önem veren, karakteri ve duruşuyla türk futbolu için örnek bir profil olan abdullah avcı ile uzun yıllardır süren birlikteliğimiz, bugün itibarıyla sona ermiş bulunmaktadır. kulübümüzün gelişme ve büyüme sürecinde verdiği tüm emekler için abdullah avcı'ya teşekkür ediyor, kariyerinin geri kalan bölümünde başarılar diliyoruz."

    --- alıntı ---

    (bkz: bilim adamı örnek kişilik)
App Store'dan indirin Google Play'den alın