kadınlarda temsilcilerimizden 
pemra özgen'in ilk eleme turu maçında 
magdalena frech'e 6-2, 7-5 ile elendiği, 
çağla büyükakçay'ın ise 
harmony tan'a 6-2 ve 6-4 ile kaybettiği slam'dir.
şöyle bir baktığımızda çağla'nın muhtemel 2. ve 3. tur eşleşmesinde tecrübeli 
varvara lepchenko haricinde "şu da çimde ciddi bir tehdittir." diyebileceğimiz hiçbir isim yoktu. hatta ciddi kısmını bırakalım ciddi olmayan bile bir tehdit yoktu. buna rağmen kariyerinde ilk kez çim maçı oynayan (lafın gelişi değil, gerçekten ilk kez oynadı) genç fransız 
harmony tan'a 2 sette kaybetmeyi başardı.
pemra ise kariyerinde hiç teklerde ana tablo görememiş bir isim. dolayısıyla beklentileri her zaman çok daha düşük tutmuşumdur. ama ilk turdaki eşleşmesi ve muhtemel 2. tur rakibini görünce kafamı resmen duvarlara vurdum. çağla'nın 
harmony tan yenilgisine benzer bir yenilgi alarak asıl zemini toprak olan 
magdalena frech'e kaybetti. eğer çıkabilseydi 2. turda ise eski görüntüsünden oldukça uzak olan 
arina rodionova ile karşılaşacaktı. 3. tur eşleşmesi ise görece dişliydi. kendisini 
caty mcnally - 
katie swan maçının rakibi bekliyor olacaktı. hiç değilse 3. ön eleme turuna kadar yükselmesi gerekirdi.
şimdi ise erkeklere dönelim. burada durum daha vahim ancak bu sene kortta duruşunu ve performansını beğendiğim 
altuğ çelikbilek ile başlamak istiyorum. bu sene altuğ ağırlıkla sert kortta olmak üzere tüm zeminlerde kaydadeğer bir performans sergiledi. her zeminde iyi oynadı ve varlığını belli etti. kariyer zirvesi yaptı ve 
atp sıralamasında 230'lu numaralara kadar yükseldi. en son 
atp stuttgart 250'de elemelerden gelip ana tablo yaptı ama şanssız bir ilk tur eşleşmesinde 
sam querrey ile eşleşince ötesini göremedi. burada ise gayet iyi bir kura çekmişti. ilk turda 
constant lestienne'i yeneceğinden şüphem yoktu ama işini zora soktu. birkaç kritik puanda sağlam kalamasaydı bu maç da kayıp gidiyordu. 3 sette kazanabildi. 2. turda ise bugün bu sene çıkış yapan ama çimci bir oyuncu olmaktan oldukça uzak olan 
botic van de zandschulp karşısında yalnızca 5 oyun kazanabildi ve 2 sette kaybetti. kurası çok çok iyiydi. bulunduğu kısımlardaki isimler; 35 yaşındaki 
tobias kamke, tam çıkış yapacakken ortalıktan kaybolan 
thiago seyboth wild, çimde oynamayı pek bilmeyen arjantinliler: 
marco trungelliti ve 
leonardo mayer. böyle bir kuradan ana tablo yapması işten bile değildi ama yazık etti.
cem ilkel ise farklı bir hikaye. yıllarca "
marsel ilhan ilk turda elendi." geyiği yapıldı fakat cem kadar basiretsiz bir oyuncu olamaz. kariyerinde 2. kez çimde maç oynayan ve ilk maçını 2016 yılında oynayıp kaybetmiş 
tomas martin etcheverry karşısında yokları oynadı. yine saçma sapan risk almalar, servisinde istikrarsızlık, maç içi kopuşlar gibi davranışlar gördük. 6-1 ve 6-4 ile kaybetti ki rezilliğin daniskası. kurası da bomboştu. belki altuğ'dan bile iyiydi. nasıl başardı anlamak güç.