• 3
    plansız bir hücum oyunuyla gerçekleşemeyecek daha doğrusu maç içinde dönem dönem gerçekleşebilecek ve günümüz futbolundaki en önemli kavram.

    fizik gücüne dayalı tempodan ziyade topun temposu önemli. tabii topu o kadar hızlı dolaştırmak için fiziksel yeterlilik de şart. ama bizim takım, fiziksel yeterliliğinin çok ama çok altında bir tempo yapıyor. böyle olunca da iyi kapanan ve önde baskı yapan takımlar bizi çok zorluyor.
  • 6
    alaylı bir futbolsever olarak tempo kavramını belli yönleri ile ele alan, içinde bulunduğumuz cumartesi gününde yapacak başka işi olmayanların uzun uzun okuyabileceği bir yazı yazmak, kavram üzerinden bir galatasaray değerlendirmesi yapmak istiyorum.

    zihnimdeki tempo kavramı: topun bir yerden bir yere taşınması süresi ve bu süre ile ilgili kavramlar bütününü oluşturuyor. futbolda kavramlar çoğu zaman tamamen iç içe. ama bazen bazı durumları anlatmak için basitçe ayırmak gerekebiliyor. tempoyu ikiye bölelim. tempolu savuma oyunu ve hücum oyunu diye. hücumsal tempoyu da şöyle tanımlayalım, topu kaptıktan sonra topa belli bir mesafeyi katettirmek için gereken süre. ben tempoyu arttıran üç tane temel mekanik biliyorum. bu mekaniklerin de her biri iki kısıma ayrılıyorlar. yani altı tane mekanik oyunu hızlandırabiliyor.

    1-) seri kısa paslar ( ayağa seri kısa paslar, boş koşu yapan oyuncuya seri kısa paslar)
    2-) isabetli uzun paslar (hedef adama uzun paslar, boş koşu yapan adama uzun paslar)
    3-) topla mesafe katedebilen oyuncular (boş koridor değerlendirerek mesafe katedenler, adam geçerek mesafe katedenler)

    1-) seri kısa pas konusu yine iki farklı kısıma ayrılabiliyor. top ayağında olan kişi bu işin birinci kısmı. ilk dokunuşu, pas hızını ayarlayabilme yeteneği ve çevre kontrolü yüksek olan oyuncular kısa pas atarken tempo arttırabilirler. ama bunun için hep topun olduğu yerde pas istemeye gelen veya boşa koşu gösteren oyuncular da olmalı.

    a) bu pasları istediğinde istediği serilikte atabilen iki oyuncu var: seri ve feghouli.
    b) topun olduğu bölgeye gelip ayağına top almak isteyen yine iki oyuncu var. lemina ve feghouli.
    c) boş koşu gösterip kısa pas isteyen ise tek oyuncu var o da ömer bayram.

    2-) isabetli uzun pas konusu için de üç tip oyuncu lazım

    a) pası atabilecek oyuncu olarak: seri, selçuk (diğer yönlerden yetersiz), emre akbaba (sakat), feghouli.
    b) uzun pas için boş koşu yapabilecek oyuncu: ----- (bulunamadı)
    c) uzun pası kontrol etmek için hedef adam: biraz babel, biraz adem.

    3-) topla mesafe katedebilen iki oyuncu tipini konuşursak:
    a) koridor katedebilen: ömer bayram, belhanda
    b) adam geçebilen: lemina.

    dolayısıyla değişik yönlerden tempoya katkı sağlayabilecek oyuncular lemina, ömer, feghouli ve seri dörtlüsü. her iki bekin de geçkin yaşları düşünüldüğünde kaleci ve stoperler hariç takımda bulunan 8 kişilik mevkinin rotasyon oyuncuları dahil tamamı için dört tane tempo arttırabilecek oyuncuya sahibiz.

    feghouli'nin her sene ilk yarı salıyor olması ve çevresindeki oyuncuları seçmesi; lemina'nın da her iki maçtan birinde sakat olduğu, seri'nin de takıma uyum sürecini atlatamadığı düşünüldüğünde elde topu topu bir oyuncu kalıyor. ömer bayram. ki o da terim'in oynatmak istediği pas futboluna uygun bir oyuncu değil çünkü pası isteyen ve dikine giden oyuncu olarak takımın çok üstünde olmasına rağmen pas atan kişi olduğunda çok yetersiz.

    takıma seri ve feghouli kalacaksa bu oyuncuların futbolunu hızlandıracak, kreatif özellikleri kuvvetli bir iç orta saha; en az bir kanada yaldır yaldır gidebilen bir kanat oyuncusu; ilerde top indirebilecek bir kalıplı forvet şart. hatta bu arkadaşlarla rotasyona girebilecek bu stillere sahip 1-2 genç de daha şart.

    bunları söylerken taktik kısmını gözardı etmiyor, işe sadece bu çerçeveden bakıyorum.
  • 10
    futbolda çağın gerisinde kalmakla kalmamak arasındaki keskin sınır. artık temposuz oyuna ekmek yok. adama yağmurlu havada su vermezler su. kaliteniz tempolu oynadığınız sürece etkili. tempolu değilseniz o kalite hiç bir işe yaramıyor. malesef fatih terim henüz bunu kavramış görünmüyor. arda, falcao, babel, feghouli gibi adamlarla olmuyor işte. bu tempo denen naneyi bu ekiple yapamıyorsun. ama saracchi, taylan ve omar gibi adamlarla oluyor. etobo, emre, belhanda, ömer, akbaba ile de olur. yani elimizde ihtiyacımızı karşılayacak bir ekip var.

    ben tempulu bir oğulcan'ı mevcut feghouli'ye 10 defa tercih ederim. zaten bizi kücümsediğimiz ve adını bile bilmediğimiz adamlarla evire çevire yenerek üzerimizden geçen avrupa takımlarından ayıran şey bu.

    fatih terim'in önünde 1 sene var. 20/21 sezonunun ilk haftalarında tempo olarak rakiplerinin üzerindeydi takımı ve skora ne kadar rahat gittiğini gördü. artık kendi kariyeri için mücadele edecek ve ya bu deveyi güdecek ya da dünyadan büyük hayallerini de bırakıp bu diyardan gidecek.
  • 11
    bu şey bu ligin bugı. mental açıdan pozisyon bilgisi zayıf oyuncuların en etkili panzehiri. bugün beşiktaş şampiyonluğundan bahsediyorsak bunun temel sebeblerinden birincisi tempo, ikincisi ise etkili duran top kullanımı.

    türkiye ligi zor bir lig değil, sert bir lig de değil. türkiye ligi cahil bir lig sadece. 34 haftalık bir maratonda 26 takım sana karşı 11 kişi kapanarak karşına çıkmakta ve bunların en büyük zaafı, ne defansif zaafiyet, ne pozisyon bilgisi eksikliği ne de başka bir şey. bu takımların en büyük zaafiyeti toplu ya da topsuz oyunda hızlı karar alabilme yetisinin yoksunluğu. 7-8 maç dışında tempo yapamadik. fiziki tempoyu tercih etmedik, pas temposunu ise sağlayamadik. hep topu eveleyip geveleyip, en doğru pası bulmak için uzaktan şut bile çekmedik ki, bu sene çoğu maçın ilk yarısını xg 0.2, rakip ceza sahasında topla buluşma 4-7, isabetli şut 1-2 gibi sayılarla bitirdik. tamam 42 hafta çok uzun bir maraton ancak, bu tempoyu yapamayacak kadar kötü değildik.

    15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçından da o kadar eminim ki, eğer bu maç sezonun 31-32 haftası civarında oynanan bir maç olsaydı, ne biz gol yerdik, ne de 3.1 xg, 33 şut 11 isabetli gibi bir sayıya ulaşabilirdik. 1-0 ya da 1-1 gibi bir skorla biterdi ki, sezonu kaybetmemize sebep olan temel sorun da bu. dikine direkt futbolu paslı ve fiziki tempoyu arttıramadıkça rahat bir gs şampiyonluğundan bahsedebilmemiz şuan için mümkün değil, gelecek sezon hamleleri bu yöne doğru yapamazsak seneye de büyük ihtimal fenerbahçe şampiyonluğu görürüz.
  • 12
    ligimizin bugı. bu ligde şampiyon olmanın en kolay yolu. tempolu oyunu olmasa 2006da gerets saidou ile kazanabilir miydi? 2012’de terim engin baytar ve emre çolak’la normal ligi 9 puan farkla kazanbilir miydi? 2014’te ersun deli gibi takımı koşturmasa sneijder,burak,drogba,selçuk,melo önünde taaa nisanda şampiyonluk kutlayabilir miydi? ya hadi herşeyi geçtim, kendisini sevmesem de tudor bile derbilerde 4 yiyordu ama yaptığı tempo sebebiyle, bıraktığında liderin 1 puan(puanı tam hatırlamıyorum 2 de olabilir) gerisindeydi. bu sene bile örnekleri var, bjk şampiyonsa sebebi tempo, oyununu tempo kontrolünü ayarlayan sivasspor bile 19 maç üst üste kaybetmedi bu ligde. kötü pas atılır, kötü tercihler yapabilirsin ama doğru arzu ve doğru kondisyonerle kötü koşman neredeyse imkansız. sadece yerel olarak da değil, avrupaya da bakıldığında koşu, sprintli koşu ve direk oyunda istatistikleri parçalayan leeds united yeni çıktığı premier ligde 9. sırada.

    bu ligde 2 hızlı düşünen, 9 da sprinterın olsa ligi ilk 2de bitirmemen imkansızken, seneye dair tek temennim seçilecek oyuncuların bu kavram altında seçilmesidir.
  • 15
    günümüz futbolunda beklerin motoru olağanüstü etki ediyor. geçişte merkeze de destek verebiliyor savunmayı da üçleyebiliyor. temposuz teknik bekler orta sahanın yükünü arttırıyor. fenerbahçe lille karşısında jayden, kenardan gelen osayi ile üç forvet oynarken aciz görünmedi lille’in de katkısıyla. kaan ayhan köhn ile oynayınca ikinci forveti bile kaldıramıyorsun 10 dakikadan fazla.

    bence salt forvet sayısını 10 dakika üzeri arttırmak ben oyunu oynayamıyorum demek zaten. o ayrı mevzu. ama iki tempolu bek onu bile makyajlayabiliyor.

    sözün özü, sol tarafa hem stoper hem bek oynayabilen bir ekleme yapmalıyız. köhn- abdülkerim kalsa dahi yapmalıyız.
  • 16
    2.5 yıldır gs futbol takımının başarısındaki en önemli unsur. bizi şampiyonluğa taşıyan sonra istediğimiz gibi devam etmese de bayern münih, manu ve tottenham gibi takımlara karşı başabaş oynamamızın önemli faktörlerinden biride tempomuzdu. mesela daha 2 ay önce 8 aralık 2024 sivasspor galatasaray maçında takıma o kadar güveniyordum ki 10 kişi kalmamıza rağmen kazanacağımıza inanıyordum.

    galatasaray futbol takımı kalan haftalarda rakibi bayıltan o temposuna devam etmeli. bunun için de kaan, berkan, abdülkerim, mertens hatta toreira, barış alper dahil koşamayan kim varsa kulübede yerini almalıdır.

    olur da az alkmaarı geçersek avrupa'da zaten yorgun olanlar oynayacak. ligde lemina, franky, jelert, sallai, kutucu, eren, morata gibi isimlerle eski tempomuza dönersek bizi durduramazlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın