düzgünce yapamadığımıza dair söylemler yıllardır süregelir. bu konuda ülkeye, kulübe ve ekonomiye uygun bir biçimde departmanlaşma gerektiği kanısındayım. büyük bir organizasyon gerekmiyor ama halihazırda başka bir görevi bulunan tek kişinin sırtlanabileceği bir yük olduğunu da düşünmüyorum. o yüzden yurtdışındaki diğer kulüplerin organizasyon yapılarına da bakarak temelde ihtiyaç olan şeyleri sağlayabilecek 3 kişiye gerek olduğu sonucuna vardım.
1)
oyuncu değerleme sorumlusu: hangi oyuncu ne zaman satılabilir, piyasa değeri nasıl artırılır, en uygun pazarlar neler? bu analizi yapar.
2)
kiralık oyuncu sorumlusu: kiralanacak oyuncuların gelişim takibini yapar. iyi ilişkili kulüplerle rotasyon oluşturur. akademi oyuncularının yol ayrımına geldiği zamanda onlar adına kulübe raporlama yapar.
3)
pazar araştırma sorumlusu: hedef ülkelerdeki kulüplerin ihtiyaçları, ekonomik durumları, yabancı oyuncu kotaları ve günlük transfer haberleri gibi bilgileri ve konuları takip ve analiz eder.
bu departmanın normalde sportif direktöre bağlı olması ve scout ekibiyle beraber çalışması mantıklı ama bizdeki yapı biraz daha farklı olduğu için doğrudan
transfer komitesiyle çalışması daha uygun olur.
ayrıca elden geçici ya da kalıcı olarak çıkarılacak oyunculara dair tanıtıcı ve pazarlayıcı video klipler, istatistiki veriler hazırlama konularında da mutlaka çalışılmalı. taraftarlar da bu konuda kulübün çıkarları doğrultusunda bilinçlendirilmeli.
ve son olarak belirtmeliyim ki yukarıda
pazar araştırma sorumlusu olarak adlandırdığım kişinin de içinde bulunduğu bir
uluslararası ilişkiler departmanı da kulüp içinde mutlaka bulunmalıdır. galatasaray gibi dünyanın her yerinde taraftarı olan ve yarıştığı tüm turnuvalarda kupa hedefi olan büyük bir camianın diğer ülkelerle olan ilişkilerini çok daha planlı, takvim içinde ve aktarılabilir olarak yürütmesi gerekiyor. bu birim; uluslararası işbirlikleri, prestijli organizasyonlar, halkla ilişkiler (pr) vb. birçok konuda daha aktif ve etkili olmamızı sağlayacaktır.