186
bordeaux maçı, kewell'ın golü... nasıl tarif edebilir o zamanlar ortaokulda okuyan biri bunları bilemiyorum.
yani bir entry doldurulur iyi hoş. ama herhalde bu golün bende ifade ettiği şeylerin çok azını yansıtabilirim.
ilk golü daha 12. saniyede yedikten sonra, çocukluğun da vermiş olduğu saf inançla yarı bitmeden öne geçirecek o golü beklemek, en sevdiğin futbolcunun ayağından top çıktığı anda o şuta inanmak...
şimdi öyle bir adam yok. dahası hadi gol olsun ama onda da tamamen havaya giremiyor insan artık "var" yüzünden.
sanıyorum dedemle izlediğim de son maçtır bordeaux. kendisi rahmetli değil fakat yeni bir ameliyat geçirdi. yaş da ilerliyor. allah uzun ömür versin. bu gol çocukluğumun yanında, dedemi de hatırlatıyor ve muhakkak ki hatırlatacak ileride de.
sözü uzatmadan söylemek gerekirse, futbol sadece futbol değildir. bu gol benim için bunun kanıtıdır.
yani bir entry doldurulur iyi hoş. ama herhalde bu golün bende ifade ettiği şeylerin çok azını yansıtabilirim.
ilk golü daha 12. saniyede yedikten sonra, çocukluğun da vermiş olduğu saf inançla yarı bitmeden öne geçirecek o golü beklemek, en sevdiğin futbolcunun ayağından top çıktığı anda o şuta inanmak...
şimdi öyle bir adam yok. dahası hadi gol olsun ama onda da tamamen havaya giremiyor insan artık "var" yüzünden.
sanıyorum dedemle izlediğim de son maçtır bordeaux. kendisi rahmetli değil fakat yeni bir ameliyat geçirdi. yaş da ilerliyor. allah uzun ömür versin. bu gol çocukluğumun yanında, dedemi de hatırlatıyor ve muhakkak ki hatırlatacak ileride de.
sözü uzatmadan söylemek gerekirse, futbol sadece futbol değildir. bu gol benim için bunun kanıtıdır.