• 902
    20 sene kah sinir krizleri geçirerek, kah diş sıkarak beklediğim maç. kaderde böyle bir maçın nihayet yaşanması olduğu kadar koroner yoğun bakımda başlayıp taziye evinde biten bir haftada, anca ekrana boş gözlerle bakabilirken yaşanması da varmış.

    yeni yılın ilk günü gelen tatsız bir telefonla başlamıştık aslında haftaya. her derbi öncesinin klasik pms(pre match stress) sancılarını bile yaşayamadan bambaşka bir gündemin içinde bulduk kendimizi. ardı ardına gelen haberler, bekleyişler, en sonunda gelen kötü haber ve sonrası bir yandan kendi içinde üzüntü yaşarken bir yandan da geride kalıp ayakta durması gerekenleri ayakta tutmaya çalışmak...

    eve gelip de ekran başına geçtiğimizde verilmeyen iki golümüz olduğundan habersizdik. sabah işyerine gelip de birileri bahsedene kadar da haberim olmayacaktı. aslında birkaç gündür ne yazmak, ne okumak içimden gelmediği için ne sözlüğe ne de sosyal medyaya çok fazla bakmadım. bu muhteşem oyuna ve skora rağmen de ne gülüp eğlenmek ne de uzun uzun yazmak çok içimden gelmiyor açıkçası. yine de sözlüğün "galatasaraylıların günlüğü" misyonundan hareketle, biraz da kafayı dağıtmak için klavyenin tuşlarına dokunmaya karar verdim.

    tertemiz bir galibiyetti. art niyetli hakem atamalarına ve de art niyetli yaklaşımlarına rağmen tertemiz bir galibiyetti. dünya kupasında arabistan'ın attığı gollerin bile bir vesileyle(!) bağlandığı jorge jesus balonunun okan buruk tarafından şişirip şişirip patlatıldığı, başından sonuna kadar insiyatifin bizde olduğu, takımın oyun disiplininden bir an olsun kopmadığı, herkesin görevini eksiksiz yaptığı, mert hakan yandaş'ın bile şebekliğini ancak iş işten geçtikten sonra iş ola yapabildiği muazzam bir maçtı.

    son bir haftadan, hele hele son 2-3 günden uzun süre aklımın bir kenarında kalacak çok olumsuz anılar var. ancak bir yandan da hayat devam ediyor. gidenler gidiyor, kalanlar acısını yaşıyor, yüzleşiyor ve yoluna bir şekilde devam ediyor. hayatımda en umursayamaz durumda olduğum 2 fener derbisinden biriydi. ironik şekilde diğeri de 4. gole kadar bir şekilde döneceğine inandığım 11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçıydı. bu 2 skoru ömrümüzü yaşadığımız galatasaray'ın bir moral öpücüğü olarak mı almak lazım, yoksa bir yerlerden gelen "ya sen uğraşma artık bu işlerle bak olmuyor" çağrısı olarak mı; icardi'nin bu boka böyle vurulur şutu çatala vurup içeri düştüğünden beri tek düşündüğüm konu bu...

    şairin dediği gibi; büyük galatasaray sana can feda...

    huzur içinde uyu abi. kardeşimi ailenize girdiği günden son anına kadar öz evladından ayırmadığın için, mükemmel bir insan olarak yetiştirdiğin kızınla onun mutlu huzurlu bir hayat geçirmesine dolaylı yoldan olanak sağladığın için, geride bıraktığın tüm güzel anıların için sonsuz teşekkürler...
  • 904
    şimdi öncelikle geçen hafta çarşamba bizim maçtan sonra ufaktan vurdu bu maçın stresi. bir derbi için ilk defa program yapmadım. hanımla dedik evde beraber izleriz sakin sakin. pazar sabahı uyandığımda içimde öyle garip bir his vardı ki bunları kelimeler ile anlatamam. maçı kafamda deli gibi oynuyorum işin içinden çıkamıyorum derken maç saati geldi çattı. o kadar temiz kılçıksız top oynadık ki, oyunu soğutmaya yönelik. bravo benim takımıma. ilk 20-25 dakika içerisinde oynadığımız top ile dedim tamam biz bu maçı bir şekilde alacağız. öyle veya böyle koyduk geçtik. şimdi önümüzdeki 10 maça bakma zamanı. umarım ki kendi göbeğimizi kendimiz keser geçeriz. durmak yok, konsantrasyon.
  • 908
    takımın kocaman bir "helal olsun size" yi hakettiği bir maç olmuştur. okan hoca planını yapmış, takımına bunu aktarmış, takır takır da futbolunu oynatmıştır. bize de keyifle izlemek kaldı. bize bu güzel akşamı yaşattıkları için hepsine bir teşekkür borçluyuz. ilk 10 dakika ve ilk golümüzden sonraki 2 pozisyonu haricinde fenerbahçeyi sahadan sildiler.
  • 909
    tek cümlelik özeti: “iyiler sonunda mutlaka kazanır.” ne zaman türlü hinliklere, pisliklere, algılara dört bir koldan girişseler sonu buraya varıyor. 3 kere son maçta şampiyonluk verdiler, sahalarında kayarak kupa aldık hala durup “ulan acaba biz bi boklar yiyoruz da mı başımıza bunlar geliyor.” demiyorlar.

    şu anı, sevinci durdurup uzunca bir süre play’e basmamak öylece kalmak istiyorum. aslanlarım benim.
  • 912
    teknik, taktik, psikoloji, motivasyon unuttugum ne varsa, her detay mukemmel hazirlanmis, mukemmel de isledi.

    basta okan hoca olmak uzere herkesin eline ve emegine saglik. okan hoca'nin istifa basligini acanlardanim, o zamanlar yetersiz oldugunu dusunuyordum. hoca o surecten bugune ustune koya koya ilerledi ve ilerlemeye devam ediyor. kendisine tesekkuru borc bilirim.

    derbi galibiyeti safi galibiyet degil, tam anlamiyla dominasyon!
  • 913
    bu maç derbi tarihi için dönüm noktası oldu. fenerbahçe maçların bundan sonra eskisi kadar endişelendirmeyecek bizleri. hele bir de bu iyi giden süreci baltalamazlar istikrarlı gelişim süreci sevam ederse türk futbolunda kalıcı bir galatasaray dominasyonu baslar. ve galatasarayın derbi galibiyetleri haber değeri olmaktan çıkıp hayatın olağan sürecinin bir parçası olur.ömrü galatasaray galibiyeti göremeden geçen rakip takım taraftarlarımız olur. tıpkı sir alex fergusonlu manchester united gibi. okan hocada o ışık var.
  • 923
    eze eze yendiğimiz maçtır. en güzeli iki derbide de rakip taraftarlara hakemle ilgili tek bir söz söyleme fırsatı vermedik ve galatasaray farkı kaçırdı dedirttik. yemin ederim acayip tatmin edici bir his.

    maça gelecek olursak ilk 20 dakika beklenen baskıdan sonra maçın herhangi bir (ikinci yarıda ilk 10 dakika rakip biraz kıpırdadı) bölümünde rakibin üstünlük kurmasına izin vermedik. okan hoca artık rüştünü ispatladı bu maçla birlikte. şu maça elinde icardi ve formda gomis varken barış alper tercihi ile başlamak 'arkadaşım ben rakibi analiz ediyorum ve ona göre kadro çıkarıyorum' demektir. ben buna şapka çıkarırım çünkü kibirli değil taktiksel esnekliğe sahip olduğunu bize gösterdi. galibiyetin en büyük pay sahibi kendisidir.
    baris alper'i herkes burak yılmaz'a benzetiyor ama barış daha 20 yaşında burak yılmaz'dan golcülük ve duran top hariç her alanda şu anda üstün. burak bütün ikili mücadelelerde faul yaparken barış alper 3 tane iri kıyım stoperi rezil etti sahada. szalai, gustavo ve serdar'ı ikili mucadelelerde ezdi. hem güçlü hem hızlı hem de 1 yılda müthiş bir gelişme kaydetti. bu demektir ki hızlı öğreniyor ve çalışma ahlakına sahip. barış alper'in üst sınırı çok yukarılarda ve tek rakibi kendisi. hani bazı filmlerde başrol kendi iç dünyası öle hesaplaşır veya karanlık kendisi ile yüzleşir ve onu alt etmeye çalışır, işte barış alper düşüş yaşarsa bilin ki kendisine yenilmiştir. mentalini güçlü tuttukça bizden çok da uzak olmayan bir tarihte ayrılacağına eminim. yürüyedursun.

    maçta kötü oynayan yoktu, minimum 10 üzerinden 7'lik oynatan vardi. abdülkerim marcao'dan oluşan boşluğu fazlasıyla kapattı. geldiğinde yalan yok çok şüpheciydim çünkü anadoludan futbolcu almak özellikle de defans gibi yüksek pozisyon bilgisi isteyen mevkiler için risktir. ama abdülkerim beni fazlasıyla yanılttı ve müthiş işler yapıyor. ben anadoludan gelip de saha görüşü ve ayağı bu kadar düzgün stoper görmedim., muazzam gerçekten...

    berkan için çok fazla şey söylemeye gerek yok en doğru analizi (bkz: #3520995) orhan uluca abimiz yapmış. okan hocaya kendisini tekrar takıma kazandırdığı için teşekkür ederim.

    sonuç olarak üç puan aldık. ligin sonu olmadığı için de bizim için 3 puandan fazlası bit galibiyet değil. 3 puandan fazlasını kaybeden şu an için fenerbahçe. şu an için diyorum çünkü bazı mağlubiyetler hayırlıdır. sanmıyorum ama bir özelestiri yapıp hem oyun olarak hem oyuncu grubu olarak bir değişim yaşayabilirler. bunu yapıp başarılı olurlarsa 4 puan fark hiçbir anlam ifade etmez. bizim aynı ciddiyetle bir maç bir maç daha diyerek ilerlememiz lazım. burada da en büyük iş hocaya düşüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın