• 212
    yavaştan moda girelim. galatasaray'ın işi tam da bu maçlar. en çok da ajax'ın isimli bir takım olmasına güveniyorum. bunlar sparta prag, young boys falan değil. ajax ismi bizim gevşekleri umarım konsantre eder. olmazsa olmaz şart; maç boyu konsantrasyon hali. biraz da futbolun bilinmez yönü şans tabi ki. allah utandırmasın, allah yardımcımız olsun! bu maçtan 3 puanı koparıp gelin aslanlar!
  • 705
    edit: çok bozuk bir türkçeyle, sıfır editle paylaştım. paylaşmak istedim fakat düzeltecek zaman bulamıyorum. sonuna kadar sabredenlerden özür diliyorum şimdiden. hakkınızı helal edin.

    dünkü maçtaki tek eksik gibi görünen jakops maçın x faktörüydü zira savunmamızı önde kurarken kolay gol yememek adına atletik oyunculara ihtiyacımız var. dün bunu da ön görerek kalecinin ağzına kadar basmadık ancak bu kez de alışmadık götte don durmadı. zaten geçen sezon sonunda da bu sezonun başında da jakops’un olmadığı 4’lü formasyonlarda adana demirspor bile kalemize çok rahat gelebilmişti. maç belki 5-1 bitti ama maçı 90 dakika izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır.

    sorun kısa vadede 3’lü 4’lü değil rakibe geçiş imkanları vermek, rakibi kalemize gelebileceğini hissettirmek, kaleye yaklaşırsa gol atabileceğini hissettirmek.

    jakops varken bir kanatta birazcık daha rahat olduğun için profil olarak senden düşük takımlar bitiremediği için maçları kazanıyorsun. ancak yokken illa ki atletik olarak 2 kanattan da eziliyor, apo’dan da o katkıyı alamıyorsun, dolayısıyla atletizm ile kalene kadar yığılıyor rakip kalitesiz bile olsa.

    uzun uzun anlatmak belki baymıştır, özet geçelim, savunma hattında atlet yoksa savunmayı orta sahada kuramazsın, savunmanın ortasında nelsson gibi konsantrasyonu yüksek bir oyuncu yoksa kalene yakın kuramazsın. son olarak sezon başından beri rakibin ağzına basmayı çalışırken bir anda dengeli oynayamazsın…

    bugün kaybetmiyorsun, paranı dengeli kullanmazken kaybediyorsun. almanya orta sıra takımından 500 bin € bile kazanmayan futbolcuyu 2.5 m € maaş, 6 m € bonservisle transfer edip avrupaya kaydedemediğinde kaybediyorsun. bir de bunu taksitlere bölerek 4 seneye yayıp galatasaray’ımın geleceğinden yiyorsun.

    düşüşe geçen 31 yaşındaki yedek forvete 3 yıllık 3 m € bağlayınca kaybediyorsun.

    takımın kaptanlarından birinin kaptanlığını sessiz sedasız bir biçimde elinden alıp, transferin son günlerinde takımdan gönderince kaybediyorsun.

    kalecinin formu düştüğünde yedeğe çekebilecek formülü yaratamadığın için kaybediyorsun.

    nelsson’un oyun sistemine uymadığı 2 senedir bağrıyorken, sen de bundan vazgeçmemişken elini çabuk tutup revizyonu geciktirdiğin için kaybediyorsun.

    yönetimsizlikten kaybediyorsun. sadece seçilen yönetimin değil, futbolun yönetilmemesinden, her sene başka bir yol haritasıyla hareket etmesinden kaybediyorsun.

    yoksa bu takımın potansiyeli bırakın avrupa ligi şampiyonluğunu her sene şampiyonlar liginden en az ilk 8 olmalı. 2 senede bir seçilecek başkan yapması gerekeni yapıp günü kurtarıyor. biz de taraftarlar olarak 6 ayda bir yapılacak transferlerden medet umuyoruz. bu düzende türk kulüpleri ancak sürekli şampiyon oldukları takdirde avrupada başarılı olurlar zira ancak o zaman futbol aklı tek bir yerden yönetilir. yoksa bugün okan buruk gitse başka bir hoca gelse hatta 5 tane de gökten zembille star futbolcu gelse, uefa da bize özel izin çıkarıp onları avrupa kupalarında oynatabilmemiz için kayıt imkanı verse ve hatta bu şekilde uefa şampiyonu olsak ne yazar. başa sararız. yine yeniden bir kaç sene içerisinde futbolcu alacaklarını ödeyemeyen bir kulübe döneriz. sonrası malum.

    öneri;

    kulüp başkandan önce bir futbol aklı seçmeli, bu futbol aklı transferleri yapmalı, tıpkı başkan seçer gibi bu futbol aklı ibra edilmeli ya da edilmemeli, edilmez ise yenisi gelmeli. futbol aklı dediğim kişi modern bilinen sportif direktör değil. taraftarın ne istediğini bilen, kulübün ne istediğini bilen, sadece başarılı değil, akil, yönetici vasıflı, transfer konusunda yetkileri olan kişi. başkanlar diğer branşlara, beton işlerine, ödemelere, vergilere baksın…

    yoksa bu maçı alsak ne almasak ne… başa döner döner dururuz.
  • 97
    sezonun bizim adımıza kırılma maçı. kazanırsak bütün rüzgarı tekrar arkamıza alacağız. icardi'li osimhen'li o müthiş günlerin (günün:() üzerinden asır geçmiş gibi. tekrar bir rüzgara ihtiyacımız var, aradığımız o rüzgar da bu maçta.

    okan buruk ölüm kalım maçları oynadığında hep ölen taraf oldu, şimdi yaşamak zorunda. bu maçı kazanacak bizi ilk 8'e ve elemesiz 16'ya atacak ardından galatasaray mart ayına kadar başka bir avrupa maçı görmeden fener dahil avrupasız fikstürünü 4'te4 ile geçip ligi cebine koyacak ondan sonra avrupa odak.

    ölüm kalım maçı. kopenhag'ta öldük, young boys öldük, prag öldük. şimdi yaşama zamanı.
  • 694
    ergene velimeşe s.k. ile oynamışız da kaybetmişiz hissi veren maç. ben kaçan golleri sayamadım iki metreden tribüne vurulan pozisyondan sonra. takımda icardi olmadığında akıl almaz bir bitiricilik sorunu baş gösteriyor. yunus'un penaltı almayıp bomboş kaldığı pozisyonda ezberden bir kesme vuruş yapmaya çalışması neydi beyler? anlayan beri gelsin? neden öyle bir fantezi denedi? neyin ezberiydi ki o? osimhen'in kaleciyi geçip imkansız yerden kaleyi denemesi neydi? oradan da deneme abi artık. bir bas topa. sakin ol ya. ajax neredeyse oynamadan iki gol attı. neden çünkü sakinler. ne yapılması gerekiyorsa onu yaptı adamlar. önü açılınca vurdu, müsait değilse durdu geriden gelene oynadı, gerekirse pozisyona girmedi ama gereken neyse onu yaptılar. baktılar güçleri belli savunma yaptı adamlar. peki bizdeki bu aşırı paniğin sebebi nedir? neden bir saniye beklememek? arkadan kim geliyor diye bakmamak? ajax'ın ilk golünde sırtı dönük santrafor geriden gelenlere imkan yaratmak için yerlere düşüp topu dürtüyor. yani amacı direkt alıp gole gitmek veya hemen şut atmak değil. bazı şeyler işte bu kadar basit. zor olanı yapıp basit olanı yapmıyoruz. denizi aşıp derede boğuluyoruz. mertens'in tüm hücumcuları alıp özel ders vermesi lazım. bi' sakin olun beyler demesi lazım. bak bir etrafına bak. kafanı bir kaldır da alternatifi de düşün. bomboş pozisyonlar kaçtı ya. saç baş kalmadı maçı izlerken. 2-7 bitmesi gereken maçı 2-1 kaybettik. gol kaçırma hastalığı galatasaray'ın kadim hastalığıdır. tekrar hortlamış görünüyor.
  • 174
    öncelikle zor deplasman fakat ayağa pas yapan takımlara karşı çok daha iyi oynadığımızı düşünürsek bu maçı kazanma şansımız hiç de az değil.

    farioli'nin ajax'ı diziliş olarak kaleden başlarken 4-3-3 olarak görünse de hücuma çıkarken beklerini 6 numarasının yanına yaklaştırarak 2-3-2-3 ya da 2-3-5 gibi bir dizilişe evriliyor. genel olarak bu orta sahada kalabalık olmasını ve sayısal üstünlüğü ele almasını sağlıyor. bilin bakalım bu sisteme en yakın hangi takımla oynadık. evet tottenham.

    bizim genelde rakibin dizilişine göre oynadığımızı düşünürsek. bu şartlarda beklerde orta saha mücadelesi verebilecek kaan ve jakobs olacağını düşünüyorum. sara mertens'i ikilerken yunus ve barış da oyuna genişlik katacaklardır.

    ikinci bir opsiyon da üçlü bir dizilişe geçip barış ve jakobs'u kanat bek olarak oynatmak olabilir. bu durumda kaan-davinson-apo üçlüsü ile geride kalıp oyun kurulumunda jakobs'u orta sahaya eklemleyerek yine bir yansıması olabiliriz ajax'ın. fakat bu dizilişte kaleci dahil 5'li gibi oyuna başladıklarından pres şemasında yunus ve barış arkalarında kaan ve apo olduğu için görece daha rahat olarak tüm kanadı tek başlarına kullanmak zorunda kalacaklar. bunu yapabilirlerse sıkıntı olmayacaktır.

    oyunun kırılacağı nokta top kaybı sonrasında ajax'da kalabalık pres yapabilmek adına orta koridorda kalabalık durduğundan bizim topla delici koşulara ya da sara'nın ince paslarına ihtiyacımız var. eğer ajax'ı kanatlara itebilir ve orada top kaybına sürükleyebilirsek tahminimizden daha kolay bir maç geçirebiliriz.

    tahmini ilk 11'imiz;

    -------------muslera------------
    kaan--davinson-apo-jakobs---
    -----torreira------sara-----------
    ------------mertens--------------
    barış------osimhen------yunus--

    ya da

    ---------muslera-----------
    ----kaan-davinson--apo------
    barış---torreira--sara--jakobs
    ---------mertens-----------
    ----osimhen----yunus-------

    olacaktır.

    haydi aslanlar şu maçı alalım da dinlenebilelim. vurduğunuz gol yediğimizi ofsayt olsun. benim güvenim tam size. bu maçı kazanacağız.

    edit: fabricius sağ olsun uyardı. artık neye yetişeceğimize şaşırdığımızdan sallai'yi kadroya yazmışız.

    (bkz: bugün günlerden galatasaray)
    (bkz: konsantrasyon)
App Store'dan indirin Google Play'den alın