• 151
    görevi kendi isteğiyle bırakana kadar fatih hoca'nın, önümüzdeki seneki icraatlerini görene kadar burak elmas'ın sonuna kadar arkasındayım.

    türk insanı planlama nedir, nasıl olur, bu yolda sancıları nedir gerçekten haberi yok. bu yüzden ülke bu halde zaten. yıllarca "biz büyük takımız, şampiyonluk dışındaki sonuçlar başarısızlıktır" karın ağrısıyla bu planlama için gerekli neşteri vuramadık, şimdi dövizin de etkisiyle af edersiniz kıçımızda ayı bağırıyor.

    insanların hakikaten ne gelişim ne devinim görmek istediği var. alalım 7-8 tane yıldız 1 tane şampiyonluk alalım diye 5 sene eziyet çekelim falan istiyorlar. öyle oldu hep şu ana kadar işte, benzeri beşiktaş'ın da başına geliyor, fenerbahçe'nin de başına geliyor önümüzdeki seneden itibaren trabzon'un da başına gelecek.

    hadi kendimize kurbağanın öküz modeli aldığı gibi bayern, liverpool, atletico falan örnek aldığımızı var sayalım. bu takımlar şu anki dominasyonunu 1-2 senede mi kurdu zannediyorsunuz. isterseniz bayern'in 2010'lar başındaki liverpool'un 4-5 sene önceki halini atletico'nun 7-8 sene önceki haline falan bir bakın. bu takımlar senin büyüklüğünün yaklaşamayacağı seviyede, senden daha kadim kulüpler. şu anki dominasyonlarını kurabilmek için 4-5 sene değil belki 10 sene uğraştı bu takımlar halen de o planlarına sadıklar.

    iyi ki kulübede fatih terim var, iyi ki kulübün başında bahsettiğim tip insanlar yok valla yazıyı yazarken bile sinirleniyorum bunları açıklamaya gerek duyduğum için. 1-2 sene de sabredin anasını satayım, başarı kupa değil bi gelişim görün 1-2 sene de bir şey çalınmaz hayatınızdan.
  • 288
    sona ermemesi için terim ile yollar ayrılan planlama. fatih terim sahaya öyle plansız öyle organizasyonsuz bir takım çıkarıyordu ki berkan, cicaldau, morutan, mohamed, halil vs. her biri sorgulanır olmuştu, her biri yetersiz görülmeye başlanmıştı. futbolcular gelişmiyor, geri gidiyor ve özgüvenlerini kaybediyordu. bugün ortaya konan transfer stratejisi galatasaray için bir tercih değil zorunluluk. 3-4m euro yıllık ücretlerle 28+ yaşında futbolculara verilecek para kalmadı. doğru gençlere yatırım yapıp o gençlerin buraya geldikleri günden daha iyi futbolcular olmasını sağlamak zorundayız.

    fatih terim'in ayrılık şekli tartışılabilir ama hocanın basın toplantılarında bahane olarak sunmak dışında bir ilgisi yoktu 3 yıllık planlama ile. babel ıslıklanmasa oynamaya devam edecekti sezon başı. geçen sezon şampiyonluk yarışı verilirken hiç oynayamayan feghouli as oyuncusu oldu bu takımın morutan yerine. mohamed, diagne, halil hepsinin transferlerini yapan fatih hoca bitiricilik sorunundan bahsedip santrafor istiyordu. emre akbaba kendi hocaya gelip gitmek istemese bugün takımda olacak ligin ilk devresinde de hatrı sayılır maç oynayacaktı. hoca ile bu şekilde yolların ayrılması benim de zoruma gitti ama gerçekleri eğip bükmeye gerek yok. kimse kimseye masal anlatmasın burada.
  • 212
    degerli tl ile cin modelinden, 2 gunde yuksek faizli doviz mevduat hesabina gecis yapan hukumet kadar hizli bir aksiyon ile degisen sistem.
    goruldugu gibi memleketin sorunu zaten yoneticiler.
    sorunu cikaranlardan sorunu cozmesini beklemek kadar komik bir sey duymadim.
    bu 3 yilik yapilanmanin da dun itibari ile yalan oldugu ortaya cikti transfer dedikodulari ile.
    sahsen sayisiz kere buna inanmadigimi yazmistim, dun de selcuk inanin mac sonu yaptigi aciklamalar ile oyalama taktigi oldugu ortaya cikti.
  • 164
    hala bu konuyu oyuncu üzerinden tartışan adamlar var. bilerek yaptıklarını düşünüyorum artık algı yapıyorlar sadece.

    arkadaş! kimsenin futbolculara, transfer politikasına bir şey dediği yok çoğu insan bu planlamayı hoca üzerinden eleştiriyor ve haklılar. saha içine bakıp bir şey göremiyoruz. seninle oynayan takım kim olursa olsun artık 1 puan zaten garanti kafasıyla çıkıyor maçlara. burada sanki millet oyunculara çöp diyor da karşı argüman olarak satırlarca yazı yazılıyor bu insanlara.

    işinize gelince 3 yıllık planlama gelmeyince de hocanın “ben onu lig için söylemedim avrupa için söylemedim” cümlesini es geçiyorsunuz. güzel algı yapılıyor valla helal olsun.
  • 370
    3 yıllık planlama için harcanan paranın 16 milyon eurosu ilk sezondaki avrupa karnesi ile çıktı zaten. uzun vadeye yayılmış 25 milyon euro bonservisin 16 milyon eurosu şimdiden telafi edildi. oyuncu satışından gelecek para da ekstra olacak. orada burada boş boş konuşanlar teşekkür etse bunu yapanlara daha iyi olur. orta sahayı gedson'u sezon başında alamayıp asuncao'ya bizi mahkum edenleri suçlayin. devre arasında gedson'u bile isteye almayıp pulgar'ı alanlari suçlayin.
  • 403
    ben bu ömrü hayatımda iki defa planlama gördüm. biri 84 yılında derwall geldi. çok iyi transfer yapıldı. ilk sene 5. ikinci sene averajla ikinci olundu. sonrası ise bırakın galatasaray’ı türk futbolunun dönüşüm hikayesinin başlangıcıydı. ikincisi ise fatih terim’in ilk dönemidir ve uefa kupası ile taçlanmıştır.

    bu sene yapılana ise planlama denemez. ne transferler doğrudur, ne yönetimin o kadar uzun vadeli kredi vardır, ne de hoca istikrarı sağlayabilmiştir.

    zaten sadece en başından eleştirileri ötelemek için uydurulmuş bir gerekçe olan 3 yıllık planlama bu dönem itibariyle fiyaskonun ta kendisidir.
  • 35
    fatih terim'le yapılabileceğinden ciddi şekilde şüphe duyduğum şeydir. saha içindeki dağınık ve umut vermeyen görüntünün dışında transfer politikamız da tutarsızlıklar içeriyor. emre akbaba ve emre taşdemir ile sözleşme yenilemek, herhangi bir sağlıklı yapılanmaya uygun düşmeyecek şekilde tutarsızlık yaratır. elbette saha içinde bir karakterimizin olup olmayacağı, emre akbaba ve taşdemir'den kıyas kabul etmez derecede daha önemli. ve açıkçası önümüzdeki sezon şampiyon olamamış bir terim bu üç yıllık planlamanın bir parçası olmayı zerre kadar hak etmiyordur. umarım herhangi bir başarısızlık durumunda kör sadakattan başka bir şey bilmeyen kitle tarafından takımda tutulmaz.
  • 517
    sportif olarak tarihin en başarısız dönemi, maddi planlama olarak ise oldukça iyi bir dönemdir. büyük takımlarda bu ikisini bir arada yapabilmek gerekir. büyük bir takımda sportif olarak başarısız olunan bir dönem başarılı olarak atfedilemez. bu yüzden böyle bir planlama yapılacaksa bile takımın neredeyse tamamını değiştirerek değil, parça parça yapılmalıdır ki sportif başarı da gelsin.
  • 341
    tudor’un kurduğu 12 kişilik ve 45 milyon euro’luk kadrodan sonra, tamamen içi boşaltılmış bir kadronun 25 milyon euro’ya 3 yıllık başarı getireceğini zannedenler tarafından yanlış anlaşılan planlama.

    o 25 milyon euro harcandı, çünkü takımın eksikleri giderildi. izin verilseydi, yavaş yavaş yapılacak ekleme ve çıkarmalarla çok daha iyi bir kadro kurulacaktı zaman içerisinde. mesela marcao satılacaktı, kerem satılacaktı ama gelen parayla yerine gedson koyulacaktı, başka gençler koyulacaktı. hem takımın eksikleri giderilecek, hem de yavaş yavaş yarışmacı bir takım kurulacaktı.

    bu sezonki takım zaten yarışmacı bi takım değil. geçen seneki de değildi. o yarışın içinde tutan faktör fatih terim’di. bu sene de avrupa liginden lider çıkaran yine kendisi.

    tabi gidince aynı işi yapamayanları savunmak için enkaz bıraktı oldu bunun adı. geçiniz.

    3 yıllık planlamanın 6. ayında hocanı kovdun. galatasaray’ı inanılmaz zor günler bekliyor maalesef.

    edit: ha bu arada, geçen 4 yıl içerisinde galatasaray’ın futbolcu satışından kazandığı para 59 milyon euro. harcadığı para ise 44 milyon euro. daha küçücük maliyetlerle alınmış marcao, kerem eklenmedi bu hesaba. ikisinden 30 milyon euro bile kazansan fatih terim döneminde toplam 45 milyon euro kar etmiş oluyosun.

    transfermarkt orda, algı kasmaya gerek yok.
  • 118
    galatasaray'ın şu an uyguladığı, doğru planlamadır. takım ve kalitesinden memnunum. camiayı endişelendirmesi gereken şey, kadroyu ve kadroyu yönetenleri yönetenlerin bu işi ne kadar iyi yapacağıdır. türkiye ve galatasaray'ın ekonomisi düşünüldüğünde bu planlama kısa vadede yakalanacak en iyi başarı çözümüdür. ne yazık ki ileride tecrübeli adı altında yaşlı oyuncuların monte edileceğini, birkaç senelik başarıdan sonra da başa döneceğimizi düşünüyorum. bence bir noktadan sonra bu planlamanın dışına çıkılacak. umalım da bu planlama uzun vadeli ve devamlılık içeren bir yapı olarak sürdürülsün.
  • 139
    2021-2022 sezonunda galatasaray'ın en az 10 puan kaybında hakemleri sorumlu tutabiliriz. gerçekten özellikle var ile birlikte saçma sapan, rezalet, farklı farklı standartsız kararlara şahit olduk.

    ancak, fatih hocanın dördüncü döneminde şampiyon olduğumuz hangi sezon hakemlerin kalitesi yüksekti? 2017-2018 sezonunda mı? 2018-2019 sezonunda mı? fatih hoca 2017-2018 sezonu için bizzat demedi mi "ben de bu şampiyonluğun yeri ayrı" diye? neden demişti bunu? 2018-2019 sezonunda "organize ama amatör kötülük" demedi mi? 2018-2019 sezonunda iyi miydi hakemler?

    bu sezon* ligde oynanan futbol, şampiyon olduğumuz 2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarındaki futboldan daha mı iyi sizce veya bu futbolu o sezonlarda oynasak şampiyon olabilir miydik sizce?

    13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçında olduğu gibi bir takım geride olduğu bir karşılaşmada bile 90. dakikada orta sahadan kaleciye dönüyorsa, yavaş yavaş tempoyla oynamaya devam ediyorsa her şeyi hakem üzerinden konuşmaya devam mı edelim?

    galatasaray gibi bir takım, ligde oynadığı 16 maçın ve özellikle iç sahadaki maçların hiçbirinde rakibe oyun olarak üstünlük sağlayamıyorsa sadece hakem ve yıllardır galatasaray'a düşmanlık yaptığını bildiğimiz federasyon'u konuşmaya devam mı edelim?

    eğer çözüm oluyorsa devam edelim ama ne zaman iyi bir futbol izleyeceğiz? 3 yıl beklememiz mi gerekiyor? "kötü oynayabiliriz ama hakemler de bize karşı" düşüncesinden "hakemler bize karşı ama biz yine de güzel oynuyoruz" anlayışına geçsek çok mu şey kaybederiz?

    2021-2022 sezonunda şampiyon olamayabiliriz ki, zaten son iki sezondur da şampiyon olamadık* ama bu takıma ligde bu kadar kötü oynamak yakışmıyor. başarı mecburiyeti olmadan 3 yıllık bir planlama yapılacaksa bu, bu kadar kötü bir futbol ile olmamalı. fatih hoca "2011-2012" sezonundaki gibi futbol oynatsın başarı için kendi adıma 3 yıl değil 10 yıl da beklerim ama kötü futbol oynayıp, etkilerini azımsamasam da sadece hakem vs. konuşmayı doğru bulmuyorum.
  • 509
    fatih terim tarafından öyle aceleyle, alelade ortaya atılmamış bir söylem olduğuna dair elimizde donelerin olduğu güçlü bir ifadedir. aradan geçen zaman da bambaşka bir şekilde de olsa bu söylemi haklı çıkarmıştır.

    söylemin fatih terim ortaya çıkışı 2019 yılında fatih terim’in amacından uzaklaşan başka bir ifadesine dayanıyor aslında. (bkz: makasın açılması)

    2020-2021 sezon başında da en açıklayıcı bulduğum fatih terim’in demecine göz atalım ;

    --- alıntı ---

    çok uzun zamandır gelecekle, futbolumuzla ve galatasaray'la ilgili konuşmak istiyorum. beın sports'ta vardı böyle bir program ama yapamadık, iptal ettik, bendeydi kabahat. en azından galatasaraylılara konuşmak istiyorum tarihe not düşmek için.

    konu, transfer yapma ihtimalimizin çok zor olması. zaten satmadan alamazsın diye başladık. aldığımızdan fazla satmışız, alım-satımda kara geçmişiz, kupa almışız, şampiyon olmuşuz. kulübümüzün bunun altından kalkabilmesi için birçok elementin bir araya gelmesi lazım.

    olmadığı zaman almak zor, zamanında almak daha da zor. herkes niye orta saha yok, niye o yok diyor. halledemiyoruz, halledemedik. biz galatasaray'da böyle yetiştik, bir refleksimiz olmalıdır. kadromuz neyse onunla en iyi yerleri isteriz.

    yönetimlerin de işi zor. almazsanız niye almadınız, alırsanız niye almadınız diye şartlara maruzlar ama bunların hiçbiri çözüm değil. ekime kadar alabileceğimiz ne varsa hepsini alırız biz yine.

    ben bu işin çok da kolay düzeleceğine inanmıyorum. ne kadar geliriniz olursa olsun bu giderlerle veya borçlarla işin doğrusunu veya istediğiniz zaman istediğinizi yapmanız zor.

    avrupa'yla makas açıldı diye birçok kez üstüne basa basa bu yüzden söylüyorum. burada konuşulan rakamların avrupa'da konuşulduğu yok.

    ben de konuşmak istiyorum. doğruların en doğrusunu anlatmak lazım, herkesin bilme hakkı var. sanki var da almıyoruz veya niye ayarlamadınız gibi bir sürü şey var.

    artık başka şeyleri konuşmalıyız. borçların ödenmesinin ve bitmesinin rasyonel olmadığı bir ortamdayız. onu da divanda veya başka bir yerde söyleyeceğim.

    --- alıntı ---

    dünya futboluna yetişmekten bahsediyor terim. bunun için de bütünsel bir tanımla, tüm birimlerimizle hareket etmeliyiz diyor. idari, teknik, ekonomik tüm yaklaşmımız birlikte hareket etmeli diyor. bunu yapamadığımızda her transfer döneminde aynı döngüye giriyoruz, git gide de derinleşen bir yokluğa düşüyoruz diyor. hep eksik kalıyor bir yerler aksi takdirde diyor. orta sahayı halledemedik diyor. burda bir suçlama da yok. benim suçum değil orta saha alamadılar demiyor. yetişemiyoruz ve bu normal diyor.

    doğru değil mi? şüphesiz. elitlerin arasında olmayı hep city, real olmak algılıyoruz. sahada en elit olmak değil burda anlatılmak istenen. rennes’de elit brighton’da elit örneğin. elit menajer ağı da var örneğin. elit futbol dünyasının içinde olmak mesele genel olarak.

    bu dünyanın içinde olmadığınızda her transfer döneminin çoğunluğunu ffp için hesap yaparken geçiriyorsunuz. bu durumda da terim’in bahsettiği gibi reflekslerini zayıflıyor.

    buraya kadar önemli husus, durup dururken, günü kurtarmak içn söylenen bir 3 yıllık planlama cümlesi yok terim tarafında. falcao’lar, seri’ler gelirken de mutlu olmayan, bunların çözüm olamayacağını işaret eden bir adam var.

    devam eden süreçte, burak elmas yönetiminin göreve gelmesinden yaklaşık 1 ay sonra, psv maçı sonrası 3 yıllık planlama ifadesi geliyor terim’den. fark yediğimiz maçtan sonra gelmesi farklı bir algıya neden oluyor sadece. ancak, yeni gelen bir yönetimle bu yol haritasını ne kadar sürede dile getirebilirsiniz zaten?

    terim’in istediği rosier ve ghezzal üzerinden de,
    bunlarla mı üç yıllık plan yapacaktın? gibi bir sığ bakış açısı görüyorum.

    öncelikle, tekrar terim’in yukarıda açıklamasında değindiği konuya dönelim. bir camia refleksinden bahsediyor. tüm kurumlarıyla bir refleksten.

    terim’in istediği oyuncular zaman zaman hatalı olabilir. bu konuda çok başarılı da olamayabilir. çok basit bir nedeni var. işi bu değil. günlerinin çok önemli bir kısmı bu konuyla ilgili izleme, analiz etme, istişare etmeyle geçmiyor çünkü.

    terim’in istediği oyuncuların finansal şartları uygun olmayabilir. işi bu değil çünkü. gününün önemli bir kısmı menajerler, görüşülen kulüpler, transfer dünyasından ulaşan bilgilerin değerlendirilmesi ile geçmiyor çünkü.

    ancak yukarıda bahsedilen birimler işler bir görüntü çizmediğinde, fatih terim’de karakterinin de getirdiği özelliklerle tüm alanlarda karar mercii olmaya başlıyor. romanya pazarına gidiyoruz örneğin. çünkü terim orayla iyi ilişkiler içinde. o zaman da işler sarpa sarmaya başlıyor. bu sarpa sarma, fikri değil uygulamayı hatalı yapar.

    öte yandan, 3 yıllık planlama ile kast edilen rekabetçilikten uzaklaşıp yetiştirici olalım değil. bir denge yakalayalım. yakalayamadığımızda berkan-taylan-cicaldau oluyor. yakaladığımızda mertens, icardi, torreira gibi karakterlerin yanında boey, barış alper, kerem aktürkoğlu büyümeye başlıyor. hatırlayın, geçen sezon başında kulübeye gitmek üzereydi kerem. belki de tepetaklak olacaktı kariyeri. insanın olduğu her süreç pamuk ipliğine bağlı çünkü. icardi’yi beslemeyi fark ettiği anda büyümeye başladı saha içinde.

    ayrıca, 3 yıllık planlama hata yapmamak demek değil. günün sonunda hatalarını maddi olarak rahatlıkla tolere edebilen, yeni seçimlerinde know-how’ını büyüten bir döngü yakalamak.

    aradan geçen zaman da terim’in söylemi yazıda kaldı gibi görünüyor. ancak hiçte öyle değil. erden timur ve okan buruk önce elde olan profilleri ayıkladı. sonra eldeki oyuncalara saha içi ve saha dışı özgüven getirecek isimleri kadroya kattı. sonra da modern futbola uygun bir sistem içerisinde bu yapıyı işletti.

    tam da 3 yıllık planlamanın sözünün edildiği yıldan sonra 3.yıldayız. kerem, barış ve sacha başarılı olan ilk mahsullerdi. ilk satışta gelmiş oldu sacha ile. tesadüf mü? terim’den gittik öyle devam edelim. “ başarı tamamen tesadüf işidir. inanmıyorsanız başarısızlara sorun. “

    şahsi fikrim, 2000’den bugüne aradan geçen yıllar fatih terim’i elit bir teknik direktörden elit bir fikir adamına dönüştürdü. fatih terim teknik direktörlüğü, antremanından medyasına, psikolojisinden federasyonuna çok fazla bileşeni kapsadı hep. son döneminde artık o terim olamıyordu hoca. yıllara yenik düştü. galatasaray’ın da sorunlu yönetimleri, koçlu futbol ortamının saldıranlığı, ülke ekonomisi gibi etkenler de üzerine tüy dikti. hoca bunu direkt söyleyemedi tabi gururuna yedirip. ama ima etti bize. galatasaray her yerde güçlü olmalıdır dedi defalarca. yetemedikçe saha içine de odaklanamadı. odaklanamadıkça da sabit fikirli bir teknik adama dönüştü.

    sonuç olarak, 3 yıllık planlama bir fikir olarak oldukça derin bir cümledir benim nazarımda. kurumsal olarak bütün süreci kapsar.

    erden timur’un zaniolo transferi, sezon başı boey, kerem, nelsson gibi şampiyonlukta pay sahibi isimlere zam yapmaması, rotasyon oyuncularını yüksek satın alma bedelleriyle kiralaması, gardi, romano başta olmak
    üzere elit futbol camiası figürleriyle teması, uluslararası medyada dikkat çekme çabası, zaha, ziyech, davinson gibi isimlerle elit futbolun merkezi ingilizlerin göz önünde olma çabası, tabi ki de okan buruk’un saha içinde modern ve cesur futbolu ile birleşince boey bayern’in direkt hedefi oldu. kesenin ağzını açmaktan çekinmediler.
  • 380
    asırlık çınar galatasaray'ın son kurşunlarından birini boşa sıkmasına neden olan planlamadır.

    hala "niyeti iyi" şeklinde aklanmaya çalışılması nasıl bir akıl tutulmasıdır? sorsanız ülkeyi yönetenlerin de niyeti iyi, sandığa gidince "niyetleri iyi" deyip oy mu veriyorsunuz. niyetlerinden bize ne? pratikte rezalet bir planlamayla galatasaray'ı teslim aldılar. victor nelsson harici her transfer karavana. güya taksitli almışlar... o taksitleri seçimlerin sonucuna göre euro 20-25 lira olunca nasıl ödeyeceksiniz? 28 milyon euro ve daha bilmediğimiz bonus ücretleri var. kerem ve marcao'yu satarak değil, bu planlamada aldırdığınız topçuları satarak çıkartacaksınız o parayı. bekliyoruz.

    bu planlamaya dahil olan kim varsa bir daha galatasaray ile buluşamazsınız umarım. burak elmas'tan tut, teknik ekiplere ve scout ekiplerine kadar bir daha size transfer yaptırırlarsa bu camia her türlü başarısızlığı hak ediyor demektir.
  • 24
    “biz dört senedir bir sistem oturtamadık, bi üç sene daha verin belki bu sefer olur” demenin başka bir biçimi.

    kaldı ki 2 senedir şampiyon olamıyor bu takım. bu sene de şampiyon olunmadığı takdirde taraftar isyanın sesini yükseltir. 3 senelik plandan kasıt nedir bilemiyorum da sergen’e bir şampiyonluk daha verilirse ortalık karışır. kimse galatasaray gibi bir camiada 3-4 senelik başarısızlığı sineye çekmez. normal şartlarda tek sezonluk şampiyonluk kaçırma hakkı bile vermezler herhangi bir hocaya burada ama eski başarılarından dolayı haklı olarak terim’in o kadar kredisi var. ama bana kalırsa taraftarın büyük çoğunluğunda cepten yemeye başladı o da. avrupa’da kaç yıldır rezilleri oynuyoruz sadece o bile değişiklik yapmak için geçerli aslında ama neyse.. bakalım sonumuz nasıl olacak.

    (bkz: taraftarımız ocak ayına kadar müsade etsin)
App Store'dan indirin Google Play'den alın