“berliner kurier” gazetesinde 15 bin hertha taraftarının 50 bin galatasaray taraftarına karşı statta yer alacağı belirtilmiş. kaynak: spor3 com
27
de sanctis-sabri-meira-servet-hakan balta-mehmet topal-barıs-arda-lincoln-kewell-baros 11 ile baslıyoruz.ilk 11'i hiç bu kadar begenmemistim.bi de ayhan olsaydı.*. edit:ayrıca hertha'da durumu belirsiz olan voronin oynuyor.
28
maçtan önce galatasaray'ın kadrosu, statda, tıpkı ali sami yen' de olduğu gibi futbolcu sayımı yapıldı.
29
ooooo kaptan lincooooooooooooooooln oleeeeeeeeeeeeeeey diye kardesim ve arkadasimla sesli chat yaparken bogurdugum karsilasma. (bkz: cam var mi?) (bkz: cam acsana) (bkz: msn versene bana)
19:19 da lincoln' den mükemmel şut. pas da 19 numaramızdan. resmen 19 mucizesi oluyordu ama.
32
lincoln'ün kendisine bir kez daha hayran bıraktığı karşılaşma. harika şutlarla geliyor. gol yakındır.
33
maçtaki tezahürat insanı çok fena gaza getiriyor. ağlamak istiyorum.
34
sabri iki kez avusturya' ya topu göndermeye çalıştı. o değil adam uluslararası probleme yol açacak.
35
cayır cayır, çatır çatır ayağa top oynadığımız karşılaşma. insan her maç istiyor bunu, çok mu be sözlük?
36
takımda önüne gelenin serbest vuruş anında topun önüne gelmesi çok ilginç. bizde ne cevherler varmış yahu. bir serbestte sabri'den beklemeden edemiyor insan.
37
bana kafayı yedirten karşılasmadır. anlayamıyorum lig maçların da bizim oyuncuların içine şeytan falan mı giriyor da, dan dun futbol oynuyoruz. ama avrupa maçların da yerden seri şekilde güzel, güzel paslaşıyoruz. anlamıyorum?! avrupa maçların da utanıyorlarmı ne? yoksa lig macların da yerden pas vermek yasakmı? (bkz: hay ben böyle işin)
38
o değil de lincoln düşürüldü. hakem sarı kartı ona çıkardı. içine bünyamin gezer mi kaçtı be adam ?
39
lincoln'ün haksız bir kart yediği karşılaşma. adam gole gidiyor, neden atsın ki kendini? anlayabilmiş değilim. ayrıca an itibariyle burası sami yen burdan çıkış yok tezahuratları duyulmakta.
40
maç devam ederken yapacağım tek yorum şudur ki, biz bu hertha berlin'i her türlü yeneriz. bunu engelleyecek tek adam da michael skibbe'dir. düzgün değişiklikler yapsın, taktiğe müdahale etmesin yeter.
41
baros' u simunic şarampole yuvarladı. hakemde tık yok. yok yok bu hakemin mhk binasında su içmişliği var kesin.
42
galatasaray trt'de oynar diye bir tarafımdan slogan üretmek istediğim maç. sanırım tüm türkiye izleyebiliyor ayıp olmasın şimdi diye oynuyor arkadaşlar. nerde lig tv'de bu yerden paslaşmalar, şutlar falan. ayriyeten hakem arkadaş da hertha'ya kart göstermemeye kararlı gibi.
43
ilk yarısı 0-0 biten maçtır.
44
trt'nin gerizekalı spikerinin, lincoln'ün buz gibi penaltı pozisyonuna tekrarlarda açık ve net bir şekilde görmesine rağmen ''lincoln kendini yere bıraktı'' diye yorum getirdiği maç.
45
baros u futboldan soğuttukları maç. (bkz: allah belanızı versin) ha, buna seyirci kalan hakeme de geliyor bu istek parçası o da ayrı mevzu!!!
46
ben galatasaray'ın avrupa'da, deplasmanda hiç bir takımı bu kadar ezdiğini hatırlamıyorum. resmen şiir gibi oynuyoruz. tek eksik gol. zeminin kötülüğü, rakibin sertliği ve bir anadolu takımı acziyetinde 10 kişi savunması ilk yarıda golü bulmamıza engel oldu. nazar değmesin. bu takım bu ilk 45 dakikada bana bu futbolu izletti ya, bundan sonra yenilseler de problem değil. en azında tüm avrupa bu kupadaki potansiyelimizi gördü.
tek lafım maçın hakemine; düşününki türkiye'de bir yabancı takım 45 dakikayı bizim sahamızda oynamış, bize top göstermemiş, her pozisyonda adamları yere indirmişiz, en az kaç sarı kart görürdük? 3 mü, 4 mü? sadec 1 tane gösterdi. neyse artık. haydi aslanlar...
47
hakemin sarı kartını evde unuttuğu karşılaşma.
48
benim görebildiğim lincoln'ün sol ayağının kesildiğidir, bu o şekilde bir düşmeye sebep olmayabilir ama açık bir faul var. tüm bunları bıraktım da, izlerken acayip keyif alıyorum ya, sahada hafta sonundaki galatasaray değil bambaşka bir takım var sanki.
49
beni hem sevindiren hem üzen garip maç. yahu şu avrupa maçlarında oynadığımız futbolun yarısını ligde oynasak açık ara şampiyon oluruz
50
ilk yarıdaki futbol gayet olumluydu. tek aksayan isim sabri gibi gözüktü. arda da pek ortalarda gözükmedi. olsun, ikinci yarı sazı eline alır. bu arada barış'ın bizim takım için ne kadar önemli bir isim olduğunu da bir kez daha görmüş olduk. resmen piranha balıkları gibi, bir orada bir burada. lincoln'ün de kaptanlığın vermiş olduğu ekstra motivasyon sayesinde maestro edasıyla oynayışını izledik. eğer skibbe ikinci yarıda harakiri girişiminde bulunmazsa bu maç bizim. heee unutmadan; (bkz: parcali ile parcala)