• 602
    ayağımıza gelen tüm topları fenere verdiğimiz maç oldu. mariano musleraya pas atma rekoru kırdı, baskı yiyince eli ayağına dolaştı.

    biz ne oynadık bugün? ne taktik var ne plan ne oyun anlayışı.

    futbolcularımızın ayağına son antremanda beton dökülmediyse eğer bu oynadığımız şey ne? sanki her oyuncunun sırtında kamyon var. el freni çekilmiş doç kamyon gibiyiz.

    fatih hocam, takım haftalardır top oynamıyor senin tek derdin belhanda’yı maske ile bile olsa sahada tutmak. ee neoldu belhanda ne yaptı ?allahını seversen taktiksel olarak açıkla şunu. teoride yapmak istiyorsun da belhanda pratikte yok.

    feghouli formsuz, nagatomo mariano bitik, belhanda olmuyor 4-1-4-1 taktiğin işlemiyor artık birşeyler yap. belhandayı maske ile sahaya sürerek bu eksikleri kapatacağını mı sanıyorsun? artık bırak şu fatih terim inadını.
  • 603
    çok durgun ve yavaş bir hücum hattımız var. 3 dk bi tempo yapar gibi olduk onda da 3 dk var girdi araya sonra lemina çıktı falan saçma sapan bir oyuna döndü. bu derbiler böyle zaten. futbol anlamında en kötü 5-6 yılını yaşıyor olabilir. sürekli oyun duruyor. sürekli temas var. bugün de öyle bir derbi oldu. fenerbahçe sol stoperde jailson ve sol bekte dirar ile geldi ve yenemedik. bu maç bize feghouli babel ve falcao üçlüsü ile rakip kapanmadığı sürece hücum edemeyeceğimizi birkez daha gösterdi.
  • 604
    maç öncesinde gerek oyunculardan gerek yardımcı hocadan en çok duyduğumuz söz "hafta boyunca rakibe iyi çalıştık, maça çok hazırlandık" minvali cümlelerdi. gelin görün ki 95 dk boyunca oynanan bir maçta net pozisyona neredeyse giremedik, maçın hiçbir bölümünde rakibi baskı altına alamadık ve rakibe çok rahat 1 puan verdik. insan "bu mu rakibe çalışmak?" diye sormadan edemiyor.

    hücuma çıkmak için bilinçli hiçbir çabamız yok, falcao'yu hiçbir şekilde besleyemiyoruz. besleyebilsek neler olacağını adam bir adım önde olduğu için ofsayta yakalandığı pozisyonda topu uzak köşeye asarak gösterdi zaten. hücum için takımdaki en güvenilir ayaklar olan babel ve feghouli de maalesef ortalıkta yok. babel topu her aldığında iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor, çekip vuruyor ama ötesi yok. feghouli deseniz formu tamamen dipte, buna rağmen oyundan alınırken surat yapıyor.

    ben nedenini nasılını bilemem, bilmesi gereken konumda da değilim. bugün fenerbahçe'yi yenememiş olmak gram umurumda değil. malatya'dan da beraberlik aldık geçen hafta, ikisinin de ederi 1 puan. ama takım top oynamıyorsa, ne oynadığını veya daha doğrusu ne oynamaya çalıştığını bilmiyorsa, 95-100 dk sahada gezinen bir topluluk varsa, ben bunu sorgularım.

    51 bin taraftar vardı bugün tribünde, emin olun bir çoğu bu maça karaborsadan 400-450 lira vererek maça gitti. karşılığında gördüğü takım ise bu. bu adam ne derse desin, nasıl bir üslup kullanırsa kullansın, sonuna kadar haklı.

    maçın genelinde suskun olan tribünlere de kızamıyorum çünkü tribün-takım iç içe olan kavramlar. ikisi de birbirini ateşliyor. takımın üzerinde ölü toprağı olunca tribün de takıma uydu. sonuç olarak hayatımda izlediğim en sıkıcı, en zevksiz, en kötü galatasaray-fenerbahçe maçlarından birinin arasına girdi.
  • 605
    belhanda bu oyunuyla bırak seriyi, ömer bayramın getir götürünü yapar. ne kadar pas tercihi yaptıysa kilit pozisyonlarda hepsi hatalı. gol yedirmeye çalıştığı anları saymıyorum bile.

    feghouli de kankasına yakışır vaziyette oynuyor bir tane yaptığı olumlu bir hareket yok. bomboş pozisyonda yaptığı top kayıplarını saymıyorum bile.

    babel iyi kötü birşeyler yapıyor ama nagatomoyla çok zor.

    lemina sahanın en iyisi hem 6 hem 8 hem 10 oynuyor. resmen 2 değil 3 kişilik oynuyor yoksa zaten iki katı pozisyon verirdik. ki çıktığı gibide takım döküldü.

    falcao form da değil ama bir tane ara pası bile atamadık adama çok komik. duyanda zanneder fenerbahçe müthiş savunma yapıyor.

    özetle belhandasız, feghoulisiz galatasarayı özledik. serinin andonenin kadroda olmadığı puan kaybı hocaya yazar kimse kusura bakmasın. tehlike bile yaratamayan fenerbahçeye puan verdik bu aciz futbolla. 6. hafta futbol namına sahada hiç bir şey yok. bir tane oyun planı yok. bir tane organize atak yok. tehlike yaratabildiğimiz bir tane korner yok. defansın arkasına atılan bir tane top yok. pas kalitesi rezalet seviyede, şut desen şut zaten yok şutla alakamız yok. o kadar kçtü oynadık ki fenerbahçe faul yapma ihtiyacı bile hissetmedi. yedek forvet alıyoruz kadroya bile alınmıyor, belhandayla feghouli boş boş sahada gezinebilsinler diye. brudge maçındaki kadro bu taktiğin en olabilir halidir. 2 adet 8 numara ile daha az yaratıcı olsada daha "doğru" oynuyoruz. umarım fatih terim takımın başına döndüğünde inatlarından vazgeçer ve şu kadroyu daha verimli kullanmaya başlar. zira terimden başka bir çaresi yok galatasarayın ffp bitene kadar.
  • 606
    iki takım adına da kötü bir maçtı ama özellikle galatasaray adına daha kötüydü. ilk dakikadan itibaren fenerbahçe'nin baskılı oyunu vardı, bazen oyun bizim kontrolümüze geçse de beklenileni veremedik. maçın bizim adımıza en iyi kısmı cezasız ve sakatsız bitirmemizdi. ayrıca iç sahadaki yenilmezlik serisini sürdürüyoruz. oyuncu anlamında en iyi isim ise nzonzi'ydi. takımımızla ilgili en önemli eksikliklerden biri de senelerdir alıştığımız bruma, garry ve onyekuru gibi hızlı isimlerin olmayışı. diğer önemli eksikliğimizde falcao'yu bir türlü topla buluşturamayışımız.
  • 609
    sezon başından beri oynadığımız berbat oyunu devam ettirdiğimiz bir başka maç. kağnı hızındaki futbolumuzdan taviz vermedik. bu konuda çok istikrarlıyız. mariano, soso, babel, belhanda ölmüş ağlayanı yok. birde uyuz olduğum şey ulan zaten sidik zoruyla pozisyon buluyoruz, onu da pas yerine şut, şut yerine pas tercihleriyle berbat ediyoruz. bunu yapan adamlar tecrübeli olacak sözde. 16, 17 yaşındaki futbolcuların yapmayacağı tercihleri yapıyorlar. sonra belhanda, sen duran top kullanma kardeşim. korner kullanıyor hop ön direkte defansa, serbest vuruş kullanıyor baraja, o da olmazsa uzaya. son olarak dediğim gibi oynan futbol berbat ve bu oyunla üçüncülüğü başarı sayarım.
  • 610
    galatasaray adına güzel tek şeyin skor olduğu maç. teknik direktöründen, saha kenarındaki antrenörüne, taraftarından, oyuncusuna herkes bu maça hazır olmadan gelmiş, dahası maç içinde de silkinip kendine gelemedi. o sebeple özel olarak kişi belirtmeye hiç gerek yok galatasaray tarafında. kendimizi tepeden tırnağa bir sorgulayıp bu takımın oynadığı şeyin tanımını yapmak sonra da o tanımlanan şeyi florya’dan kovmak gerekiyor. çünkü bünün futbolda yeri hiç bir zaman olmadı. fener tarafında ersun yanal galibiyet aramaktan korktu, nedeni de takımının ne halde olduğunu bilmesi. açılırım, bastırırım derken yiyeceği gol canını fena yakardı. o sebeple sıkıcı, futboldan fersah fersah uzak bir maç izledik.
  • 612
    ersun yanalin fatih terimi yendigi mactir. agir da gelse kaniniza da dokunsa gercek bu. 11 kazmadan takimiyla ersun, isimlerine baksan yildizlar karmasi galatasaraya top oynatmadi. duraklamalarda kendi ceza sahasina hapsolan evsahibi takim izletti bize. takiminda ayagi ayarli tek oyuncu olsa kazanirdi, su 11 kazmayla beraberlik onun icin galibiyet zaten. ersun taktik olarak bu macta terim’i yendi.
  • 613
    inanılmaz kötü bir derbi, inanılmaz kötü bir galatasaray. takımın sahada ne yapmaya çalıştığını, planın ne olduğunu bir an olsun anlamadım. 20-35 arasını da çıkartsak adeta maçta yoktuk. 2. yarı komple futbol adına utanç vericiydi ancak komiktir cüneyt çakır şu maçı dahi daha kötü hale getirebildi. oynatmamak için elinden geleni yaptı. bu takım ne zaman toparlayacak, ne zaman isimlerin hakkı verilecek bilmiyorum.

    maçla ilgili aklımda kalan tek şey: babel'in havadan gelen her topu bir şekilde ayağına indirmesi.
  • 615
    maçtan yeni evime gelebildim. sözde derbiden geriye kalan büyük bir baş ağrısı. maçla, kadroyla, teknik heyetle yazılacak sayfalarca yorum var ama, baş ağrımın şiddetlenmesine izin veremem. tek diyebileceğim şey, şu 22 kişilik oyuncu kadrosu ligdeki herhangi bir hocanın elinde olsaydı, bugün mevkisinde oyuncuları olmayan, orta sahası 40 ' lık emre' ye emanet fenerbahçe' yi sahada rencide eder, öyle gönderirdi.
  • 622
    arkadaşlar biletler 200-300-400 tl ya. yemin ediyorum, insan gitmek istiyor, diyor ki bein'e de 120-150 veriyoruz. oraya giden taraftar güzel futbol veya galibiyet görmek istiyor. ikisi de yok. ne olursa olsun taraftara sığınıyorsunuz, yok yellow day, red day vs vs ama taraftarın istediğine de gelin biraz. 2 senedir şampiyonluklar iç sahadan dolayı geldi. bugün taraftara ben de kızdım çok sessizler diye ama oyun mu var anasını satayım. kimse kimseyi itemiyor. sen azıcık kıpardan ki taraftar seni nirvanaya ulaştırsın. nasıl geçecek bu sene acaba çok merak ediyorum. bizim takımın yarısı kadar olan fener oynamadan puan aldı gitti. konya olayı zaten unutulmayacak. çok canım sıkkın.
  • 625
    yanlış kadro, yanlış taktik ve olmayan organizasyon ile 1 puan kurtardığımız maç olmuştur.

    belli ki rakipleri analiz etmiyoruz. etseydik fener’in pas ile çıkan takımlara karşı nasıl pozisyon verdiğini görür seri’yi tribüne göndermezdik. formda muriç’in karşısına formsuz marcao’yu koymazdık. analiz etseydik baskı karşısında hata yapan fener savunmasına karşı göstermelik baskı yapan babel ile başlamaz, falcao’yu ilerde yalnız bırakmazdık. ama fener bizi iyi analiz etmiş. ne yaptı fener. biz pas ile çıkan takımız. dört orta saha özellikli orta saha oyuncusu ve pres yapan muriç ile yarısahamızda yaptıkları baskı ile resmen bizi pasifize ettiler. yani bizim yapmamız gereken çoğu şeyi yaptı.

    belli ki oyunu okuyamıyoruz. ikinci yarı babel sahada yok ama maçı tamamlıyor. belhanda aynı şekilde. falcao ilerde tek başına yalnız ama buna bir çare bulamıyoruz.

    ve yine belli oldu ki forma adaletimiz yok. olsaydı eğer 22 eylül 2019 malatya maçının en iyi iki oyuncusu seri ve andone tribünde olmazdı. babel ikinci yarı çıkar ve belhanda maçı tamamlamazdı. haftalardır kötü oynayan yuto ve marcao sahada olmaz linnes’in lisansı dondurulmazdı.

    son yıllarda evimizde gösterdiğimiz en silik derbi performansıydı. maçtan lemina’nın şutlarını çıkarsak hücum anlamında yuto’nun yarım pozisyonu dışında gösterecek hiç birşeyimiz yok. ikinci yarı ilk 10-15 dakika hariç savunmadan hucuma çıkamadık. baskı kuramadık, tempo yapamadık.

    teknik ekibimizin artık şapkayı öne koyup bazı şeylerin yanlış gittiğini ve bu yanlışı düzeltmeleri gerektiğini fark etmeleri gerek. inat etmekten vazgeçip gerginlikten uzak durmaları, saha içine odaklanmaları lazım. yoksa maalesef tünelin ucunda ışık görünmüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın