• 127
    utanç verici bir eylemdir;

    tarihimize kocaman bir kara leke olarak geçmiştir. kumpas ile, bir oldu, bitti ile, zor kullanarak yönetim devrilmek istenmiştir. ancak yönetim emanetine sahip çıkmış, dimdik durmuş ve doğru olanı yapmıştır.

    yargıtay'ın daha önce adnan polat'ın idari yönden ibra edilmemesi ile ilgili emsal kararı var: yargıtay o davada "spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır" şeklinde karar vermişti.

    anlayacağınız fener medyası ve içimizde ki hainler size buradan ekmek çıkmayacak..
  • 128
    gerek kalmadığı için, okan böke tarafından harcı ödenmediğinden açılan davanın ve dolayısıyla ihtiyati tedbirin düşürüldüğü bir davayı, tedbir kaldırıldı diye lanse etmek cehaletten değilse ihanettendir diyeceğim ama diyemiyorum. cehalettendir diyor kesiyorum. çünkü tedbir esasa girilmek suretiyle kaldırılmamış, tamamen usuli noksanlık nedeniyle düşürülmüştür. nedeni de zaten açılmış iki ayrı dava varken üçüncüsünün gereksiz olması düşüncesidir ki bence de doğrudur.

    açılmış iki ayrı davada, hem denetim kurulu hem de yönetim kurulu aleyhine alınan idari ibrasızlık kararının iptali davalarında “idari ibrasızlık kararının tedbiren durdurulmasına” ilişkin kararlar devam etmektedir. o davalardan birinin duruşması yarındır ve tedbirin kaldırılması söz konusu değildir. çünkü tedbirlere ilişkin itirazlar yapılmış ve reddedilmiştir. dava esastan karara bağlanıncaya kadar da devam edecektir. sonuçta da dava kabul edilerek idari ibrasızlık kararları iptal edilecektir. çünkü yargıtay’ın yerleşmiş içtihadı var.

    kimse merak etmesin.
  • 130
    kimilerine göre bu olay tüzüğe dayandırılarak bir hak olarak tanımlanmaktadır.

    2500 küsür oyla seçilen yönetimin 358 oyla ibra edilmemesi, oylamanın akşamın geç saatlerine bırakılması ve oy sayımının da bariz bir şekilde bilerek ya da bilmeyerek hatalı olmasına rağmen bu iddia edilmektedir.

    insanlar ya kendilerini çok zeki sanıyor ya da kendilerinin dışında kalanları beyinsiz.

    hak, hukuk ve adalet sizin keyfinize göre yontulabilecek bir şey değildir. demokrasi denen şey de azınlığın çoğunluğu ezdi bir düzen değildir.
  • 131
    --- alıntı ---

    galatasaray spor kulübü derneği’nin 23.03.2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 9.maddesinde görüşülerek denetim kurulunun ibra edilmemesi yönünde alınan kararın iptali için açılan davada istanbul 26. asliye hukuk mahkemesince verilmiş olan tedbir kararı istanbul bölge adliye mahkemesinin 4. hukuk dairesi tarafından kaldırıldığı 08.01.2020 tarihinde öğrenilmiştir. bununla beraber dava esastan devam etmektedir.

    söz konusu tedbirin kaldırılması kararı uyarınca bazı basın yayın organlarında derneğimizin seçime gitme zorunluluğu bulunduğu şeklinde haberler yapılmaktadır.

    denetim kurulu üyelerinin aklanmamış olmaları denetim kurulu üyeliklerinin devamına engel teşkil etmemektedir. tüzükte aklanmama halinde denetim kurulunun görevinin sona ereceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakta, kurul’un görev süreleri de sona ermediğinden görevlerine devam etmektedirler. kaldı ki denetim kurulunun aklanmaması neticesi tüzüğümüze göre seçim kararı alınmasını gerektirmemektedir.

    ayrıca istanbul 14. asliye hukuk mahkemesinin e. 2019/122 sayılı dosyada 11.07.2019 tarihinde verilen ara karar’ın 2. maddesinin c bendinde, istanbul 4. asliye hukuk mahkemesinin d.iş 2019/17 sayılı dosyasında verilen 12.04.2019 tarihli kararının 4. maddesinde ve istanbul 26. asliye hukuk mahkemesinin e. 2019/469 sayılı dosyasında birleşen davacı okan böke hakkındaki 25.06.2019 tarihli kararın 4. maddesinde de açıkça hüküm altına alındığı gibi:

    “6100 sayılı yasanın 389. maddesi uyarınca ; aklanmama halinde galatasaray spor kulübü tüzüğünün 87.22. maddesine göre 30 gün içinde seçim kararı alınmasına ilişkin hükmün icrasının tedbiren durdurulmasına “

    karar verilmiştir.

    bilindiği üzere, hmk’nın 390. ve devam eden maddeleri gereğince, yukarıda bahsi geçen tedbir kararları hakkında aksi yönde bir hüküm verilmediği için bu kararlar yürürlükte ve geçerlidir. bu kararlar ile tüzüğün seçime gidilmesine ilişkin hükmünün yürürlüğünü durduran ve halen geçerli olan bu kararlar, yalnızca yönetim kurulu yönünden değil denetim kurulu yönünden de bağlayıcıdır.

    denetim kurulu görevine devam etmektedir.

    kamuoyuna saygıyla duyurulur.

    --- alıntı ---
  • 134
    galatasaray tarihinin en büyük hainlik ve şerefsizliklerindendir. kulübün maliyesini ayağa kaldırmış, seneler sonra kulübü kâr ettirmiş, başlıktaki tarih itibariyle de 2 kulvarda da şampiyonluğa giden bir takımın başkanını idari yönden ibra etmemek ancak ve ancak ihanetle açıklanabilir.

    galatasaray taraftarının dünya döndükçe unutmayacağı hadisedir, kulüpte ne kadar çok satılık olduğunu gözler önüne sermiş bir olaydır.
  • 136
    tamamen komplo sonucu ortaya çıkmış bir karar. 4 adayın girdiği seçimde diğer 3 adayın aldığı oydan daha fazla bir oy alarak seçilmiş kişiyi üç beş tane sivilceli ergen tüzüğün açığından yararlanarak al aşağı edemez, etmemeli. böyle bir kararın ne hukuken ne de vicdanen hiçbir geçerliliği yoktur. yönetim, transfer konusunda rezalet işler yapsa da kendilerine yapılan hiçbir zaman doğru kabul görmemeli. yanlıştan doğru çıkmaz beyler.
  • 137
    aynı ibra olayı dursun özbek döneminde yapılsaydı bu olayın galatasaray menfaati için liseliler tarafından yapıldığına kanaat getirirdim, ama dursun özbek'e her türlü yetkiyi verip arkasında duran liseliler ünal aysal, adnan polat ve mustafa cengiz'in yeteri kadar arkasında durmadılar, özellikle adnan polat ve mustafa cengiz konusunda bu kadar sert olan üyeler neden dursun özbek konusunda bu kadar sert olmadılar? transfer konusuna gelecek olursak önemli olan transfer şampiyonu olmak değil, sezonu şampiyon tamamlayacak kadroyu oluşturmaktır, geçen sene transfer şampiyonu açık ara bizdik ama ligi 6.tamamlayabildik, fenerbahçe her sezon transferlere milyonlar harcıyor ama 7 senedir şampiyonluktan uzak, transferi bahane edip adaletsiz bir şekilde mustafa cengiz'in ibra edilmemesini savunmak saçmalıktır. voleybol, basketbol gibi branşlarda çok başarısız sonuçlar alıyoruz amatör sporlarla ilgilenilmiyor galatasaray sadece futbol kulübü değildir, bu branşlara yeterli önem verilmiyor derseniz hak veririm.
  • 138
    dursun özbek'i mali ve idari yönden ibra edenlerin almış olduğu karardır. ayrıca bir yönetimi mali yönden ibra edip, idari yönden ibra etmemek bir miktar komik. transfer vs. pek çok konuda eleştiri oklarını yöneltmiş olduğum bu yönetime ciddi haksızlıklar yapıldı bunu söylemeden edemem. son 2 yılda içerde çok tuhaf şeyler gördük. açıkçası kültürümüz gereği liseye karşı bir taraftar değilim, hatta lise kültürü yok olursa benliğimizden oluruz diye düşünüyorum ama taraftarı yok sayan, kendini beğenmiş ve galatasaray'a düşman tavır sergileyen liselilerin bir şekilde kulüpten uzak tutulması sağlanmalı. sağlanmalı diyorum da, imkansız olduğunu da biliyorum.
  • 139
    idari ibra kavramı hukuken ne olduğu pek belli olmayan, tamamıyla dernek tüzüğünü yazan insanların uydurduğu bir kavram olduğundan yine hukuk düzeninde pek bir karşılığı olmayan ibra etmeme hali.

    halep oradaysa arşın burada, medeni kanun m. 80, genel kurul her zaman dernek organlarını görevden alabilir. alın görevden.

    edit: gerek liseli olan gerekse liseli aşığı olanlar, dursun özbek'i mali yönden ibra etmelerinin hesabını versinler. 10 milyon euro zarar etme hakkı varken bir yılda 130 milyon euro zarar yazan yönetimi ibra edenlerin bırakın genel kurulda oy kullanma hakkını, galatasaray adını ağızlarına alma hakları dahi yok.
  • 140
    hukuksuz oğlu hukuksuz bir karardır. adnan polat hakkında yargıtay'ın emsal kararı var. esas ayıp bu idari ibra kavramının tüzükten çıkartılmamış olmasıdır.

    twitter'da uzun zamandır, son zamanlarda ise burada "hukukşuj diyil, bu yinitim gidicik" diye ağlayan janti lisecilere bakmayın siz.

    ekleme:

    https://www.hurriyet.com.tr/...yda-aklandi-27846509

    bakın ne demiş yargıtay üyeleri oybirliğiyle:

    "spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır"

    "her üniversiteye hukuk fakültesi açtırmayın" deyince kızıyorlar sonra.
  • 143
    bir tarafta galatasaray tarihinin gelmiş gelmiş en kötü başkanı olan dursun özbek varken, mustafa cengiz yönetiminin ibra edilmemesi galatasaray düşmanlığıdır. dursun özbek'in kardeşinin çocugu dembele'yi beğenmedi diye florya'ya kadar gelen oyuncu geri gönderildi. her futbolcuya bol kepçeden sözleşme imzalandı. bu adamın otelinde yapılan takım toplantılarını, kulübe faturaladı.

    acaba sırf dolar 7-8 bandında diye ekonomimizin kötü olmasının bir bağlantısı olabilir mi? hani o meşhur büyük resmi görmeniz için diyorum. şuan dolar 2-3 bandında olsaydı bunların hiçbiri konuşulmuyor olurdu.
  • 145
    aynı gün dursun aydın özbek yönetimi hem mali hem idari yönden ibra edilmiştir.

    evet mustafa cengiz yönetimini ibra etmeyen herkes bugünleri gördüğü için ibra etmemiş, geleceği görebildikleri sihirli küreleri varmış hatta. geçiniz.

    mustafa cengiz yönetiminin bu günlerde başarısız olması o 358 kişinin art niyetli olduğu gerçeğini değiştirmez. dursun özbek'i ibra edeceksin, mustafa cengiz'i etmeyeceksin. yok öyle dünya.
  • 146
    2 bin küsür oy ile gelen yönetimin 358 oy ile indirilmeye çalışılmasıdır ve tamamen hukuksuzdur ki bu durum zaten mahkemelerce de karara bağlanmıştır. mustafa cengiz yönetimi ne kadar başarısız olsa da bunu değiştirmez. ibra etmeyerek yönetimi indirme çabasını hoş görmek imkansızdır. hele hele dursun aydın özbek yönetiminin ibra edildiği ortamda.
  • 147
    mali ve idari ibra ayrımı diye bir şey yoktur. sadece ibra vardır ve de o mali tablolar üzerinden yapılır. daha önce idari yönden ibra edilmeyen adnan polat da hukuki yollardan kendini aklamayı başardı bu sebeple. zira mali ibrasızlığı gerektirecek bir tablo da yoktu o dönem. galatasaray derneği iç tüzüğü dernekler kanunu ile çeliştiği için yapılan olay tamamen hukuksuz (suç anlamında değil, hukuki dayanağı yok anlamında) ve gözdağı vermekten öte bir şey değildir.
  • 149
    galatasaray'ın ibrasızlıklar kulübü mertebesine indirilmesidir. adnan polat'ın ibra yoluyla indirilmesinin üzerinden geçen süreçte, galatasaray'ın kimler tarafından yönetildiğinin veya kimlerin galatasaray başkanlığına aday olma cüretini gösterdiğini iyi süzmek lazım. galatasaray'a, aklı başında olan kimse aday olmuyor uzun süredir. güçlü isimler, figürler kapısından bile geçmiyor başkanlığın veya yönetim görevinin. galatasaray'da hemen yarın iç barışın sağlanması gerekiyor. ibrasızlık ile filan o iş olmaz. bu arada bu yazdıklarım, idari yönden -bence- galatasaray'ın en başarısız yönetimlerinden biri olan bu yönetimi aklamasın. galatasaray'ın geleceğini etkilememesi için artık ibra tehdidinin ortadan kalkması şart diyorum ben sadece.

    ortada kanıtlanabilir bir hırsızlık olayı varsa mali yönden ibra etmezsin ve ardından hemen mahkeme yolu ile hakkını ararsın bu başka bir konu. benim bahsettiğim şey şu; ben senin idare etme şeklini beğenmiyorum ondan dolayı seni ibra etmiyorum demek kadar boşa kürek çekilen başka bir eylem yok. kişinin mahkemede tek celsede çözeceği bir ibrasızlık için neden geriyorsunuz kulübün iç dinamiklerini?

    üstte yazdığım gibi, hemen yarın kulübün iç barışının sağlaması ve karşımızda haçlı ordusu gibi toplama bir güç ile dikilen cephe ile mücadele edilmesi gerekiyor. bunun sağlanması için bence güçlü bir başkandan ziyade, güçlü bir yönetim kurulması ve genel kurul, divan kurulu üyelerinin tüm iş bağlantılarını, nüfuslarını kulübün çıkarları için seferber etmesi gerekmektedir. bu mevcut yönetim için kimse kılını kıpırdatmıyor anlaşılan. çünkü bu yönetim içeriye karşı ayrılıkçı dilini hiç sakınmadan kullanırken dışarıya karşı hep nazik olmaya çabaladı. türkiye dinamiklerinde bir kulübün, diğer kulüplerden öne geçmesi 3-5 kişi ile yapılacak bir şey değil. galatasaray bugün buralara geldiyse, lisesi, üyeleri ve en önemlisi futbol aklını temsil eden rahmetli derwall hocamızdan, fatih terim hocamıza kadar emeği geçen öğretici teknik direktörleri sayesindedir. elbette biz galatasaray taraftaları da kulübün sesinin gür çıkması ve kulübün gücünün ciddiye alınması açısından yakıt görevi gören unsurlarız.

    benim galatasaray yönetiminden kalan aylarda beklentim sadece fatih terim'in etini koparmayı bırakmaları ve hocaya her ne kadar istemeseler de destek olmaları ve aday olmayı akıllarından çıkartarak bir çatı aday etrafında birleşerek kulübün iç barışının sağlanması açısından destek olmalarıdır. yeni gelecek yönetime de rövanş hissiyle köstek değil destek olmalarını rica ediyorum ama o sanırım olmayacak bir duaya amin demek.
  • 150
    bugün yaşanan her şeyden bağımsız olarak hala yanlış olan olaydır.

    mustafa cengiz yönetimini hoca ile yaşanan sürtüşmeden dolayı ben de eleştiriyorum fakat 23 mart günü orada yaşananları haklı çıkartacak hiç bir olay yok dünyada. liseli pilavcı tayfa mustafa cengiz yönetimini ibra etmezken dursunu iki yönden de ibra etti o gün, hala yazarken bir gülme geliyor.

    yani demek istediğim akla karayı karıştırmaya gerek yok, bugün ben de yönetime muhalif durumdayım fakat o gün orada yaşananlar farklı bir hesaplaşmanın sonucuydu. o gün başkan haklıydı bugün ise hoca.
App Store'dan indirin Google Play'den alın