benim için cevabı
mauro icardi olan kıyaslama. sonda söyleyeceğimi de başta söyleyeyim: icardi, 24/25 sezonunda osimhen'in yaptığı şeyi yapamazdı. cevap buna rağmen icardi benim için.
osimhen çok iyi bir futbolcu, inanılmaz bir atlet, müthiş bir insan. laboratuvarda üretilmiş gibi. modern futbolun birçok gereksinimi karşılamasının yanında savaşçılığı ve karakteriyle bizi kendisine hayran bıraktı. ben bunu yanlış hatırlamıyorsam 2 ay önce alanyaspor deplasmanından sonra da yazdım: ocak, şubat, mart aylarında galatasaray'ı sürükledi osimhen. taşımadı, sürükledi. transfer haberi sonrası ''hasssiktir lan ne osimhen'i'' diyerek beklediğimiz ne varsa yaptı yani. allah razı olsun. umarım bizle devam eder hikayesi.
fakat 22/23 icardi... o başka bir adamdı. sanki bir ilahi güç tarafından galatasaray'a özel olarak gönderilmiş gibiydi. normal golü olmayan, normal asisti bile olmayan, büyük maçların hepsine damga vuran, kadıköy'de 15 dakikada 1 asist 1 gol yapıp formayı gösteren, her hafta farklı bir kafa vuruşuyla ağızları açık bırakan çok acayip bir adamdı o. topa her dokunuşu özel olan bir adamdı sahada. gol sevinci, çingene sarısı saçları, yüzündeki piç gülümsemesi ve tüm türkiye'yi etkisi altına alan şarkısında da olduğu gibi galatasaray'ın aşkı olması... galatasaray'ı 3 yıl aradan sonra yeni kurulmuş bir takımla şampiyon yapmasının yanı sıra başka bir şey de anlatıyordu icardi. avrupa'da adeta dışlandıktan sonra gelip burada böyle bir hikayenin kahramanı olması sadece
kader olabilir. bakmayın siz şimdi osimhen ile çok mutlu olduğumuza, esas hikayemiz icardi'dir yani.
o sezon icardi'yi stadyumda birkaç defa canlı izleme şansına sahip olmuş hemen hemen kimse bu soruya osimhen diyemez. o icardi'nin bambaşka bir havası, tadı vardı. osimhen'in burada forma giymesinin bile önemli sebeplerinden biridir icardi.