• 886
    fb'nin yıldız meselesini bu dünyada sadece galatasaray taraftarı ve fb taraftarı umursuyor merak etmeyin.
    kimse fb'nin formasında gördüğü 5 yıldızdan etkilenip ''aa türkiye'nin en büyük takımı fb'mi?'' demez.
    galatasaray önümüzdeki 5-10 yıl şampiyon olmasa bile dünyada kimse sorsan yine ''türkiye'nin en büyük takımı galatasaray'' der.
    ha bu fb'nin şımarıklığına göz yumulsun demek değil, sadece canınızı dünyada etkisi olacak diye sıkmayın.
  • 877
    aziz yıldırım, ali koç ile çıktığı canlı yayında başvurunun kabul görmesinin imkansız olduğuna dair bir şeyler gevelemişti ağzında.

    yalandır, yalan olarak da unutulup gitmesi gerekendir. 19 şampiyonluğu ve üç yıldızı olan bir takım 28 şampiyonluğum ve beş yıldızım var diye ortalarda dolaşamaz.

    bu doktorası olmayan adamın doçent dr.’yim diye ortada dolaşması gibi bir şey.
  • 238
    malum camianın metin oktay edebiyatına,efsanelere saygı edebiyatına kimse inanmasın.

    metin oktay’ı sevmezler,diğer galatasaray efsanelerini sevmedikleri gibi,malum taraftarlar türkiye’ye gelmiş en efendi futbolculardan biri olan muslera’ya bile küfürler ettiler,ayağı kırılınca zil takıp oynadılar,hagi’ye neler söylediler,fatih terim covid olunca göbek attılar.

    metin oktay’a saygıymış,geçiniz bu işleri.
  • 197
    nasıl ünal aysal zamanında basketbol finaline çıkmayız demiş ve lafının arkasında durmuşsa bunda da galatasaray kulübü'nün net bir tavır alıp bunu uygulamaya alması gerekiyor.

    geçmişe dönüp bakınca tff basketbol ligi'nin finallerindeki kara leke orada duruyor. bundan 20-30 sene sonra da galatasaray'ın neden o finale çıkmadığını da tüm taraftarlar bilecek.

    bugün de, iş işten geçmeden galatasaray kulübü net bir duruş göstermek zorunda. burada fb'nin iki amacı var;
    1) şampiyonluk sayısında bir şekilde öne geçmek.
    -- bu açıkçası benim umrumda değil. 7-8 senedir şampiyon olamayan takım istediği kadar şampiyonluk ekletsin.
    kupalar müzede duruyor. isteyen gider sayar.
    5 değil 15 yıldız koysunlar.
    biz sadece 2 yıldızlı forma yaparız; biri uefa kupası, diğeri süper kupa. mesajı alan alır.

    2) havuz gelirindeki payını artırmak.
    -- bu büyük bir sorun. resmen gs ve biraz da bjk kulübünün hakkı olan parayı cebe atıp çalmak istiyorlar.

    bu noktada gs kulübü çıkıp finansal hakkını yedirmemek için açıklama yapmalı. biz aziz ya da ali gibi her seferinde "havuzdan çıkarız" boş tehdidini savurup geri atan bir kulüp değiliz. gerekirse çıkıp, hazır bein'ın anlaşması da bitiyorken şampiyonluk sayılarında geçmişe yönelik düzenleme yapılması halinde yayın haklarımızı kendimiz pazarlayacağımıza dair açıklama yapmalıyız. hazır stadyum isim hakkımız da satışa çıkmışken ikisini birden de satabiliriz.

    günün sonunda gs kulübü yönetiminden beklenen net bir duruş göstermesidir. bu artık gazetelerden, fb kulüp yönetiminin açıklamalarından öteye geçti. güntekin ve nihat özdemir'in beinsports yayınıyla bu mesele artık bizim kulübün radarına da girmeli ve tek bir açıklama yapılarak duruş ortaya konmalıdır. sonrasında kim kaç şampiyonluk açıklarsa açıklasın. en azından gs kulübünün ne yaptığını ve ne yapacağını bilelim.
  • 163
    türkiye’de futbolun infazını istiyorlarsa ki istemediklerini söyleyemeyiz maalesef bu karar nihat abileri tarafından bizzat onanır.

    biraz araştıran kolaylıkla mahalle arasında fikstürün bile tamamlanamadan kazanılan birincilikleri ulusal şampiyonluk gibi saydırmaya çalışan bir zihniyet ve hezeyan ile karşı karşıya olduğumuzu anlar.

    hukuk olan hiçbir ülkede bu karar onanamaz, onanmamalı.
  • 876
    1959 öncesi oynanan futbolun ne kadar amatör ve dandik olduğunu şuradan anlayın;

    1954 dünya kupasına katılma yolunda türkiye ispanya ile eşleşiyor. ilk maçı 4-1 kaybedip ikinci maçı 1-0 kazanıyor. averaj icat edilmediği için üçüncü maç oynanıyor. o da 2-2 neticelenince trbünden bir çocuk çağırıp kura çektiriyorlar. kuradan türkiye çıkınca ispanya evine dönüyor.

    saçmalık burada bitmiyor tabi. türkiye gruplarda batı almanya, macaristan ve güney kore ile eşleşiyor. yalnız grup maçları 2 takıma karşı oynanıyor.* türkiye macaristan ile oynamadan batı almanya ve kore’yle oynuyor. macaristan lider olurken almanya ve türkiye eşit puanda kaldığı için bir maç daha yapıyor. saçmalığın büyüğü de bu maçta yaşanıyor. 28. dakikada sakatlanan çetin zeybek 51. dakikaya kadar sahada kalıyor. oyuna devam edemeyince oyuncu değiştirme kuralı da olmadığı için türkiye maça 10 kişi devam etmek zorunda kalıyor.* 10 kişi oynamanın akabinde 7-2 eleniyoruz sonuçta.

    misal benzer bir saçmalık 1950 turnuvasında da yaşanıyor. ingiltere kıbrıs’a vize vermeyince kıbrıs turnuvadan çekilmek zorunda kalıyor.

    bakın bunlar futbolun güya en zirvesinde yaşanan saçmalıklar ve amatörlükler. daha nice saçmalıklar da var ama uzun uzun yazmaya zaman yetmez. dünya futbolu bu kadar amatörken türkiye’de ne haldedir varın siz düşünün.
  • 863
    düzensiz, belli bir sistemi olmayan ve 'ulusal' niteliği sadece isimlerinde olan, fiiliyatta olup olmadığı bir hayli tartışmalı olan organizasyonların, günümüz lig şampiyonluğuyla eşit tutularak şampiyonluk sayısında ve yıldız kriterlerinde kullanılmaya çalışılması zorbalığıdır.

    en başta fenerbahçe camiası'nın bu olaya ilişkin tutumu çok tutarsız. bir 4 yıldız yükleniyor diye paylaşım yapıyorlar sonra siliyorlar, bir mevcut başkanları aziz yıldırım'a karşı ilk defa gs'nin 2 şampiyonluk gerisine düştük bu kabul edilebilir bir durum değil diyor, yani şu anki tabloyu onaylıyor ama sonradan şampiyon olamayınca müflis tüccarların eski defterleri karıştırdığı gibi 59 öncesi bilmemne diyor bir böyle diyor falan yani müflis tüccarların eski defterleri karıştırması durumunu birebir yansıtıyor fenerbahçe camiası'nın bu olaya karşı tutumu rahmetli başkanımız mustafa cengiz'in de dediği gibi.

    bir defa bu işin hukuki boyutu da oldukça sıkıntılı. fenerbahçe kulübü bu başvuruyu yıllar önce tff'ye yapmış ve tahkim kurulu tarafından reddedilmiş kesinleşmiş kapanmış bir olay bu 1959 öncesi mevzusu. ortada yeni bir delil yok, bu organizasyonların da lig şampiyonluğu hesabına dahil edilmesini gerektirir bir bulgu yok, hiçbir şey yok sadece fb'nin soyut iddiaları var ve yeniden bu mevzu gündeme getirilmek isteniyor. bir kere bu meselenin hukuki olarak bu haliyle yeniden gündeme getirilmesi imkansız yani. geçmişte incelenmiş ve karara bağlanarak kapanmış bir olay. tahkim kurulu kararları kesindir ve yeniden değerlendirme yapmayı gerektirecek bir bulgu yoksa, aynı konu hakkında yeni bir değerlendirme yapılması sözkonusu olamaz. bu birincisi.

    ikincisi ise, 1959'da süper lig yani o dönemki adıyla milli lig kurulurken, fenerbahçe ya benim de milli küme şampiyonluklarım türkiye futbol şampiyonası birinciliklerim var bunları da sayalım dememiş. kabul etmiş yeni bir lig kurulduğunu. beşiktaş'ın olayı dersek de, konjonktürel bir karar olduğunu kabul etmekle beraber (2000'de yıldız kriterleri geldiğinde gs'nin 14, fb'nin 13, bjk'nin 9 şampiyonluğu vardı, bjk 1 yıldızlı kalmasın diye de kabul edildi bunun da etkisi var.) hukuki dayanak olarak tff, şampiyonlar ligi'ne yani o dönemki adıyla şampiyon kulüpler kupası'na takım göndermek için federasyon kupası düzenlemiş ve bjk 2 kere bu kupanın şampiyonu olarak, türkiye şampiyonu sıfatıyla şampiyon kulüpler kupası'na gitmiş. hukuki dayanağı da var yani konjonktürel bir karar olmasının yanında.

    bu ön bilgilerden ve notlardan sonra asıl konuya giriş yapmaya başlarsak, lig şampiyonluğu olarak sayılmasını istediği organizasyonlar hakkında çok fazla soru işaretleri var. ilk ismi 1937 yılında milli küme olarak başlamış, daha sonradan amaçlanan ilgiye ulaşamayınca 1943 yılında ismi maarif mükafatı olarak değiştirilmiş. ikincisi, düzenli bir organizasyon değil. mesela 1942 yılında düzenlenmemiş, 1948 yılında yaz olimpiyatları, 1949 yılında akdeniz kupası hasebiyle düzenlenmemiş. 1950 yılında da son kez oynanmış ve kaldırılmış. mesela dünya kupası da 2. dünya savaşı esnasında düzenlenmedi, böyle mücbir bir sebep olur anlarım da yaz olimpiyatları, akdeniz kupası sebebiyle 2 sene üst üste lig şampiyonluğuna sayılmasını istediğin organizasyonun düzenlenmemesi nedir? lig şampiyonluğuna sayılacak ciddiyeti taşıyan bir organizasyon olmadığı bariz yani. türkiye futbol şampiyonası olarak düzenlenen organizasyonda da bu ciddiyet yok, eleminasyon usulü lig sistemiyle hiç alakası olmayan, türkiye kupası formatındaki bir organizasyon. bu organizasyonun lig şampiyonluğuyla eşdeğer tutulması bile uzun uzun tartışılıp konuşulacak bir şey değil aslında. ismine bakınca 'nasıl sayılmaz' diyorsun ama 1928 yılında yaz olimpiyatları, 1936-1939 yılları arasında milli küme'nin düzenlenmiş olması sebebiyle, 1948 yılında yaz olimpiyatları sebebiyle düzenlenmemiş. üçüncüsü, fb'nin şampiyonluk hesabına dahil edilmesini istediği türkiye futbol şampiyonası ile bu organizasyonun çakıştığı birçok yıl var. yani mesela 1940 yılının milli küme şampiyonu fenerbahçe ve 1940 türkiye futbol şampiyonası kazananı eskişehir demirspor. hangisi bu yılın şampiyonu mesela? fb burada amiyane tabirle şark kurnazlığı yapıp, her ikisi birden sayılsın bunun uygulandığı ülkeler var diyor. bütün ülkelerin uyguladığı sistemleri bir araya getirmiş fb, hepsinden kendi lehine olan kısımlarını almış, ortaya bir teori atıyor ve bunu türk futbolu'na dayatıyor.

    asıl meselenin bir başka yönü ise, mesela milli küme oynanmaya devam ederken, aynı anda bölgesel ligler de 1. seviye lig olarak oynanmaya devam ediyor. ama 1959'daki milli lig kurulurken, federasyon bu ligleri lağvederek amatör seviyesine getiriyor ve milli lig'in kuruluşundan birkaç yıl için de düzenli bir sistem haline geliyor küme düşmeler çıkmalar 2. 3. ligler, türkiye kupası'nın oluşturulması falan. milli küme'de bunların hiçbiri yok.

    https://tr.wikipedia.org/...7ukurova_Futbol_Ligi

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Trabzon_Futbol_Ligi

    mesela örnek olarak attığım bu iki ligin de milli küme ile aynı yıllarda oynandığını ama 1959'da milli ligin kurulmasıyla beraber lağvedildiğini görüyoruz. bu iki ligden herhangi bir takımı da milli küme isimli organizasyonda mücadele etmişliği sözkonusu değil. 1959'daki milli lig'i kuran sportif iradeyle milli küme'yi kuran sportif iradenin birbiriyle pratikte hiç alakası yoktur. 1959'daki organizasyonla ulusallık ve bütünsellik sağlanarak bölgesel ligler amatör seviyeye çekilmişken, milli küme'de böyle bir şey sözkonusu değildir.
  • 166
    şimdi çok basit bir şekilde anlatayım:

    nba takımları bildiğiniz gibi doğu-batı olmak üzere 2 konferansa ayrılmıştır. diyelim ki batı da los angeles lakers; doğu'da ise milwaukee bucks şampiyon oldu. bu durumda los angeles lakers, kalkıp "nba şampiyonu benim!" diyebilir mi? ya da bucks takımı, "oraya +1 şampiyonluk ekleyin lütfen" deme cüretinde bulunabilir mi? sistem gayet basit: kendi konferansında play-offlar sonucu şampiyon olmuşsan, öbür konferansın şampiyonuyla maçlar yapacaksın ve bu maçlarda 4 kez kazanan da nba şampiyonu olacak.

    işte fenerbahçe, konferans şampiyonluklarını saydırmak istiyor. *

    türkiye futbol birinciliğinde şampiyon olmuşsam, bana +1 şampiyonluk vereceksiniz ama milli küme şampiyonuna vermeyeceksiniz. bir sonraki sene milli küme şampiyonu olmuşsam bana +1 şampiyonluk vereceksiniz ama türkiye futbol birinciliği şampiyonuna vermeyeceksiniz...

    milli küme şampiyonu ile, türkiye futbol birinciliği şampiyonu kendi arasında maç yapsaydı belki o zaman mantıklı olabilirdi ama öyle bir durumda yok. bu ligler öyle önemsiz, öyle baştan savma bir şekilde yapılmış ki; olimpiyatların olduğu senelerde bu ligler oynanmıyordu. isteyen maça çıkar, isteyen çıkmaz. lisans falan zaten hak getire... ulan insan bu şampiyonlukları istemeye utanır be*

    alay ediyoruz falan ama nihat özdemir'in fanatik fenerli ve azılı bir galatasaray düşmanı olduğunu unutmayalım. devlet büyüklerinin, fb kongre üyesi olduklarını da hiç mi hiç unutmayalım. öyle derinden ve sessiz bir şekilde yaparlar ki, ne olduğunu anlamadan 9 şampiyonluğu verirler. o yüzden sürekli tepki göstermemiz gerekiyor ki, hukuksuz kararlar alınmasın.
  • 392
    yahu bu ülkede anayasa deliniyor, anayasaya aykırı bir şekilde, mecliste kabul edilip yasalaşan kanun cb kararnamesiyle iptal ediliyor siz hala hukuktan falan bahsediyorsunuz. adamlar her fırsatta yeni türkiye, yeni bir ülke kuruyoruz diyorlar sizce bunlar kanunlara uyarlar mı? oldu bittiye getirip kabul ederler belki de bir kararname ile de halledebilirler. ne kadar haklı olsak da ben her şeyi beklerim. ama ne zaman yapamazlar derseniz yönetim çıkıp oy kozunu oynarsa o zaman istemeye istemeye de olsa reddetmek zorunda kalırlar.

    yönetim çıkacak "35 milyon galatasaraylıyı seçimde karşısına almak isteyen varsa kabul edebilir bu şampiyonluk palavrasını" diyecek. ya da "cumhurbaşkanımızla galatasaraylı taraftarların arasını açmak isteyen dahili düşmanlar var. bu oyuna gelinmesin" minvalinde bir şeyler söyleyecek ki bakın o zaman konu nasıl soğutulup rafa kaldırılıyor. yoksa hukuku düşünerekten karar vereceklerini sanmıyorum. eğer öyle olsaydı başvuruyu direkt reddederlerdi.
  • 181
    fenerbahçe, bir yerlerden!! söz almasaydı bu başvuruyu asla yapmazdı. ali koç başkan olduğu günden beri her mücadeleyi kaybetmişken, en büyük ve kolay galibiyet olarak gördüğü bu saçmalığı riske atmaz. iş sandığımızdan da ciddi...

    ne yapacak nihat özdemir? başvuru hiçbir hukuki ve fiili resmiyete dayanmadığı için ret mi edecek? tabii ki hayır. olay aslında federasyon başkanının fenerbahçeli olması değil. hangi ülkede olduğumuzu, kimlerin ne olaylarda hangi şartlarla kurtulduğunu düşünürseniz sonucu tahmin etmek zor olmayacak.

    2011 yılında federasyon tarafından ( mahkeme bile demiyorum, futbolun başı tarafından) 3 yöneticisi ceza almış, şike yaptığı kabul edilmiş ama sahaya yansımamış denilerek ligde tutulan bir takım o gün nasıl ve ne yaparak kurtulduysa bu başvuru da aynı şekilde kabul edilecektir. federasyon başkanı fenerli olsa ne olur galatasaraylı olsa ne olur. kararı veren o değil ki! kararı veren "insan" bile değil, nefes almayan ama nefes veren bir materyal..
  • 941
    bu konu kapanmışa benziyor. en son fb'nin uefa'ya yaptığı başvuru sonrası uefa da futbol federasyonuna topu atmış. 'bu ne iş, bunlar ne istiyor, böyle bir hakları olabilir mi' diye sormuştu.
    hukuken zaten 15 yıl önce tahkim kurulu tarafından sonuçlandırılmış mevzuda, tff farklı bir yorum yapamayacaktır. kaldı ki, artık herkes öğrendi bunların esas amacı takmayı amaçladıkları 5 yıldız sonrasında şampiyonluk sayılarına göre kulüplere ödenmekte olan paraları geçmiş faizleriyle birlikte tff'den mahkeme yoluyla istemek olacaktır. bu miktarın da 200 m. euro civarında olacağı söylenmektedir.
    tff'nin başına getirdikleri iki kelimeyi bir araya getirip konuşmaktan aciz hödük bile bu işe cesaret edemez.
  • 317
    is isten gectikten sonra besiktas'a verilen 2 sampiyonlugun geri alinma ihtimali neyse bunlarin da geri alinma ihtimali o olacak olan yalan.

    kaybedilen maclardan sonra fatih terim basligina 100 ustu entry girilirken, 3 sampiyonluk onde oldugumuz tescilli sikeci fenerbahce kulubu 5 sampiyonluk onumuze gecirmeye calisilirken her gun 20 entry bile girilmiyor. taraftarimizin ne kadar ayakta uyudugunu veya uyutuldugunu direk gssozluk uzerinden bile anlayabiliriz.

    o her firsatta sovdugumuz adnan polat doneminde bile fenerbahce ve tff boyle bir hukuksuzluga kalkissaydi bugun yer yerinden oynuyor olurdu. bu kadar tepkisizlik artik kotu niyet mi var diye dusunduruyor beni kimse kusura bakmasin.

    ayni zamanda bu yalanin kabul edilmesi turkiye'de futbolun bitirilmesi anlamina gelmektedir.
  • 806
    galatasaray bir sonraki jenerasyonu nasıl galatasaray taraftarı yaparım diye çalışıyor, fenerbahçe ise gelecekten umudu olmadığı için geçmişinde boğulmaya çalışıyor.

    bu kafayla giderlerse 20 sene sonra “ taraftar yok tribün dolmuyor “ diyerek kendi tribünlerini yıkar bunlar. aman bana neyse. tam gaz geri gidin, devam. 1453’e kadar yolu var swh.
App Store'dan indirin Google Play'den alın