beyaz bir sayfa açar gibi değil de yeni bir deftere başlar gibi, derin bir nefes alır gibi değil de ilk nefesimizi alır gibi bir performans göstererek, hatta mümkünse lazio'yu sahadan silerek kazanmamız gereken mücadele.
takım çok yeni, itirazım yok. tecrübesiz evet, ona da itirazım yok. ama biz galatasaray'sak eğer, artık bir refleks göstermemiz gerekiyor. bu maç, kırılganlık gösterebileceğimiz bir maç değil çünkü kötü futbol ve akabinde kötü sonuçla karşılaşırsak zaten çok gergin olan ipler kopma noktasına gelebilir. psv maçlarında
** eksik kadro, geciken transferler gibi bahanelerimiz vardı evet ancak bence lazio maçı için bahanemiz yok.
son gelişmelere göre arda turan, sacha boey, barış alper yılmaz, emre kılınç ve sofiane feghouli bu maçta forma giymeyecek. ayrıca, listede adı bulunmayan gustavo assuncao da bu maçta oynamayacak. bu durumda ben taylan'ın savunmanın önünde oynadığı, berkan kutlu'nun enerjisinden faydalanmak için serbest 8 oynadığı, cicaldau'nun ön alanda daha serbest takıldığı ve sağ kanatta morutan'ın olduğu bir formasyonun daha doğru olacağını düşünüyorum. morutan'ın hem top tutma özelliği hem de teknik becerisi sebebiyle bize çok katkı sağlayacağını düşünüyorum. forvette mustafa muhammed'in oynamasını istiyorum çünkü artık mustafa'nın bize bir şeyler ispatlamaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. zaten fransa'ya gitme haberlerinin çok yoğun olduğu dönemden beri kendisi de bunun farkında gibi sürekli galatasaray temalı fotoğraflar paylaşıyor. ihtiyacı olan tek şey, 1 gol atıp tribüne koşmak. umarım bunu gerçekleştirebilir.
savunmamız özelinde çok bir şey söylemek doğru olmaz. böylesine zorlu bir maçta nelsson-marcao ikilisini ilk kez oynatmak mı daha mantıklı olur yoksa luyindama-marcao ikilisiyle çıkıp nelsson'u sağ bek olarak değerlendirsek ve pva sol kanadı koridor gibi kullansa, kerem de ön alanda daha serbest koşularla ceza sahasına girse çok daha faydalı olabilir. ayrıca savunmayı da önde kurma şansımız olur diye düşünüyorum.
bu maç özelinde en çok ihtiyacımız olacak şey ise sahada takımına küsmeyen taraftar. bunun da en önemli ayağı, ryan babel'in sahada olmaması. işler yolunda gitse de gitmese de taraftarlar onu sahada görmek istemeyecektir. zaten kendisi de gerek sosyal medyada gerek sahada bizlerin sinir uçlarıyla fazlasıyla oynamakta.
öncelikle umut vaat eden bir futbol, sonrasında da 3 puan temenni ediyorum. vurduğum gol, yediğimiz ofsayt olsun. allah yardımcımız olsun!
(bkz:
avrupa fatihi)