15 aralık 2013 gençlerbirliği galatasaray maçı

• 126

  şampiyonluğun geldiği maçtır.
  
  ilk yarı yoktuk sahada.. zaten hata üzerine gol yedik..
  
  ikinçi yarı gol veya golleri fazlasıyla bulabilirdik..
  
  1 puan önemlidir.
• 127

  her maçtan sonra aynı laflar. bu takım zaten ligi bırakalı çok olmuş.
  böyle oynanmaz arkadaş. 85 dakika top oynama son 5 dakika saldır. böyle olmaz.
  yazacak laf bulamıyorum. böyle saçmalık olmaz arkadaş.
• 128

  geçmiş olsun diyelim artık. şampiyonlar liginden de elenince kanser olmaya devam ederiz.
• 129

  puan farkını 11'e çıkartan maç oldu. arenadaki fenerbahçe maçını kazanacağımızı düşünüyorum hani 8 puan diyelim yani biz ona. gene de işimiz çok zor, dışarda maç alamıyoruz. şampiyon olamayabiliriz sıkıntı yok önemli olan bari şampiyonlar ligine gidebilmek, takım kendini silkeleyecektir illaki toparlayacağız ama bu ne zaman olacak işte o önemli.
• 130

  burak yilmaz da sicanlardan biriydi. toplu oyunda vasat bile degil. rezalet bir oyuncu. chedjou berbat transfer. drogba ya sisirmekten baska bi bok oynamazsan sans da yaninda olmuyor iste
• 131

  cok bi sey oynamadik ama fener ayni maci oynasa kesin kazamisti. burak bu sene kale dibinden atamadigi gollerle en az 6 puanimizi cope atti. rize-kasimpasa-gencler maclarinda osuruk gibi vurdugu toplara yaziklar olsun.
• 132

  burak yılmaz'ın kaçırdığı net pozisyon veya pozisyonlar yüzünden 2 puan daha kaybettiğimiz maç oldu. rize, antalya, kasımpaşa şimdi de gençlerbirliği. artık burak'ın bu sene şanssız değil, geçen sene şanslı olduğunu düşünmeye başladım.
• 133

  90 dakika doldur boşalt yap, top şişir. sonra vay efenim vurduk ama girmedi, şansımız yok vs.
  bir puan şanstır bu oyunla, olmayan taktikle.
• 134

  şu maçın son dakikalarındaki pozisyonlar malum takımın* başına gelse en kötü birine çarpıp gol olurdu. haa bana göre şu maçın kaybedilmesinin suçlusu son dakikalarda girmeyen top değil, işini son dakikaya bırakan futbol takımımızdır. sezon başından beri bir an bile inancımı yitirmemiştim. kendi içinde kavga eden taraftara, türkiye futbol federasyonu'na, lig ortasında değişen teknik direktöre rağmen 4. yıldıza inancım tamdı. fenerbahçe de düşecek buna eminim. ama anladım ki, ne taraftarda, ne futbolcularla şampiyonluk inancı yok. ben de bırakıyorum inanmayı, zira acı çekmekten bıktım sezon başından beri!
• 135

  son bes dakikasinda bir ton gol kacirdigimiz mac. macin son on dakikasina yetisebildim, o yuzden daha once de durum boyle miydi bilmiyorum. tabi biraz da sans olacak, sneijder'in vurusunda defansa carpan top, baska takimlar olsa bir sekilde yolunu bulurdu. ayrica drogba cok net iki kafa vurusundan yararlanamadi. birini kalecinin ustune vurdu, digerini auta. sonuc olarak sampiyonluk sansimizin azaldigi bir mac oldu, ligin ilk yarisinin sonuna kadar farkin 9'un ustune cikmasina izin vermememiz gerekiyordu.
• 136

  90 dakika boyunca top şişirip durduğumuz maç. acaba drogba'da olmasa ne yapacak bu takım çok merak ediyorum. ligimizde yer alan herhangi bir orta sıra anadolu takımı bile kesinlikle bizden çok daha iyi hücumlar yapıyor. ayıptır be.
• 137

  3-5-2'nin kimyası bizim lige uymuyor. takım 3-5-2 modundayken sneijder gözle görülür biçimde fark yaratıyor.
  
  maalesef mancini deplasmanda 1 puanı olumsuz bulmayacaktır.
• 138

  puan farkını 11'e çıkaran maç. oyuncuları çok istekli oyunlarından ve kazanma arzularıdan dolayı tebrik ediyorum (!)
• 139

  elimizde drogba, sneijder, selçuk ve burak gibi hücum silahları olmasına rağmen doldur boşalt yaparak bir puan kaybı yaşadığımız maç daha. gerçekten hayret ediyor insan.
• 140

  ligin bitmesine 19 maç kala şampiyonluğun gittiği iddia edilen maç.*
• 141

  son 10 dakika yaptığımız baskıyı, oynanan oyunu ikinci yarıdan itibaren yapmış olsaydık şuan zor da olsa 3 puan almamızı konuşurduk ama biz oyunun bitimine son 5 dakika kaldığını fark edince ümitlendik tabi olmadı. ayrıca burak yılmaz'ın kaç tane top üstünden atladığını sayamadım boşa bırakacağına vursana be adam.
• 142

  (bkz: #1365297)
  
  kafanı duvarlara vurmamışsındır umarım. kurtarıcı olarak giren futbolcu aydın yılmaz. bir kanat oyuncusu. takımda tek çalım atabilen kanat oyuncusu bruma da ilk 18'de bile yok. çünkü chedjou ilk 11'de. helal olsun.
• 143

  burak yılmaz'ın yakar top oynadığı maç. bir forvet arkasına bakmadan neden topun üstünden atlar anlamak elde değil. hadi yaptın bir kere diyelim, aynı maçta 3 kez denemek nedir ? anlayan beri gelsin.
• 144

  hakem yunus yıldırım ve gençlerbirliği'nin bir kaç oyuncusunun bariz şekilde bazı güçlerden aldıkları talimatları yerine getirdikleri maç. eh işçiliklerinin karşılığını at veya para olarak almışlardır. ilhan cavcav ın takımından daha azını beklemiyordum. şike ve teşvik 2 yıl sonra tekrar futbola girmiş. iyi seyirler.
• 145

  hak ettiğimiz 1 puanı aldığımız maç. kimse şanssızlık, hakem, gençler'in sert oyunu, mancini, fatih terim filan diye eleştirmesin, boş yere nefesini tüketmesin.
  
  eskiden beyoğlu'na kravatsız çıkılmazmış muhabbeti gibi eskiden top şişirmenin de bir adabı vardı dostlar. 80-85 dakika normal oyununu oynardın, baktın ki gol atamıyorsun mecburen defanstan top şişirmelere başlardın son 5-10 dakika. ama 2013-2014 model galatasaray maçın 1. dakikasında da 80. dakikasında da aynı taktiğe saplanıp kalmış durumda. hem de son 5-10 dakika diğer takımların şişirmeye başlayacağı dakikalarda biz artık şişirmeyi bırakıp normal hücum etmeye başlıyoruz, şaka gibi. ne marjinal takımız arkadaş.
  
  3-5-2, 4-4-2 farketmez, 90-60-90 da oynasak bütün futbolcularımızın aklındaki ilk hücum silahı şu = "topu drogba'ya atalım, gerisini o düşünsün. adam nasılsa çok iyi pozisyon alıyor, adam nasılsa topa iyi yükseliyor, adam nasılsa faullere rağmen o topu indirebiliyor, peki o zaman bütün topları ona şişirmiyoruz ki?"
  
  bu taktik maçın içerisinde uygulayacağın 4-5 farklı gol atma girişimi yönteminden birisi olsa hiç laf etmem ama 80-90 dakika inatla nasıl sabırla deniyor bizim futbolcularımız hayret ediyorum. drogba da peygamber gibi adammış, ben kendisinin yerine olsam maç içerisindeki 50. top şişirme denemesinde çağırırım selçuk, melo, gökhan, semih'i birer tane tokadı basarım. koca maç bir iki kere adam gibi kanada inip güzel orta açtık, golü attık, az daha ikinciyi de atıyorduk.
  
  gönül ister o top son dakikada defanstan birine çarpsın, bala göte kaleye yuvarlansın da 3 puanı alalım. ama bu tekdüze, aynı taktiğe saplantılı oyuna fazla bile 1 puan.
• 146

  sadece sneijder melo drogba ve gökhan zan'ın oynadığı maçtır. selçuk inan ve eboue'nin rezil oynadığı maçtır. tüm bunlara rağmen maç pek çok pozisyonda bize geldi yine değerlendiremedik. fenerbahçe'yle aramızdaki fark bu. onlar da bu galibiyet serisinde pek çok kez kötü oynadılar ama maçın onlara geldiği pozisyonları çok iyi değerlendirdiler. bizde genelde bu pozisyonlar burak yılmaz'a geliyor ve o da kaçırıyor.
• 147

  şampiyonluk yarışına havlu attığımız karşılaşma.
  suçlu aramaya gerek yok.
  biz geçtiğimiz iki sezon da aynıydık.
  peşimizdekiler de bizim aynımızdı.
  bu sezon önümüzdeki aynı değil...
  farklılar, istiyorlar. çünkü kafa yoracakları başka birşeyleri yok...
  
  (bkz: şampiyonluk gitti aferin çocuklar)
• 148

  roberto mancininin burak yoluyla ilettiği not ile küçük çaplı bir heyecanı içeren maçtır. ilgili not için;
  http://i.imgur.com/3Snbomy.jpg *
• 149

  http://oi39.tinypic.com/ji01fp.jpg *
  
  edit: http://u1312.hizliresim.com/1j/h/vkj4s.jpg *
• 150

  lig tv'nin sanal reklam verme sevdası yüzünden gençlerbirliği'nin golü biz izleyiciler açısından adeta piç oldu ama değinen yok... ne pozisyonun gelişimi, ne asist... kamera o anda tribünlere aptal sanal reklamı yansıtmakla meşgul olduğundan ortaya sabitlendiği için dönüp de pozisyonu göstermeye lütfettiğinde çoktan stancu topa vurmuş, top ağlara gitmekle meşguldü...
  
  arkadaşlar, ben her şeyden önce bir futbol severim. galatasaray'dan da, ligdeki durumdan da önce bir futbol sever olarak izlediğim şeyden keyif almam ve futbol gelir lakin lig tv denen bu kurum izleyicilere futbol izleme hizmeti sağlamaktan ziyade reklam gelirleriyle kendi ceplerini doldurma peşinde olduğu için bize alenen davar muamelesi yapıyor.
  
  yemin ederim kaçan üç puan da, şampiyonluk da, mancini'nin 3-5-2'si de sikimde değil, bütün maç lig tv'ye küfrettim, stancu'nun golünü sanal reklam uğruna canlı olarak doğru düzgün izleyemediğim için ana avrat sövdüm ağzıma geleni söyledim, hala da kızgınım.
  
  onca para döküp şunların eli mahkum kölesi olmamıza rağmen oyun dursun durmasın her an reklama boğuluyoruz ve seyir zevkimizin içine sıçılıyor fakat görüyorum ki benden başka kimsenin taktığı yok bu meseleyi.
  
  her açıdan üzgünüm, bir gün gelecek galatasaray'ı falan izlemeyeceğim, "alın reklam sevdalısı boktan kanalınız sizin olsun" deyip tüm bu sevdayı bırakıp emekli memur gibi gazeteden, haberden takip edeceğim.
  
  amına koyayım böyle işin lan. insana insan değil öküz muamelesi yapılıyor, sik gibi ülkeyiz.