oldukça zorlu geçecek bir müsabaka, ilk yarı minimum 2 gol bulmamız gerekiyor. maçın sonlarına doğru çok stres yapıyoruz ve takım anlamsızca geri çekilip motivasyonunu kaybediyor. bunun için ilk yarıda iş bitirmemiz gerekli.
ayrıca maçı izleyebilmek için renkdaşlarımın yardımını bekliyorum.
veysel'in oynamayıp yerine sabri'nin oynamasına şaşırdığım deplasman maçı. takıldığım bir diğer nokta ise yine sneijder'in önünde çift forvetle oynayacak olmamız. hayroviç'i boşuna mı aldık amk? bari yedekte olsaydı.
80
sırf sabri denen adam yüzünden babam ile birlikte maç izleyemiyorum. babam şeker hastası ve sabrinin adını duyması bile şekerinin çıkmasını sağlıyor. deplasman fobisi üzerine sabrinin kadroya girmesi de ön numara olmuş.
maç hakkında yorum yapacak olursak önceden oynadığımız deplasman maçlarının kopyası. ne heyecan var nede baskı rüzgar nereden eserse artık.
81
sabrinin kanadından sürekli atak yediğimiz karşılaşma.
82
ilk 10 dakika itibariyle savunmadan top çıkarmakta zorlandıığımız, rakibin seri paslarla bizi yorduğu, sağ bekimizde oynayan beceriksiz futbolcu sayesinde o kanadımızın sürekli aksadığı maçtır.
83
burak yılmaz çok net kaçırdı. peşine kornerden dorogba çok rahat pozisyonda kaçırdı.
84
ard arda 2 net pozisyon kaçırdık. önce burak kaleciyle karşı karşıya zor bir pozisyonda vuruşunu yaptı ama defans kaleye yavaşça giden topu kornere attı. atağın devamında korner sonrası açılan ilk ortada drogba müsait pozisyonda kafayı vurdu ama kale direğinin hemen yanından auta gitti.
85
18' dk mabiala itirazdan sarı kart gördü. kırmızıyı yer bu bugün inş.
86
ortasahada pas trafigini kuramadigimiz mac. selcuk ozellikle cok fazla geriye ve yana oynuyor. topu yerden sneijder'le cok bulusturamiyoruz. daha cok sisirme toplarla ileri gitmeye calisiyoruz.
87
korner atışlarında ki ön direk hastalığı yeniden kendini göstermeye başladı.
88
sabri ve burak ikilisi ile sağ tarafımız tamamen iptal durumda. resmen kendi ayağımıza sıkıyoruz.
hakem bariz bizim lehimize hatalar yapiyor. bunlara ihtiyacimiz yok ancak hala duzgun bir atagimiz bile yok. selcuk sanpiyonluk macina cikmis gibi, sezonu sakatlanmadan kapatalim tadinda oynuyor
42. dakikada burak yılmaz ile mutlak bir gol fırsatından daha yararlanamadığımız maç. drogba çok güzel ortaladı burak yılmaz kafayla vurdu ama top üstten auta gitti.
93
burak yılmaz'ın heba ettiği pozisyonlarla dolu olan maçtır ne yazık ki.
94
melo telles ve sneijder in gayet istekli oynadığı, ama bir iki tane futbolcunun* malak malak oynadığı maç.
95
ilk yarı bitti. 0-0
bu maçı kazanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. kötü oynamıyoruz.
96
burak yilmaz'i kalitesini konusturdugu bir baska mac. kendisi sayesinde artik hicbir seye sinirlenmiyorum. ne olur 5-6 kez daha alti pastan auta at burak.
97
deplasmanda ilk yarı nereden baksan 4 tane net pozisyonu harcadığımız maç. savunma ile ilgili kötü bir şey diyemem, standart oynuyorlar. ancak orta saha birbirine çok uzak arkadaş. en yakın duran adamlar arasında 20 metre var. kötü oynamıyoruz ama bir kopukluk var anlamadığım. neyse ikinci yarı aradığımız golü buluruz umarım. bu arada selçuk yine yokları oynuyor.
98
cok agir tempoda ve gevsek oynadigimiz deplasman maclarindan sadece birisi. sanki beraberlik bize yetecekmis gibi oynuyoruz. yerden iki ya da uc kere paslarla geldik, ucunde de etkili olduk. onun disinda topu eveleyip geveleyip duruyoruz. ozellikle defansta on-on bes pas yapip, sonra onu ileriye sisirdigimiz pozisyonlar delirtiyor. kendimize gelmezsek tren kacmak uzere.
99
hakemin o kadar yardımına rağmen süper forvetimizin kalenin ağzından topu içeri vuramadığı maç. acaba kim bu süper forvet? zorla on pozisyonda bir gol atarız, bala göte bir gol yeriz sonuç 1-1.
100
tribünlerden sahtekar burak yılmaz seslerinin yükselmesinden sonra ilk yarının sonunda, yanlış görmediysem burak yılmaz gelin lan tarzı bir şey yaptı. *