39
dünyanın en iyi futbol oynayan takımı, en formda takımı olan city'nin kazanacağı maç. goller haaland'dan gelsin, kupa ilkay'ın elinde kalksın. pep hocam tek endişem sensin, bırak bu maçı, takımın kendisi alsın. fazla düşünmeye, ekstra önlemler almaya, ekstra taktiklere hiç gerek yok. bırak takımın inter'i ezip geçsin.
78
city yine bir finali kendi oyunundan ödün vererek oynuyor. city’i gerçekten bir tek city durdurabilirdi onu da yapacaklar gibi.
176
sevinç yerine 10 dakikadır reklam izlediğimiz maç. biraz daha devam ederse city kupayı kaldırıp otele gitmiş bile olabilir.
82
ederson maça alkollü çıkmış gibi, yumurtlayabilir her an.
83
haaland ile gole yaklaştı city.
84
guardiola’nın takımı kadro kalitesi, taktik disiplin ve uyum açısından kusursuz. iğne deliği bulsalar ordan bile golü yapabilirler.
gönül underdog inter ama mantık city diyor. bakalım kim galip gelecek?
86
ilk 11'leri karşılaştırdığımızda manchester city'nin 11 oyuncusuna toplam 626,9 milyon bonservis bedeli ödediği (oyuncuların hepsi bonservis bedeli ile transfer edilmiş), inter'in ise 11'ini toplam 102,1 milyon euro'ya oluşturduğu (4 oyuncu bonservissiz, 1 oyuncu kiralık) görülüyor. yani harcama açısından 6 kat fark var iki takım arasında. yedeklerde ise 279,8 milyona 138,3 milyon euro'luk bir durum var. ilginç olan inter'in yedeklerine daha fazla para harcamış olması.
20
yıllar önceki pep’in barça’sı ve manchester united finali gibi bir maç okur diye tahmin ediyorum. barça yürüye yürüye finali kazanmıştı. manu’nun diş geçirecek hali yoktu. benzer bir final olur yine.
ama asıl mesele, bu maça nasıl bilet bulacağız…
87
city'de bruyne çıkıyor oyundan. bu adamın final cenabetliği de bir türlü bitmedi.
88
de bruyne oyundan çıkmak zorunda kaldı. city için kötü bi durum.
98
ilk yarının özeti; dağ fare doğurdu.
108
inter adına lautaro etkisiz eleman. inzaghi lukaku'yu sahaya sürse de stones ile akanji'yi birbirine vurdurup dripling yapsa.
edit: aldı lukaku'yu ama sakatlanan dzeko yerine.
ertesi günden edit: bomboş pozisyonda kafayı kalecinin üzerine vurdu koca oğlan. tam bir kabzımal performansı sergiledi. eski lukaku olsa darma duman ederdi vitaminsiz city'lileri.
109
onana maçın başından beri belki 10 kere hatalı pas atarak man city'i gole davet etti. hala daha devam ediyor.
115
lukaku oyunda ve maçın seyrini değiştirebilir. de bruyne adına üzüntülü inter adına sevinçliyim. içinde arapların olduğu hiç bir oluşumu desteklemem. fbjk kadar lüzumsuzlardır gözümde.
haydi nerazzuri. schenider ile yaptın ve sonrasında bize geldi.
şimdi sıra hakanda...
124
rodri ile city 1-0 yaptı 68'de.
125
city sapladı sonunda aştı katı italyan savunmasını. rodri yine kritik anda ortaya çıkıp yapıştırdı uzaktan.
126
city'nin bu kadar zorlanmaması lazımdı.
rodri ile 1 0 olan maç.
127
rodri, midstjö'nün ads'ye attığı golün bir benzerini attı.
57
öğle saatlerinden beri görevim dolayısıyla inter taraftarlarıyla beraberim.
hepsi galatasaray'ı biliyor ve takdir ediyor.
zaniolo, mertens, muslera ve tabii ki icardi'yi çok iyi biliyorlar.
zani için roma oyuncusuydu fakat milli takım için golden boy dediler.
mertens için respect dediler.
muslera için de respect dediler, great gk dediler.
icardi içinse "no one likes him but he scores..." dediler.
gönlümüz olsun diye galatasaray ve çalhanoğlu tezahüratı yaptılar.
umarım inter kazanır sözlük!
132
dos’un kralı çözdü yine maçı.
helal olsun.
182
manchester city'nin galibiyetiyle sonuçlanan 2022-23 sezonu şampiyonlar ligi final müsabakası.
maç öncesi takımların oyun sağlıklarına bakıldığında, inter'in city'e ters gelebileceği öngörülebiliyordu.
city'nin dominant topa sahip olma oyunu ve karşılarında kapanıp kontra atak deneyecek olan inter.
maçtan önce de maçı izlerken de, 2008-2012 barcelona'sı ve o zamanın pep'i olsa dani alves ile bu inter'i mahvederdi diye düşündüm.
sezonun ikinci yarısından beri pep'in üzerinde çalıştığı bir oyun kurgusu var, üzerine çok fazla çalışmış ve tekrar yapmış olmalı ki finalde de bu şablondan ödün vermek istemedi.
topa sahipken 3-2-4-1 oynayan bir city, top rakipteyken ise stones'in bu sefer sağ beke geçerek 4-4-2'yle rakibi karşılayan bir takım vardı.
inter ise klâsik 3-5-2, inzaghi zaten gittiği her takımı tam bir teknik direktör takımı yapıyor ama b planı olmayan bir takımdı inter.
maçta neler oldu bir göz atarsak; maçın genelinde city topu alıp hücum etiği için inter de kompakt olarak savunduğu için buradan başlayalım. city 3-2-4-1 hücum ederken vs inter 5-3-2 savundu.
sağ çizgiye yapışan bernardo'ya karşı inter'de sol kanat beki dimarco
sol çizgiye yapışan grealish'e karşı inter'de sağ kanat beki dumfries
haaland'a karşılık zamanında tudor'un istediği merkez stoper acerbi
half spacelere yerleşen ilkay ve de bruyne'ye karşı inter'de o alanları savunan sağ ve sol stoper darmian ve bastoni.
bu kısma kadar birebir karşılaşma var inter'de.
merkezde ise rodri+ stones'e karşı, brozovic+ hakan+ barella ile ınter daha kalabalık kalmayı başardı.
city ise akanji, dias ve ake ile dzeko ve lautaro'ya karşı kendi 1. bölgesinde sayısal olarak üstünlüğe sahipti.
toparlamak gerekirse 7 kişiyle hücum eden city'e karşı, 8 kişiyle savunan ınter vardı. inter'in 3+3 yani 6 kişiyle merkezi kapatması da izleyenlere keyifsiz bir maç sundu.
görüldüğü üzere inter'in sahaya diziliş formasyonu üzerinde merkezde üstünlüğü vardı.
eğer city'nin kanat oyuncuları inter bekleriyle geriye dönmese, city bu kısımda da zayıf kalabilirdi ama çalışkan kanat oyuncularına sahip olmaları bir nebze kurtardı orayı.
inter'de oyuncu tercih hatası olarak dzeko'nun maça başlamasını söyleyebiliriz, çünkü hücum silahı kontra olan bir takım 38 yaşına girecek bir pivotla bu maça çıkmamalıydı, nitekim city'nin uzun defans oyuncuları kolaylıkla etkisiz hale getirdi dzeko'yu.
city oyuncu kalitesi olarak tartışmasız daha üstün bunda herkes hemfikirdir sanırım.
pep'in maç ana planı da bunun üzerineydi bence, geride inter'in 2 oyuncusuna önlem almış ve hücumda da kalite odaklı zaten en az 1 gol atarız mantığıyla sahada olan bir city vardı.
pep'e şu konuda hak verebiliriz, daha önce güzel oynarken kaybetmişti, bu sefer 1-0'a yatarak kazanmayı tercih etti.
inter ise rakibini gerçekten iyi analiz etmiş ve iyi de savundular. inter'in bir diğer şansı da sürekli alışık oldukları şablonun doğal olarak city'e ters gelmesiydi.
pl'de 3-5-2 oynayan pek takım yok, sadece son hafta brentford oynadı onda da city'i yendiler ara sıra tothenam deniyor ve onlar da sürekli iç sahada yeniyor city'i.
çok fazla 3-5-2 rakibi olmadığı için city'nin de çözmeye alışık olmadığı bir takımdı.
maç sırasında ben pep'e çok kızdım, çünkü korkak bir maç çıkardığını düşünüyorum. 3-5-2'nin çok büyük zaafiyetleri var, bir sacha bir kazımcan'a bu ınter teslim olurdu.
normalde bek bindirmesini ben de tercih etmiyorum ama karşıda böyle bir takım varken, bekleri o çizgiye indirdiğin an rakibin yaptığı kaymalardan dolayı orta saha oyuncularından birisi mutlaka boşta kalacaktı.
pep bunu deneseydi lautaro+ dzeko'ya karşı 2 stoperle kalacaktı, göze alamadığı nokta buydu. apokerim ve nelsson ikilisi bu iki forveti tutardı bu arada.
lukaku'ya şerh koymak lazım, lukaku'yu tutmak pek mümkün değil ama o da böyle önemli maçlarda önce kendi kendini daha sonra da takım arkadaşlarını tutuyor.
city'nin attığı gol tam da 3-5-2'nin en zayıf bölgesinden geldi, zaten maç boyu 2 ya da 3 tane benzer deneme yapabildi city.
finalde inter'in karşısında 4-3-3'lü ancelotti real madrid'i olsa, çok rahatlıkla alırlardı maçı.
ayrıca city oyuncularının da finalde mental olarak çok zorlandığına şahit olduk. yani city karşısında tek maçta real madrid olsa, madrid'in tecrübeli oyuncuları muhtemelen tek maçta eli ayağına dolanan city'i yenerdi ve kupayı alırdı.
pep'in neden şampiyonlar ligi'nde zorlandığı da bence belli oldu, çünkü çok takıntılı ve kendi sisteminin çözülemeyeceğine inanıyor ama zaman zaman bu tarz ters gelen takımlar da city'i eleyebiliyordu. tuchel bunu yapmıştı mesela.
pep'e kızdığım noktalardan diğeri de bek hücumuyla 4-3-3'ü bu dünyada en iyi oynatan hocaydı, kadrosunda doğru düzgün hücum beki olmaması da sorun çıkarmış olabilir. elinde zinchenko olsa o bile çok rahatlatacaktı takımı.
eminim bu finale scaloni çıkmış olsa çok güzel bir maç planı hazırlayavaktı.
ama bence sezon boyunca hakeden takım kupayı kazandı diyebiliriz. tebrikler.
140
arkadaş lukaku’ nun bir faydası yok. üstüne dimarco’ nun golünü çıkardı.:))
59
bol gollü bi finale sahne olmasını dilediğim maç. savunmanın ön planda olduğu, otobüslerin çekildiği final maçındansa tempodan başımızın döndüğü ve bol golün olduğu bi maç olsun istiyorum. efsane liverpool-milan finali gibi bi maç olsun da tatsız cumartesi günüm güzelleşsin.